"Yapmaktaydı..." diye düzeltti kitabı. "Luskan yıkılmadan önce..."
Büyücü ayağa kalkıp kütüphanenin rafları arasında turlamaya başladı. Madem Abdur onu bulacaktı, hazırlanmalıydı. Her ne kadar Abdur'un uşaklarını kolaylıkla alt etse de, liderleri çetin ceviz çıkabilirdi.
"Hiç bir düşmanı küçümseme, hiç bir zaferi büyütme" derdi eski komşuları Fiddle Bingleborth. O da öyle yapacaktı. Bunun için de öncelikle Luskan'a gidip hazırlanacaktı. Luskan yıkıntılarının arasında işine yarar birşeyler çıkar mıydı, o ayrı bir soruydu.
Büyücü az önce okuduğu kitabı yerine kaldırıp eşylarını toplamaya başladı. Büyücülük malzemelerini kemerine astı. Parşömenleri ve büyü kitabını çantasına tıktı. Yolculuk için gerekli eşyaları da yanına alan büyücü, masanın üzerinde uslu uslu duran hançerin yanına gitti.
Hançeri kavrayan büyücü az önce şehirde olanların sorumlusunun o mu yoksa hançer mi olduğundan emin değildi. Ama şundan emindi ki, bu hançerde bir gariplik vardı.
"Nesin sen?" diye mırıldandı hançere ama en çok da kendi kendine.