Devilman Crybaby (2018, Dizi)Go Nagai'nin 1972'de yazıp çizdiği ünlü mangası Devilman'in günümüz dünyasına uyarlanıp güncellenmiş versiyonu. Hikayesini bildiğimden, pek heyecanla izlemedim. Anime izleye izleye aşina olunan karakterler ve gelişmeler var. Uyarlama olaraksa tatmin edici buldum. Tv serisindeki gibi, Devilman gelir canavarı döver sığlığı yok. OVAlardaki gibi, hikayeye son noktayı koymamasının yarattığı tatminsizlikte yok.
Olaylara, sosyal medya, aşırı uçlarda gezen gece partileri ve hiphopçular gibi modern şeyler eklenmiş. Süs olsun diye kullanılmamışlar. Olayların 2000lerde geçtiğini anlatmaktan daha fazlasını karşılayarak, hikayeye ve anlatıma hizmet etmekteler. Yan hikaye ve karakterler, ana hikayeye işlevsel biçimde yer almış. Örneğin, önceki OVAlarda ve Tv serisinde sadece Devilman'in üstüne titrediği sevdiği olan Miki, insan erdemlerini ve doğru olanı temsil eden önemli bir karaktere dönüştürülmüş. Hikaye, "Önemli olan, ne olduğun ya da kim olduğun değil, ne yaptığın ve nasıl yaşadığındır." türevi mesajına göre işlenmiş. Yeri gelince bu mesajı sorgulatmasa da, içe bir kurt düşürebilecek çelişkilerde hikaye gidişata serpiştirilmiş.
Yabancı korkusu ve düşmanlığı manga ve ovalarda da vardı. Lakin bu uyarlamaya özgü güncel dokunuşlar, yeni yorumlar, yan karakterler ve küçük hikayeleri, bu temayı daha da zenginleştirmiş.
Şiddet ve cinselliğin sunumu ilk bölümlerde başa baş gideken. Konu açıldıkça ve bölümler ilerledikçe şiddet sahneleri daha fazla yer buluyor. Çizim tarzı ve kan kullanımındaki renk ve dağılma efektindeki tercihlerin basitliği olmasa, çok zor izlenen, hatta izlenemeyen bir anime olabilirdi. Yapımcılar isteseler muhakkak daha sert sahneler sunabilmek için tarz değişikliğine gidebilirlerdi. Ama o zaman da, sadece şiddetin sansasyonel sunumuyla dikkat çeken bir anime olurdu. Hikayesi, şusu busu geri plana atılırdı.
Şiddetten bahsederken aklıma geldi, mangada trajedi dozu ve şok ediciliğiyle yer etmiş bazı durumlar, animede yumuşatılarak sunulmuş. Çizim tarzıyla yumuşatılan şiddetin yanına bir de, durumun şok ediciliğini yumuşatma eklenmiş. Bundan şikayet edip etmeme hususunda kararsızım. Amon: The Apocalypse of Devilman OVAsındaki gibi dehşet anlarıyla karşılaşmadığım için memnunum. Öte yandan, aklıma şu takılıyor; sekansın şok ediciliği düşünce, acaba dramatik etkisi de mi düşürülmüş oldu? Herşeyin 10 bölüme sığdırıldığı ve olayların süratle yaşandığı dikkate alınınca, bu animenin lehine sayılabilir. Her büyük dramatik an, peşinden o dramatik anın özümsenmesi için biraz zaman gerektirir. Bazen bunun için araya filler bölümler eklenir. Anın önemini boşlamadan oldu bittiye getirtmek için bu yolu seçmiş olabilirler. Kim bilir.
Tabii hız ve oldu bittinin getirmiş olduğu, bir şeylerin eksik veya atlanmış olduğu hissi ya da dramatik boşluklar haliyle oluşuyor. Nihayi son dikkate alındığında, "Aman ne önemi var!" diye geçiştirdim.