2012’nin En İyi Oyunları

Spec Ops The Line logo

[stextbox id=”black”]

Spec Ops: The Line

Bu oyunun sizi kandırmasına izin vermeyin. Ya da durun, siz en iyisi mi verin. Çünkü basit bir savaş oyunu gibi görünen Spec Ops, insan psikolojisiyle en iyi oynayan yapımlardan biri. Kum fırtınalarına yenik düşmüş ve haritalardan tamamen silinmiş Dubai’ye bir kurtarma görevi için gönderilen üç kişilik bir ekibin liderini yönetiyoruz oyunda. Fakat daha ilk bölümden işler karmakarışık bir hal alıyor ve kendimizi kelimenin tam anlamıyla bir şeytan üçgeninin ortasında buluyoruz: siviller, askerler ve CIA… Kime güveneceğimizi bilmeden, sadece hayatta kalabilmek için savaşmaya başlıyor, biraz da buna mecbur bırakılıyoruz ve bu esnada da bizi ciddi anlamda zorlayacak kararlar almamız gerekiyor. İnsan hayatını konu alan kararlar… Hiçbir oyunun beni bu kadar zor kararlar almaya zorladığını hatırlamıyorum açıkçası. Kumlar altında kalmış Dubai konsepti oldukça başarılı bir şekilde aktarılmış oyuna, oynanış dinamikleri, müzikleri ve grafikleri de aynı derecede başarılı. Oyunun şok edici sonu ve sağlam senaryosu da cabası… Uzun lafın kısası; son zamanlarda işin daha çok aksiyon kısmına önem veren Call of Duty’nin bıraktığı ‘savaşın psikolojik yönünü anlatma’ koltuğunu hakkıyla dolduruyor Spec Ops.

– Bunların hepsi senin suçun.