Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - TurkceBKF

Sayfa: 1 2 3 [4] 5
46
Genel Kültür / Fark etmediniz ama 20sinde Skynet doğdu
« : 21 Nisan 2011, 17:07:27 »
Dün 20 Nisan 2011′de hepimizin sonunu getirecek yapay zeka Skynet doğdu. Terminator: The Sarah Connor Chronicles‘da 20′sinde Skynet’in bilinç kazanacağını söylemişlerdi. Eğer bilmediğimiz bir yerlerde bu gerçekleştiyse geçmiş olsun, bir kaç gün içinde robot kıyameti geliyor. :)

47
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 19 Nisan 2011, 13:32:42 »
Politik kurgu demiş bazıları bu dizi için. Diziyi izlemedim ama kitapları okuduğum için kafa karışıklığı olmasın diye bunun bir Destansı Fantastik (Epic Fantasy) eser olduğunu hatırlatmak istedim. Eserde entrikalar olması ve romantik kılıç ve büyü türünden ziyade gerçekçi bir anlatımı olması fantastikliğinden azaltmıyor. Açıkça kullanılan büyüler ve canavarlarıyla Büyülü Gerçekçilik (Magical Realism) de değil.

GRRM'in serisi büyünün az gözüktüğü ama hayatın içinde olduğu bir dünyada geçiyor. Böyle bir dünyada büyük değişimler olurken arada kalan irili ufaklı insanların hikayesini veriyor. Bu kahramanların hiç biri beyaz elbisesiyle ve elindeki asasıyla tek harekette dünyayı değiştirebilen büyücüler değil. İlerledikçe savaşan taraflardan hangisi iyiydi, hangisi kötüydü onu da karıştırıyorsunuz. Ahlaki bir derdi yok GRRM'in bir tarihçi gibi anlatıyor hikayesini. O yüzden diziyi bence fazla beklenti içinde olmadan izleyin. Çünkü GRRM'in bu serisi modern fantastiğin baş yapıtlarından ve de tanımlayıcı yapıtlarından biri.

Kitapların tamamını okumayanlar okumasın:
Spoiler: Göster
Bu arada kitabı okumayanlar için üzülüyorum. Dizi de kitaplardaki sevilen karakterleri kıtır kıtır kesecekse moralleri bozulacak demektir. Serinin en güzel yanı iyi ve kötünün net olmaması. Kraliçenin oğlunun kimin oğlu olduğunu öğrendiklerinde ne diyecekler? Ya da o çok kızdıkları Jaime Lannister'in kahramanlaşmaya başlarken ölüp gitmesine ne diyecekler? Veya benim gibi kitabı okurken Sansa Stark'ın zayıf aciz haline bakıp kızacaklar mı? Robb Stark'ın düğününde hepsinin öldürülmesini nefretle okuyanlar Catelyn Stark'ın ölümden dönüp ölüm saçmaya başlamasına ne diyecekler.


Yukarıdaki inanılmaz güzellikteki bölümleri televizyona umarım güzel aktarırlar da yıllarca izlenecek keyifli bir dizi olur. GRRM'in Fantastik Edebiyatta yaptığı değişimi dizilerde de yapacağını umuyorum.

48
Duyurular / Ynt: Drakula İstanbul’da Programına Konuğuz!
« : 05 Nisan 2011, 09:06:32 »
Geçen hafta dinledim ama şehir dışında olduğumdan yazamamıştım. Hakan diline sağlık çok başarılı bir program olmuş. Bilgili olduğunu göstermişsin ama belki biraz hazırlıksız kalmışsın. Hoş senin bocaladığın yerlerde de sunucular toparladılar. Sonuçta ortaya iyi bir program çıkmış. Aslında hazırlıksızlık hali de senin amatör ruhunu yansıtıyor bana sorarsan.

Dilerim o istediğin televizyon programı da yapılır. O programın yapılmasını beklerken sizin ekip bir kaç bölüm çekmeyi düşünmez mi? Üniversitelerin iletişim bölümlerinden kamera alıp hatta belki stüdyolarını izinle kullanıp kendi programınızı yapıp YouTube ya da Dailymotion'a yüklemeniz mümkün. ODTÜ'de olanlar varsa onlar için asistan arkadaşlarla konuşabilirim. Ya da basit bir kamerayla bile böyle bir program yapmanız mümkün. Benim de yapmak istediğim bir iş bu, yani acele etmezseniz ilkini ben yapmış olurum haberiniz olsun. :)

TurkceBKF'den de bahsettiğin için teşekkürler.

49
Kutlarım. Hemen indirip akşama dinliyorum.
Umarım çok daha güzel işlerde seni ve ekibi tekrar görürüz. Çıtayı her daim daha da yükseltmen dileğiyle.

50
Hurin, iyi ve kötü anlayışları üzerine konuşuyoruz bunun edebiyattaki ve özellikle de Tolkien'deki yansımalarını inceliyoruz. Eğer böyle bir incelemede yapılan yorumlar sizin kişiliğinize yapılmış diye düşündüyseniz hatalı bir tartışmaya girmişim demektir. Burada yapılmaya çalışanın Tolkien'in iyi kötü kavramını incelemek olduğunu düşünmüştüm. Onunla benzer bir anlayışta olduğunuzu ve savunduğunuzu söylerken hakaret ettiğimi düşünmüyorum. Sevdiğiniz ve savunduğunuz bir yazarın görüşlerine benzer görüşleriniz olduğunu söylemem sizce hakaretse özür dilerim.
Son mesajınızdan sonra bu konu altında verimli bir tartışma yürütebileceğimizi zannetmiyorum. Kusura bakmayın.

51
Alıntı
Aklıma geliveren ilk örnek: eğer savunma hakkının önemli bir prensip olduğuna inanıyorsanız Savcı, Yargıç ve İnfazcı olan Jedi'lar kötüdürler

Jedilar infazcı diyorsunuz ancak onda da yanılıyorsunuz. Jedi'lar zorunda olmadıkça hiçbir zaman can almazlar.

"Ama Mace Windu Şansölye Palpatine'i öldürecekti" diye bir nida ile ortaya çıkacaksanız size bunun açıklaması Mace Windu'nun Karanlık Lord'un tamamen karmaşa haline girmiş olan demokratik yapıda yetkilerini kullanarak kaçabileceğini bildiği için orada olayı bitirmek istiyor.
Yukarıdaki iki cümlede önce infazcı değillerdi yani yargılayıp cezasını vermiyorlardı dedikten sonra demokratik yapıda suçsuz olduğu düşünülebilirdi diye bir başkasını öldürmeye çalıştığını ve bunun o durumun koşullarına göre uygun olduğunu belirtiyorsun. Burada çelişki yok mu sence?
Star Wars ile ilgili konuşmadan önce çerçeveyi çizelim istersen. Star Wars filmleri üzerinden mi konuşacağız, üzerine çizgi diziyi ekleyecek miyiz, ya da çizgi romanlar ve kitaplardan hatta oyunlardan bahsedecek miyiz? Çerçeveyi tam çizersek o konuda da konuşabiliriz.

Ancak şu cümleye cevap vermeliyim:
Bu imparatorluk mu iyi? Yani buna rağmen iyilerse o zaman sizinle biz aynı star wars'u izlememişiz.

Daha önce iki kez belirttiğim konunun altını tekrar çiziyorum. Bu cümlede benim yapmadığım bir önermeyi yapmışım gibi kabul edip onun üzerinden yorum yapıyorsunuz. Tekrar etmek gerekirse

çatışan tarafların hepsi kötü olabilir, bir tarafın iyi ya da kötü oluşuna onun kiminle çatıştığı üzerinden karar verilemez.

Tartışırken sadece yazdıklarımız üzerinden konuşursak daha kolay sonuca ulaşırız.

Tolkien konusuna dönersek, demişsin ki:
Şimdi Orc'lar yaratılmamıştır. Ortada sıfırdan bir araya gelen bir canlı varlık yoktur. Yüzüklerin Efendisindeki Orc'lar Elflerin işkence ile bozulmuş halleridir. Daha fazla için Silmarillion'un ingilizce versiyonuna göz atabilirsiniz. Melkor hiç bir zaman bir şey yaratmaya çalışmadı. Sadece yaratılanlar üstünde kendi hakimiyetini kurmaya ve yaratılanları bozmaya çalıştı. Şarkı söylenirken 3 kere ritmi bozdu. Iluvatar Aule cüceleri gizliden gizliye canlandırdığında kızdı çünkü Aule tam olarak planla bilgili değildi ve herşeyi bilmiyordu. Bunun için cüceler her zaman başka varlıklara karşı kayıtsız kaldı onlarla anlaşamadı. Iluvatar istese canlandırmaması için salık verebilirdi Aule'ye.

Burada söylediklerin şunlar:
1. Orclar yaratılmamışlardır. Elflerin "bozulmuş" halleridir. Bu sebeple saygı ya da korunma hak etmezler.
Yani: Sizin bahsettiğiniz iyi kötü anlayışında, bazı yaratıkların en temel hak olan yaşam hakkına, barınma hakkına sahip olmalarına izin varken, bazılarının kendilerinden bağımsız sebeplerle, yaratılışlarından dolayı bu haklara sahip olması mümkün değildir.
2. Melkor'un suçu yaratılanları değiştirmektir. Hatta haddini bilmeyip "Şarkı söylenirken üç kere ritmi bozdu."
Yani Iluvatar'ın kafasındaki plandan farklı bir arayışa girdiği için hatta ona isyan ettiği için Melkor suçludur diyorsun. Melkor'un bir çocuk olarak ebevyninin düşüncelerine ve planlarına uyması gerekir, eğer buna uymazsa yaptıkları asla iyi sonuç vermez ve kendisi de suçludur. Ebeveynin planını bozmak yanlıştır ve cezalandırılmalıdır.

Açıkça bunları savunuyorsan Tolkien'le benzer bir ahlak anlayışına sahipsin demektir. Eğer böyle bir hayat bakışı seni mutlu ediyorsa ne güzel. Ben daha farklı bir anlayışın, iyi-kötü ayrımının olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bunu tartışmak ahlak felsefesine girer bu kadar laflamak da yeter. Burada yapmaya çalıştığım/ız Tolkien'in eserindeki işte bu anlayışı ortaya koymak. Edebiyat incelemesi böyle yapılmıyor mu?

Daha farklı bir bakış açısı için http://www.goblinscomic.com/archive/ web çizgiromanını okuyabilirsiniz. Goblinlerin gözünden dünyanın pek de ak-kara olmadığını görüyorsunuz.

52
mit:
Benim yapmadığım bir ikilik üzerinden fikirlerini paylaşmışsın. Espirili bir şekilde yazdığın yazını özünde aslında çatışmalarda bir taraf kötü ise ona karşı olanın iyi olduğunu söylüyorsun. Ne yazık ki edebiyatta çok kullanılan bu teknik gerçek hayatta geçerli olmuyor. Çatışan tüm tarafların kötü olması mümkün. Dolayısıyla Gandalf'ın ya da Jedi'ların kötü olması onların karşıtlarını iyi yapmaz. İyi ya da kötü üzerinden konuşurken bazı temel prensipler üzerinden iyilik ya da kötülük konuşulabilir. Daha sonra da incelenenin bu prensipleri ne kadar yerine getirdiği ya da getirmediğine bakılır.

Tolkien'in eserleriyle ilgili çok yazdığım için tekrar yazmayacağım, sadece verdiğiniz örneklerin onların iyiliğiyle ilgili olmadığını belirtmeliyim. Sadece kurduğunuz ve geçerli olmadığını düşündüğüm ikiliğe hizmet ediyor. Konu dışına çıkmaktan çekinerek Star Wars'la ilgili yazmak isterim.
Aklıma geliveren ilk örnek: eğer savunma hakkının önemli bir prensip olduğuna inanıyorsanız Savcı, Yargıç ve İnfazcı olan Jedi'lar kötüdürler. Onların kötü olması imparatorluğun iyi olduğunu göstermez. Kurum olarak Jedi'ların ve İmparatorluğun kötü olması içinde iyilik yapan bireylerin olmadığını da göstermez. Eğer eserlere siyah beyaz değil de başka tonlarda ve renklerde bakarsanız okuma keyfinizi arttıracak noktalar keşfedebilirsiniz.

Not: İyi ve kötünün pek de belli olmadığı, hatta herkesin kötü olduğu, oldukça gerçekçi bir fantastik eser okumak isterseniz size Glen Cook'un Black Company serisini tavsiye ederim.

53
Hurin, iyi ve kötü konusundaki düşüncelerimiz senden oldukça farklı anlaşılan.
Eğer ki Gandalf kötü ise nasıl kutsal bir güçten yardım isteyip bunun karşılığında Balrog'u yenebiliyor.
İlahi bir güçten yardım alanlar iyi iseler, Melkor'un gücünden beslenen Sauron da iyidir. Yok dersen ki gücü aldıkları varlığın iyiliği ya da kötülüğü üzerine konuşmak gerekir. İnsanları ve diğer varlıklara kendi istediklerini yaptırıp onlardan gerçekleri saklamak kötüdür dersen Gandalf kötü olur. Hele hele kitaptaki sahneleri farklı bir gözle okumaya başlarsan kötü olabileceği çok yer bulursun. Ayrıca unutmayın Gandalf Batının Lordlarının temsilcisi, Batı'nın Lordları da çok iyi değiller. Kendi oğlu başka varlıklar yaratmak istediği için onu diğer kardeşlerine yok ettirten Ilúvatar'mı iyi? Topraklarına ayak basanları yok eden, bir deli saldırdığı için koca bir kıtayı yakıp yıkan Valar'lar mı iyi? Yarattıklarıyla hiç ilgilenmeye Ilúvatar ya da Elfler ve İnsanlardan başkasına dikkat etmeyen, Orcların ya da Goblinlerin başkasının yaratısı olduğu için kötü olduklarını düşünen çocukları mı iyi? Cüceler bile yaratıcısı Aulë onları Ilúvatar'a sunduğu için kötü diye yaftalanmaktan kurtulmadılar mı?
Tolkien'in tanrıları sadece belli yaratıkların çıkarlarını düşünen koruyucu ruhlar gibiler, birbirlerine karşı savaşırlarken hangi tarafın iyi veya kötü olduğu, üzerinde düşünülmesi gereken bir soru. Tahmin ettiğiniz kadar da kolay değil.

Gandalf'ın Khazzad Dum köprüsünde Balrog ile karşılaştığında söyledikleri
Alıntı
I am a servant of the Secret Fire, wielder of the flame of Anor. Go back to the shadow. The dark fire will not avail you, flame of Udun! You shall not pass!


Bir not da şu cümleyle ilgili belirteyim. Burada Anor'un ne olduğu belli değil. Anor güneş demek ancak başka bir yerde geçmediği için ne olduğunu bilemeyiz. Eğer sır ateşin hizmetkarıyım diyerek Gandalf'ın Ilúvatar'ın hizmetkarı olduğunu söylemiyorsan gücün nereden geldiği de belli değil. Tolkien orayı belli ki çok önemsemediğinden daha sonra açmamış.

54
Rol Yapma Oyunları alarak Haiti ve Pakistandan sonra Yeni Zelanda Depremine yardım edebilirsiniz. DriveThruRPG sitesi üzerinden Yeni Zelanda için özel çıkartılmış bu toplamayı aldığınızda 338USD’lık seti 20USD’a alıyorsunuz ve bütün para Yeni Zelanda'ya gidiyor. Ayraçtan sonra eserlerin tam listesi ve İngilizce açıklamaları var. Sadece Indie kitaplar da değil listedekiler. Supernatural dizisinin oyun kitabından, CthulhuTech'e, DnD 4th edition kitaplarından, Pathfinder kitaplarına, White Wolf'un Scion'undan Mecha RPG'ye, bilim kurgu, fantastik, korku her türde eser var.

Bu oldukça güzel ve ilginç kitapları kaçırmayın. Hem yardım hem de kitap istiyorsanız acele edin 28 Şubata kadar zamanınız var.

Tam liste

55
Yüzüklerin Efendisi fantastik bir eserdir. Bunun unutulmaması gerekli. Tarihine baktığımızdaysa 3000 yıl gibi insanlık tarihi düşünüldüğünde devede tüy kalacak bir zaman dilimi görüyoruz. Ve bu 3000 yılın büyük bir kısmı tüm dünyayı baskısı altına almaya çalışan canavarlarla savaşarak geçmiş.

Şimdi bu ortamda demokrasiyi doğurmadığı için Tolkien monarşi misyoneri midir?
Tolkien bir yazar olduğu için yazdıkları üzerinden eleştirilebilir. Ortadünya gerçek olmadığı için Tolkien onun tarihini yazarken başka bir sonuca ulaşacak bir eser yazmayı tercih edebilirdi. Bırak demokrasiyi temel özgürlüklerle çelişen ya da daha doğrusu onları önemsemeyen bir eser yazmayı kendisi tercih etmişti. Başka görüş açıları mümkün.
Herhangi bir eseri okurken/izlerken/dinlerken arkasında anlatılanı, övülenle yerileni görmek gerekir. Ne dersiniz?

56
Radyo Kulesi / Radyoda çalanlar üzerine
« : 22 Şubat 2011, 18:41:34 »
Bu akşam dinledim, sonuna geldim. Bir şey aklıma takıldı, müzikleri nereden seçiyorsunuz?
http://www.jamendo.com/en/ 'dan seçerseniz, hem creative commons lisanslıları kullanmış olur ileride başınıza iş açılmaz, hem de yeni grupları desteklemiş olursunuz.

57
Kurgu İskelesi / Ynt: Kıpkısa Kulübü
« : 22 Şubat 2011, 18:35:30 »
Altzine için twitterdan yazmıştım.
"Cam tabutumu yeniden hazırlayın" dedi, elindeki kanı yıkarken Pamuk Prenses cücelere. "Bu da aradığım prens değilmiş"
http://twitter.com/#!/kisalar/status/18433780516

58
Kitapta dağlarda yaşayan halkın Isildur ile görüştüğü ve Numenor'un Andordan getirilmiş bir taş üzerine yemin ettikleri yazar. Kendileri bir söz verdiler (Isildur veya Isildur'un soyundan gelen kişiye yapacakları savaşta yardımcı olmak) ve sözlerinde durmadılar bu sebepten dolayı hiç bir zaman huzur bulamadılar. Isildur sözlerinde durmadıkları için onları lanetlemedi, kendileri sözlerinde durmayarak kendi kendilerini lanetlediler.


Kitabı bulamadım ama nette bulduğum bir kaynak Isildur'un sözlerini şöyle alıntılamış.
Alıntı
“I curse thee and thy folk. You shall have no rest until
your oath to the west is fulfilled. Long this war will be
fought and you will be called ere its end.”
Yani benim kötü tercümemle:
"Seni ve senin halkını lanetliyorum. Batıya olan yemininiz yerine getirilinceye kadar huzur bulmayasınız. Bu savaş uzun olmalı ve siz sonunda buraya çağrılasınız."
Yani Isildur onları lanetliyor. Kendi kendilerini lanetlemediler.

...Yani Aragorn çağırdığında gelmeme seçenekleri de vardı, zorlanmadılar. Ancak bir daha hiç huzur bulamayabilirlerdi.
Yukarıdaki cümlede dediğin "Başına silah tutmuşlardı, gelmeyip ölmeyi yeğleyebilirlerdi zorlama yok" demeye benziyor. Aragorn gerçekten iyi olsaydı onları salardı. Aksine Aragorn yaşayan ölü kölelerini düşmanlarının üstüne salmayı seçti.

...Elf dostları veya diğer adıyla Edain'in varlığı eğer karşı varsayımları doğru alırsak hain olarak adlandırılmalıdır ve kitapta Kralın İnsanları denen kişiler tarafından böyle yaftalanmışlardır. Peki Hain iseler demek ki kötü deniz imparatorluğunu sevmeyen kişilerdir bu insanlar. Düşmanımın düşmanı dostumdur atasözünü ele alırsak o zaman Elf Dostu kişiler aslında Sauron ve diğerleri ile aynı kefededir. Peki Elf Dostları o zaman neden kurtulmuş, neden Sauron'un yüzük savaşları zamanı olduğu gibi helak edilmemiştir? Sizin düşünce yapınıza göre bunu da sorgulamak gerekir...

Bunu açabilir misin? Yanlış hatırlamıyorsam Numenor'u Valar'lardan biri yok etmemiş miydi? O sırada Sauron'un yanında Elf Dostları vardı mı diyorsun? Ya da batıya sefere çıkan orduda mıydı Elf Dostları? Sauron zaten imparatorluğun kendisi değil miydi, istediğini yaptırabiliyordu. (Batı kıyılarına sefere çıkmak gibi) Yani Sauron'la savaşanlar imparatorlukla savaşmıyorlardı. Dolayısıyla Sauron'un düşmanının düşmanı değildiler.

Aragorn ile ilgili söylediklerinde şunu dikkate almak lazım. Tolkien onu anlatırken senin de cümlende söylediği gibi tahtı hak eden kişi olarak gösteriyor. Halbuki bu fikrin kendisi yanlış zaten bana göre. Oysa bu eser ve ne yazık ki bunun ardından gelen benzerleri monarşiyi yaşamamış insanlara monarşi övgüsü yapıyor. Bu konuda sevdiğim yazar Charles Stross'un şu yazısına bakabilirsin. http://www.antipope.org/charlie/blog-static/2010/11/the-season-of-snark.html Kralın tebasına iyi davranması, kraliyeti ya da kutsal kanında yücelik taşıyan birileri olduğu fikrini haklı çıkarmaz. Bir eserde bunun olması iyi bir özellik değil. Epik Fantastik böyle bir tür dersen alternatifleri konuşuruz. Böyle olmak zorunda değil.

...Ben ingilizcesini okumadım kitabın ancak Türkçesinde de sürekli Bay Frodo olarak hitap etmekte. Ancak ben bunu bir zaman sonra ast üst ilişkisinden daha çok Samwise'ın iyi niyetli birazda saf(temiz) düşünmesinden dolayı sevgi ile yaptığını düşünürdüm. Ayrıca sonunda ölme olayını da evet bir görev olarak kabul edebilir. Ancak hangimiz kendisine bu kadar yakın bir dost bulduğunda kendini tehlikeye atmaz ki?

Arkadaşların birbirine dalga geçmiyorlarsa "bay" dediğini duymamıştım. Sürekli bay, sayın, efendi Frodo denmesinde ast üst ilişkisi yok mu sence? Sonundaki görev meselesi de gene Tolkien'in Katolik dünya görüşüyle alakalı, bir önceki yazıda belirtmiştim.

Dönüp baktığınde senin de dediğin gibi nüanslar bizim eseri algılayışımızı değiştiriyor. Bu da aslında eserin ne kadar derinlikli olduğunu göstermiyor mu?

59
Hurin, doğrusu yazılanları okumaktan ve konuşmaktan çok keyif alıyorum. Unuttuğum üçlemeyi tekrar hatırlamamı sağlıyor.

Hurin:
Alıntı
Buradaki  göndermeniz sanırım Aragorn'a yardıma gelen Ölüler Ordusu'dur. Ancak burada ufak bir eksikliğiniz var. Çağlar önce bu kavim hem Sauron'a hemde Batı İnsanlarına yardım etmeyi kabul etmiş ancak savaş zamanında hiçbir tarafın yardımına cevap vermeyip kendi yeminleri sebebiyle lanetlenmişlerdir. Aragorn onlara sadece sözlerini yerine getirip lanetten kurtulup huzur bulmaları için yardımcı olmuştur.
demişsin.

Yanlış hatırlamıyorsam, Sauron'a taptıkları için Isildur'a yardım edemeyeceklerini söylemişlerdi. Onları yardım etmedikleri için de lanetleyen Isildur'du değil mi? Yani kendisine yardım etmeyenleri ölümden kötü bir hayata mahkum eden ve kurtulmalarının ancak kendi soyundan birisinin iznine bırakan Isildur'du. Aragorn onları savaşa çağırmadan da acılarını anladığını söyleyip serbest bırakabilirdi. Belki o zaman gönüllü olarak onun yardımına gelir ve kehaneti öyle gerçekleştirirlerdi. Oysa Aragorn onları Sauron'un Nazgul'ları kullandığı gibi kullandı.

Alıntı
Aslında teknoloji düşmanlığı demek yanlış olur. Çünkü Numenor insanları zamanında denizcilik, mühendislik alanlarında çok ilerlemişlerdir.  Eğer Tolkein eğer bu kadar karşı olsaydı teknolojiye Numenor büyü gücü veya mistik güçler ile ihtişam kazanırdı.
Yanlış hatırlamıyorsam, Tolkien'in kendi sözlerinde de teknolojinin getirdiği hıza ve güce bir çekince ve korku vardı. Hobbitlerin hayatını daha güzel olarak anlatmasının sebebi de onların teknolojiden uzak olması değil miydi? Bir de Numenor'un büyük ve zalim bir deniz imparatorluğu yok muydu? Sauron gelip onları yozlaştırmadan önce de yanlış hatırlamıyorsam elf dostu küçük bir azınlık kalmıştı.

Alıntı
Hükümdarlık babadan oğula geçmesi bence kitaba uyuyor. Lakin Aragorn öyle bir soydan geliyor ki Yüzük Savaşlarında Kral olduğu zamanlar kendi tacını takacak bir Kral yüzyıllardır yoktu ve babası ise yaşamıyordu. Yani anlayacağımız aslında doğumla bunu hakettiği için hükümdarlığı aldı. Aksi takdirde vekilharç soyunun çoktan hükümdarlığı alması gerekirdi.

Hükümdarlığın babadan oğula geçmesinin kitaba uyması konusunda bir sözüm yok zaten. Kitap içi tutarlılıkta bir sorun yok. Ancak kitaptan şöyle bir uzaklaşıp baktığınızda sadece soyundan dolayı kral olmayı hak ettiği söylenen bir karakter var. Haliyle bu rahatsız edici. Ama bu benim kraliyet fikrini tehlikeli ve insanı küçültücü bulmamın gözümü sanat eserinin güzelliğine kapamasından da olabilir.

Sam ile Frodo meselesine geldiğimizde, şunu hatırlatayım. Frodo Sam'in efendisi, Sam ise Frodo'nun uşağıdır, sadece bahçıvanı değil. Türkçe'sinde nasıldı hatırlamıyorum ama İngilizcesinde Sam Frodo'ya hep saygı sözüyle seslenir. Mr.Frodo, Master ve Sir der. Arkadaşlar birbirlerine böyle hitap etmezler. Sam kitabın sonlarına doğru görevinin Frodo ile beraber ölmek olduğunu söyler, ölüme kadar onun yanında olacak, yemeğini yapacak arkasını toplayacaktır. Bu Tolkien'in gözünde büyük bir fedakarlık ve sonunda ödüllendirilecek bir davranıştır. Çünkü efendisinin sözünden çıkmayan küçük adam, yoluna çıkan güçlükleri yendiği zaman mutluluğu bulacaktır. Bu aslında çok Hristiyan bir yaklaşım ve bana sorarsan sağlıklı bir yer de değil. O yüzden de kitabın en sıkıntılı yönlerinden biri.

Bu arada kusura bakma, senin yaptığın gibi yazından direk alıntı yapmayı beceremedim.  :-[

60
Açıkçası ben Avrupamerkezli olmanın dar görüşlülük göstergesi olduğunu düşünüyorum. Bu eseri ya da kişiyi kötü yapmaz, benim dikkat çekmek istediğim bu eksikliğin farkında olmak gerektiği. Yüzüklerin efendisi düş gücü topraklarının küçük bir kısmının haritasını sunabilir sadece, öyle incelemek gerekli. İşte tam bu yüzden Gandalf'ın kötü bir savaş çığırtkanı olduğunu söyleyen, teknoloji ve bilimle gelişmiş bir ülkenin büyü gücünü kendilerine yol gösterici seçmiş başkaları tarafından saldırıya uğradığını anlatmayı ilgiye değer buluyorum. Ne de olsa Tolkien'in iyilerinin yaptıklarına baktığınızda kötü işleri de var, mesela ölüleri diriltip düşmanlarının üzerine salıyorlar. Böyle bir anlatı Tolkien'in anlatısını tamamlayıp eseri güçlendirir.

Doğa aşığı olmakla, teknoloji düşmanı olmak arasında bence ciddi bir fark var. Anlaşılan Yüzüklerin Efendisini bu düşünceyle eleştirilmesine burada karşı çıkan yok. Amras Ringeril lütfen gizli kimliğimi forumlarda ifşa etmeyiniz. :)

Dini inanışlarının ve yetiştiği toplumun etkilerinin kitaptaki etkileri ne yazık ki günümüz anlayışıyla daha doğrusu benim fikirlerimle uyuşmuyor. İsterseniz başka bir konuda onları da yazarım. Örnek vermek gerekirse hükümdarlığın babadan oğula geçmesini, Frodo-Sam ilişkisinde Frodo'nun efendi olmasını hatırlatırım.
Ancak tekrar edeyim, bu beğenmediğim yönleri eseri güçsüzleştirmiyor. Ne olduğunu bilerek okuduğunuzda keyif almanızın önünde engel değil.

Son olarak, Amras Ringeril genel olarak aynı şeyleri söylüyormuşuz gibi geliyor ama sanırım sizin önemsiz gördüklerinize ben daha çok önem veriyorum.

Sayfa: 1 2 3 [4] 5