“Yakın zamanda medeniyetimize bir ordugâh şehri kurmayı planlıyoruz. Eğer olursa, burada aynı zamanda gelecekteki askerlerimizi ve yönetimde ehil kişileri yetiştirmek üzere okullar açacağız. İlim görmek, yeni medeniyetimizin diplomasi ve hukuk alanındaki temellerini atmak i-”
İki muhafız ve yaşlı bir adamın odaya dalmasıyla Satelus’un sözü yarım kaldı.
“Bu yaşlı köylü, önümüzdeki yaz Nepheris’in şiddetli bir kuraklık geçireceğini rüyasında gördüğünü söyleyerek yanımıza geldi. Halka sorduk, kehanetleri tutar dediler. Buyuralım mı lordumuz?”
Lordun kafasını sallaması üzerine köylü ayakta duran yüksek rütbeli askerlerin ortasına, lordun karşısına kadar sürüklendi. Muhafızlar köylüyü boynundan ve omuzlarından aşağı bastırarak diz çöktürdüler. Köylü, başı öne düşük bir şekilde rüyasını anlattı ve sanrılarının hep hakikate erdiğini hatırlattıktan sonra Lord Persuile’in huzurundan çekildi. Böylece Satelus yeniden söze girdi.
“Ben de henüz bu konuyu saygıdeğer danışma meclisimize sunacaktım… Kuzey Batı seferimizde Ziggur adında, gelişmeye henüz başlayan bir medeniyeti keşfetmiş bulunmaktayız. Sahip oldukları topraklar bizimkilerden bereketlidir, ve şimdilik yerleşim alanları küçük olduğundan, merkezi otoriteyi güçlendirmek adına şehirde herhangi bir askeri güç bulundurma gereği hissetmemişler. Biz deriz ki lordumuz, onlarla bir kardeşlik anlaşması imza edelim, ticaret edelim; insanımız da kuraklık yüzünden helak olmasın…”
Lordun onayı üzerine elçiyi hazırlamaya başladı sarayın görevlileri. Pullarla güçlendirilmiş deve derilerinden yapılma yelekleri kuşandırdılar ona. Eline de lordun sözünü ve Thlorn’il’in mührünü taşıyan bir mektup tutuşturdular, yolcu ettiler Zeug’a…
Ardından meclis dağıldı, bu kez odaya huriler daldı. Beller kıvrıldı, kalçalar sallandı... Aralarında lorda sunulan bir esmer güzeli, raks etmeye başladı. Bu arada Satelus eğilmiş, lordun kulağına fısıldıyordu.
“Yanınızda yer alarak medeniyetimizi şerefle temsil edebilecek, hanedana sakınmadan katabileceğiniz bir hanım. Kuzeyli işgali öncesinde memleketimizin en büyük topraklarına sahip olan komşu Lenire kavminin lideri Hureis‘in kızı. Oldukça güzel, zeki ve
ahlaklı…”
Lord kafasını esmer güzelinden yana çevirdi ve sürmeli kara gözlerine bakmakla yetinemeyip peçesini bir çırpıda çekip aldı. “Adın ne?” diye sordu ona. Kız yanıtladı;
“Lenire lordum.”
---------------------------------------------------------------------
Yapılan Hamleler: Dünya Keşfi (Ülkenin doğusuna, tepelerin ardına.) - Kaynak Keşfi
Yapılan Araştırmalar: Okullar
Liderler ve Kahramanlar: Gelişimci - Okçu – Taktikçi
Diplomatik Seçenekler: Ziggur Medeniyeti ile barış hali ve ticaret anlaşması. [-1 gelişim +1 askeri]