Fuarın ilk iki gününden izlenimler:
Öncelikle üstte bahsi geçtiği için söylüyorum, bu sene Kabalcı fuarda yok. Katalogda adı yoktu zaten, kendim de aradım ama bulamadım. Neden olmadığını bilen var mıdır?
İndirim konusu ise yine her zamanki gibi, yani yok denecek kadar az. Can, İletişim, İş Bankası gibi koskoca yayınevleri %20 yapıyorsa diğerlerinden ne bekleyebilirsin ki? Hiç!
Kalabalık mı peki? İlk gün normaldi ve bu durum beni şaşırttı biraz fakat ikinci gün feci kalabalıktı ve işte o zaman gerçek fuarın başladığını hissettim.
Hugh Howey söyleşisi çok keyifliydi. Sempatik bir adam, sevdim. Silo'ya henüz yeni başlamışken tanıştım kendisiyle ve bu gazla da bir an önce bitirmek istiyorum kitabı.
Türk yazarlardan Doğu Yücel'in yeni kitabı aldık, imzalattık ve oturup bir güzel de sohbet ettik, pek hoştu.
Herhangi bir yayınevinden herhangi bir suratsız satıcıya rastlamadık, hepsi oldukça güler yüzlüydü. Ya da bize öyleleri denk geldi, bilemeyeceğim.
İthaki'den henüz hiçbir şey almadım, şöyle bir bakındım ama kitaplar resmen beni al diye çığlık atıyorlardı. Son haftalarda çıkardıkları fantastik kurgu ve bilimkurgu kitapları iştahını kabartıyor insanın. Eh, almadan dönmek olmaz tabii, haftaya artık.
Son olarak: Evet, internetten daha ucuza alabiliyoruz birçok kitabı lakin kitap fuarı bir başka oluyor. Hani kitap almayıp gezmek bile (ki bu aslında çok zor) bir hayli eğlenceli. Bir film izlemek, bir kitap okumak gibi. Bir veya birkaç günlüğüne hayatın koşturmacasından uzak kalmak iyi gelecektir bence bünyelere.
Gidiniz.