Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Baal Adramelech

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 8
31
2. Buluşmayı organize etmeye şimdi başlasak yaz gibi anca buluşuruz zaten.

Minimum 2 frp oyunu olacağı kesin, onu söyleyeyim. Bütün buluşmayı, yapacak bir şey bulamazsak, sohbet + frp üzerinden yürütebiliriz bence. Hem bir şeylerle uğraşır hem de sohbet etmiş oluruz.

Tabi bir diğer seçenek tamamen sohbet üzerine kurulu bir buluşma yapmak. Ama ne bileyim, konuş konuş nereye kadar?

Koyubeyaz Kayıp Evren oynatacakmış, haberiniz olsun. (:


32
Televizyon / Marchlands
« : 17 Nisan 2011, 14:13:08 »

Yine bir İngiliz dizisi. Geceleri izlediğimde omzumun üstünden bakmama sebep olacak, gerilim/korku hikayesi. Hayaletli ev muhabbeti var ama sıkmıyor pek. Supernatural Drama sevenlerin izlemesini öneririm. İngilizler dizi işini beceriyorlar.

33
Oyunlar / Anonymous vs Sony
« : 05 Nisan 2011, 12:55:59 »
Ünlü Hacker grubu Anonymous, Sony'nin kendi kullanıcılarına sırf geliştirdikleri yazılımlar yüzünden dava açması ve o yazılıma herhangi şekilde yaklaşan kişilerin iplerine erişim hakkını sağlaması üzerine, PSN serverlarını çökertmek ve siteye erişimi durdurmak üzere harekete geçti. Aşağıdaki videodan mesajlarını görebilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=tcSCUU4Fg9k

Dünyaca ünlü bir Hacker grubunun, özellikle benim hareketlerini oldukça beğendiğim bir grubun, Sony gibi bir şirkete kafa tutması inanılmaz güzel bence.

Mesajları:

Spoiler: Göster
Dear Greedy Motherfuckers SONY,

Congratulations! You are now receiving the attention of Anonymous. Your recent legal actions against fellow internet citizens, GeoHot and Graf_Chokolo have been deemed an unforgivable offense against free speech and internet freedom, primary sources of free lulz (and you know how we feel about lulz.)

You have abused the judicial system in an attempt to censor information about how your products work. You have victimized your own customers merely for possessing and sharing  information, and continue to target those who seek this information. In doing so you have violated the privacy of thousands of innocent people who only sought the free distribution of information. Your suppression of this information is motivated by corporate greed and the desire for complete control over the actions of individuals who purchase and use your products, at least when those actions threaten to undermine the corrupt stranglehold you seek to maintain over copywrong, oops, "copyright".

Your corrupt business practices are indicative of a corporate philosophy that would deny consumers the right to use products they have paid for, and rightfully own, in the manner of their choosing. Perhaps you should alert your customers to the fact that they are apparently only renting your products? In light of this assault on both rights and free expression, Anonymous, the notoriously handsome rulers of the internet, would like to inform you that you have only been "renting" your web domains. Having trodden upon Anonymous' rights, you must now be trodden on.

If you disagree with the disciplinary actions against your private parts domains, then we trust you can also understand our motivations for these actions. You own your domains. You paid for them with your own money. Now Anonymous is attacking your private property because we disagree with your actions. And that seems, dare we say it, "wrong." Sound familiar?

Let Anonymous teach you a few important lessons that your mother forgot:
1. Don't do it to someone else if you don't want it to be done to you.
2. Information is free.
3. We own this. Forever.

As for the "judges" and complicit legal entities who have enabled these cowards: You are no better than SONY itself in our eyes and remain guilty of undermining the well-being of the populace and subverting your judicial mandate.
 

We are Anonymous.
We are Legion.
We do not Forgive.
We do not Forget.
Expect us.


http://anonnews.org/?p=press&a=item&i=787
http://oyungezer.com.tr/haberler/45-oyun-dunyasinda-olup-bitenler/4916-anonymous-vs-sony

34
Orta Dünya Günlükleri / Büyük Orta Dünya - Harita
« : 01 Nisan 2011, 22:22:40 »


Yaklaşık 1 haftalık günde 3-4'er saatlik çalışma sonucunda ortaya çıkan Büyük Orta Dünya haritam. Oldukça uğraştırıcı oldu. Gelir elde edilmeyecek her türlü çalışmada kullanımı tamamen serbest.

http://sifaus.deviantart.com
http://sifaus.deviantart.com/art/Great-Middle-Earth-Map-203174442

***Notlar***
Lütfen, 5000x5000 veya daha yüksek çözünürlükleri kullanırken benim adımı silmeyin veya deviantArt sayfamın ismini ekleyin kullandığınız yere, bir yerlere.


***Diğer Boyutlar***

150x150, png, 17~ kb
http://avernianshades.com/other/files/gme/gmet.png

600x600, png, 200~ kb
http://avernianshades.com/other/files/gme/gmel.png

5000x5000, jpg, 2.3~ mb
http://avernianshades.com/other/files/gme/gmejm.jpg

5000x5000, png, 6.7~ mb
http://avernianshades.com/other/files/gme/gmepm.png

14000x14000, jpg, 12.3 ~ mb
http://avernianshades.com/other/files/gme/gmejb.jpg

14000x14000, png, 37~ mb
http://avernianshades.com/other/files/gme/gmepb.png

35
Televizyon / Misfits
« : 21 Mart 2011, 11:05:21 »

Tür: Bilimkurgu/Süperkahraman/Kara Komedi

36
Müzik / Bauhaus
« : 11 Mart 2011, 05:01:53 »

İngiliz Post-Punk/Gothic Rock grubu. Çok başarılı atmosfere sahip şarkılara sahip olmalarına karşın, bu şarkıların sayısının yeteri kadar fazla olmaması en büyük problemleri gibi geliyor bana. Ancak Bela Lugosi's Dead, Dark Entries, Double Dare, Untitled, Mask, Three Shadows Part 1/2 gibi şarkılar dinlenesidir. FRP oynarken arkada çalabilecek, sözleri şarkının çok önüne atmayan bir tarzları vardır. Moonspell'i bu yüzden FRP oynarken çalamazsın mesela, sözler çok yoğundur.

Albümler
In the Flat Field (1980)
Mask (1981)
The Sky's Gone Out (1982)
Burning from the Inside (1983)
Go Away White (2008)

37
Düşler Limanı / Günah/sız
« : 06 Mart 2011, 05:20:54 »
Uzun zamandır yaşadığım nihilizm ataklarının en büyüğü yaşandı bu ay. Bir kaç senedir bolca yaşamaktaydım bunları, ancak kısa süreli ancak vurucu olurlardı. Bu uzun süreli ve dönüştürücü oldu.

Şayet, insanların yaptıklarındaki en basit güdüleri görmeye alıştım ben. Çıkar, Cinsel Baskınlık en sevdiklerim, aynı zamanda en çok gördüklerim. İnsanların bir foruma bir şeyler yazması bile bu temel duygulardan. Mesela bakın, ben şu anda ilgi çekme amaçlı bir şey yapıyorum. İlgi çekmek, ego tatminine çıkacaktır sonunda. Birilerinin yazması, cevap atması, ilgilenmesi. Bunlar bana normal geliyor. Kimse sadece konuşmak istediği için konuşmaz çünkü. Daima bir çıkar vardır. İster istemez bir çıkar olacaktır.

Beyin, sevişmeni söyler. Çünkü sevişmek endorfin salgılatır ve beyni resetler neredeyse. Beyin çikolata yemeni söyler, çünkü çikolata mutlu bir anıyla bağdaşmıştır ve yediğinde impulslar o anıların içinden geçecek, bazı şeyleri hatırlamanı sağlayacak ve endorfin salgılatacaktır. Beyin rahatlamayı sever. Bu yüzden, hepimiz çıkarcıyız.

Veya okula gitmek. Kimse okula dersler için gitmez. Yeteri kadar salaksanız o zaman size söyleneeni yapmak adına gidersiniz okula bunu kabul ediyorum, ancak iq seviyesi 80+ olan kimse gelip de okula ders için gittiğini söyleyemez. Okula oradaki muhabbet ve ortam için gidilir. Okula, ilkokuldayken oyuncaklarınla, ortaokulda ilginliğinle, lisede depresifliğinle ilgi çekmek için gidersin. Ego tatmini, bu kadar basit. Bu kadar normal.

Kimse tanrısını bilerek veya aile kavramını bilerek doğmaz. Doğarsın, elinle yemek istediğinde eline vururlar. Köpekleri eğitmek için kullanılan yöntemle aynıdır bu. İnsanlar, sokakta üşüyen itlerden farklı bir şekilde eğitilmiyorlar.

Gelip de eğitim sistemini eleştirmiyorum elbette, aileleleri de eleştirmiyorum. Sizi de eleştirmiyorum.

Bu her şeyin olduğu şey. Anlamsızlık. Ciddi bir anlam bekliyorsanız, ya hayatınızın bir kısmında hayal kırıklığı yaşayacaksınız ya da öldüğünüzde hiç bir şeyin bir anlamı olmadığını anlayamayacak kadar bir hiç olacaksınız. Yine de, bu dünyada olmayın, tavsiye etmiyorum. Çünkü o zaman, nasıl olsa öleceğim ve hiç bir şeye çıkmayacak yaptıklarım diye düşünüyorsunuz. S.kerim bu işi diyip camdan atlamak bile anlamsız gelmeye başlıyor; nasıl olsa, o koltukta oturup beklesem, sonunda öleceğim. Birileri hatırlasa da, yüz yıl, bin yıl, tıpkı Piramitleri işleyen işçilerin adının unutulduğu gibi benim de adım unutulacak.

Ben hiç olmamış olacağım.

Bu nedenle, diyorum ki, s.kerim bu işi.

Gördüğüm şeylerden şüphe ediyorum bir süredir. Gerçekten, bazen gördüğüm şeylerin algılama hatalarından oluşup oluşmadığından emin olamıyorum. Bana kırmızı diye öğretilen şey, benim kırmızı gördüğüm şey, aslında diğer insanların mavisiyse ben nereden bilebilirim? Ya duygular? Düşünceler?

Canlı denilen şeyin salak saçma dizilmiş düzensiz atomlardan oluşmuş cansız bir varlık olduğunu bilmek, korkutucu değil mi? Canlı kavramı bir uydurmaca, bir hile. Canlı ile cansız arasında, temelde hiç bir fark yok.

Ellerimi kontrol ettiğimi sanmam, onları gerçekten kontrol ettiğime bir kanıt mıdır? Yoksa sadece yaptığımı sandığımı mı gösterir.

Bunlara cevap aramıyorum, kafamda bunların hepsine çoktan cevap verdim ben. Sadece kafamda netleştirmek için yazmaya ihtiyaç duyabiliyorum bazen.

Anladığınız üzere, hiç bir şeye inanmıyorum, bu beni rahatsız etmiyor bir süredir. Ya dindarın teki olup çıkacağım yada belirli bir yaşta camdan kendimi uçmaya bırakacağım gibi geliyor. Uzun süredir, gerçekliğin mantığını sorgulamaya o kadar alışmış durumdayım ki, on sene önce yediğim sakızlı dondurmayı tekrar tattığımda 'acaba o zamanlar da böyle mi almıştım tadını, yoksa bir ilüzyon mu" diye düşünüyorum. Veya insanları kendilerini ineklerden daha zeki olduklarını söylemeleri yüzünden suçluyorum zihnimde.

Anlatabiliyor muyum bilmiyorum, ancak insanların acayip derecede kendilerini kandırdıklarına inanıyorum. Zeka denilen şeye takıldıklarını düşünüyorum. Zeka, alet yapabilme becerisi midir? Manymunlar da yapıyor, belki bizden çok daha zeki oldukları ve endüstrileşmenin dünyaya verecek zararları anladıkları için çubuktan ileri gitmeye çalışmadılar?

Veya okyanusun dibinde, insanoğlunun ayak basmadığı yerlerde balinaların devasa evleri vardır. Neden olmasın?

Ben, 16-17 yaşlarım arasında gerekliği büktüm. Tabi süper güçlerden bahsetmiyorum burada, insanları büktüğüme inandıracak kadar manipülatiftim demek istiyorum. Sonuçta, öyle yada böyle bazı insanların hayatlarına etki ettim.

Ya, bütün felsefi ve dini akımlar böyle çıktıysa? Pardon, böyle çıktıysa demek yanlış oluyor, büyük ihtimalle hepsi böyle çıktı zaten. Olmayan şeylere inandırmak ve etrafında on yirmi kişi toplamak bu çağda kolaysa, o çağda, her şeyden habersiz insanlara niye zor olmasın?

O büyük tanrıyı, tanrıları, peygamberleri falan görmek isterdim. İki adet yanan çalıya, yılana 'dönüşen' asalara, suda yürüyenlere, yüzemeyecek kadar büyük gemilere, kedi kesenlere ıyy diyip koyun katliamı yapmaya mantıklı bakıp tav olan insanlığa sesleniyorum, benim daha güzel numaralarım var. Üstelik efektler çok daha güzel. Texturelar için çok uğraştım.

Ya. Şimdi isa'nız, zeus'unuz, muhammed'iniz nerede. Onlarla görüşmem lazım. Dünyanın böyle bir illüzyon olduklarından haberdar olan ve bunu kullanmış insanlarla konuşmalıyım! Nietzsche ve yakın dostum Übermensch (kaldı ki bu konuda onunla konuşmadım, bir ara bu konuyu sormalıyım ona) dışında bu konuda beni anlayacak pek kimse olduğunu sanmıyorum aslında.

Ben, hiç bir şeye inanmıyorum. Kendime bile. Çünkü gerçekten, bir uykuda olmadığımı kim, nasıl kanıtlayabilir ki, ben bir rüyada olduğuma dair bu kadar çok kanıta sahipken?

Sevgilerimle,
Baal Adramelech


Not: Evet, benim gerçek düşüncelerimi okumuş bulunuyorsunuz. Eğlendiniz umarım? Sık sık gelmenizi ümit ediyorum.

38
Kurgu İskelesi / Pandorica
« : 05 Mart 2011, 04:44:22 »
Bir süredir kafamda döndürdüğüm bir WoD bilimkurgusu. Uzak zamanda ve aynı evrende geçen, bana ilginç olabilecekmiş gibi gelen bir hikaye ve evrenin tasarımını sunacağım burada size. WoD evreninde geçmekte ve aynı zamanda yardımcı kitaplardan olan Infinite Macabre'yi kullanmaktadır.

İnsanlığın evrene açıldığı zamanlar.

Işık hızına çıkabilen insanoğlunun, bu atılımı karanlık hale getirmesi kaçınılmazdı. Dünya bile daha bir bütün olmadan, evreni keşfetmeye, kolonize etmeye çalıştılar. Elbette, sonuç bir felaketti.

Dağınık ve korsan gibi olan küçük koloniler, bulabildikleri her gezegene bir virüs gibi yapışıyor ve sonu gelmeyen galakside her tarafa yayılıyorlardı. İlk galaktik savaş çıktığında, Sol Sistemi, tüm galaksinin tüm gezegenlerine teker teker düşmandı.

Savaş, kötü olduğu kadar, iyi de oldu. Sol Sistemi nükleer bir çöplük haline geldi. Zaten Dünya'nın kaynakları tükenmiş, sadece bir güç sembolü olarak kalmıştı. Yani artık o da kalmamıştı tabi.

Galaktik Savaşın sağladığı şey, güneş sistemlerinin, bazen güneş sistemi kümelerinin bir araya gelip ittifaklar oluşturmasıydı. Artık bu kaos azalmış ve savaştan bir barış ortaya çıkmıştı. Azılı düşmanlar bir araya gelip daha da azılı düşmanlarına saldırıyorlardı.

Galaksi böyle giderken, bir kaç kalıntı keşfedildi. Bunlar Stygian kapıları denilen, çok eski ve güçlü yapılardı. Kimse onları tamamen yok etmeye veya araştırmaya çalışmadı, çünkü ilginç yapıları onları benzersiz kılıyordu. Stygian kapıları, Evrenler Arası denilen yere açılıyordu. Giden çok az kişinin döndüğü, ilginç yapılar. Kimse nereden geldiklerini öğrenemedi elbette.

Galaksiye sığmadıkça insanlar, genişlemeye ve diğer galaksilere sıçramaya başladılar. Teknolojinin altın çağı en son bu zaman yaşandı. Bir kaç yüzyıl sonra, galaksi çok daha büyük keşiflere ev sahipliği yapacak ve büyük savaşlar yaşanacaktı.

Altın çağın sonunda, Galaksiler düzeni keşfedildi. Galaksilerin her biri, diğeriyle beraber konumları ölçüldüğünde, ilginç sonuçlar veriyor ve sanki spiraller çiziyorlarmış gibi görünüyordu, tabi bu oldukça ilginç ve korkutucuydu. Spiralin dışına çıkan galaksiler olduğunu fark ettiklerinde, tek bir soru kurcaladı bilim adamlarının zihnini. Spiralin içinde ne vardı?

Bu sorunun cevabıyla, altın çağ bitmiş oldu.

YZHN-VNG3994 isimli galaksiydi o en dipteki. Hiç kimse oraya yerleşmemişti, işin garibi nedenini kimse bilmiyordu. Böylelikle oraya keşif gemileri gönderdiler, alınan sonuçlar oldukça ilginçti.

Galaksi tam bir düzensizliğe sahipti. Gezegenlerin, güneşlerin, nebulaların hareketleri korkutucu derecede anlamsız ve bozuktu. Önceleri ona Galaksi-Üreten dediler, ancak sonra orası umudun olduğu mekan haline geldi, kendi içi dışında her yeri kaosa sürükleyen yer, Pandorica.

Galaksi içindeki enerji düzensizlikleri, güneşlerin dönüş hızının oldukça belirsiz olmasına sebep oluyordu. Gezegenler rastgele yörüngelerinden çıkabiliyor veya bir anda havaya uçabiliyordu. İnsanlar, inatla buraya yerleşmeye çalıştılar elbette. Çoğu anlamsız derecede başarısız oldu. İnatla yerleşmek istemelerinin tek sebebi, içe çöküp de karadelik haline gelmeyen bazı güneşlerin, enerjileri ve sıkışmaları yüzünden tamamen metale, karmaşık radyoaktif maddelere veya bazı durumlarda, tanrılar bilir nereden buldukları karbon sayesinde devasa bir kristal küre oluyorlardı.

Bu, insanların korkusu ve umudu olan Pandorica idi. Bütün galaksiler oradan doğmuştu ve bütün galaksiler öldüğünde Pandorica hala dönüyor olacaktı.

39
Oyunlar / Star Ruler
« : 30 Aralık 2010, 14:46:21 »

Bir başka 'şerefsizim aklıma gelmişti' oyunu daha. Bildiğiniz 4X oyunu bu. Ancak güzel detaylar filan içeriyor. Demosu var orada indirin deneyin. Benim en çok hoşuma giden kısım, sınırsız büyüklükte galaksi yaratabilmek oldu. Üç bin sistemlik bir galaksi yarattığımda azcık kasmaya başladı sistemim, On bin sistemlik yarattığımda ise oynanamaz denemese de takılmaya başlamıştı.

Aslında 500-600 sistemli oyunlar çok güzel oluyor ancak 10000 sistem yaratmak da insanı delirtiyor. Gerçekte bir galaktik imparatorluk olsa onların çekeceği problemlerin aynılarını çeker insan öyle bir haritada?

Daha fazla resim vesaire: http://starruler.blind-mind.com/

40
Kurgu İskelesi / Noir
« : 14 Aralık 2010, 18:20:11 »
Neredeyse beni yutmak isteyecek bir hayvanın ağzı gibi karanlık ve iğrenç nefesi gibi dumanlar çıkararak uzanıyor önümde o bilindik sokak. Paltomun altı bu kirli sokakta yürümekten çamur oldu, kiri artık çıkmayacak bir şekilde, kanla beraber duruyorlar.

Sonra yavaşça izliyorum sokaktan dışarıdaki insanları. Şehrin siyah ve beyaz tonları arasındaki tek değişik renk o kırmızı. Her gün, saat on ikiyi bulmadan önce o kadın geçiyor... Kırmızılı. Her gece ofisimin kapısının bulunduğu kokuşmuş sokaktan izliyorum onu. Şehrin tek farklı rengi, benim ise tek arzuladığım beden.

Ancak bu gece farklı, bunu hissediyor insan. Şehir daha bir karanlık, daha bir uzun binalar bu gece. Soğuktan burnum donuyor, hafifçe siliyorum elimin dışıyla. Cebimden çıkardığım hafif kırılmış bir sigarayı ağzıma götürüyorum. Derin nefesler. Yine de, hangi uyuşturucu rahatlatabilir bu bedeni?

Adımımı yavaşça sokağa atıyorum, arabalar azaldı artık sokaklarda. Tek tük insan var kıyıda köşede. Dükkanların önünden birer birer geziyor ve olabildiğimce çevreye dikkat etmeye çalışırken... Ah işte, karşıdan geliyor kırmızılı. Kanım kaynıyor, gülümsemek istiyor bedenim.

Ancak kadın bana yaklaştıkça adımlarını yavaşlatıyor, bir gariplik var. Küçük ve zarif çantasına atıyor elini, parıltılı bir şey çıkarıyor.

Benim son sözüm 'Neden?' oluyor, o ise sakin adımlarla uzaklaşıyor, kanımın yavaşça aktığı yakında ölü olacak bedenimden. Bilincimin açık olduğu son saniyelerde, cebimden ikinci sigaramı çıkarıp dudağıma koyuyorum. Derin nefesler... Sigarayı yakmayı unuttuğumu fark ediyorum.

Ancak çakmak çıkarmaya fırsatım olmuyor.


Not: Noir hafiften, değil gibi de. Çok beğenmemiş olsam da, Dresden Files'ın her bölümü böyle garip bir şeyler yazma isteği uyandırıyor bende.

41
Fallout - Welcome to Denver / Fallout - Welcome to Denver
« : 31 Ekim 2010, 12:56:45 »

Selamlar, kısa bir süreliğine oynatacağım küçük bir oyun olacak. Ancak hazır gazı almışken kaçırmak istemedim. Oyuna az çok Fallout bilgisi olanlar katılırsa sevinirim. :) Ancak hiç bilgisi olmayan birisi de eğer bir şeyler öğrenmek isterse haber etsin bana. :)

Hikaye, Denver'da geçecek başlıktan da anlaşıldığı gibi. Altta vereceğim linkten bilgi edinebilirsiniz şehir hakkında, ancak kısaca bir kaç konudan bahsedeceğim.

Şehir, genel olarak köpekler ve mutant yaratıklar tarafından ele geçirilmiş durumda. Ceasar's Legion şehrin yakınlarına gelip giriş çıkışlarda kendi küçük kamplarını ve yaşam alanını kurana kadar, NCR mahkumlarının, NCR gözetiminde eşya bulup, destek sağladığı bir gruptu. Elbette, Legion gelip tüm haberleşme kesilince bu Hurdacılar kendi başlarına kaldılar.

Normalde, açık alanlardaki bir mekanda yaşıyorlardı ancak bir süre önce olan mutant saldırısından sonra, binalar arasında kurdukları yollarla, gökdelenlerin tepesinde yaşamaya başladılar. Onlar için en iyi kaçış buydu. Ancak yine de tırmanmayı bilen mutant-kertenkeleler yüzünden orada da rahat değiller.

Denver'da yaklaşık otuz tane hurdacı var toplamda. Legion, şehre girmeyi pek istemiyor çünkü büyük şehrin yıkıntılarından çıkacaklara bulaşmak, Denver çevresinde işlerinin bitmesine sebep olabilir. Hurdacılar ve Legion dışında, bir küçük NCR radyo istasyonu ve nerede olduğu bilinmeyen bir Brotherhood of Steel karargahı da var.

İşin kötü tarafı, yakın zamanda vahşi Ghoulların ve mutantların da görülmeye başladığına dair söylentiler kol geziyor her tarafta. Söylenene göre NCR yönetimindeki barajdaki son savaşta yenilen Legion olmuş ancak NCR'ın kayıpları büyükmüş. Bunu fırsat bilen Mutantlar, baraja büyük bir saldırı düzenlemişler ve havaya uçurmuşlar. New Vegas çevresinde temiz su namına bir şey kalmamış. Yakın zamanda buraya doğru göçler olacağı bile düşünülüyor.

Tabi bunlar tamamen oyun dışı bilgiler, karakterleriniz bunu bilmeyecekler. Ha, ismi geçmişken, karakterleriniz oyuna hafızalarını kaybetmiş bir şekilde başlayacaklar. Üç tane oyuncu alacağım en fazla. Ancak bir kişi de olsa oynatacağım.

İkinci mesajdaki karakter kartlarını doldurup gönderin bana özel mesajla. Yine ikinci mesaja eklenecek. Karakter yaratmakla alakalı her türlü bilgi ikinci mesajda var ayrıca.

43
Oyunlar / Civilization 5
« : 06 Ekim 2010, 01:06:45 »

Kendi kendini anlatır, başka söze gerek yok bu oyun için. Ha bilmiyorum derseniz şu alttaki linke alayım sizi.

http://civ5oyunlari.blogspot.com/

44
Oyunlar / Steam ve Diğer Platformlar - Son Haberler!
« : 05 Ekim 2010, 22:52:35 »
Steam üzerindeki gelişmeleri, indirimleri filan buraya yazın. :) Herkesin haberi olsun.



L4D ve L4D2'yi içeren L4D Bundle 10 dolar gibi süper bir rakama indirilmiş durumda. Herkese tavsiye edilir.

http://store.steampowered.com/sub/2487/

45
Gezginler Kamarası / Grimoire
« : 10 Eylül 2010, 01:35:46 »
Grimoire (ɡriːmˈwɑː) n. A book of sorcery and magic. A manual of black magic, for invoking spirits and demons.

Bu adı seçmemin sebeplerinden başlayacağım konuşmaya elbette.

Grimoire, anlamının yanlış anlaşılmasından ötürü (yukarıda görüldüğü gibi) pek çok kez, içinde sembol bulunan her kitaba verilen isim haline gelmiştir. İçinde pentagram bulunan her kitap Grimoire olmayacağı gibi, içinde bir tane bile çizgi olmayan Grimoire'ler de var. Buradan çıkarmanız gereken anlamı açıklayacak değilim.

İddialı bir kelime elbette.

Burayı açtım, şimdilik sadece açtım. Buraya küçük notlar, linkler ve o linklere ait notlarım/yorumlarım, belki küçük sıkılmışlıklarım ve buna benzer şeyleri yazacağım.

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 8