Gereğinden fazla
şunu dinlemenin yaptığı psikolojik etkiyle yazılmış gereksiz bir yazı. Göndermemin tek sebebi başka bir yere aktarıp kaydedemeyecek kadar üşenmem sanırım. Pek alakalı da olmadı gerçi, neyse.
Dünyanın yanışını izleyebiliriz uzaktan,
Düşünürsen yalnızca uçabildiğini.
Sorun olmayacak ne fizik ne kimya,
Ruhunla salınırken o parlayan kürenin altında.
En küçük ayrıntıyı yakalamak zamanı geldiğinde,
En büyük korkun yüzüne yerleştiğinde,
Yükün nehir olup yatağını deldiğinde,
Gücün doruğunu göreceksin; kendi özgürlüğünde.
İnsanlar değişmez önemsizliği fark etse de,
Ardındaki sebepte ara düşüncenin sonunu.
Ne demokrasi kurtaracak seni ne de özgürlük,
Kendi isyanınla yüzleştiğinde.
Gerçekten beyaz mı gördün bu denli dünyayı?
Gerçekten tek renk mi sandın daldığın hülyayı?
İdraktan mahrum, karmaşadan yorulmuş,
Kıyıya vurmak gerçekten bu kadar kolay mı sandın?
Aç görmeyen gözünü, kabart insanlara kulağını,
Dinle son sözünü dünyanın; nefes kadar yakın, mantık kadar uzak;
Tüm bunlardan tek yolu kurtulmanın:
Her şeyin içinde kendini de yakmak.