Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Hirador

Sayfa: [1]
1
Kurgu İskelesi / Ynt: Son Günlerim
« : 27 Nisan 2014, 17:57:16 »
Haklısınız. Ama benim demek istediğim tam olarak o değildi. Ben yapılan yorumları önemserim ve yorum yapılmasını isterim, yapılacak her türlü yorum benim için önemli. Ama kimse yorum yazmazsa da hikayeyi silmem, devam ederim.

Yorum yapılıp yapılmaması benim hevesimi kaçırmaz, üzülürüm ama yazmaya devam ederim. Yoksa "yorum yapmayın ya önemli değil" demiyorum. Ya da "olumlu olumsuz eleştiri yapmayın" da demiyorum. Demek istediğim, yorum yapılmaz ise üzülürüm sadece ama hevesim kaçmaz. Orada da "yorum yapılıp yapılmaması benim için önemli değil" dememişim, "benim hevesimi kaçırmaz" demişim.

Zaten fazla yorum beklemiyordum çünkü yorum yapılması için daha uzun bir şeyler koymam gerekir ortaya. Bu yüzden diğer bölümü daha uzun yazacağım. Umarım şimdi demek istediğim anlaşılmıştır.

2
Kurgu İskelesi / Ynt: Son Günlerim
« : 27 Nisan 2014, 07:12:25 »
Yorum yapılıp yapılmaması benim hevesimi kaçırmaz. O konuda sıkıntım yok. Bölümleri de kısa sürede yazmaya çalışacağım. Yorumunuz için teşekkürler.

3
Kurgu İskelesi / Son Günlerim
« : 26 Nisan 2014, 20:35:52 »
Öncelikle merhabalar. Bu benim ilk büyük çaplı hikayem olacak. Bu işlerde yeniyim ve yaşım biraz küçük. Ahengi bozan yerleri ve benzer hatalarımı buna göre yapın lütfen. Günlük tarzında yazmayı planladığım bir hikaye. Kaç bölüm olur bilemiyorum ama elimden geldiğince uzun tutmaya çalışacağım. Ayrıca yarattığım karakterin yapısını yansıtmaya çalıştım. Bazı yerlerde-belki-yapısından kaynaklanan hatalar olabilir.
Son Günlerim
12 Mart 2014

Sevgili günlük ya da artık günlüklere nasıl başlanıyorsa...
Hayatımda ilk kez günlük yazacağım için biraz heyecanlıyım. Aslında benim gibi günlerini yırtık pırtık koltuğunda oturup, saatlerce boş boş etrafına bakınan biri için günlük yazmanın bir anlamı yok.
Belki de sadece yalnız olduğum için yazıyorum. Bir şeyler paylaşmak, içimdekileri dökme ihtiyacım son günlerde arttı.

Daha neden günlük yazdığımı bile bulabilmiş değilim. Neden günlük yazılır, kimler günlük yazar hiç bilmem.
Bu satırlarda, benim gibi boş olacak galiba. Boş ve beyaz...Hiç lekelenmemiş.
Bari söze başlamışken bir şeyler yazayım. Küçük bir odam var, dışarıdan bakarsanız çöplükten başka bir şey değil. Ama benim için saraydan farkı yok. Başka yerde olsam rahat olamam, sıkılırım.
Burada fazla eşyam yok. Duvarlarda, bir yerlerden kestiğim silah resimleri var. Ben küçükken, babam kendini av tüfeği ile vurup intihar etmiş. O zamandan beri silahlara merakım var.

Silah resimleri dışında, yırtık pırtık bir koltuğum var. Kaç yıllık bilmiyorum ama benim gibi biri için sosyetelerin Paris`ten getirdiği modern koltuklardan bir farkı yok. Benim en yakın dostum sayılır. Çünkü benim söylediklerimi, benim dertlerimi, benim sıkıntılarımı o duyar sadece. Benimle beraber eskidi şu çöplükte. Ona oturmaya kıyamıyorum. İnsanın canlı bir dostu olmayınca, böyle cansız varlıklara yöneliyor. Oysa ki onlar daha iyi dost.
Şu koltuk bana ihanet eder mi? Beni üzer mi hiç? O sadece benim dertlerimi dinler. Üzüntülerimi ve sorunlarımı en iyi o bilir. Belki son amaçsız günlerimi de ondan başkası hatırlamaz.

Şu aralar dediğim gibi bir amacım yok. Sadece oturuyor ve benden bihaber akıp giden şehri seyrediyorum. Herkes kendi işiyle meşgul. Benim ne bir işim ne de bir iş yaratacak halim var.
Keşke yapacak bir şeyim olsa. Hayaller kurabileceğim bir sevgilim mesela. Neden böyle bir şey aklıma geldi şimdi?

Küçükken kızlara çok bağlıydım. Birine aşık oldum mu kolay kolay bırakmazdım. Ama onlar yüzüme bakmazdı. Tembeldim ama yakışıklıydım. Ya da ailemin "yakışıklı oğlum" deyişlerine kandım.
İnanın bir sevgili ihtiyacım arttı. Ama boş verin. Benim koltuğum var. O, bana sevgili de olur. Hatta bir insandan daha iyi sevgili olur.

Şimdi akşam olmaya başladı. Evimi ısıtan ve aydınlatan güneş solup gitti. Her gün aynı şeyi yapıyor. Oysa anlaşmıştık dün. O, beni ısıtacaktı şefkatiyle, beni karanlıkta yol olup gitmekten kurtaracaktı. Ama yine aynı şeyi yaptı. Beni yine karanlıkta bıraktı. Soğuk havanın duvarlardan içeriye girdiğini hissediyorum. Güneş, anlaşmayı bozmasaydı böyle olmayacaktı.

Hava karardığına göre ilk günlük denememi burada kessem daha iyi olur. Zaten bir şeye benzemedi. Bari yakındaki parka gideyim. Akşamları benimle konuşacak yaşlı bir adam olur orada. Benimle hiç konuşmaz, galiba dilini yutmuş. Ama yine de birbirimizi anlarız. Bugün kendimi şanslı hissediyorum, belki benimle konuşur. Fazla bekletmeyeyim.



4
Tartışma Platformu / Ynt: Kendimi Nasıl Geliştirebilirim?
« : 19 Nisan 2014, 11:26:41 »
Sadece fantazya okumuyorum zaten. Bilim Kurgu, Polisiye ve Korku hikayeleri de okuyorum. Özellikle Polisiye beğendiğim bir tür. Ama bana daha yakın gelen fantazya. O yüzden ona daha fazla ağırlık veriyorum.

Eğer ki ileride bir şeyler yazarsam ciddi bir başarı elde etmek için yazmam. Böyle bir hedefim yok. Bu yaz için kısa öykülerden oluşan bir seri yazmayı planlıyorum. Daha önce on bölüm süren bir haydut öyküsü yazmıştım. Onun dışında bir veya üç bölüm süren hikayeler ve birde efsane gibi bir yazım oldu. Farklı olarak bir de korku öyküsü yazmıştım okulda. Yani ben yazı yazıyorum ama yazdıklarım bana iyi olmuş hissi vermiyor.

Çevremde bana yardım edecek biri de yok. Ama sizlerin yorumları şimdilerde kafamda bazı şeylerin aydınlanmasına neden oldu.



5
Tartışma Platformu / Ynt: Kendimi Nasıl Geliştirebilirim?
« : 19 Nisan 2014, 07:52:38 »
Arada sırada yazıyorum bazı şeyler ama okulum olduğu için vakit bulmak biraz zor oluyor. Tatil günlerinde bir şeyler yazıyorum anca. Bu yaz, böyle uzun bir öykü yazma planlarım var.

Peki, bir şeyler yazarken nelere dikkat etmem gerekir? Örneğin bir yeri betimlerken önce neresinden başlamam gerekir?

6
Tartışma Platformu / Ynt: Kendimi Nasıl Geliştirebilirim?
« : 18 Nisan 2014, 15:01:40 »
Yorumuz için çok teşekkür ederim. Fazlasıyla yardımcı oldunuz bana. Bahsettiğiniz Eragon kitabını okuyorum. Ama bana sıkıcı geldi. Çünkü sürekli yolculuk yapıyorlar. Sürekli birilerinden kaçar haldeler. Bilmiyorum, belki ben biraz aksiyon istiyorumdur.

Şu an Hurin`in Çocukları ve Eragon`u birlikte okuduğum için olayları anlayamamış olabilirim de.

Bir de Gölgelerin Efendisi diye bir kitap var. Benim yaşıma uygun gibi duruyor. Onu da okuyabilir miyim?

7
Kitabı nereden alabilirim? Bizim buralarda pek kitap satan yer yok.

8
Tartışma Platformu / Ynt: Kendimi Nasıl Geliştirebilirim?
« : 17 Nisan 2014, 18:20:23 »
Şöyle bir sorum olacak: Kaç yaşından sonra bu türde kitap yazabilecek hale gelirim? Yani, örnek olarak 16 yaşına gelip çok kitap okusam, çok yazı yazsam bile yazar olunacak bir yaş değil gibime geliyor. Kaç yaşlarında, roman yazmak için yeterli niteliklere sahip olabilirim?

9
Tartışma Platformu / Ynt: Kendimi Nasıl Geliştirebilirim?
« : 15 Nisan 2014, 15:39:08 »
Peki bana önerebileceğiniz kitaplar var mı? Bunları okumadan olmaz dediğiniz? Yüzüklerin Efendisi, Hobbit ve Hurin`in Çocukları gibi kitaplar dışında.

10
Tartışma Platformu / Ynt: Kendimi Nasıl Geliştirebilirim?
« : 15 Nisan 2014, 13:27:18 »
Yorumlarınız çok işime yarayacak. Dediğiniz gibi kitabı inceleyerek okuyacağım. Günde yarım sayfa yazın dediniz. Bu yarım sayfa baştan savma, belli bir kurgusu olmayan yazı mı olmalı, yanı aklına geleni yazma gibi?

11
Tartışma Platformu / Kendimi Nasıl Geliştirebilirim?
« : 14 Nisan 2014, 17:27:32 »
14 yaşını biraz geçtim. Fantazya türünde romanlar okumayı seviyorum ve bu türde hikayeler yazmak çok hoşuma gidiyor ama kendimi özellikle bu alanda nasıl geliştirebileceğimi bilmiyorum. Yaşım şimdilik genç ama ilerde gelişir mi bilemem. Arada sırada kendi çapımda yarattığım ırklar ve onların üzerine yazdığım hikayeler oldu.
Bu türde gelişmenin yolu çok mu okumak, yoksa yazmak mı? Belki ikisi birden olabilir. Yorumlarınızı bekliyorum.

Not: Forumda hikaye yazılan bir yer vardı ama şimdi bulamadım. Oraya hikaye yazabiliyor muyuz?

Sayfa: [1]