Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Bengü

Sayfa: 1 ... 10 11 [12] 13 14 ... 17
166
Duyurular / Ynt: 32. İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı Buluşması
« : 09 Kasım 2013, 22:11:08 »
Denaro Forbin ve ben de yarın buluşmada olacağız. Biz Hakan abinin ilk yazdığı gibi; İdo ile Bakırköy'e geçip, oradan da servisle fuar alanına gideceğiz. Panelden önce görüşelim :)

167
İstanbul Hatırası // Ahmet Ümit: Kendime bir güzel şunları şunları okuyacağım diyerek program yapmışken okul yüzünden araya giren kitap oldu İstanbul Hatırası. Kendi açımdan kitap okumaya geç başlamış biriyim. Kitaplardan nefret ediyorum hatta. Tek sebebi vardı, okulda okumamızın zorunlu tutulduğu kitaplar. Kitaplardan bu şekilde soğumuştum. Edebiyat öğretmeni sınav yapacağı için okutturuyor şimdi bu kitabı. İlk söylediğinde yazarı Ahmet Ümit olmasına rağmen sırf okuldan verildi diye bir ön yargım vardı. Ama aksine ilk söylediği günlerde edindim ve okumaya başladım kitabı. 685 sayfalık cep boy olan kitabın 278. sayfasındayım henüz. Kitabı çok sevdiğimi söylemeliyim. Merak duygusunu en üst seviyede tutmayı başaran Ahmet Ümit; hem işlenen cinayetler hakkında kafa yormanızı hem de İstanbul hakkında bilgileri sıkılmadan, zevkle okumanızı sağlıyor. Kitabın devamının nereye gideceğini merak ediyor, kitabı okumayanlara tavsiye ediyorum. Ahmet Ümit okumak için güzel bir başlangıç İstanbul Hatırası.

168
Duyurular / Ynt: 32. İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı Buluşması
« : 04 Kasım 2013, 21:46:20 »
Gelenlerden yazanlar olmuş, ben de bir şeyler karalayayım bari.

Öncelikle sınav haftası ile kitap fuarının aynı hafta olması gerçeğine inatla o gün fuarda bulundum. Gelenlerle güzel vakit geçirdik gerçekten. Hazal abla ve Tarık abinin süper bir ikili olduğunu belirtmem gerek; diyalogları beni yeterince güldürüyordu(#direnhazalablanınsaçları). Bu buluşma sayesinde görüşmediğim birkaç forum üyesi ile de görüşmüş oldum. Murat Menteş'in imza sırasına 2 kere girmek durumunda kalıp 2.sinde imzayı kapabilmiş bulundum. Sohbeti güzel bir adamdı, bu da kitabını okuma isteğimi arttırdı. "Bugün pek fazla kitap almayacağım" deyip 5 kitap ve 3 çizgi roman ile eve döndüm.  

10 Kasım'da olan buluşmada da bulunacağım. O gün de gelen Rıhtım dostlarıyla güzel güzel vakit geçireceğimizi umuyorum.

169
Duyurular / Ynt: 32. İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı Buluşması
« : 01 Kasım 2013, 19:07:52 »
Bana 11'de buluşmak daha uygun bu arada. Şimdilik -_-.

10 diye ısrar edilirse o da kabul. Hadi, hadi. Yarın gelecekler sesini çıkarsın :D!

Ben ve Denaro Forbin beraber geleceğiz. 11 bize de uygundur. Hatta daha geç bile olabilir.

170
Fuar haftasının aynı zamanda sınav haftam olması nedeniyle hafta içi zor benim için. Ama hafta sonları gayet uygundur.

171
Tam zamanında İstanbul'a dönmüşüm! Merakla yayını bekliyoruz efendim.

172
Liman Kütüphanesi / Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« : 08 Ekim 2013, 16:41:29 »
Ahmet Batman - Soğuk Kahve

"Ve bir kalbin içini 'kendine iyi bak' lafı boşaltabilir mi? Biraz düşün, sonra beni yeniden sev. Olmadı yeniden gidersin, alıştım ben."

"Bir kızın hayatından gitmek, onu hayatından uzaklaştırmak olmuyor. Özlüyor biliyorsun, hatta üzülüyorsun o özlüyor diye... Hala severken hala susuyorsun ve unutmak 'unutmak' yazmak kadar kolay değil."

"Ve gitmem demişti. Saflıktan değil sevmekten inanıyorsun ve gideceğini bile bile seviyorsun."

"'Uyuma konuşalım diyen biri olmalı' derler ya... Bazen çok öyle bir hayatı arıyoruz. Biz çok uykusuz kaldık, sabahlara kadar konuştuğumuz zamanlar oldu. Bu bizi farklı yapmaz, herkesin olmuştur. Geçmişe baktığında o konuşmaların çok gerekli olmadığını anlıyorsun. Hatta hiç gerekli değil hep boş muhabbet. Keşke o gecelerde kitap okusaydım demiyorum. İnsan o an mutlu olduğu şeyi yapmalı..."

"İnsanların çoğu sizi hiçbir zaman anlamayacak. Hayatta bizi anlayacak birkaç insan var belki de... Onlar da çok uzakta."

"Gereksiz tartışmalar bazen ilişkinin ömrünü kısaltır. Kıskançlık bazen güzel görünebilir ama çoğu zaman yıpratıcıdır. Farkında olmadan yıpranıyoruz ve sonra bir bakıyoruz ayrılık gelmiş."

"İnsan ne istediğini iyi bilmeli. Ben yalnızlığı seviyorum mesela. Yalnızlık iyidir, bir kere trip atmıyor. Mesaj atıp cevap beklemiyor. Bugün ne yaptın diye sormuyor. Eksikleri de var tabii. Kimse yalnızlığa sarılamaz."

"Birinden gitmek, gitmelerin en güzelidir aslında. Kolay bir şey değildir ve cesaret ister, öyle ki herkes cesaretli insanları sever."

 "Çok sevmen lazım, böyle sarıldıkça sarılmak istediğin biri olmalı hayatında...  Seninle ilgilenmeli ama bazen arayıp sormamalı, özletmeli kendini. Onu kıskanmana gerek yok, güvenmelisin."

"Tamam, gökyüzü hala mavi ama beraber bakmadıktan sonra... Gör işte cümlelerin sonu bile gelmezken, sen nasıl getirdin benim sonumu. Sen gidemezdin ki benden, ne zaman öğrendin gitmeyi?"

"Bazı insanlar var, çok sevdiklerimiz işte. Onlardan uzaklaşmayı deniyoruz zaman zaman. Nedeni önemli değil ama büyük ihtimalle kırılmışızdır. Uzaklaşırız belli bir mesafeye kadar, sonra öyle kalırız. Yaşarken ölmek gibi bir şey bu. Uçan balonun patlaması gibi..."

"Hayat bir bakıma hayatımıza girenlerden ibaret değil mi? Dışımızdaki insanları içimize davet etme şekli."

"Akıl olmazdı, eğer kalp her zaman doğruyu söyleseydi."

"İnsan uzun süre sevince alışıyor ve kopmak artık zorlaşıyor. Her insan böyle olmasa da çoğumuz böyleyiz. Sevgilerimizin devamı alışkanlıktan. İlişki öyle bir sahip oluyor ki bize, kaçamıyoruz. Israrla sesini duymak, onunla bir şeyler yapmak ya da her zaman yanında olmak falan istiyoruz."

"Sen gitmek nedir bilir misin çocuk? Yok, yok bilmezsin ama senin yerine de düşünmek istemiyorum.
Belki de bilirsin. Hiç gittin mi sen? Hiç gittiler mi senden? Ve içinden geldiği gibi yazabildin mi?
Offfff diyerek her neyse boş ver diyebildin mi?
Hayatında binlercesi varken, o birine takılıp kaldın mı sen hiç?
Gitmekmiş...
Sen ne bilirsin gitmeyi çocuk.
Oyun mu sandın sevilmeyi.
İnsanları kırmayı bardak kırmakla bir mi tuttun!"

"Sizler topuklu ayakkabısı ayağına vuran kadınlarsınız. Topuklarınızın altında kağıt mendiller var. Bazılarınızın gözyaşlarını silen mendiller işte, yabancı değiller. O mendiller hep canınızın yandığı yerlerde..."

"Bir giden daha ekledim yalnızlığıma, hepsi bu. Hiç görmesen artık seni, ömür boyu görmesem gülüşünü sırf bu yüzden bile kendimi affedemem. İnsanın kendine yaptığını hiç kimse yapamıyor işte."

"Öyle herkese sarılamazsın ama bazıları sarılırken kaburgalarını kırsa sesin çıkmaz."

"Ayrılık alışkanlık dediler, sen olmasan bile ben olabiliyormuşum, en kötüsü bu belki de... Gitme demem çünkü insan kafasına koyduğunu yapar."

"Bir şeyin asıl değerini kaybettiğinde anlarsın. Dünyanın en salak insanı olsan yine anlarsın. Kaybetmek de öyle bir şey."

"Boş vakin olursa kitap okuma, müzik de dinleme. Az biraz beni özle, sonra da ne halin varsa gör."

"Her ilişki bir şekilde yarım kalıyor zaten. Sonsuza kadar sarılmak istediğin birini buluyorsun ve ortak bir şarkınız oluyor. Sonrası yok, sevmişsin artık, bir süre düşünme onu olduğu gibi kabul et. Ya oluruna bırak ya onu bırak. Onu bırakma, yeniden sevmek çok yorucu... Vaktin olursa kendine iyi bak."

"İnsanın kalbi söz dinlemez ve karşısındaki acı verse de sever. Zaman zaman vazgeçmek istersin ama yapamazsın. Alışmışsındır bir kere acı çekmelere... Bazen umut verir karşındaki, hani bir bakışı yeter işte, bir şey olduğu yok aslında, bir şey olmaz işte, sadece baktığı yere denk gelmişsindir belki de..."

"Hayat, hayatımızda olan insanlara rağmen yalnız olduğumuzu anladığımız anda başlar."

"Bazen ağlıyor senin için, kıyamıyorsun, ait değilsin ona ama seviyorsun, sevmek bir bakıma aitlik oluyor işte, kendine bile ait değilken."

"Biter mutlaka sözler. Gidişin en zoru ama belli etmek yakışmaz sana. Rahat bir tavırla en kolayından bir hoşça kal. O an susuyorum ama lütfen, hoşça kalma da yanımda kal."

"Biraz elinde olan biraz olmayan, belki çoğu zaman dayatılanı yaşayan ve hiçbir zaman istediğine sahip olamayan insanlar olarak ayrılacağız bu hayattan."

"Bir kızı çok severek mutlu edemezsiniz. Ona diğerlerinden farklı olduğunu hissettirin."

"İyi olmak gökyüzüne dilediğin an bakabilmektir bence. Kafanı kaldır ve her şeyi bir daha düşün şimdi. Özgürsen sorun yok. Gökyüzü hala senin..."

"Hangi şarkının çalığı önemli değil, senden bana gelsin yeter."

"İnsanların hayatta korkuları vardır. Biri ölmekten, biri kaybetmekten, biri sevmekten korkar. Ben en çok bir kızın bana alışmasından korkarım, çünkü karşılıksız alışkanlık çok acı verir."

"En korktuğum şey yokluğuna alışmaktı ya; o da oldu. Şimdi böyle bitermiş diye soruyorum. Bitmez denilen şeyler ve tam olarak bittiğini hissettiğin anlar...
Ve nasıl olsun bir başkası senin gibi...
Bir döner misin?
En azından ben olmadan yürü aynı yolları."

"Hiçbir ortak noktanızın olmadığı, hiçbir konuda anlaşamadığınız insana gider aşık olursunuz. Bu hayatın 'Al sana aşk' deme şeklidir."

"Herkes aynı dünyaya başka yerlerden bakar, mesele bu cümbüşü anlayabilmek."

"Sonra yok efendim ben unutamıyorum. Eee sen unutmak istemiyorsun ki... Önce bir düşünmek lazım: Bir ilişkinin içine bizim şarkımız diyerek 10+ şarkı katan insanın onu hatırlamamak gibi bir lüksü kalır mı? Sen unutsan radyolar hatırlatır."

"Dünyanın en büyük evinde en büyük odaya sahip olsan da; senin sıkıştığın yer beyninin içidir ve bütün kazalar orada gerçekleşir."

173
Duyurular / Ynt: Beyoğlu Sahaf Festivali
« : 07 Ekim 2013, 11:37:11 »
Ryld Argith'in mesajına uyanıp, bir yandan saç düzleştirip bir yandan telefondan foruma girmeye-konuda son duruma bakmaya çalışmamı unutmayacağım sanırım. Peşine takılmama izin verdiği için kahlan amnell'e bir kez daha teşekkürler ediyorum. Sahaf festivali vesilesiyle Ryld Argith, Hurin ve Erymnys ile de tanışmış oldum. Çok güzel vakit geçirdim kendi adıma. Umarım bir dahaki sefere kadroda eksikler daha az olur.

174
Son programı kaçırdım. Bayramda da İstanbul'da değilim, internetim de olmayacak. Yosun ablanın dediği gibi, kayıt olur umarım.

175
Duyurular / Ynt: Beyoğlu Sahaf Festivali
« : 04 Ekim 2013, 00:18:44 »
Pazar günü Yosun ablanın peşine takılarak festivale geleceğim ben de.

176
Sinema / Ynt: En Son İzlediğiniz Film?
« : 03 Ekim 2013, 22:14:26 »
Okuldan geldikten sonra, ders/ödev öncesi izlenen bir film daha: Constantine. Başrolde Keanu Reeves var, canlandırdığı karakter de filme ismini vermekte. Keanu Reeves'ten şimdiye dek Matrix serisini ve Kasımda Aşk Başkadır(Sweet November)'ı izledim. Constantine bunlar arasında en sonda yerini alıyor benim için. Ama filmin konusunu sevdiğimi söyleyebilirim, sadece biraz daha akıcı olabilirdi. Keanu Reeves'in oyunculuğunu benim gibi çok sevenler varsa izlemeye değecek bir film.

177
Müzik / Ynt: Cem Adrian
« : 01 Ekim 2013, 20:43:47 »
Adrian'ın Şeker Prens ve Tuz Kral albümünü çoğumuzun bildiği müzik dergisi Blue Jean'e yazma fırsatı edindim, derginin yazı işleri müdürü ve yazarlarından olan Doğu Yücel sayesinde. Ona da buradan tekrar teşekkür etmiş olayım.
Spoiler: Göster
Bloguma da görsel ve yazıyı eklemiştim, dileyenler oradan da bakabilirler.



Ve gelelim kritiğe:
Spoiler: Göster


Emir'le başlayıp Kayıp Çocuk Masalları'yla devam eden üçlemenin son ayağı olan Siyah Bir Veda Öpücüğü çıkalı henüz bir sene olmuşken yeni bir albümle daha karşımızda Cem Adrian. Şeker Prens ve Tuz Kral Adrian'ın 7.albümü olmakla birlikte tıpkı öncekiler gibi söz, müzik, prodüktörlük, mix ve şarkıların kaydı, hepsi Cem'in elinden çıkma. Bu durum Cem Adrian'ın sanatsal kişiliğini daha bir ön plana çıkarıyor elbette. "Üzerine yağmur yağmamasını istediğim tek masalım..." diyor Adrian yeni albümü için ve ekliyor: "Albümün benim için en özel ve en sevdiğim şarkısı 'Şeker Prens ve Tuz Kral.'" 18 yaşında yazmış olduğu "Tek Kişilik Aşk" adlı şarkısı da albümde kendisine yer buluyor, üstelik albümün ilk klibi olma özelliğine de sahip. Etkileyici sözler ve kasvetli müzikleriyle yine klasik bir Cem Adrian albümü Şeker Prens ve Tuz Kral. Bu albüm sadece Cem Adrian’ın sadık kitlesine önerilir.

178
Sinema / Ynt: En Son İzlediğiniz Film?
« : 01 Ekim 2013, 20:19:44 »
Bugün Her Çocuk Özeldir'i izledim. Disleksi hastası bir çocuğu konu alıyor. En başlarda biraz sıkıcı olmasına rağmen sonradan çok akıcıydı. Çok sevdim. İzlemeyenler varsa tavsiyemdir.

179
Eğlence & Mizah / Ynt: Hayran Kitap Kapakları
« : 23 Eylül 2013, 16:48:44 »
Öncelikle Bülent abiye bu konuyu foruma kazandırdığı için teşekkürler. Yaptığı kapakları hayranlıkla izledim. Umarım forumda "photoshopu" iyi olan diğer insanlar da katkı sağlarlar ve daha fazla hayran kitap kapakları görürüz. Çok da güzel olur. Arih adlı üyeye de katkısından dolayı kendi adıma teşekkür ederim. Umarım devamı gelir.

180
Belgariad Serisi - David Eddings: Şimdilik ilk üç kitabı okumuş durumdayım: Kehanetin Oyuncağı, Büyücüler Kraliçesi, Sihirbazın Tuzağı. mit'in forumda satışa çıkarması üzerine daha da ilgimi çeken ama maalesef ondan alamayıp, ödünç edinip okuduğum seri. Vikitap'ta da forumda da pek güzel yorumlar okudum seri hakkında. Serilerin ilk kitapları her zaman en sevdiklerim olacaklar sanırım. Bunda da öyle oldu. Ama seri güzel olmasına rağmen yine de beni tam anlamı ile içine çekemedi. Yine de severek okuyorum o ayrı elbet ama 3 kitaptan sonra biraz araya ihtiyacım olduğunu hissettim. Ve araya iki ince kitap sıkıştırıyorum. Garion, Bay Kurt ve Pol teyzeyi özlemiş olarak 4. kitaptan devam edeceğim.

Odd ve Ayaz Devleri - Neil Gaiman: Okulda sınıf değişikliği olunca ve henüz yeni kimselerle tanışmayınca, okulun ilk haftasının da verdiği boşlukta büyük bir çoğunluğunu okulda okuduğum kitap. Belgariad'ın 3. kitabını sınıfta bitirip direkt başladım bu kitaba. Gaiman'dan Mezarlık Kitabı, Yokyer ve Coraline'dan sonra okuduğum dördüncü kitap Odd ve Ayaz Devleri. Kitaba başlar başlamaz "Gaiman'ın dilini özlemişim yahu!" dediğim doğrudur. Kitabın inceliği ve yazıların büyüklüğü sayesinde bir çırpıda bitti. Keşke bitmeseydi yahu, tadı damağımda kaldı. Ve kitaptaki illüstrasyonları çok sevdim. Neil Gaiman'dan bir kitap okunurum ama yine okuyasım gelir modundayım.

Sayfa: 1 ... 10 11 [12] 13 14 ... 17