Bu En'lerin yanına birkaç tane de kendi seçtiğim En de eklemek istiyorum, eğer format dışı derseniz silebilirim.
En sevdiğim yazar: Muhtemelen değil, fakat üstteki cevaplarla aynılaştırmamak ve çeşitlilik sağlamak amacıyla, tarihte belki de en büyük tepkiye yol açmış, yaşadığı dönem boyunca ve hala günümüzde yanlış anlaşılmış ve anlaşılmakta olan, yazdığı kitabın bilimselliğinden ziyade çoğu zaman ideolojik temellendirme amacıyla popülarize edilmiş, işin garibi hem dönemin faşist politikalarınca hem de çoğunlukla günümüzde faşizme zıt fikirlerden biri olan sosyalist politikalarınca ideolojilerin bilimsel tabanını oluşturan 1859'da yayınladığı kitabıyla hala sonsuz tartışmalara yol açan Charles Darwin.
En sevmediğim yazar: John Man.
En sevdiğim kitap: Zaman Çarkı serisinin altıncı kitabı Kaos Lordu.
En sevmediğim kitap: Buraya yazıp bundan nefret ettim diyecek kadar bir kitap gelmedi aklıma.
En sevdiğim yayınevi: Tübitak.
En sevmediğim yayınevi: Alter yayıncılık.
En sevdiğim müzisyen: Neşet Ertaş.
En en sevmediğim müzisyen: Torbaya daldırdım elimi, ilk çıkanı yazıyorum: Demet Akalın.
En sevdiğim film: Yüzüklerin efendisi: Yüzük kardeşliği.
En sevmediğim film: Bir küçük Eylül meselesi.
En sevdiğim şarkı: Muharrem Ertaş'ın yorumuyla "Kalktı göç eyledi Avşar elleri".
En sevmediğim şarkı: İbrahim Tatlıses: Tek tek.
En sevdiğim çizgi film: The Lion King.
En sevdiğim kahraman/antikahraman: Rasitlin Majere.
Faydalı bulduğum internet sitesi: evrimagaci.org
Bundan sonrası kendi eklediğim birkaç En'le alakalı. Açıkçası altta yazacaklarım hakkında diğer insanların düşüncelerini hayli merak ediyorum.
En sevdiğim bilim insanı: Alexander Fleming.
En sevdiğim filozof: Aslında bilim insanı kategorisinde de incelenebilir fakat çoğu Antik Yunan düşünürü gibi o da bir hezarfen aslında: Eratosthenes. Dünya'nın çevresini ilk hesaplayan kişi. Yanlış hatırlamıyorsam biri Syene, diğeri İskenderiye'de olmak üzere kurduğu iki düzenekle çok basit bir yöntemle ve yaşadığı dönem düşünülürse inanılmaz bir yakınlıkla hesaplamıştır Dünya'nın çevresini. Kendi ölçütüğü: 24.670 mil. Günümüzdeki ölçümler: 24.870 mil.
En çok başarılı bulduğum komutan: Cengiz Han'nın mareşali Subutay Bagatur. Yaşamı boyunca savaş kaybetmeyen, tarihin bir noktasında Kore'de başka bir kısmında Macaristan ovalarında, son yıllarındaysa emeklilik hayatını seçerek Orta Asya bozkırlarının sakin hayatında göze çarpan, Batu'nun Avrupa seferindeki başarısının ardındaki gizli deha, Plano Carpini(Giovanni da Pian del Carpine)nin seyahatnamesinde yaşlı kurt diye tanıttığı askeri tarih okurken beni en çok heyecanlandıran ama can sıkacak şekilde hakkında ulaşılabilecek çok az kaynak olan(kendisi hakkındaki bilgileri genelde yazılmış bir iki makaleden, Jean Paul Roux'nun Moğol İmparatorluğu kitabından, Constantin d'ohsson'un Moğol Tarihi ve sair seyahatnamelerden edindiğim) bence gelmiş geçmiş en büyük komutan.
En abartılmış(overrated) olduğunu düşündüğüm komutan: Jül Sezar.
En çok beğendiğim devlet adamı: İlk aklıma gelenler Abraham Lincoln ve T'ang sülalesinden Orta Asya göçebelerinin canını okuyan Li Shimin oldu(ki kendisi yanlış hatırlamıyorsam Nihal Atsız'ın romanında geçen Kür Şad Ayaklanmasının muadili olan 639 yılında Chieh-She-Shuai ayaklanmasına maruz kalan Çin İmparatoru aynı zamanda.). Fakat biraz düşündükten sonra zekası ve bilgeliğiyle; adıyla zıt işler yapmaya kalkışan Bilge Kağan'ın adeta kulağını çeken Vezir Tonyukuk'ta karar kıldım.
En başarısız bulduğum devlet adamı: Kubilay Kağan. Tabi ki aslında Kubilay en başarısız değil fakat imparatorluğu en geniş sınırlarına ulaştırsa da Moğol imparatorluğunun kesin çöküş emrini vermiştir bence. Hayatını Çin'e adamış, başkenti Karakurum'dan(ki burası aslında yüzyıllar önce kurulan Antik Uygur başkenti Beşbalık civarına kurulmuştur.) Hanbalık'a(Pekin) taşımış, Orta Asya ve Avrasya coğrafyasındaki sorunlara çok az kafa yormuş ve resmen olmasa da fiiliyatta imparatorluğu dörde bölmüştür.
Not: Aklıma geldikçe birkaç başlık daha ekleyeceğim