Kapağı açtığında James senden önce iniyor aşağıya. Paslı bir merdivenden iniyorsunuz, merdiven bayağı uzun gibi. İndiğiniz yer oldukça karanlık olduğundan başta bir şey göremiyorsun, James tüfeğine bağlı olan feneri açtığında etraf bir nebze aydınlanıyor. Feneri tuttuğu yerlerde tamamen metal kaplı duvarlar görüyorsun, bazı yerler yosun tutmuş, bazı yerler paslanmış, bazı yerler ilginç bir şekilde içeriye göçmüş gibi görünüyor. Ortamda ağır bir koku var, mide bulandırıcı ve genzine yapışıyor sanki. Oldukça rahatsız bir yer. Ayrıca ritmik olarak damlayan şıp şıp şıp sesleri duyuyorsun. James çevreye şöyle bir bakıyor fenerini de çevirerek, üç farklı yol seçebiliyorsun. Arkasını dönüp sana ''Peşimden ayrılma.'' diyerek sağ taraftaki tünelvari yola giriyor.
Dar ve küçük bir tünele benzeyen yolda sağında ilerleyen kablolar görebiliyorsun. Yerler ıslak, çevre zifiri karanlık ve sadece James'in fenerini tuttuğu yer görünüyor.