İlk olarak 2000 yılında tanıdık kendisini… Tatlı Rüyalar adlı bir kitap ile çıktı karşımıza. Kendi deyimiyle psiko-absürd romantik komedi tadında bir kitap oldu. Zaten bu tanımlama ile kaç kitap çıkabilir ki karşınıza? İyice meraklandık, beklemeye başladık. Ayrıca kimdir bu yazar, nerden çıkmıştır diye de sorgulamaya başlamıştık…
Sonra aradan dört yıl geçti. Yıl oldu 2004 ve biz Alper Canıgüz ismini Oğullar ve Rencide Ruhlar adlı kitabın üzerinde gördük. Gittik, aldık, okuduk. Son sayfayı bitirince artık hepimiz birer Alper Kamu hayranı olmuştuk. Çünkü beş yaşında olan bu velet, bizlere bir gerçeği göstermiş oldu: “Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar.”
Artık iyiden iyiye hayranı olduğumuz ve “Kitap çıkarsa da okusak!” diye beklediğimiz Alper Canıgüz, bizi bir dört yıl daha bekletecekti. Fakat bekleyişlerimize değdi. Nihayet 2008 yılında üçüncü ve son kitabı olan Gizliajans teşrif etti. Benliğimizin bile anlayamadığı bir hızla kitap ellerimizde belirivermişti. Sonra zaman diliminden birkaç günlüğüne soyutlayarak kendimizi, Canıgüz’ün o akıcı üslubuna bıraktık kendimizi. Ve Musa’nın macera dolu serüvenini benliğimize kazımış olduk.
Aradan üç yıl geçti, Alper Canıgüz‘ü bilmeyen çok az kişi kaldı. İşte bilmeyenler de şimdi öğrenecek.
O mizah unsurları ile bezeli, absürd komedi tarzı edebi yazıların sahibi olan kişiyle, Alper Canıgüz’le sizler için güzel mi güzel bir röportaj gerçekleştirdik! Başarılı yazara merak edilenleri sorduk. Ve neler mi söyledi? Eh o da röportaj sayfamızda.
Çok mu konuştuk? O zaman sizi şöyle alalım: Röportaj sayfamıza ulaşmak için BURAYA tıklayın!
İyi okumalar diliyoruz.