Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - zenix

Sayfa: [1]
1
Düşler Limanı / Ynt: İkide Birde Kuple
« : 29 Mayıs 2014, 12:28:15 »
Mesajım bulunsun okurum bir ara

2
Sinema / Ynt: Pamuk Prenses (2012)
« : 05 Mart 2012, 12:44:30 »
Tek kelime: Saçmalık.

Bilgilendirme için sağol.

3
Merakla bekliyorum. Saat 21.00'da görüşmek üzere.

4
V for vendetta filmin son 15 dksı beni etkilemiştir.

Ayrıca Braveheart, wallace'ın ölümüne ağladığımı hatırlıyorum.



5
Kurgu İskelesi / Ynt: Bitmeyen Öykü
« : 29 Ocak 2012, 06:16:32 »
Başlangıç.
06:11 AM

Sabah ayazında her zamanki gibi annemin nefis poğaçasının kokusuyla uyandım. Saat henüz 06:12 AM ama annem bizi sofraya gür bir sesle hastalığına meydan okurcasına dinç karşılıyordu. Kız kardeşim Judy uyanmamak için dirensede bugün bizim için çok özel birgündü.

Yataktan kalkıp kahvaltımı yapıp evden çıkmam 20 dakika'yı buldu. Bugün yapacak çok şey olduğunu bildiğim halde biraz daha uyumak için can atıyordum. Ama annem herşeyden önemliydi. Doktorların biçtiği ömür 1 aydı fakat hiç bizi bırakacak gibi durmuyordu, ya da ben buna inanmak istemiyordum. Kafamı kurcalayan düşüncelerle birlikte soğuk bir okadarda sakin olan sokakta tek başıma yürüyordum..

İş yerine adımımı atar atmaz Charlie söylenmeye başlamıştı bile, yüksek ses tonuyla " Dün çıkarken masaları sil demedim mi sana ?" dediğini duyar gibi oldum ama ne bu b*ktan işi nede Charlie'yi düşünecek durumda değildim. Artık birşeyler yapmam gerektiği hissi günler geçtikçe içimi kemirmeye başlamıştı.  O'nu böyle kaybedemem, bunu istemiyorum diye kendi kendime konuşmaya başladığımı farkettiğim anda Charliyle göz göze geldik durumu mu anlamış olacak ki ses dahi çıkarmadan tuvalete doğru ilerledi. Sabah yediğim poğaçayı annemin kokusunu düşünürken aklıma gelenlere kahkaha atmaya başladım, iki gece önce can dostum zane ile çalıştığım yere 50 m mesafede ki bardan zil zurna sarhoş vaziyette çıkmıştık. Zane orta boylu, siyah saçlı, esmer ve oldukça çirkin bir surat yapısına sahipti. Gecenin karanlığında sarhoşluğunda etkisiyle olsa gerek zane'in dişlerinin beyazlığını düşünüyordum. Nasıl bu kadar beyazlardı? Bu düşünceleri aklımdan uzaklaştırmaya çalışırken zane bunu o dakikada başarmıştı.

(Gülerek) -John bunu görmelisin.
Yanına yaklaştığımda gördüklerim karşısında gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Kel 70 yaşlarında, hindistanlı olduğunu düşündüğüm yaşlı bir adamın sokağın ortasında kendince figürler sergileyerek anlamlandıramadığım ama çok güldüğüm dansıyla herkesi etrafına toplamıştı. Daha yakından görmek için yanına iliştiğimiz anda annemi hatırladım onun hastalığı bizi terkedecek olması hiç mi umurumda değildi? Şimdi içmenin eğlenmenin yaşlı bir amcaya gülmenin sırasımıydı. Onunla daha çok vakit geçirmek varken neden buradaydım? Kızgınlıktan dişlerimi sıkarak tam evin yolunu tutacakken yaşlı amcanın beni izlediğini farkettim.

- "Adalet barışı sağlar." Dedi gözlerime bakarak.
- "Barışı düşünen kim" diye tersledim ihtiyarı.
- "Barış korkuların anahtarıdır." Diye tekrar etti adeta bu sözleri defalarca, yankılanır oldu kulaklarımda.. Arkamı dönüp eve gittim zane'in seslendiğini duysamda durmak, oraya dönmek istemedim.

Sabahın erken saatinde aklıma gelip tekrar güldüğüm için bu ihtiyara teşekkür etmem gerekiyordur belki, nede olsa bunu bu zamanlarda kimse başaramıyor.. Charlie'nin tuvaletten döndüğünü gördüm eli başının üstünde sarı saçlarını kavramış düzeltmeye çalışmasını izlerken, ihtiyarın sözleri aklıma takıldı. Acaba neden bahsediyordu? Böyle sorular akşama kadar devam etti iş çıkışında önce eve gitmek yerine ihtiyarın yanına gitmeye karar verdim. Oraya gittiğimde onu orada bulmayı umuyordum yoksa ne evini nede adını biliyordum. Kafamı kemiren bu sorulardan uzaklaşmamın tek sebebi onunla konuşmamdı.

Mahalleye adım attığım anda içimde bir ürperti hissettim. Ellerim birden üşümeye başlamıştı, havanın tahminen 12 derece olduğunu düşündüm, neden bu kadar üşümüştüm ? Bunu düşünürken kafamı sağa doğru çevirdiğimde karşımda ihtiyarın oturduğunu farkettim. Elinde sarı gitarla daha önce duymadığım melodiler çalıyordu. Yanına yaklaştım ve " Geçen gün kabalık ettim üzgünüm" dedim, kısık ve utangaç bir ses tonuyla. Gitar çalmaya devam eden ihtiyarın bana kırıldığını, benimle konuşmak istemediğini düşündüm ve alkollu olduğumu açıklamayı planlarken " Biliyorum John" dedi. Bir kaç saniye içinde ismimi nerden biliyor diye düşündüm, ben söylememiştim? Hemen ardından benim konuşmama zaman tanımadan " Söylediklerimi anladın mı?" diyerek konuşmasını sürdürdü. İrkilmiş bir halde " Hayır" dedim. İlk duyduğumda bende anlamamıştım merak etme bu konuda yalnız değilsin deyip sararmış dişlerini göstererek gülmeye başladı. O an orayı terketmek istedim bunak bir ihtiyarın eğlencesi olmuş gibiydim. Sonrasında anlattıklarını duyunca şok olmuş gibiydim korktuğumu ellerimin titremesinden anlamış olsa gerek ki " Korkma john, bu tüm güzelliklerin baslangıcı" dedi. Bu son cümlesiyle sakinleşmem mi gerekiyordu bilmiyorum fakat arkama bile bakmadan gecenin karanlığında eve doğru yürümeye başladım.

Sonra sakin bir sokakta yürürken arkamdan yaklaşan ayak sesleriyle ensemde sıcacık bir nefes hissettim. Aldığım darbeyle bayılıp olduğum yere yığıldım, uyandığımda çoğu şeyi hatırlamıyordum. Tüm bunları anlamam zaman alacak olsada ben kabuğun içinde iki varlık, biri efendi diğeri ise köle.  Ve onları hapsetmiş farklı bir yaratığım. Peki gerçek denen şey ne? Ona nasıl ulaşırım ? Bunları anlamamın tek yolu tam olarak hatırlayamadığım geçmişi mi keşfetmemde..

6
Duyurular / Ynt: Tımarhane Edebiyatı Gotik Şiir Yarışması
« : 30 Temmuz 2011, 18:00:00 »
bilgilendirme için teşekkürler

7
Liman Kütüphanesi / Ynt: Alien Evreni.
« : 04 Temmuz 2011, 19:17:29 »
Merakla takipteyim.

8
Duyurular / Ynt: 2011 Nebula Ödülleri Sahiplerini Buldu!
« : 04 Temmuz 2011, 19:12:51 »
Yaratıcı olmalıyız. Bilgili olmalıyız. Örneğin Goethe, Faust'u tüm hayatı boyunca yazıyor. Faust'un 3 edebiyat dönemini kapsayan önemli bir kurgu olduğunu unutmamak gerekiyor. Bunun içine Goethe'nin doğabilimciliği giriyor, dönemin önemli düşünürü Kant'ın felsefi akımları giriyor, sürekli bir değişim, edebiyatı ilerlere taşıma ilkesi kafalarda dolaşıyor. Avrupa aydınlanmayı yaşıyor. Tüm bu ürünler 600-700 yıllık bir birikimin eseri. Biz Ayınlanmayı yaşamadık ki. Biz daha çok genç bir toplumuz, bizim yeni gördüğümüz şeyler çoktan milyonlarca kez düşünüldü ve tartışıldı. Ve bizim toplumumuz birazcık disiplinsiz, ama azıcık, hakaret unsurları taşıyan bir cümle olarak algılamayın bunu. Herneyse, gereken şey ciddi bir eğitim, tutku, disiplin, ve yaratıcılık. Ve gerçekten başarabileceğine inanmak. Sağlam olmak. Ama gönlüm rahat, yıllar içinde biz de bunlara kavuşup, kendi edebiyatımızı filizlendirebilecek "kapasite"de insanlarız.

Katılıyorum, ağzına sağlık.

9
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Unutulmuş Diyarlar Okuma Rehberi
« : 04 Temmuz 2011, 19:06:35 »
O zaman kara elf üçlemesinden başlayacağız yapacak birşey yok. :/

10
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Unutulmuş Diyarlar Okuma Rehberi
« : 04 Temmuz 2011, 18:59:46 »
Ufak bir sorum var acemiliğimi mazur görün; ben çoğu yere sormama rağmen kara elf üçlemesini bulamadım (2. el kitapçılarda) ve buzyeli vadisinin 1. ve 2. kitaplarını aldım okumaya başlarsam bir eksiklik hissedermiyim ?

11
Sinema / Ynt: En Son İzlediğiniz Film?
« : 28 Haziran 2011, 11:30:01 »
Filmi hiç sevmedim. Aslında sevmememin sebebi benim için filmin itici olmasıydı. Gay muabbeti geçen filmleri dırek pas geçerim. Buda o filmlerden biriydi ve başarısızdı diye düşünüyorum.

Abartılcak bi sahne yoktu bence sansürden geçirmişlerdi zaten  :) ayrıca filmdeki samimiyet hoşuma gitti benim zevk meselesi tabi.

12
Televizyon / Ynt: HBO'da yeni - yine - bir fantastik dizi!
« : 27 Haziran 2011, 13:49:37 »
Führer astrolojiye ve numerolojiye baya ilgili olan birisiydi bunlarla ilgili yazılar baya bi mevcut. Wotanizimin kuramlarına da kendini kaptırmış ve bu konular hakkında güzel bir dizi veya film çekilirse zevkle izleriz gibime geliyor.

13
Sinema / Ynt: En Son İzlediğiniz Film?
« : 27 Haziran 2011, 12:22:28 »
Dün akşam Tv'de Örnek aileyi seyrettim, fena değildi. Ondan öncede Don't worry I'm fine adlı fransız filmini seyrettim seyretme fırsatı bulamayanlara tavsiye ederim film müziği çok hoşuma gitmişti.

14
Kurgu İskelesi / Ynt: SÜRGÜN
« : 26 Haziran 2011, 16:52:51 »
Bir bölümünü okudum gerisine vaktim yok şuanda sonra okurum inşallah, ilkgörüşüm fena değil, anlatım güzel dahada güzel olabilir.

15
Kayıtdışı tarihimiz - Yavuz bahadıroğlu.

Eleştiri: Kitap çok düşüncelere götürüyor insanı çoğu yerde şaşırıyorsunuz, bugünle geçmişi kıyaslamaya başlıyorsunuz. Ecdadınızla gurur duyacağınız bir kitap tavsiye ederim.

Sayfa: [1]