Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Liman Kenti => Liman Kütüphanesi => Konuyu başlatan: yaprak.onur - 10 Şubat 2017, 11:52:35

Başlık: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 10 Şubat 2017, 11:52:35
Sevgili Fırtınakıran'ın çeviri hakkındaki sohbeti Hangi Kitabı Okuyorsunuz ve Eleştiriniz (http://www.kayiprihtim.org/forum/hangi-kitaby-okuyorsunuz-ve-elethtiriniz-t624.0.html;msg177394#msg177394) başlığından kovması üzerine açılmış başlıktır.
Bu başlık da aynı formatta gitse, sizce de hoş olmaz mı?

En son Kurma Kız üzerinden Tayca ve "başıyla evetlemek" konuşuyorduk.

@Ozymandias
@yaprak.onur

Bu arada Yaprak tayca'yı at yavrularının konuştuğu dil anlamında mı kullandın ?

Elbette, Taycayı hiç at yavrularının konuştuğu dil olarak kullanmadım ama bir fantastik kitapta konuşan at yavrularıyla karşılaşsam dillerine Tayca derdim. :D
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Ozymandias - 10 Şubat 2017, 15:01:51
Spoiler: Göster
Sevgili Fırtınakıran'ın çeviri hakkındaki sohbeti Hangi Kitabı Okuyorsunuz ve Eleştiriniz (http://www.kayiprihtim.org/forum/hangi-kitaby-okuyorsunuz-ve-elethtiriniz-t624.0.html;msg177394#msg177394) başlığından kovması üzerine açılmış başlıktır.

Bu başlık da aynı formatta gitse, sizce de hoş olmaz mı?

Spoiler: Göster
En son Kurma Kız üzerinden Tayca ve "başıyla evetlemek" konuşuyorduk.

@Ozymandias
@yaprak.onur

Bu arada Yaprak tayca'yı at yavrularının konuştuğu dil anlamında mı kullandın ?

Elbette, Taycayı hiç at yavrularının konuştuğu dil olarak kullanmadım ama bir fantastik kitapta konuşan at yavrularıyla karşılaşsam dillerine Tayca derdim. :D


Anladım.

Hoş olur.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: cankutpotter - 10 Şubat 2017, 18:13:27
Başlığı umarım doğru anlamışımdır, bir iki şikâyetim olacak.

Akılçelen'in bastığı Sanderson kitaplarında momentumunu kullanarak vs gibi bazı şeyler çok gözüme batıyordu, alışamadım. Ya da Elantris'te Elantrian denmesine... Yok, alışamadım.

Bir de Narnia günlükleri'nin ilk kitabına bakarken tırnak işaretleri kapanmadan noktalama işaretleri koymadıklarına gözüm çarpmıştı.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Oliver_ - 10 Şubat 2017, 19:02:01
Alfa'dan çıkan Cthulhu'nun Çağrısı'nı okuyorum. Garibime giden cümleyi aynen aktarıyorum. "İşinden uzakta bir sihirbazın başına gelecek türden eğlenceli olaylara şenelen yolculuğumuz gayet hoş geçiyordu." Buradaki şenelen kelimesini hem ilk defa gördüm hem de garibime gitti. Çeviri genel olarak iyi olsa da arada bu tür kelimeler çıkıyor.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 10 Şubat 2017, 21:22:33
Alfa'dan çıkan Cthulhu'nun Çağrısı'nı okuyorum. Garibime giden cümleyi aynen aktarıyorum. "İşinden uzakta bir sihirbazın başına gelecek türden eğlenceli olaylara şenelen yolculuğumuz gayet hoş geçiyordu." Buradaki şenelen kelimesini hem ilk defa gördüm hem de garibime gitti. Çeviri genel olarak iyi olsa da arada bu tür kelimeler çıkıyor.

Sanki şenlenen olması gerekiyormuş da yanlış yazılmış gibi... Var mı gerçekten böyle bir kelime, ben bulamadım?
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Oliver_ - 10 Şubat 2017, 21:34:56
Alfa'dan çıkan Cthulhu'nun Çağrısı'nı okuyorum. Garibime giden cümleyi aynen aktarıyorum. "İşinden uzakta bir sihirbazın başına gelecek türden eğlenceli olaylara şenelen yolculuğumuz gayet hoş geçiyordu." Buradaki şenelen kelimesini hem ilk defa gördüm hem de garibime gitti. Çeviri genel olarak iyi olsa da arada bu tür kelimeler çıkıyor.

Sanki şenlenen olması gerekiyormuş da yanlış yazılmış gibi... Var mı gerçekten böyle bir kelime, ben bulamadım?
O zaman "olaylarla şenlenen" yazmaları lazımdı. Her türlü bir hata var.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 11 Şubat 2017, 13:01:07
TDK'ya göre "şenelmek" diye bir kelime varmış. İlk defa duydum. Sevinmek, keyiflenmek, neşelenmek anlamına geliyormuş: http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=%C5%9Fenelmek


Ama buradaki Yaprak'ın da belirttiği gibi "şenlenen" olacaktı herhalde. Bir yazım hatası olmuş bence de :)
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 11 Şubat 2017, 13:40:27
TDK'ya göre "şenelmek" diye bir kelime varmış. İlk defa duydum. Sevinmek, keyiflenmek, neşelenmek anlamına geliyormuş: http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=%C5%9Fenelmek


Ama buradaki Yaprak'ın da belirttiği gibi "şenlenen" olacaktı herhalde. Bir yazım hatası olmuş bence de :)

Öyle bir kelimenin olması ilginç geldi, TDK'yla hiç anlaşamadığımdan doğrudan Google'a sormuştum o sonuç vermemişti.

@Oliver_ Yerini biraz tarif etsene, bende İthaki baskısı var bulayım cümleyi, minyatür bir çeviri kıyaslaması yapalım. :)
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Oliver_ - 11 Şubat 2017, 16:10:41
TDK'ya göre "şenelmek" diye bir kelime varmış. İlk defa duydum. Sevinmek, keyiflenmek, neşelenmek anlamına geliyormuş: http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=%C5%9Fenelmek


Ama buradaki Yaprak'ın da belirttiği gibi "şenlenen" olacaktı herhalde. Bir yazım hatası olmuş bence de :)

@Oliver_ Yerini biraz tarif etsene, bende İthaki baskısı var bulayım cümleyi, minyatür bir çeviri kıyaslaması yapalım. :)

Piramitlerin Altında hikayesinin başları. Alfa'nın büyük puntolarıyla ikinci sayfaya denk geliyor.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 11 Şubat 2017, 17:17:59
Piramitlerin Altında hikayesinin başları. Alfa'nın büyük puntolarıyla ikinci sayfaya denk geliyor.

Tahmin ettiğimden daha zor olacak belli ki, sanırım hikaye isimleri de farklı çevrilmiş. :/
Hepsinin ilk sayfasına bir göz gezdirdim ama yolcuğa dair bir şey göremedim. :(
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Lordmuti - 11 Şubat 2017, 17:39:11
Evet, güzel bir başlık olmuş burası. Ben de Witcher'dan bahsetmek istiyorum. "Lesser Evil", Ehvenişer olarak çevrilmiş. Ben başarılı buldum, siz ne diyorsunuz sormak istedim.

Zamanında bizim sitede bu öykü çevrildiği zaman "Daha Küçük Kötülük" olarak çevrilmişti ve bundan hiç hoşlanmamıştım. http://www.kayiprihtim.org/portal/projeler/the-witcher-daha-kucuk-kotuluk/ O zaman kendi kendime "Kötünün İyisi" olsa daha iyi olur demiştim. Tabii çeviren kişiye kızmıyorum yanlış anlaşılmasın. Hatta allah razı olsun sayesinde o öyküyü de okumuş olduk zamanında :D Ama ehvenişeri görünce daha bir güzel geldi gözüme.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 11 Şubat 2017, 18:30:55
Evet, güzel bir başlık olmuş burası. Ben de Witcher'dan bahsetmek istiyorum. "Lesser Evil", Ehvenişer olarak çevrilmiş. Ben başarılı buldum, siz ne diyorsunuz sormak istedim.

Ehvenişer süper karşılıkmış, bilmiyordum öğrenmiş oldum. :) Yerine göre zor anlaşılırlık sıkıntısı olabilir sadece.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Oliver_ - 11 Şubat 2017, 18:48:23
Piramitlerin Altında hikayesinin başları. Alfa'nın büyük puntolarıyla ikinci sayfaya denk geliyor.

Tahmin ettiğimden daha zor olacak belli ki, sanırım hikaye isimleri de farklı çevrilmiş. :/
Hepsinin ilk sayfasına bir göz gezdirdim ama yolcuğa dair bir şey göremedim. :(
İthaki'den çıkan hikayelerin konusuna baktım da bahsettiğim hikaye yokmuş. Boşuna uğraştırdım. :-\
Son olarak şunu söylemeliyim ki çevirmenin o kelimeyi yanlış yazdığını düşünmüyorum. Çünkü kitapta o tip kelimeler bolca var. 
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 11 Şubat 2017, 19:08:18
Evet, güzel bir başlık olmuş burası. Ben de Witcher'dan bahsetmek istiyorum. "Lesser Evil", Ehvenişer olarak çevrilmiş. Ben başarılı buldum, siz ne diyorsunuz sormak istedim.

Zamanında bizim sitede bu öykü çevrildiği zaman "Daha Küçük Kötülük" olarak çevrilmişti ve bundan hiç hoşlanmamıştım. http://www.kayiprihtim.org/portal/projeler/the-witcher-daha-kucuk-kotuluk/ O zaman kendi kendime "Kötünün İyisi" olsa daha iyi olur demiştim. Tabii çeviren kişiye kızmıyorum yanlış anlaşılmasın. Hatta allah razı olsun sayesinde o öyküyü de okumuş olduk zamanında :D Ama ehvenişeri görünce daha bir güzel geldi gözüme.

Ehvenişeri ben de beğendim :) O hikâyenin adını ben de Kötünün İyisi olarak çevirmek istemiştim ama Serhan böyle kalması için ısrar etmişti, ben de çok zorlamamıştım :)

Witcher'ın ilk öyküsünü okudum, "kripta" kelimesinden bayağı rahatsız oldum :P İnternetten yaptığım araştırmaya göre böyle bir kelime varmış ama ben çok itici buldum. "Lahit (http://www.kayiprihtim.org/portal/projeler/biz-bunu-istiyoruz/biz-bunu-istiyoruz-2/the-last-wish-on-okuma/)"in nesi varmış? :(
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 11 Şubat 2017, 20:56:04
Piramitlerin Altında hikayesinin başları. Alfa'nın büyük puntolarıyla ikinci sayfaya denk geliyor.

Tahmin ettiğimden daha zor olacak belli ki, sanırım hikaye isimleri de farklı çevrilmiş. :/
Hepsinin ilk sayfasına bir göz gezdirdim ama yolcuğa dair bir şey göremedim. :(
İthaki'den çıkan hikayelerin konusuna baktım da bahsettiğim hikaye yokmuş. Boşuna uğraştırdım. :-\
Son olarak şunu söylemeliyim ki çevirmenin o kelimeyi yanlış yazdığını düşünmüyorum. Çünkü kitapta o tip kelimeler bolca var.  

O ihtimal de aklıma gelmişti. :D Eğer gerçekten varsa öyle bir kelime yazım hatası değildir bence de.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Ozymandias - 12 Şubat 2017, 01:15:13
Evet, güzel bir başlık olmuş burası. Ben de Witcher'dan bahsetmek istiyorum. "Lesser Evil", Ehvenişer olarak çevrilmiş. Ben başarılı buldum, siz ne diyorsunuz sormak istedim.

Ehvenişer süper karşılıkmış, bilmiyordum öğrenmiş oldum. :) Yerine göre zor anlaşılırlık sıkıntısı olabilir sadece.

'Ehvenişer' sokaktaki 1000 kişiden 1 tanesi ya biliyordur ya bilmiyordur. Öğrensede büyük bir ihtimal unutacaktır. 'Daha küçük kötülük' gerçekten zorlama duruyor ve sıkıntı veriyor en makulü 'kötünün iyisi' gibi duruyor.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Rang Baru - 26 Şubat 2017, 11:33:57
Evet, güzel bir başlık olmuş burası. Ben de Witcher'dan bahsetmek istiyorum. "Lesser Evil", Ehvenişer olarak çevrilmiş. Ben başarılı buldum, siz ne diyorsunuz sormak istedim.

Ehvenişer süper karşılıkmış, bilmiyordum öğrenmiş oldum. :) Yerine göre zor anlaşılırlık sıkıntısı olabilir sadece.

'Ehvenişer' sokaktaki 1000 kişiden 1 tanesi ya biliyordur ya bilmiyordur. Öğrensede büyük bir ihtimal unutacaktır. 'Daha küçük kötülük' gerçekten zorlama duruyor ve sıkıntı veriyor en makulü 'kötünün iyisi' gibi duruyor.

Ehvenişeri aslında sokaktaki adam daha çok biliyor
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Fırtınakıran - 26 Şubat 2017, 13:11:10
"Kötünün iyisi" de öykünün içeriği nedeniyle uygun değil :)
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: cankutpotter - 26 Şubat 2017, 13:55:07
Ehvenişer'in ne olduğunu bilmiyordum, kitabı okurken hemen sözlükten bakıverdim. Ayrıca öyküye çok güzel uyuyor.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Alanna Mosnavi - 26 Şubat 2017, 15:12:16
Şahsen Türkçe çeviride kelimenin Arapçadansa Türkçeye çevrilmiş olmasını çok daha uygun bulurdum. Üstelik kelime böyle az bilindik bir şey olunca bana epey saçma geliyor. Çevirmen biraz daha kafa yorabilirdi bence.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 26 Şubat 2017, 16:41:58
Burada çevirmenin yaşı da önemli ama, onu unutmamak lazım :) Kendisi 1955 doğumlu, yani "ehvenişer" gibi bir kelime kullanmak onun için çok doğal. 1980 doğumlu biri olarak ben de bu kelimeye yabancı değilim ve çok kullanmasam da görür görme ne anlama geldiğini biliyorum. Kuşak farkı var kısacası.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Grayswandir - 26 Şubat 2017, 16:51:23
Ehvenişer tam olarak "kötünün iyisi" anlamına gelmez ama. "Yeğlenen kötülük" ya da "kötülüğü daha az olan" gibi çevrilebilir sanırım. Bunları günlük hayatta birbiri yerine kullanabiliyor olsak da bu durumda "kötünün iyisi" Fırtınakıran'ın da söylediği gibi öyküye uygun düşmüyor. Ehvenişer de Arapçadan alınmış olsa da Türkçede kullanılan bir kelimedir, sözlükte mevcuttur. Kullanılmasının dile bir zararı dokunmaz.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: cankutpotter - 26 Şubat 2017, 23:39:58
Ehvenişer tam olarak "kötünün iyisi" anlamına gelmez ama. "Yeğlenen kötülük" ya da "kötülüğü daha az olan" gibi çevrilebilir sanırım. Bunları günlük hayatta birbiri yerine kullanabiliyor olsak da bu durumda "kötünün iyisi" Fırtınakıran'ın da söylediği gibi öyküye uygun düşmüyor. Ehvenişer de Arapçadan alınmış olsa da Türkçede kullanılan bir kelimedir, sözlükte mevcuttur. Kullanılmasının dile bir zararı dokunmaz.
Ve Türkiye türkçesinde bunu tam olarak karşılayacak bir sözcük yok bildiğim kadarıyla. Beni rahatsız etmedi açıkçası.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Ozymandias - 08 Mart 2017, 11:42:57
Evet, güzel bir başlık olmuş burası. Ben de Witcher'dan bahsetmek istiyorum. "Lesser Evil", Ehvenişer olarak çevrilmiş. Ben başarılı buldum, siz ne diyorsunuz sormak istedim.

Ehvenişer süper karşılıkmış, bilmiyordum öğrenmiş oldum. :) Yerine göre zor anlaşılırlık sıkıntısı olabilir sadece.

'Ehvenişer' sokaktaki 1000 kişiden 1 tanesi ya biliyordur ya bilmiyordur. Öğrensede büyük bir ihtimal unutacaktır. 'Daha küçük kötülük' gerçekten zorlama duruyor ve sıkıntı veriyor en makulü 'kötünün iyisi' gibi duruyor.

Ehvenişeri aslında sokaktaki adam daha çok biliyor

Hocam 'Ehvenişer'' bilen sayısı çoktur demek istedir sanırsam da hiç sanmıyorum. Test edersen bu konuda doğru olduğumu göreceksindir eğer ki yanılıyorsam lütfen haber ver.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 08 Mart 2017, 11:54:31
Triffindlerin Günü'nü okuyorum. Niran Elçi çevirisi, hatasıza yakın bir çeviri beklediğimden olsa gerek hatalar çok dikkatimi çekiyor. Özellikle de di'li / miş'li geçmiş zaman kullanımları. Hikaye birinci tekil şahıs üzerinden anlatılıyor fakat onun birilerinden duyduğu olaylar da di'li geçmiş zaman olarak yazılmış.
Bir benim mi dikkatimi çekti?
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Rang Baru - 10 Mart 2017, 20:19:39
Şahsen Türkçe çeviride kelimenin Arapçadansa Türkçeye çevrilmiş olmasını çok daha uygun bulurdum. Üstelik kelime böyle az bilindik bir şey olunca bana epey saçma geliyor. Çevirmen biraz daha kafa yorabilirdi bence.

Arapçayla farsça kelimeleri çıkarırsak ortada türkçe diye bir dil kalmaz
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Everfever - 10 Mart 2017, 20:42:46
Kayıp Arapça, rıhtım Farsça kökenlidir. Ehvenişer de hâlâ kullanılan, (sokaktaki kullanım oranını bilmiyorum ama kullanılıyor) bilinen, güzel bir kelimedir. Bence dilimizin zenginliğinin bir parçasıdır. Yine de takdirinize kalmış.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Ozymandias - 11 Mart 2017, 13:12:00
Eveeet madem ki Ehvenişer kelimesi kullanılıyor. İddialısınız. Bugünden itibaren 20 kişiye soracağım bu kelimeyi hiçbiri bilmiyor olacak ben daha iddialıyım. Sonucu buraya yazacağım.  :bacio

Düzeltme: Cümle düzeltmesi.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 11 Mart 2017, 13:20:03
O 20 kişinin yaş aralığı da önemli ama :) 2000 yılı civarlarında doğanlara sorarsan "Ehveni.. ne?" cevabını alacağın kesin. 80-90 doğumlular büyük oranda bilir öte yandan. O yüzden ya buna göre eşit dağıtarak sor, ya da hiç uğraşma :)

Hem TDK'da yer alan bir sözcüğün nesini bu kadar tartışıyoruz anlamıyorum:
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&kelime=EHVENİŞER

Mesela ben geçen gün "zira" kelimesini kullandım, genç bir arkadaş o ne demek diye sordu. Kelime dağarcığımızın bu kadar daralması hoş değil bence. Bilmediğimiz kelimelere itiraz etmek yerine öğrenmeye bakmamız lazım.

@Yaprak: O kitabı okumadım henüz, o yüzden cevap veremeyeceğim bu soruna.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Ozymandias - 11 Mart 2017, 13:32:37
Kelime dağarcığının geniş olması tabiki önemli şuanda konumuz bu değil. Bu arada sende bana karşı bir muhalefet havası hissediyorum ve anlam veremiyorum bu duruma. Bu konuda ne düşünüyorsun ?
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Bay_Karamsar - 11 Mart 2017, 14:34:37
Mesela ben geçen gün "zira" kelimesini kullandım, genç bir arkadaş o ne demek diye sordu.

Bilgisayar başında oyunu oynayan kuzenime taktik vermeye çalışıyorum: "Karakterin yaralı, (ilk yardım birimini kastederek) sıhhiye çağır!" der demez "Sıhhiye ne de be?" diye çıkıştı. İlk başta hangi birim olduğunu bilmiyor sanmıştım. Meğersem o kelimeyi hiç bilmiyormuş :-\

William Gibson'ın Mona Lisa'sının Altın Kitap'tan ve Altıkırkbeş'ten çıkan baskılarını karşılaştırmıştım. Hem yeni baskı olması (Altın Kitap basımı artık sahaflarda bulunabilir  zaten), hem de çeviri kalitesi sebebiyle Altıkırkbeş'inki öneririm.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 11 Mart 2017, 15:11:01
Kelime dağarcığının geniş olması tabiki önemli şuanda konumuz bu değil. Bu arada sende bana karşı bir muhalefet havası hissediyorum ve anlam veremiyorum bu duruma. Bu konuda ne düşünüyorsun ?

Yanlış düşündüğünü düşünüyorum :) Forum farklı düşüncedeki insanların bir araya gelip fikir alışverişi yaptığı bir yer değil midir? Ben de kendi fikrimi belirttim sadece.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Lordmuti - 11 Mart 2017, 15:16:45
Ozymandias, ben de sende bu kelimeye karşı anlamsız bir karşıtlık havası hissediyorum ve anlam veremiyorum bu duruma. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Fırtınakıran - 11 Mart 2017, 16:08:13
Alıntı
William Gibson'ın Mona Lisa'sının Altın Kitap'tan ve Altıkırkbeş'ten çıkan baskılarını karşılaştırmıştım. Hem yeni baskı olması (Altın Kitap basımı artık sahaflarda bulunabilir  zaten), hem de çeviri kalitesi sebebiyle Altıkırkbeş'inki öneririm.

Para vermem u_u. Dünyanın en iyi çevirisine de imza atsalar 6:45 benim paramı sömüremeyecek bir süre daha. Ne zaman ki rastgele kitaplarda değil de istikrarlı biçimde düzelme yoluna giderler, o zaman yeniden düşünebilirim. Öte yandan okurlarına karşı olan tavır ve imajlarını da en kısa sürede değiştirmeleri gerek. Yani sadece çevirileri düzeltmekle de olmuyor.

Çok şükür 6:45'e mahkum değilim. Tabii bu tepkim size değil Bay Karamsar :) 6:45'i görünce hepsini boğasım geliyor ;D

(Bugün de 6:45'i ezdim çok şükür. Uzun zamandır yapmıyorduk, ne güzel oldu. Çok da nostaljik hani. Bir Kahramanın Yol Türküsü esintisi esti.)
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Bay_Karamsar - 11 Mart 2017, 16:20:04
@Fırtınakıran: Efendim, tepkinizin bana yönelik olmadığını ve Fırtınakıran kılıcınızı kimlere doğru çevirdiğinizin farkındayım  :)  Bu konuda kendilerinin bahsi geçince, ortamın kararıp, gök gürültüsü ve şimşeklerle dolması kaçınılmazlaşıyor ;D
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 11 Mart 2017, 17:20:30
Zira mı? Sıhhiye mi?

Sanırım cidden gün geçtikçe dilimizden kelime kaybediyoruz.

Ehvenişer bilinmeyebilir zira -şekil 1, şema 3- sıklıkla kullanılmıyor (ben de burada görene kadar bilmiyordum ama karşıma çıksa anlamını tahmin edebilirdim) ama 'zira' ve 'sıhhiye' kelimeleri günlük hayatta hala kullanılan kelimeler bence. Ki Adalet çevirisinde ikisi de geçiyordu. :D

@Ozymandias Bence herkesinkine karşıt bir görüşün olduğu için o şekilde hissediyorsun. Karşıt görüşler güzeldir, renk katar. Kimse karşısındakinin görüşüne katılmak zorunda olmamakla birlikte saygı duymak zorundadır.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Fırtınakıran - 11 Mart 2017, 17:42:31
Yayıncılık sektöründen 3 farklı kişinin de görüşünü aldığımıza ve çoğunuz fikirlerini belirttiğine göre, şimdi "ehvenişer" dışındaki konulara geçiyoruz :) Göreyim sizi! Yoksa konu tek bir kelimenin konusu olup kalacak. Halbuki sevgili Yaprak Onur ne kadar faydalı bir konu katmıştı forumumuza.

Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Ozymandias - 12 Mart 2017, 00:38:53
@Lordmuti

Kelimeye karşı dersek yanlış anlatmış oluruz. Bu duruma karşı diyelim. Bence ''ehvenişer'' i sokaktaki 1000 kişiden 1'inin ancak biliyor oluşu çok belirgin. Bu belirginliğe rağmen ''ehvenişer'' in bilinen bir kelimeymiş gibi muamele görmesi bu duruma samimiyetsiz bir yaklaşım olduğunu düşünmeme neden oluyor. Belki bana denk gelmedi belkide hatırlayamadım ilk defa burada duydum. 4 Senedir aktif kitap okuyorum.

@mit

Söylediğini anlıyorum. Bu muhalefet durumunu özel kılan ise hatırladığım kadarıyla 5-6 tane mesajıma olumsuz bakıldı bunlardan 4 tanesinden rahatsız oldum ve 3 tanesi senin tarafından yapıldı. Haliyle bu durum dikkatimi çekti. Eğer yazdığında samimiysen bakış açılarımız cidden farklı demektir. Korktuğum ise samimi olmama ihtimalin. Bilmediğim bir durumdan dolayı duyduğun antipati.

@yaprak.onur

Sadece mit'in yazdığından bir rahatsızlık hissetmem dışında iyi bir tespit . Görüşümde iddialıyım o yüzden 20 kişiye sorma ve bunuda paylaşma ihtiyacı hiseettim.

@Fırtınakıran

Haklısın fikir alış-verişimizi bitirelim yeni konuya geçelim :)
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 12 Mart 2017, 07:54:24

Söylediğini anlıyorum. Bu muhalefet durumunu özel kılan ise hatırladığım kadarıyla 5-6 tane mesajıma olumsuz bakıldı bunlardan 4 tanesinden rahatsız oldum ve 3 tanesi senin tarafından yapıldı. Haliyle bu durum dikkatimi çekti. Eğer yazdığında samimiysen bakış açılarımız cidden farklı demektir. Korktuğum ise samimi olmama ihtimalin. Bilmediğim bir durumdan dolayı duyduğun antipati.

Yanlış düşünüyorsun sevgili Ozymandias. Ve nedenini anlıyorum, çünkü "yazarak" anlaşmaya çalışıyoruz. Birbirimizin yüz ifadelerini ve mimiklerini görmüyoruz. Dolayısıyla da yazılanları nasıl okursak öyle anlıyoruz. Benim samimiyetle yazdığım bir şeyi sen antipatiyle yazılmış gibi okursan yanlış anlarsın. Forum ortamlarında çok sık görülen ve bazen gereksiz tartışmalara yol açan bir durum bu. Forum deneyimin az sanırım? Meraktan sordum, yanlış anlama.

İkincisi ben 36 yaşındayım, 25-26 yıldır aralıksız kitap okuyorum; eski kelime haznem nispeten geniştir ve ehvenişer bana çoook normal geliyor. Sen 4 yıldır aktif olarak okuduğunu söylemişsin. İşte ben de tam olarak bunu anlatmaya çalışmıştım. Sana anormal gelmesi çok normal :) Onun için yeni bir kelime öğrenmenin tadını çıkar. Kitap okumanın faydalarından biri de bu değil mi zaten?

Son olarak ben 2009'dan beri bu forumdayım. Bugüne kadar kimseye kasten kötü muamele ettiğim, samimiyetsizce davrandığım olmadı. Hep seviyeli ve samimi davrandım, içimden geçeni dürüstçe söyledim. Bu sayede forumun "İhsan ağabeyi" oldum, hatta yöneticiliğine kadar yükseldim çok şükür. Bir yönetici olarak hiçbir üyeye düşmanlık etmek gibi bir lüksüm yok. Ama ondan önce, bir insan olarak, karakterimden ötürü de böyle bir şey yapmam zaten. O yüzden lütfen yanlış düşüncelere kapılıp boşu boşuna kendini sıkma :)

Yayıncılık sektöründen 3 farklı kişinin de görüşünü aldığımıza ve çoğunuz fikirlerini belirttiğine göre, şimdi "ehvenişer" dışındaki konulara geçiyoruz :) Göreyim sizi! Yoksa konu tek bir kelimenin konusu olup kalacak. Halbuki sevgili Yaprak Onur ne kadar faydalı bir konu katmıştı forumumuza.

Bu lafın altına imzamı atıyor ve sizi çok sansasyonel bir çeviri olayına davet ediyorum :) Eski bir konu ama hazır böyle bir başlık açılmışken tartışalım.

Küçük Prens'te şöyle bir cümle var:

Heureusement pour la réputation de l’astéroïde B 612 un dictateur turc imposa à son peuple, sous peine de mort, de s’habiller à l’européenne.

Bildiğiniz gibi bu eserin yayın hakları çok uzuuuuun bir zamandır Mavi Bulut'ta olduğundan biz bunu yıllardır Türkçede şöyle okuduk:

Ama, asteroid B612’nin şansına; dediği dedik bir Türk lider, karşı çıkanları ölüm cezasıyla tehdit ederek, halkının Avrupalılar gibi giyinmesini şart koştu.

Ama bu çeviri sansürlü. Fransızca aslına iyi bakın, kolayca tanınan bir kelime göreceksiniz orada: dictateur

Geçen sene Küçük Prens'in telifi düştü ve eser serbest kaldı. Bunun üzerine kitap piyasasında tam bir Küçük Prens patlaması yaşandı bildiğiniz gibi. Ve bunun sonucunda tam da bu cümlede büyük bir muhalefet yaşandı. Çünkü bazı yayınevleri çevirinin aslına sadık kalarak kitaplarında şu cümleye yer verdiler:

Mutlu bir olay B 612 gezegeninin üne kavuşmasını sağladı: Bir Türk diktatör, halkını ölümle tehdit ederek Avrupalılar gibi giyinmeye mecbur etti.

Bu İthaki çevirisi. Ve kitabı okuduğumda şok olmuştum! Çünkü daha önce farklı baskılarını 5-6 kez okumuş olmama rağmen böyle bir şey hatırlamıyordum. Sinirlendim, kızdım. Sonra bir durdum... Hemen internete girdim, orijinal metni buldum ve... yukarıdaki Fransızca cümleyle karşılaştım. Çeviri doğruydu.

Diktatör olarak çeviren tek yayınevi İthaki değil, onu baştan belirteyim. Boşuna adamlara kızmayın. Hatta şu sitede her yayınevinin çevirisi çok güzel bir şekilde karşılaştırılmış, bakmanızı tavsiye ederim: http://www.yamanahmet.com/kucuk-prens-ve-ataturk/

Niyetim Küçük Prens'in yazarı Antoine de Saint-Exupéry'yi eleştirmek de değil; adam kitabı 1943'te kaleme almış. Kim bilir Fransızlara bizi ve Atatürk'ü nasıl tanıtıyorlardı, neler diyorlardı o zamanlar. Bir de diktatörün dilimize sonradan geçen bir kelime olduğunu ve aslında "dikte eden" manasına geldiğini de unutmamak gerek tabii.

Benim tartışmak istediğim asıl konu bu çeviri patlamasından sonra aslına sadık, birebir çeviri yapan yayınevlerinin sosyal medyada hakarete uğraması, hatta haklarında boykot çağrısı yapılması. Türkiye'deki siyasi ortam nedeniyle "bilerek" diktatör yazdıkları ve yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü karalamaya çalıştıkları zannedilmiş :) Kimse de kalkıp bunun doğrusu ne diye bakmamış, tartışmamış.

Peki ben size soruyorum: Bunun doğrusu ne? Sizce sansür yapılması, yumuşatılarak yazılması doğru mu? Yoksa aslına sadık bir şekilde diktatör olarak mı bırakılmalı? Buraya bir dipnot mu eklenmeli? Yoksa bu cümle tamamen atlanmalı mı?? (Bazıları onu da yapmış)

Siyasetten uzak, çeviri üzerine yorumlarınızı bekliyorum. Çeviride sansür olmamalı deyip duruyoruz. Siz olsanız ne yapardınız bu durumda? :)
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Ozymandias - 12 Mart 2017, 09:27:55
@mit

Sevgili mit iletişimimizdeki sorunun nedenini anlamış bulunmaktayım. (Fikir alışverişinin öznesi olmama rağmen olayı tamamen kavramak çok vaktimi aldı. O yüzden dışardan bakan birisi için durumu anlamak vakit alacaktır.)

Ehvenişer kelimesinin sana normal geldiğini ve kelime haznenin çok geniş olduğunu tahmin etmek kolay. Edebiyat dünyasına bana göre çok daha hakim olduğuna eminim.

36 yaşında 25 yıldır aktif okuyan edebiyat üzerine bir forum sitesinde hem yönetici hemde ''İhsan abi'' denilen biri olarak bildiklerine aşırı bir özgüvenle yaklaşmanı doğal karşılıyorum. Bu aşırı özgüven sebebiyle mesajlarında genel anlamda 'ben bilirim' havası hakim.(''Hayır canım ne alakası var ?'' dersen buna fazladan örnek verebilirim.Edebiyat dünyasında benden çok şey bildiğine emin olduğumu tekrar belirtiyorum)  İletişimimizdeki sorunun temelinin karakterimde herhangi birinin bana anlamsız bir şekilde üstten bakmasına tahammülümün az oluşu. Durumumuzdaki karışıklığın sebebide edebiyat bilgin ne kadar çok olsada ehvenişer kelimesinin ne sıklıkla biliniyor oluşunun edebiyat bilgisiyle alakasının olmayışı. Bunun bilgileri yordayarak yeni bir bilgiye ulaşma yeteneğiyle alakalı oluşu.



Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Bay_Karamsar - 12 Mart 2017, 09:39:37
Öncelikle, o cümleyi okur okumaz yaşayacağım duyguları özetleyeyim: "Ne?! Nasıl yani?! Kim?! N'oluyor?!" sorularıyla burnumdan solurdum.

Bu tepkimi değerlendirerek cevabım, çevirini sansürsüz ve dipnot eklenmesi yönünde olacak. Ama bu da bir başka sorunu doğuruyor: "Ne yazılacak?" Sadece 1942'de kaleme alındığı belirtilse, İsmet İnönü'den mi bahsediliyor diye yorumlanacak. Fransızların o zamanki Türkiye'ye bakış açısı belirtilmeye çalışılsa "Bize gıcıklardı!"ya meyleden anlamlar çıkacak. Tartışma yine olmadık yerlere çekilecek :-\

Karar veremediğim tek şey dipnotun cümleye nasıl açıklık getireceği :-\ Hay bin kunduz! Çık şimdi işin içinden, tabii çıkabilirsen! :-\
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Everfever - 12 Mart 2017, 10:03:25
Daha eski bir çeviri hikâyesi vardır. Paulo Coelho, Simyacı romanında küçük bir İspanyol çocuğunu bir müslüman ülkesine götürür ve orada ona, "kulelere çıkıp ağıtlar yakıyorlardı," dedirtir. Bahsettiği şey ezan. Ancak çocuk hayatında ilk kez duymuş. Bu şekilde yorumlaması çok normal. Yazar ezanı ilk kez duyan birinin tepkisini yazmış. Bunu, "müezzin minareden ezanı okudu," diye çevirmek doğru olur muydu? Yoksa yazar ne dediyse onu mu çevirmeli?

İdealler ile gerçekler çok farklı şeylerdir. İdeal olanı çeviride kesinlikle hiç sansür olmamasıdır. Ancak mevcut durumda, ideal olanı, doğru olanı, sansürsüz bir şekilde yaptığınız için boykot edilecek olsanız, para ve itibar kaybedecek olsanız, belki de işinizi kaybedecek olsanız, o kadar da idealist olur muydunuz? Hele ki laf anlatıp kendinizi açıklamak istediğiniz kitle kulaklarını tıkamış, gözlerini kapatmış, durmadan bağırıyorsa (bu tabirim belirli bir kitleye özel değildir, siyasi spektrumun her renginde böyle kitleler vardır).
Kaldı ki bu kitleler okumanın, iletişim kurmanın amacından tamamen uzaktır. Ne için kitap okuyorsunuz? Kendinizi olumlamak için mi? Hayatınızdaki hiçbir kabulü sınamamak, daima tasdiklemek için mi? Birileri herhangi bir inancınıza/düşüncenize karşı bir argüman getirdiğinde, mantıklı, sağlam bir argüman üretmek, düşüncenizi medenice konuşarak, yazarak savunmak yerine fiziksel ve manevi baskı kurmak neden?

Doğrusu olduğu gibi çevirmektir ama yumuşatana da, cümleyi olduğu gibi atana da kızamam. Dipnot olmaz, ne diyeceksiniz dipnotta?

Not: Yanlış anlaşılmasın diye tekrar tekrar söylüyorum. Bahsettiğim tavırdaki kitlelerin siyasi spektrumda herhangi bir görüşle sınırlı olduğunu düşünmüyorum. Aksine tüm görüşlerde bu tür insanların olabileceğini ve olduğunu düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 12 Mart 2017, 10:16:22
Öncelikle, o cümleyi okur okumaz yaşayacağım duyguları özetleyeyim: "Ne?! Nasıl yani?! Kim?! N'oluyor?!" sorularıyla burnumdan solurdum.

İşte ben de tam olarak öyle olmuştum ilk okuduğumda :D

Simyacı örneği de çok ilginçmiş gerçekten Kemal Bey :) Sanki bunu da daha önce duymuştum gibi ama tam hatırlayamadım. Ve dediklerinize de aynen katılıyorum.

Dipnot olarak, "Buradaki diktatör sözcüğü yazara aittir. Cümle orijinaline sadık bir şekilde çevrilmiştir," gibi bir şey yazılabilir diye düşündüm.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Lordmuti - 12 Mart 2017, 10:34:00
Şimdi bir şey diyeceğim ama vurmayın bak, baştan anlaşalım :D

Bence diktatör denmesinde sıkıntı yok. Diktatörlük müessesesi doğal olarak kötü olmak zorunda olan bir şey değil bana göre. Bu nedenle diktatör kelimesinin Atatürk için kullanılmasında bir sıkıntı olmamalı. Çünkü Atatürk bir diktatördü. İyi bir diktatördü, halkın isteklerini ön plana alıp kararlarını buna göre aldı. Günümüzdeki bazı "diktatör olmayan" liderlere göre çok daha iyi şeylere imza attı.

Tabii şu anda diktatör kelimesi Latince'den gelen dikte eden mutlak güçlü lider anlamı yerine halkı baskı altına alan, özgürlükleri kısıtlayan bir lideri ifade etmek için kullanılıyor. Diktatör dendiği zaman çoğu insanın aklına bu anlam geliyor, bu nedenle tepki verilmesi doğal.

Buradan da genel olarak şöyle bir soruya gelmek istiyorum: Kelime ortaya çıktığında asıl anlamı farklı olan; ancak zamanla iyi ya da kötü bir anlam kazanmış kelimeleri çeviride nasıl kullanabiliriz?

Mesela diktatör'ü olduğu gibi çevirip altına da açıklama olarak benim üstte yazdığım kelimenin orijinal anlamı budur şeklinde bir açıklama yazılabilir mi, bu doğru olur mu?

Ya da şıllık kelimesi var. Benim bildiğime göre aslen boyanıp süslenmiş güzel kadın gibi bir anlama geliyor. Ama günümüzde daha farklı bir anlamı ifade etmek için kullanılıyor. Bu kelime bir kitap çevirisinde ilk anlamıyla kullanılıp, alta da açıklama şeklinde kelime şu anlamda kullanılmıştır gibi bir şey eklenebilir mi?
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 12 Mart 2017, 11:51:27
Küçük Prens hakkında açıkcası ikilemde kaldım, neden? Yazar kendi görüşü çerçevesinde bir kelime kullanmış ve bunun sansürlenmeden çevirilmesi gerektiğine inanıyorum fakat Lordmuti de iyi bir noktaya parmak başmış, yazar bu sözcüğü olumsuz anlamda kullanmıyor fakat sözcüğe Türkçe'de olumsuz bir anlam yüklenmişse o zaman belki de gerçekten lider olarak kullanılmalı. Kısacası çok ince bir çizgi var sanki, yazarın tam olarak ne demek istediğini çok iyi kavramak bunun için de onun içinde yaşadığı tarihsel koşulları ve siyasi görüşlerini iyi irdelemek gerekiyor.
Böyle bir durumda dipnot kullanmaya ise karşıyım, sözcük seçimi zaten her koşulda yazara aittir ve öyle olmalıdır.

Simyacı konusunda ise kesinlikle yazarın yazdığı şekilde çevirilmesinden yanayım, sizin de belirttiğiniz gibi karakter ilk kez gördüğü ve duyduğu bir şeyi betimliyor. Sonuçta yazar da aslında bahsettiği şeyin ezan olduğunu biliyor fakat bu şekilde dile getirmiyor.

Sansürsüz yayınlama ve boykot konusu ayrı bir tartışma; herhangi bir yöntemini seçerek bir kesimi kaybederken diğer kesimi kazanacaksınız. Küçük Prens örneğinde, yumuşatmadan çevirilirse bilinçli okuyucu başka kitaplarda da sizi tercih etmeye başlayacak zira yazara herhangi bir sansür uygulamadığınızı bilecek. Kısacası iki ucu... şey, neyse sulandırmayayım. :) Çevirmenlerin çevirdikleri kitaplar yüzünden yargılandıkları sevgili ülkemde seçim yapmak gerçekten zor.

Sansür uygulanmaya başladığında bunun nerelere kadar gidebileceği de tartışılması gereken bir konu halini alıyor. İthaki'ye Marslı hakkında gelmiş bir (hadi kibarca söyleyeyim) <a href="https://www.facebook.com/ithakigunlukleri/photos/a.113600838987620.1073741828.112164229131281/269237400090629/?type=3&amp;theater" target="_blank">eleştiri[/url] vardı. Sansür başladıktan sonra, bu sefer de bu şekilde düşünen kişiler tarafından başka şeylerin sansürlenmesi istenecek, ardından başka bir düşünce başka bir şeyin sansürlenmesini isteyecek, nerede dur diyeceğiz.

Sevgili @mit, süper bir konuya parmak basmışsın, teşekkürler! :)


Sonradan gelen not: mit'in verdiği linkteki çevirilere baktım da otoriter bir Türk lider orta yolu bulan bir yaklaşım gibi geldi.

Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Ozymandias - 12 Mart 2017, 12:05:26
Çok güzel akılcı yorumlar. Problem şu ki bu konu 3 günlük sempozyum konusu. Burada tartışarak içinden çıkamayız. İçinden çıkamayacağımız bir konuyu atlamak daha iyi olur.

Fikrimi söylemem gerekirse. En makul çözüm olarak mit'in yazdığı bilgi dolu açıklamayı Bay_Karamsar'ın dediği gibi not düşülmesidir.


Düzeltme: Ek

Ek: 'Otoriter bir Türk lider' kulağa gerçekten hoş geliyor.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Lordmuti - 12 Mart 2017, 13:12:40
Sansür uygulanmaya başladığında bunun nerelere kadar gidebileceği de tartışılması gereken bir konu halini alıyor. İthaki'ye Marslı hakkında gelmiş bir (hadi kibarca söyleyeyim) <a href="https://www.facebook.com/ithakigunlukleri/photos/a.113600838987620.1073741828.112164229131281/269237400090629/?type=3&amp;theater" target="_blank">eleştiri[/url] vardı. Sansür başladıktan sonra, bu sefer de bu şekilde düşünen kişiler tarafından başka şeylerin sansürlenmesi istenecek, ardından başka bir düşünce başka bir şeyin sansürlenmesini isteyecek, nerede dur diyeceğiz.

Şuraya kesinlikle dikkat etmek lazım. Yazarın seçimi neyse o şekilde çevrilmeli bence her şey. Söylenen küfürleri kibarlaştırmak ya da ülkenin siyasi durumuna göre bazı ifadeleri farklı çevirmek "zorunda" kalmamalı hiçbir çevirmen. Biliyorum günümüzde bunu başarabilmek zor bir şey, yayınevine kayyum atanabilir :D

Ama dipnot kullanmama kısmından tam emin değilim. Dipnota olarak durumu açıklayıcı bir şey yazmak üstünüze kayyum atanmasının önüne geçebilecek bir sigorta olabilir. Bakın bunu biz demedik yazar böyle söylemiş, onun söylediğini çevirdik. Elçiye zeval olmaz gibisinden.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Fırtınakıran - 12 Mart 2017, 13:26:28
Bu konuda en epik yayınevi Timaş vb. değil mi yahu? "Allah senden razı olsun Jean Valjean"ları unutmadık :) Kemal Bey'in Simyacı örneği bana bunu hatırlattı.

Küçük Prens içinse bir sorum var: Dipnotta ne yazmalı? İhsan abinin dediğinden yola çıkarak "unutulmamalı ki diktatör, aynı zamanda 'dikte eden' anlamındadır" mı? Yoksa dönemin bakış açısı vs. mi? Belki de her ikisi de.

Çeviride sansür inanılmaz saçma bulduğum bir şey. Biz daha amatörken falan Rıhtım'daki çevirilerimizde küfürleri sansürlüyorduk mesela ya da yumuşatıyorduk. Şimdi çok yanlış geliyor yaptığımız ama o zaman internette böyle çeviri yaparsak bizi topa tutarlar falan diyorduk. Hadi biz bir internet sitesiyiz, peki yayınevleri işleri buyken neden böyle yapıyor? Onlar da tepkilerden kaçınıyor sanırım. Ama yanlış yapıyorlar.

Çeviride sansür aslında başkaca yanlış yönlerimizi işaret eden bir kusurumuz. Bunun altında başka hatalarımız yatıyor. Unutmayın ki Funda Uncu Chuck Palahniuk çevirisi ile hapis cezasıyla burun buruna geldi. Bakın "çeviriyle".
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 12 Mart 2017, 13:26:59
Ama dipnot kullanmama kısmından tam emin değilim. Dipnota olarak durumu açıklayıcı bir şey yazmak üstünüze kayyum atanmasının önüne geçebilecek bir sigorta olabilir. Bakın bunu biz demedik yazar böyle söylemiş, onun söylediğini çevirdik. Elçiye zeval olmaz gibisinden.

<Ahaha! ÇN olarak "Elçiye zeval olmaz" kullanma arzusu duydum.>

Dipnot olarak yazarın görüşünden yola çıkarak neden bu şekilde bir kelime kullandığı açıklanabilir belki dediğiniz gibi.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 12 Mart 2017, 13:32:53
Yaprak, ben bu Marslı konusunu unutmuştum bak, iyi hatırlattın. Harika bir örnek de senden geldi :) "Olduğu gibi çevirmek zorunda mısınız?" ne ibretlik, ne feyz alınası bir yorumdur öyle? Ders almamız lazım......
Timaş'ın "Allah Razı Olsun" çevirisi de bir eğreti duruyor ama... nasıl desem? Çok kötü değil, en azından kendi adıma. Çünkü bana 80'lerde çevrilmiş eserleri, Halit Kıvanç'ın çalışmalarını hatırlatıyor.

Ve hepinizin belirttiği gibi gerçekten de çok arada derede bir konu bu sansür olmalı/olmamalı olayı. Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal. Ben kendime dönüp baktığımda küfür olayında bazen yumuşatmaya gittiğimi görüyorum mesela. Fırtınakıran'ın da dediği gibi ilk çevirilerimizde bunu çok yapıyorduk. Adam "Fuck!" derdi, biz "Lanet olsun!"[*]Olmaz olsun![/*] diye çevirirdik. Ama artık kitabın içeriğine göre, mesela yetişkin tarzda ve çok küfürlüyse, karakter çok küfürbazsa olduğu gibi çeviriyorum.

Küçük Prens'tekine benzer bir durumda da sanırım "dediğim dedik bir Türk lider" diye çevirirdim. Diktatör kelimesini direkt olarak almazdım da, sizin de belirttiğiniz gibi aslında verilmek istenen anlamı kullanırdım. Ve çevirilerime dönüp baktığımda bunu aslında sık sık yaptığımı da görüyorum. Yanlış mı yapıyorum dersiniz?

Bir de dipnot konusu var. Yanılmıyorsam Metis'in "Asker Kaçağı" adlı derlemesinde Kemal Atatürk diye bir uzay gemisi vardı ve çevirmen/editör Bülent Somay bu noktada bir dipnotla "Yazarın kendi kullandığı isimdir, bizim bir katkımız yoktur," şeklinde açıklama yapmıştı. Yanlış hatırlamıyorsam ben de benzer bir şey yapmıştım başka bir kitapta. Bu tür bir yöntem yayınevi ve çevirmen açısından bir nebze de olsa bir koruma sağlar bence de. Korunmaya ihtiyacı olmalı mı, o ayrı mesele tabii :)
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Everfever - 13 Mart 2017, 12:59:25
'Dipnot olarak, "Buradaki diktatör sözcüğü yazara aittir. Cümle orijinaline sadık bir şekilde çevrilmiştir," gibi bir şey yazılabilir diye düşündüm.' (Yaşlıyım ben, bu alıntı şeysini beceremedim.)

E ama böylesi bir dipnot her kitaptaki her cümle için verilebilir. Sınırı nerede çizeceğiz?

Diktatörün kelime anlamının değişmesine gelince: Antoine de Saint Exupery'nin kullandığı cümleyi (çevirisini daha doğrusu) bir kez daha okursanız, onun kullandığı "diktatör" kelimesi ile bizim kullandığımız "diktatör" kelimesi arasında çok da fark olmadığını göreceksiniz. "halkını ölümle tehdit eden diktatör" yazıp, altına dipnotla, "diktatör kelimesi, bizim bildiğimiz baskıcı, özgürlükleri kısıtlayan, manasında kullanılmamıştır," demek... bilmiyorum.

Son olarak da dipnota istediğinizi yazın, mahkemeye karşı bir savunma olarak kullanamazsınız. Ülkemizin kanunlarına göre çeviri eserlerin sahibi çevirmendir ve birinci sorumlu odur. Ardından da yayıncı gelir. Mahkemeye çağrıldıklarında, tıpış tıpış giderler. "Burada senin adın yazıyor, eserin sahibi sensin, sen bunları demişsin," der hakim. "Gık" diyemezsiniz. (Dersiniz aslında da, kimse dinlemez) Örnek davalardaki sonuçlara bakılır, (Atatürk'e ve Türklüğe hakaret etmek genellikle cezalandırılır), hakimin insafına kalınır (beraat ettirebilir veya 2 yıldan az ceza verirse ve çevirmen daha önce suç işlememişse hapis yatmaz). İstediğiniz kadar dipnota açıklama yazın, hakim size, "Sen bu cümleyi kurdun mu? Kurdun. Bitmiştir," der, kalırsınız öylece.

"Elçiye zeval olmaz" demeyin, çevirmenler olarak hapis bile yatabiliriz.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Fırtınakıran - 13 Mart 2017, 13:03:53
Çeviride sansür aslında başkaca yanlış yönlerimizi işaret eden bir kusurumuz. Bunun altında başka hatalarımız yatıyor. Unutmayın ki Funda Uncu Chuck Palahniuk çevirisi ile hapis cezasıyla burun buruna geldi. Bakın "çeviriyle".

Diye en yakın örneği tekrar hatırlatmış olayım.

Bu şey gibi, yazara ulaşamıyorum o zaman elçinin boynunu vurayım. Sakıncalı duygularımızı dindirmenin rahatsız edici bir yolu gibi. Hatta öyle.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Fiddler - 13 Mart 2017, 14:57:58
Ben "diktatör" çevirisini olduğu gibi verip dipnot vs. kullanmama taraftarıyım. Çok fazla eser, çeviri konusunda çok özgür çevirmenlerce farklı yorumlanıyor gibi hissediyorum. Buradan da başka bir tartışmaya geçmek istiyorum: Dipnotlar.

Sevmiyorum onları, kullanmamak için elimden geleni yapıyorum. Sizce ne zaman ve ne kadar kullanılmalılar, nasıl alternatiflerle kaçılabilir?

Buna dair güzel bir yazı okumak isteyenler mit'in 2312 için kaleme aldığı çevirmenin çemberi yazısına mutlaka bakmalı bu arada. Yeri gelmişken ona da laf çarpayım. O yazıda mit şöyle bir şey diyor:

Alıntı
Örneğin, İapetus’tan bahsedilen bir kısımda— İapetus ne biliyor musunuz? Google’da aramadan cevap verebilir misiniz bu soruma? Ben bilmiyordum mesela. Kendisi Satürn’ün en büyük üçüncü uydusuymuş. Her neyse, ne diyorduk? İapetus’tan bahsedilen bir kısımda, “İapetus bir ceviz gibi görünür,” ile başlayan bir cümleyle karşılaştığımda o noktaya dipnot koymaktansa vermek istediğim ekstra bilgiyi direkt olarak cümlenin içine kattım. Yani “İapetus bir ceviz gibi görünür,” cümlesi “Satürn gezegeninin en büyük üçüncü uydusu olan İapetus bir ceviz gibi görünür,” şeklinde yer aldı çeviride. Tabii bunu işin suyunu kaçırmadan, sadece gerekli yerlerde yapmaya ve metnin aslını çok fazla değiştirmemeye de azami derecede önem gösterdim.

Bense şöyle düşündüm. Iapetus bir deyiş ya da kültürel bir terim değil. Satürn'ün üçüncü en büyük uydusunu Türk okuyucu kadar yabancısı da bilmeyecektir. Eğer yazar açıklama gereği duymadıysa, çevirmenin açıklamasına gerek var mı?
Ya da, çevirmen bunu açıklamak isterse, müdahale etmiş olur mu?
Ve belki de, yayınevi çevirmenden böyle durumlarda açıklama yapmasını isteyebilir mi? Burada inisyatif kimin elindedir?

İhsan abinin çevirilerini ne kadar tutarlı ve özenli bulduğum baki bu arada. Benim tartışmaya çalıştığım konu tamamen tercihler üzerine.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 13 Mart 2017, 17:15:43
Ben "diktatör" çevirisini olduğu gibi verip dipnot vs. kullanmama taraftarıyım. Çok fazla eser, çeviri konusunda çok özgür çevirmenlerce farklı yorumlanıyor gibi hissediyorum. Buradan da başka bir tartışmaya geçmek istiyorum: Dipnotlar.

Sevmiyorum onları, kullanmamak için elimden geleni yapıyorum. Sizce ne zaman ve ne kadar kullanılmalılar, nasıl alternatiflerle kaçılabilir?

Buna dair güzel bir yazı okumak isteyenler mit'in 2312 için kaleme aldığı çevirmenin çemberi yazısına mutlaka bakmalı bu arada. Yeri gelmişken ona da laf çarpayım. O yazıda mit şöyle bir şey diyor:

Alıntı
Örneğin, İapetus’tan bahsedilen bir kısımda— İapetus ne biliyor musunuz? Google’da aramadan cevap verebilir misiniz bu soruma? Ben bilmiyordum mesela. Kendisi Satürn’ün en büyük üçüncü uydusuymuş. Her neyse, ne diyorduk? İapetus’tan bahsedilen bir kısımda, “İapetus bir ceviz gibi görünür,” ile başlayan bir cümleyle karşılaştığımda o noktaya dipnot koymaktansa vermek istediğim ekstra bilgiyi direkt olarak cümlenin içine kattım. Yani “İapetus bir ceviz gibi görünür,” cümlesi “Satürn gezegeninin en büyük üçüncü uydusu olan İapetus bir ceviz gibi görünür,” şeklinde yer aldı çeviride. Tabii bunu işin suyunu kaçırmadan, sadece gerekli yerlerde yapmaya ve metnin aslını çok fazla değiştirmemeye de azami derecede önem gösterdim.

Bense şöyle düşündüm. Iapetus bir deyiş ya da kültürel bir terim değil. Satürn'ün üçüncü en büyük uydusunu Türk okuyucu kadar yabancısı da bilmeyecektir. Eğer yazar açıklama gereği duymadıysa, çevirmenin açıklamasına gerek var mı?
Ya da, çevirmen bunu açıklamak isterse, müdahale etmiş olur mu?
Ve belki de, yayınevi çevirmenden böyle durumlarda açıklama yapmasını isteyebilir mi? Burada inisyatif kimin elindedir?

İhsan abinin çevirilerini ne kadar tutarlı ve özenli bulduğum baki bu arada. Benim tartışmaya çalıştığım konu tamamen tercihler üzerine.

Konuyu çok güzel bir şekilde farklı bir nokta evirmişsiniz @Fiddler, tebrik ederim. :)

Böyle bir durumda ilk insiyatif çevirmende, ikinci insiyatif yayınevindedir diye düşünüyorum. Sonuçta çevirmen herhangi bir açıklamaya ihtiyaç duymazsa dahi yayına hazırlayan ihtiyaç olduğunu düşünüyorsa yhn olarak not ekler.

Saturn'ün üçüncü büyük uydusunu Türk okur kadar yabancı okurunda bilmeyeceğine katılıyorum. Dediğiniz gibi herhangi bir insiyatif kullanılmadan açıklamasız geçilebilir fakat şöyle de bir durum söz konusu, 2312'yi okurken güneş sistemi bilgisine güvenen bir kişi olmama rağmen bir noktada şimdi bu hangi gezegenin uydusuydu diye internetten bakma ihtiyacı duydum. Bu tarz küçük notlar benim için okuma keyfini artıran bir faktör olduğundan açıklama yapma tercihin de doğru olduğuna inanıyorum.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 13 Mart 2017, 20:30:55
Fiddler'ın aksine ben dipnotları faydalı buluyorum ve kullanmayı seviyorum. Ama aşırıya kaçmamaya da dikkat ediyorum, çünkü kurgu bir eserde okuma hızının çok fazla kesilmesi iyi olmuyor.

Eskiden, ilk editörlük çalışmalarımda mümkün olduğunca çok dipnot kullanmaya çalışıyordum. Dresden Dosyaları'nın Yaz Şövalyesi kitabında mesela. Doğrusunun bu olduğunu sanıyordum. Ama daha sonra o zamanki editörüm Yankı Enki beni uyardı ve işin doğrusunu öğretti sağ olsun :) Şimdi çok gerekmedikçe kullanmamaya özen gösteriyorum.

Yine de, mesajımın başında belirttiğim gibi, ben seviyorum dipnotları. Kullanmaktan da keyif alıyorum. Ama ne zaman? Her göndermeyi okurun gözüne sokmak için değil kesinlikle. Daha çok kurgu esnasında mutlaka anlaşılması gereken, okur anlatılmak istenileni anlamadığında okuma keyfinin bozulacağı yerlerde. İapetus örneğinde olduğu gibi. Eğer orada İapetus'un Satürn'ün uydusu olduğunu okura bir şekilde aktarmasaydım kitabı okuyan kişi ne oluyor, ne bitiyor, neredeyiz anlamayacaktı. Çünkü yazar buna hiç değinmiyor metnin devamında. Ama okurun bunu bilmesi önemli. Yaprak'ın da dediği gibi, biraz da rahat ve anlaşılır bir okuma deneyimi sağlamak için yapıyorum bunu aslında. Bu da editörlük damarından kaynaklanıyor sanırım :D Her neyse... bu tür ekler siz deyin üç, ben diyeyim beş kez ya var ya yok 700 sayfalık kitapta.

Ve bir de bir üstteki konuda olduğu gibi bazı şeyleri neden bu şekilde çevirdiğimi açıklama ihtiyacı hissettiğim oluyor ve o zaman da devreye dipnot giriyor. Yine 2312'den örnek vermem gerekirse "waldo" kelimesinde olduğu gibi. O w'yu gören ve waldoyu hiç duymayan biri İthaki'nin Facebook sayfasına girip "Türkçemize sahip çıkalım! W yok bizim alfabemizde! Olduğu gibi çevirmek zorunda mısınız?" demesin diye yani :P

Böyle bir durumda ilk insiyatif çevirmende, ikinci insiyatif yayınevindedir diye düşünüyorum. Sonuçta çevirmen herhangi bir açıklamaya ihtiyaç duymazsa dahi yayına hazırlayan ihtiyaç olduğunu düşünüyorsa yhn olarak not ekler.

Ben de aynı şekilde ilk inisiyatifin çevirmende, ikincinin yayınevinde olduğunu düşünüyorum. Yaprak'ın verdiği örneğe ek olarak yayınevi çevirmenin dipnotlarını kaldırma, değiştirme ve kısaltma seçeneklerine de sahip. Onu da unutmamak gerek :)
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Fırtınakıran - 14 Mart 2017, 13:59:31
Ben yine bir OKB gibi konuşacağım ama konu okuduğunuz kitaptaki çeviri notlarından "çeviri tartışmaları"na döndü :D Tartışma Platformu'nda Çeviri Tartışmaları diye ayrı başlığı olsun, misler gibi. Çünkü yarın öbür gün "şu kitapta şu kelimeye takıldım" diye devam edeceğiz ve yukarıdaki onnnnca güzel tartışma toz olacak.

Bu portallık tartışma metinleri heba olmasın!

Bence siz de bana hak veriyorsunuz  :hmm
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 14 Mart 2017, 14:48:57
Ben yine bir OKB gibi konuşacağım ama konu okuduğunuz kitaptaki çeviri notlarından "çeviri tartışmaları"na döndü :D Tartışma Platformu'nda Çeviri Tartışmaları diye ayrı başlığı olsun, misler gibi. Çünkü yarın öbür gün "şu kitapta şu kelimeye takıldım" diye devam edeceğiz ve yukarıdaki onnnnca güzel tartışma toz olacak.

Bu portallık tartışma metinleri heba olmasın!

Bence siz de bana hak veriyorsunuz  :hmm

Fırtınakıran bizi başlık başlık dolaştırıyor :) Taşıyınız efenim uygun gördüğünüz şekilde, biz ayak uydururuz. :D
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Everfever - 14 Mart 2017, 16:23:19
Başlık taşınmadan önce bir soru sorsam olur mu?

Çevirmenlere geliyor bu soru: "Alibi" kelimesini nasıl çeviriyorsunuz? Türkçede tek kelimelik bir karşılığı yok ve örneğin diyalog içinde geçerse, uzun uzun açıklama şansı da olmuyor. Bu "alibi" denen zıkkım sadece insanla da sınırlı olmadığı için, "şahit" vs. gibi tam karşılık olmasa da yakın olan bir kelime kullanma da söz konusu olmuyor. Türkçede "alibi" kelimesi hiç kullanılmadığı için (dile yerleşmediği için) polise bu kelimeyi de kullandıramazsınız.

Böyle bir durumla karşılaştınız mı ve karşılaştıysanız nasıl bir çözüm buldunuz?
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 14 Mart 2017, 16:35:45
Başlık taşınmadan önce bir soru sorsam olur mu?

Çevirmenlere geliyor bu soru: "Alibi" kelimesini nasıl çeviriyorsunuz? Türkçede tek kelimelik bir karşılığı yok ve örneğin diyalog içinde geçerse, uzun uzun açıklama şansı da olmuyor. Bu "alibi" denen zıkkım sadece insanla da sınırlı olmadığı için, "şahit" vs. gibi tam karşılık olmasa da yakın olan bir kelime kullanma da söz konusu olmuyor. Türkçede "alibi" kelimesi hiç kullanılmadığı için (dile yerleşmediği için) polise bu kelimeyi de kullandıramazsınız.

Böyle bir durumla karşılaştınız mı ve karşılaştıysanız nasıl bir çözüm buldunuz?

Alibi ile birkaç kere karşılaştım, nefret sözcüklerdendir gerçekten de. 'Bunu kanıtlayabiliyor musun / doğrulayabiliyor musun?' gibi kullanmıştım bir yerde dialog içinde diye hatırlıyorum. Onun dışında cümleye yedirmeye çalışıyorum, bu süreçte de birkaç (bir sürü) saç telime veda ediyorum. :)
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 14 Mart 2017, 18:32:24
Alibi ile bir kere ben de karşılaşmıştım, sinir bozucu kelimelerden gerçekten de :) Cümleye yedirerek savuşturmuştum kendisini.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Fiddler - 14 Mart 2017, 19:50:17
"Mazeret" olarak çevirip içinde geçtiği tümce/paragraf sayesinde açıklık kazandırmaya çalışırım. Tek sözcük olarak en kapsayıcı bu gibi geliyor. Yalnızca "who is your alibi?" gibi sorularda doğrudan "şahit" denilebilir sanırım.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 16 Mart 2017, 11:25:07
Başlığı tekrar canlandırayım...

Okuduğum kitap Darwinya - Robert Charles Wilson , Sönmez Güven çevirisi.

Kitap çok güzel gidiyor ve çeviri genel olarak akıcı fakat şöyle ifadeler bolca geçiyor:
Bavul dolusu anılar
Raflar dolusu kitaplar
Birçokları ... yaptılar

Bu bir özne yükle uyumsuzluğu mu yoksa benim gözümü tırmalasa da bu ifadeler doğru mu?

Düzeltme: Aslında yanlış ifade etmişim kendimi, sonuncusu hariç önce yüklem uyumsuzluğu şeklinde ifade etmek yanlış.

'... dolusu' ifadesi aslında problem, göz aşinalığı olarak sonraki ismin tekil gelmesini bekliyorum.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Elodin - 16 Mart 2017, 13:32:15
Geçen sene hatırlıyorum da hoca laf arasında söylemişti bu konuyu. Kesin kurallarla ayrılmasa da insanlarda çoğul eki getiriliyor diğerlerinde getirilmiyor.

Ve hatta Vikipedi'de de bahsedilmiş bu konudan.

Alıntı
Tekillik-çoğulluk uyumu her cümlede bulunmaz. Örneğin öznesi hayvanlar, bitkiler, soyut kavramlar gibi "insan olmayan" cümlelerde yüklem genellikle tekildir.

Konunun tamamına bakmak isteyenler için de şöyle bir link bırakalım:

Özne-yüklem uyumu (http://'https://tr.m.wikipedia.org/wiki/%C3%96zne-y%C3%BCklem_uyumu')

Not: Benim de gözümü fazlasıyla tırmalıyor.

Spoiler: Göster
Son bir düzeltme daha yaptım. Verdiğim alıntı, insanlar ve olmayanlar olarak ayırmışken ben, canlılar ve cansızlar olarak ayırmışım :D Okuduğunu anlamama dedikleri bu oluyor galiba :(
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Tobizume - 17 Mart 2017, 16:09:01
Başlığı daha yeni gördüm bu yüzden uzun zamandır aklıma takılan bir çeviri hatasından bahsedeceğim. Zaman Çarkı Serisi'nde çoğu  Aes Sedai'nin zor durumlarda hayatını kurtarmasıyla görevli erkek savaşçıları vardır ve bunlara Muhafız denir. Seri boyunca bu şekilde adlandırılmasına rağmen bu savaşçılara 13. kitap olan Geceyarısı Kuleleri'nde tüm kitap boyunca Muhafız yerine Koruyucu dendi. 14. kitap da tekrar Muhafız olarak yazıldı. Benim anlamadığım nokta ise 12. ,13. ve 14. kitapların çevirmenleri aynı ve bu kitaplar Niran Elçi tarafından çevirilmiş peki neden 13. kitapta bu değişikliğe gidildi.

Aynı durum Sissoylu Serisi'nde olmuştu ama orada çevirmen değişikliği var diye çok da önemsememiştim ama yukarıdaki örnek de tüm kitap boyunca okuma zekimi bozmuştu.

Not:2. baskıyı okudum.
Not2:Zaman Çarkı'nın 2.kitabı hariç tüm kitaplarını Niran Elçi çevirdi.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: - 17 Mart 2017, 18:38:38
Başlığı daha yeni gördüm bu yüzden uzun zamandır aklıma ta ılan bir çeviri hatasından bahsedeceğim. Zaman Çarkı Serisi'nde çoğu  Aes Sedai'nin zor durumlarda hayatını kurtarmasıyla görevli erkek savaşçıları vardır ve bunlara Muhafız denir. Seri boyunca bu şekilde adlandırılmasına rağmen bu savaşçılara 13. kitap olan Geceyarısı Kuleleri'nde tüm kitap boyunca Muhafız yerine Koruyucu dendi. 14. kitap da tekrar Muhafız olarak yazıldı. Benim anlamadığım nokta ise 12. ,13. ve 14. kitapların çevirmenleri aynı ve bu kitaplar Niran Elçi tarafından çevirilmiş peki neden 13. kitapta bu değişikliğe gidildi.
E-kitap olarak okumakta sıkıntı görmüyorsan Son silahşör adlı kişinin düzenlediği versiyonları okumanı tavsiye ederim, korsana teşvik olsun diye yapmıyorum bunu, basılı kitabı da alın. Adam tam bir editör edasıyla çeviri hatalarını düzeltiyor ve terimlerde standartlaştırma yapıyor, çok temiz iş.
Sonradan ekleme, en son 12. kitabı yapmıştı, 13'e devam ediyor. Hem okuyup hem de epub düzenlemesi yaptığı için bir anda çıkaramıyor galiba hızlıca.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 17 Mart 2017, 19:30:54
Eitör değişikliği olmuş olabilir mi? Belki de Niran Elçi baştan beri Koruyucu olarak çevirmiş ama editörü Muhafız olarak değiştirmiş olabilir.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: yaprak.onur - 17 Mart 2017, 19:48:02
Başlığı daha yeni gördüm bu yüzden uzun zamandır aklıma takılan bir çeviri hatasından bahsedeceğim. Zaman Çarkı Serisi'nde çoğu  Aes Sedai'nin zor durumlarda hayatını kurtarmasıyla görevli erkek savaşçıları vardır ve bunlara Muhafız denir. Seri boyunca bu şekilde adlandırılmasına rağmen bu savaşçılara 13. kitap olan Geceyarısı Kuleleri'nde tüm kitap boyunca Muhafız yerine Koruyucu dendi. 14. kitap da tekrar Muhafız olarak yazıldı. Benim anlamadığım nokta ise 12. ,13. ve 14. kitapların çevirmenleri aynı ve bu kitaplar Niran Elçi tarafından çevirilmiş peki neden 13. kitapta bu değişikliğe gidildi.

Aynı durum Sissoylu Serisi'nde olmuştu ama orada çevirmen değişikliği var diye çok da önemsememiştim ama yukarıdaki örnek de tüm kitap boyunca okuma zekimi bozmuştu.

Not:2. baskıyı okudum.
Not2:Zaman Çarkı'nın 2.kitabı hariç tüm kitaplarını Niran Elçi çevirdi.

mit'in belirttiği gibi bir editör değişikliği olma ihtimali var. Ya da belki 14. kitabın orijinalinde de farklı bir isimle anılmışlardır, mümkün olabilir mi?
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Cellophane - 17 Mart 2017, 20:57:45
İlk üç kitabını ve dördüncüsünün yarısını okumuş biri olarak söyleyebilirim ki, Zaman Çarkı serisi çeviri ve editörlük açısından vasat. Her kitabında anlamlandıramadığınız cümlelere, bolca yanlış yazılmış kelimeye ve gereksiz virgül silsilesine maruz kalıyorsunuz. Benim okuduklarım güya ikinci, üçüncü baskıları. Nasıl içlerine siniyor da kitapları bu halde basabiliyor İthaki ailesi, anlamış değilim.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Tobizume - 17 Mart 2017, 22:29:04
E-kitap olarak okumakta sıkıntı görmüyorsan Son silahşör adlı kişinin düzenlediği versiyonları okumanı tavsiye ederim, korsana teşvik olsun diye yapmıyorum bunu, basılı kitabı da alın. Adam tam bir editör edasıyla çeviri hatalarını düzeltiyor ve terimlerde standartlaştırma yapıyor, çok temiz iş.
Sonradan ekleme, en son 12. kitabı yapmıştı, 13'e devam ediyor. Hem okuyup hem de epub düzenlemesi yaptığı için bir anda çıkaramıyor galiba hızlıca.
Seriyi bitirdim ama taşıması zor olduğu için veya okuduğum sırada baskısı olmayan kitaplarda   epub olarak da okudum.

Eitör değişikliği olmuş olabilir mi? Belki de Niran Elçi baştan beri Koruyucu olarak çevirmiş ama editörü Muhafız olarak değiştirmiş olabilir.
Neredeyse her kitabında editörü farklı. Sabit bir editörü olmamış serinin heralde. Serinin çoğu kitabını çeviren bir çevirmenin bu kadar önemli bir konuda kendini editöre ezdirmesi çok saçma geldi bana açıkçası. Bahsettiğim çevirmen de Niran Elçi, yeni yetme birisi değil.

mit'in belirttiği gibi bir editör değişikliği olma ihtimali var. Ya da belki 14. kitabın orijinalinde de farklı bir isimle anılmışlardır, mümkün olabilir mi?
Sadece 13.kitapta Koruyucu olarak isimlendirilmiş diğer 14 kitapta Muhafız olarak geçiyor. Bu yüzden yapabilirsem İngilizce haline bir göz atacağım.

Edit:Şimdi biraz daha inceledim de ilk 4 kitap ile 13. kitabın editörü aynıkişi:Bora Öngürer.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 17 Mart 2017, 22:47:12
Eitör değişikliği olmuş olabilir mi? Belki de Niran Elçi baştan beri Koruyucu olarak çevirmiş ama editörü Muhafız olarak değiştirmiş olabilir.
Neredeyse her kitabında editörü farklı. Sabit bir editörü olmamış serinin heralde. Serinin çoğu kitabını çeviren bir çevirmenin bu kadar önemli bir konuda kendini editöre ezdirmesi çok saçma geldi bana açıkçası. Bahsettiğim çevirmen de Niran Elçi, yeni yetme birisi değil.

O durum Niran Hanım'ın kendini ezdirmesiyle alakalı değil, tam tersi :) Niran Hanım onu Koruyucu olarak çevirmiştir, editör daha sonra Muhafız olarak değiştirmiştir. Ama Niran Hanım bu tür değişiklikleri kolayca kabul eden biri değil diye duydum birkaç farklı kişiden. Yani o tüm seri boyunca o kelimeyi Koruyucu olarak çevirmeye devam etmiştir muhtemelen. Tabii bu sadece bir tahmin.

İlk üç kitabını ve dördüncüsünün yarısını okumuş biri olarak söyleyebilirim ki, Zaman Çarkı serisi çeviri ve editörlük açısından vasat. Her kitabında anlamlandıramadığınız cümlelere, bolca yanlış yazılmış kelimeye ve gereksiz virgül silsilesine maruz kalıyorsunuz. Benim okuduklarım güya ikinci, üçüncü baskıları. Nasıl içlerine siniyor da kitapları bu halde basabiliyor İthaki ailesi, anlamış değilim.

Editör çok değiştiyse bu normal ne yazık ki. Bir standart tutturamamışlar demek. Her editörün (niyeyse) virgül kullanımı, kelime seçimi vs farklı oluyor. Dolayısıyla her kitap farklı kişiler tarafından "yazılmış" gibi oluyor. Kimi daha hâkim oluyor dile ve dilbilgisi kurallarına.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Tobizume - 17 Mart 2017, 23:04:16
Eitör değişikliği olmuş olabilir mi? Belki de Niran Elçi baştan beri Koruyucu olarak çevirmiş ama editörü Muhafız olarak değiştirmiş olabilir.
Neredeyse her kitabında editörü farklı. Sabit bir editörü olmamış serinin heralde. Serinin çoğu kitabını çeviren bir çevirmenin bu kadar önemli bir konuda kendini editöre ezdirmesi çok saçma geldi bana açıkçası. Bahsettiğim çevirmen de Niran Elçi, yeni yetme birisi değil.

O durum Niran Hanım'ın kendini ezdirmesiyle alakalı değil, tam tersi :) Niran Hanım onu Koruyucu olarak çevirmiştir, editör daha sonra Muhafız olarak değiştirmiştir. Ama Niran Hanım bu tür değişiklikleri kolayca kabul eden biri değil diye duydum birkaç farklı kişiden. Yani o tüm seri boyunca o kelimeyi Koruyucu olarak çevirmeye devam etmiştir muhtemelen. Tabii bu sadece bir tahmin.

İlk üç kitabını ve dördüncüsünün yarısını okumuş biri olarak söyleyebilirim ki, Zaman Çarkı serisi çeviri ve editörlük açısından vasat. Her kitabında anlamlandıramadığınız cümlelere, bolca yanlış yazılmış kelimeye ve gereksiz virgül silsilesine maruz kalıyorsunuz. Benim okuduklarım güya ikinci, üçüncü baskıları. Nasıl içlerine siniyor da kitapları bu halde basabiliyor İthaki ailesi, anlamış değilim.

Editör çok değiştiyse bu normal ne yazık ki. Bir standart tutturamamışlar demek. Her editörün (niyeyse) virgül kullanımı, kelime seçimi vs farklı oluyor. Dolayısıyla her kitap farklı kişiler tarafından "yazılmış" gibi oluyor. Kimi daha hâkim oluyor dile ve dilbilgisi kurallarına.
Tekrar baktım da 12. ve 13. kitaplarda editör aynı kişi, 14.kitapta farklı ama bahsettiğim hata 13. kitapta:) Şimdi editör aynı çevirmen aynı bu hata nereden geldi acaba:) Orijinal metini inceleyeyim ben en iyisi.
Not:İlk 4 kitapta da editörlük yapmış 5. de farklı birisi. Ara kitaplara bakmadım ama 10. kitapta da yine aynı kişi editör, 11. kitapta ise editör adı yazmıyor. Yani ortada bir standart olması gerekiyor.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Tobizume - 17 Mart 2017, 23:26:26
İngilizce olarak 12,13 ve 14. kitapları inceledim. 3 kitapta da "Warder" olarak geçiyor.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 18 Mart 2017, 12:48:55
Bu durumda başka sorum yok sayın hâkim :) Kötü bir tutarsızlık olmuş cidden.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Diner - 18 Mart 2017, 16:01:58
"Amfizem riski, özellikle bu mutasyonu taşıyan sigara içicilerde dramatik olarak yükselir." Bunu bir öğrenci text bookta gördüm. Dramatik kelimesi edebi romanlarda da sıkça gördüğüm bir kelime. Ama özellikle bu cümleden sonra bunun kullanım doğruluğunu merak ettim.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: cankutpotter - 18 Mart 2017, 16:56:11
Dramatically kelimesi önemli ölçüde anlamına da geliyormuş, az önce öğrendim ben de. Belli ki bunu kast etmişler ancak çeviride bir hata olmuş sanırım.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Diner - 18 Mart 2017, 17:18:50
Dramatically kelimesi önemli ölçüde anlamına da geliyormuş, az önce öğrendim ben de. Belli ki bunu kast etmişler ancak çeviride bir hata olmuş sanırım.
Orada bu anlamda kullanımış ancak kitabın başka yeride (şu an başka kitaptan örnek veremiyorum maalesef);"Bu birikim gizli böbrek yetmezliği olan hastada olduğu gibi yavaş oluşabilir, veya ani kalp krizini takiben gelişen sol karıncık yetmezliği olan hastalardaki gibi dramatik olarak ani başlayabilir." Burada ki sanki o anlamı taşımıyor. (Ayrıca o virgülün orada ne işe yaradığını çözemedim.)
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Elodin - 18 Mart 2017, 17:36:15
Cambridge'e göre "aniden" anlamına da geliyormuş. Benim anlamadığım neden kelimeyi öyle bıraktıkları zira Türkçede kelimenin bu anlamlarda kullanıldığına hiç rastlamadım.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: Diner - 18 Mart 2017, 17:47:27
Cambridge'e göre "aniden" anlamına da geliyormuş. Benim anlamadığım neden kelimeyi öyle bıraktıkları zira Türkçede kelimenin bu anlamlarda kullanıldığına hiç rastlamadım.
Bu tarz text bookları konuyu bilen ancak çevrimen olmayan kişiler çeviriyor. Normalde de yarı anlaşılır olan konular tamamiyle anlaşılmaz oluveriyor. Ama buradaki anlam 'ani olarak ani başlayabilir' şeklindeyse gözden kaçmaması gereken bir hata bence. Bilmiyorum siz karşılaştınız mı ama benim için ilk değildi bu. Cevaplarınız için teşekkürler.
Başlık: Ynt: Okuduğunuz Kitap ve Çeviri Notları
Gönderen: mit - 10 Mayıs 2017, 17:37:36
Son Nöbet - Sergey Lukyanenko

Nasıl özlemişim! Alacakaranlık, diğerleri, nöbetler, Semyon ve Gesar derken sayfalar akıp gidiyor âdeta. Ama şikayetim var, çeviri önceki kitaplara nazaran bir tık aşağıda.

Mesela şöyle bir kısım var:

Alıntı
Semyon'un duruşu ünlü Altın Oran eskizinin öyle komik bir taklidiydi ki kendimi gülmekten alamamıştım. Kısa boylu ve bodur Semyon, Leonardo Da Vinci'nin resmettiği adaleli atletten başka hiçbir şeye benzemiyordu.

Bir kere "kısa boylu ve tıknaz" olacak, "bodur" dendi mi aynı şeyi iki kere söylemiş oluyor karakter. Ama asıl dikkatimi çeken koyu olarak işaretlediğim yer: "Başka her şeye benziyordu" olması gerektiği çok bariz.

Ama asıl ilgimi çeken şey şu oldu:

Alıntı
O anda uzaklarda bir yerden, duvarların ve kapıların arkasından bir çığlık duyuldu. Yürek parçalayıcı bir ağlama sesi.

Rusçam yok, bu dil hakkında bir şeyler bildiğimi iddia edemem. Ama "ağlama sesi"nin çığlık ya da haykırış olması gerektiğine %99 eminim. (Vahşice katledilen biri tam da darbeyi yediği sırada oturup ağlamayacağına göre...) İngilizce çevirilerde "cry" gören her yere "ağlamak" yazanların çok sık düştüğü bir hatadır; acıyla bağırmak, feryat etmek, haykırmak gibi anlamları da vardır oysa. Öte yandan bu kitap Rusça aslından çevrilmiş. O zaman nasıl oluyor da bu hata yapılabiliyor, aklım almadı doğrusu :D Ya Rusçada da İngilizcede olduğu gibi hem ağlamak hem haykırmak anlamına gelen "cry" benzeri bir sözcük var ya da çevirmen veya editör bu kısmın Rusçasını anlamayıp İngilizcesinden bakmış. İlginç bir bulmaca :)

Bir de çok fazla zamir kullanımı var. "Ben senin ne demek istediğini anlıyorum." "Biz yaşlanıyoruz." vs gibi ben, sen, o zamirleri kullanılmadan anlatılabilecek bir sürü cümle var ama diğerlerinin yanında onlara takılmaya pek vakit kalmıyor (Takıldı :P )

Böyle kitap okuyorum, evet. Çevirmen ve editörlüğün laneti :D