Konu: Daily Planet – 08.04.2015 (#4)

[Marius]

Selamlar çizgi roman sever pek tatlı insanlar!

Bu hafta size çok sevdiğim bir Türkçe çizgi roman incelemesi ile merhaba diyorum; Seyfettin Efendi! Devrim Kunter ile bir kere tanışsanız zaten aşığı belalısı olacaksınız. Bir güzel haber de, kendisiyle yaptığımız röportajın yakın zamanda sizlerle olacak olması! Türkçe çizgi romanlara bir önyargınız varsa yerle bir olacak. İncelemeye ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Öte yandan geçen hafta yayınlayamadığım için ve bu hafta da kısa kestiğim için sizden özür diliyorum. 4. Hafta Türkçe çevirilere ağırlık verecektim lakin ne yazık ki bir şeyler yazacak vaktim olmadı. Ancak merak etmeyin, haftaya da Türkçe çeviriler ile sizlerle olacağım. Hem de yakın zamanda devamının da geleceği duyurulan harika bir çizgi roman ile!

İki haftadır sizinle tartışmak istediğim bir soru var. Zamanında dostların birbiri ile çarpışmasına sebep olmuş bir soru. Çizgi romanlardaki kahramanların, özellikle süper kahramanlarımızın kimlikleri sizce devletçe biliniyor olmalı mı? Onların sokakta gezip istedikleri gibi dövüşüp mal mülk demeden kırıp geçmeleri büyük bir güvenlik açığı doğurmuyor mu?

Yanıtlarınızı her zamanki gibi bekliyorum efendim! Atın yanıtlarınızı, derhal fişlenin.

Şimdilik gelin bu haftanın incilerine burayı tıklayarak bir göz atalım...

[mit]

Kanan şaşırttı, bu kadar beğenileceğini tahmin etmemiştim açıkçası. Arada "Krom, ölüleri say!" diye de bağırıyor mu bari? (kih-kih-kih!) Spider-Gwen'in de kapağı hoşmuş, çizimlerini merak ediyor insan.

Seyfettin Efendi incelemeni daha bol bir vaktimde, sindire sindire okuyacağım inşallah. Ellerine sağlık şimdiden.

Soruna gelirsek... hayır, kahramanların kimliği bence halk ya da devlet tarafından bilinmemeli. Böyle bir şeyden kimseye hayır gelmez. En basit örnek Örümcek Adam ve akrabaları. Halk tarafından bilinse, her spin-off ya da what-if'de de olduğu gibi, May Teyze nalları dikecek ilk kişi olur. Saniyesinde... Devlet tarafından bilinecek desek... eh, kötü yönetilen devletlerin ellerindeki kaynakları ne güzel sömürdüğü hepimizin malumu.

Etrafı kırıp dökmeleri konusunda pek bir şey diyemeyeceğim. "Aman Rüstem Amca'nın vitrini kırılmasın, aman Ayşe Teyze'nin çamaşırları kirlenmesin!" diyen bir "süper" kahraman düşünemiyorum doğrusu. Çok sıkıcı olurdu okumak

[Quid Rides]

Sen öyle sorunca "Who watchs the watchmen" repliği geldi aklıma. Gerçekten eğer kahramanlar raydan çıkarsa onları geri yerlerine oturtacak kim var? Kimin gücü yeter böyle birşeye? Devlet bunu başarabilir mi? Sanmıyorum. Kendi çıkarları doğrultusunda bu bilgiyi kritik noktalarda kullanır bence. Çünkü devlet geleceğini ve çıkarlarını düşünmeden hareket etmez. Ve herhangi bir kahraman, devlet nezdinde, bütün bir toplumun bekası uğruna kurban edilebilir. Bu nedenle bence devlet bilmemeli. Ayrıca İhsan abi de haklı. Çok sıkıcı olurlar.

[eroniki]

Haftayı sabırsızlıkla bekliyorum özellikle Masallar incelemeni.

[Marius]

O kapak variant coverlardan biri İhsan abi. Hazır çok da geçmemişken başlayalı, bence bir bölüm okumalısın kesinlikle.

Devlet eliyle yapılmış, desteklenmiş süper kahramanlar ve villainların olduğu da bir gerçek ama. Örümcek de çok genel bir örnek olmadı ama. Genele baktığımızda süper kahramanlar tek tabanca olarak takılıyorlar, yakın oldukları kişiler ya ölmüş, ya da onlardan uzakta kalmaya çalışıyorlar. Muntazaman bir insanla ilişkileri olmuyor. Ve hatta bazen de birlikte oldukları insanlar bile süper kahramanlar oluyor. Örümcek Adam ise senin benim gibi, bayramda el öpmeye köye giden biri.

Hem ayrıca kırıp döktükleri o Rüstem Amca'nın camı senin benim ödediğim vergilerle yapılıyor abi!

Quid Rides'ın da dediği, önceki tartışmada tekrarlanan "Who watches the watchmen?" sorusu da yine büyük bir önem taşıyor burada da. Gerçekten de kahramanlar raydan çıkarsa onları kim yerine oturtacak? Şu anda yozlaşmışlar tarafından yönetiliyor olsak da devlet kavramı insanlığı bir bütün olarak korumak adına oluşmadı mı? Güvenmediğimiz bir devlet çatısı altında yaşamaya çalışmak ironik. Devlet biz onları besledikçe olan bir kurum.

eroniki, beklentiniz bana can veriyor. Çok teşekkür ederim. 

---

Ayrıca ekstra bir 'Bunları biliyor muydunuz?' bilgisi vermek istiyorum. 

Marvel evrenin  süperkahraman ve villianlar arasında oluşan yıkım dökümü kontrol altına alıp yeniden inşa etmek için New York'da Damage Control adlı bir organizasyon kurulduğunu ve çalışanlarının bazılarının süper kahraman olduğunu biliyor muydunuz?

[kargasiz]

Marius yoğunluktan dolayı yazı gelemedi galiba bu hafta, çizgi roman tutkunu olmasam da yazılarını okuyordum açıkçası.

Ayrıca tavsiyelerinden Identity Crisis çok çok iyiydi, hızımı alamayarak Walking Dead'e başladım ve konusunun ilerleyişi diziden onlarca kat daha güzel. Zaten bir müddet sonra olaylar diziden farklılaşıyor. Nedense siyah beyazını buldum, normalde de böyle mi bilmiyorum. Seveceğim tarzları bulana kadar okumaya ve aramaya devam edeceğim

[Marius]

Kusura bakmayın, bu hafta üzerime son anda yüklenen işlerden dolayı nefes alamaz haldeydim. Haftaya daha dolu bir şekilde geleceğim. 

Walking Dead siyah beyaz zaten. Bazı yerlerde diziden ayrı giderken çoğunlukla paralel gidiyor. En güzel yanıysa bence diziye oranla boş boş sahneler bulunmaması, hızlı bir tempoda ilerlemesi. Dizideki sinir bozucu olayların büyük çoğunluğu yok bence. Siyah beyaz okumak sıkıntı değilse sizin için bir de efsanelerden Sin City'i deneyebilirsiniz. Başucuna konulacak eserlerden. 

[kargasiz]

Haftaya bekliyoruz o zaman, işlerin hallolsun da gerisi önemli değil

Sin City'nin filmini beğenmemiştim, Oxford Cinayetlerinden sonra izlediğim için olabilir. Normalde böyle karanlık ve psulu havaları sevsem de Sin City'deki yavaşlık durgunluk ilgimi çekmemişti.

Marvel'den Superior Iron Man'e(Yıldıray Çınar'ın çizdiği) başlamayı düşünüyorum fırsat bulunca, walking dead'den sonra. Biraz da renkli tarafı inceleyeceğim bakalım