Matara azıcık toz, biraz kum içeriyordu. Büyük kısmı ise boştu.
Yaşamayı kabul ettin, bu da ikimizi birbirine bağlayan cisim. Anlaşmamızın fiziksel manifestosu, benimle senin birleşmemizin göstergesi. Onu yok edersen...
Mataraya tekrar baktığında, etrafında ince, siyah bir aura gördü Andrew. Bu bir mataradan çok daha fazlasıydı.
"Ben buradan sonra limana gideceğim. Seni burada bıraksam iyi olur, hemen şuradan taksi bulabilirsin." dedi adam. Şehrin hemen dışında, bir benzin istasyonunda durmuştu şu an Tır. "Kendine iyi bak."