1
İletileri Göster
Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz
Sayfa: [1] 2
2
Düşler Limanı / Farkındalık
« : 29 Haziran 2012, 18:45:11 »
Amber rengi son parıltıları güneşin, kara toprak tarafından soğurulacak. Her yağmur suyu bir gün gözyaşı olarak akacak. Çocuklardan geriye iskeletler kalacak. Kan kuruyacak. Dokunamayacaksın, göremeyeceksin, duyamayacaksın, özlemeyeceksin sevdiğin hiçbir şeyi. Aşık olduğun müzikler, hayaller, manzaralar hatırlanmayacak. Savaşamayacaksın. Sisler içinde yok olan hayatla birlikte geriye sadece gölgeleri kalacak. Ay ve yıldızlar belki yerinde olmayacak. Karanlık...
3
Düşler Limanı / Esriklik
« : 09 Haziran 2012, 21:40:32 »
"Buz gibi bir nefret... Ruhum ışık geçirmez bir yalnızlıkta boğuluyor. Sessiz düşlerimin sessizliğindeyim. Sessizliğimi korurken içimde biriken okyanusu kana bulamış şimdi durmayan kanamam."
Adam biliyordu ki ağlamaklı sesiyle "acıyor" dediğinde yardım istemiyordu ve ardından gelen o cümle "sana aşığım, kurtar beni."; stockholm sendromuydu.
Bu boş oda kıza hiçbirşey ifade etmemişti ancak duvarlarında kırıklar olan bu odayı adam çok iyi tanıyordu. Odada kül kokuyordu. Kırık pencere tamamen açıktı. Pencereden gelen ay ışığı yerdeki tüm cam kırıklarının ve adamın elinde kızdan sakladığı hançerin parlamasına neden oluyordu. Hiddetli soğuk rüzgar kızın teninden akıyordu. Adam hançeri sağ cebine koydu ve sol eliyle kızın elini tuttu. Kız üşüdüğü için mi korktuğu için mi titrediğini bilmiyordu ama kalbinin çarpıntısı çaresiz hissettiğindendi. Kız herşeye hazırdı. Pencereden yıldızlara bakarken dehşete kapılıyordu. Kaybettiği tüm güzellikler için haykırmak istiyordu ama gücü yoktu. Başı çatlarcasına ağrıyordu ve düşündükleri onu yoruyordu. Adam yıldızlara bakarken sessizce sevgilisine "sadece hisset, düşünme." dedi. Ve sonra ekledi "buraya ait olduğunu hisset."
...
Bardağının kenarına kan bulanmıştı sanki. Yarım kalan bardakta keskin kokulu içecek;
Aşk sızısı kadar keskin... Şimdi uyuyor yatağımda. Güneşsiz sabahın soğuk esintisi üzerinde.
Adam biliyordu ki ağlamaklı sesiyle "acıyor" dediğinde yardım istemiyordu ve ardından gelen o cümle "sana aşığım, kurtar beni."; stockholm sendromuydu.
Bu boş oda kıza hiçbirşey ifade etmemişti ancak duvarlarında kırıklar olan bu odayı adam çok iyi tanıyordu. Odada kül kokuyordu. Kırık pencere tamamen açıktı. Pencereden gelen ay ışığı yerdeki tüm cam kırıklarının ve adamın elinde kızdan sakladığı hançerin parlamasına neden oluyordu. Hiddetli soğuk rüzgar kızın teninden akıyordu. Adam hançeri sağ cebine koydu ve sol eliyle kızın elini tuttu. Kız üşüdüğü için mi korktuğu için mi titrediğini bilmiyordu ama kalbinin çarpıntısı çaresiz hissettiğindendi. Kız herşeye hazırdı. Pencereden yıldızlara bakarken dehşete kapılıyordu. Kaybettiği tüm güzellikler için haykırmak istiyordu ama gücü yoktu. Başı çatlarcasına ağrıyordu ve düşündükleri onu yoruyordu. Adam yıldızlara bakarken sessizce sevgilisine "sadece hisset, düşünme." dedi. Ve sonra ekledi "buraya ait olduğunu hisset."
...
Bardağının kenarına kan bulanmıştı sanki. Yarım kalan bardakta keskin kokulu içecek;
Aşk sızısı kadar keskin... Şimdi uyuyor yatağımda. Güneşsiz sabahın soğuk esintisi üzerinde.
4
MUTYUMU
Spoiler: Göster
Japon Post-Rock / Goth Metal müzik grubu. Grubun isminin anlamı "Hayal içinde Hayal". Orjinal bir tarzı var.
5
Tartışma Platformu / Yapay Zeka
« : 31 Mayıs 2012, 17:42:20 »
Bir yapay zekanın insanımsı bir bilince sahip olması imkansıza yakındır. Sadece bilgiyi materyal mekanizması üzerinde binarik sistemleriyle işleyen bir makine bilinçli olabilir mi? Yapay zeka kendini geliştirebilir belki ama bir bilinç gibi algılayabilir mi, hissedebilir mi? Biyosferi materyalden ayıran budur. "Bio" yaşam anlamına gelir.
Türlerin devam etmesi varlık kaosu içindeki sonsuz denemelere bağlıdır. Gerekli materyal bulunduğunda yaşam oluşur. Örneğin bir suya dna gereksinimlerini karşılayan elementleri ve enerjiyi verirseniz yaşam oluşur. Madde canlıyı, canlı bilinci oluşturur. Dışarıdan bakıldığında makina gibi görünen bu sistemin doğal bir bilinci vardır. Aynı kırmızı rengin varlığı gibidir bu. Elektromanyetik foton frekansının bilince yansımasıdır. Karanlık kavramı da bu sebeple vardır.
Yaşam enerjisini metal zırh içinde bir bilgisayara, yapay mekanizmaya veremezsiniz. Metal kaslarını, metal eklemlerini geliştirebilirsiniz. Damarlarındaki elektrikle ona güç verebilirsiniz. Programlanmış bir sosyal karakteri olabilir. Algılayabilir, yargılayabilir, karar verebilir. Ama hissedemez.
Ona sanat yaptırabilir misiniz? Seslere duygusal anlamlar yükleyebilir mi? Renkleri bizim gördüğümüz gibi görebilir mi? Kokuyu, tadı, dokunuşu, soğuğu, sıcağı, acıyı ve hazzı hissedebilir mi? Korkabilir mi, isteyebilir mi, nefret edebilir mi, sevebilir mi?
6
Çizgi / Renk Ayarı
« : 25 Mayıs 2012, 14:08:28 »
Burada kafama estikçe renk-ışık-netlik gibi dengeleriyle oynadığım resimleri paylaşmak istiyorum.
[tGwS]
[tGwS]
7
Gezginler Kamarası / Yaratılış
« : 19 Mayıs 2012, 11:05:56 »
İnsanlar ikiye ayrılır; her oluşun mucize olduğuna inananlar ve hiçbir oluşun mucize olmadığına inananlar. Mükemmelliğe inanmazsan onu göremezsin. Varlıkta ahenk, simetri ve denge vardır. Varlığın özü matematikte gizlidir. Ve bir başlangıç denklemi...
Tanrı bir belirleyicidir ve yaratılış, denklemin ilk aşamasıdır. Uzayda enerjinin dağılımı ve enerjinin yönelimi
özeldir. Bu düzen bir daire ile sembolize edilemez. Özel bir biçime sahiptir. Bu ise renkleri ve kaosu yaratır.
Yaradılış matematik tarafından yönetilir. Ancak matematik tanrı değildir. Her oluşum bir tasarı ile başlar ve her tasarı bir hayaldir. Tanrı yazdı, yazanlar maddeyi oluşturdu ve madde canlandı. Madde bilinç sahibi oldu ve her bilinç tanrının parçasıdır.
Tanrı bir belirleyicidir ve yaratılış, denklemin ilk aşamasıdır. Uzayda enerjinin dağılımı ve enerjinin yönelimi
özeldir. Bu düzen bir daire ile sembolize edilemez. Özel bir biçime sahiptir. Bu ise renkleri ve kaosu yaratır.
Yaradılış matematik tarafından yönetilir. Ancak matematik tanrı değildir. Her oluşum bir tasarı ile başlar ve her tasarı bir hayaldir. Tanrı yazdı, yazanlar maddeyi oluşturdu ve madde canlandı. Madde bilinç sahibi oldu ve her bilinç tanrının parçasıdır.
8
Gezginler Kamarası / Varlık
« : 19 Mayıs 2012, 00:41:58 »
Biri hatırlanmıyorsa o varolmuş mudur?
Biri hiç görülmediyse o var mıdır?
Beni var eden bedenim mi?
Beden benim için mi var, ben beden için mi?
Her algılanan bir yansımadan mı ibaret?
Herkes aynı zamanda aynı anı mı yaşıyor?
Yaşam kendini sonsuza dek tekrar mı ediyor?
Biri hiç görülmediyse o var mıdır?
Beni var eden bedenim mi?
Beden benim için mi var, ben beden için mi?
Her algılanan bir yansımadan mı ibaret?
Herkes aynı zamanda aynı anı mı yaşıyor?
Yaşam kendini sonsuza dek tekrar mı ediyor?
9
Tartışma Platformu / Kandaki Ruh
« : 18 Mayıs 2012, 00:53:30 »
Burada yazılan, resmedilenler tamamen kişisel bir çalışmamdır. [*]Bu ırklar tamamen hayal ürünüdür, gerçek kişiler ile alakası yoktur. Sanırım. ^^[/*] Irklar insansı ama biraz semboliktir. Kesin bir geçmişleri yoktur.
Fiziksel Betimleme
Agnor:
Kalın kemikli, iri vücutları var. Ciltleri yanık, kuru ve yer yer yaralara sahip. Genelinin saçı gür ve koyudur. Boyunları kalındır. Köpek dişleri uzunca, çeneleri güçlüdür. Gözleri küçük ve kızıldır. Sesleri boğuktur, is kokarlar. İyi koku alırlar. Genelde zırh giyerler.
Ovien:
Zarif kemikleri ve temiz, soluk tenleri var. Saçları çok uzundur ve parlaktır. Erkekleri sakalsızdır. Boyunları narindir. Kulakları sese, rüzgara çok duyarlıdır. Dudakları kızıl ve belirgindir. Genellikle gözleri mavi-yeşil renklidir. Çiçek bahçesi gibi güzel kokarlar. Beyaz renk veya renkli giyinirler.
Melfus:
Orta halli vücutları çok çeşitli tenleri vardır. Saçları koyudur. Gözleri belirgindir, irisleri büyük ve siyahtır. Karanlıkta görebilirler. Vücut kokuları pek yoktur. Sadece kalın kumaşlı koyu renkte giyinirler.
Tradoh:
Orta halli vücutları sarımsı tenleri vardır. Saçları genelde kısadır. Gözleri parlakçadır. Ortam aurasına duyarlılardır. Elleri ayakları uzuncadır. Genelde soluk renklerde tek parça giyinirler.
Sosyal Nitelikler
Agnor:
Sembolik elementi ateştir. Bayrak sembolü ters eşkenar üçgendir. Bayrak kırmızı, sembol altındır. Eril bir ırktır. Organik ve fiziksel güçlerine güvenirler. Agresif, saldırgandırlar ancak iyi organize olurlar. Otoriteye itaatkardırlar. Savaşlarında hayvanları sık kullanırlar. Taştan kaleleri, duvarları aşılmaz. Dünyaya egemen olmak arzularıdır. Dinleri "Ruh kandır." inanışına sahiptir. Kurak ortam koşullarında yaşayabilirler.
Ovien:
Sembolik elementi havadır. Bayrak sembolü çember içinde noktadır. Bayrak beyaz, sembol yeşildir. Sosyal bir ırktır. Çok iyi empati kurarlar. Tarafsız birimleri güzellikleriyle kendilerine çekerler. Herbalism, parfümeri, yemek ve bahçe bakım konusunda genel kültüre sahiptirler. Toplum refah düzeyi fazladır. Topraklarına barış ve huzur hakimdir. Dinleri "Sevgi kutsaldır." inanışına sahiptir. Ormanlarda şehirleşmiş gibilerdir.
Melfus:
Sembolik elementi sudur. Bayrak sembolü üç paralel dik çizgidir. Bayrak siyah, sembol mordur. Sezgisel bir ırktır. Algıları çok gelişmiştir. Sessiz, içedönük bir toplumdur. Savaşlarda sinsi, acımasız planlar uygularlar. Derin savaş sanatlarına sahiptirler. Düşmanı korkutmak ve işkence konusunda sınır tanımazlar. Dinleri "Tanrı içimizdedir." inanışına sahiptir. Büyük tapınakları vardır. Soğuk iklimde veya dağlarda yaşarlar.
Tradoh:
Sembolik elementi topraktır. Bayrak sembolü kare içinde artıdır. Bayrak mavi, sembol gümüştür. Materyal bir ırktır. Tıbbi bilgileri çocuk yaşta öğrenirler. Yapıcı ve üreticilerdir. Dilleri ve kültürleri kadimdir. Ahlaklı, saygılı, sabırlı, çalışkan bir ırktır. Dinleri "Bilgi yükseltir." inanışına sahiptir. Bilimsel olarak ileridirler. Dağlarda, ormanlarda ve yeraltında yaşabilirler.
Fiziksel Betimleme
Agnor:
Kalın kemikli, iri vücutları var. Ciltleri yanık, kuru ve yer yer yaralara sahip. Genelinin saçı gür ve koyudur. Boyunları kalındır. Köpek dişleri uzunca, çeneleri güçlüdür. Gözleri küçük ve kızıldır. Sesleri boğuktur, is kokarlar. İyi koku alırlar. Genelde zırh giyerler.
Ovien:
Zarif kemikleri ve temiz, soluk tenleri var. Saçları çok uzundur ve parlaktır. Erkekleri sakalsızdır. Boyunları narindir. Kulakları sese, rüzgara çok duyarlıdır. Dudakları kızıl ve belirgindir. Genellikle gözleri mavi-yeşil renklidir. Çiçek bahçesi gibi güzel kokarlar. Beyaz renk veya renkli giyinirler.
Melfus:
Orta halli vücutları çok çeşitli tenleri vardır. Saçları koyudur. Gözleri belirgindir, irisleri büyük ve siyahtır. Karanlıkta görebilirler. Vücut kokuları pek yoktur. Sadece kalın kumaşlı koyu renkte giyinirler.
Tradoh:
Orta halli vücutları sarımsı tenleri vardır. Saçları genelde kısadır. Gözleri parlakçadır. Ortam aurasına duyarlılardır. Elleri ayakları uzuncadır. Genelde soluk renklerde tek parça giyinirler.
Spoiler: Göster
Spoiler: Göster
Spoiler: Göster
Spoiler: Göster
Sosyal Nitelikler
Agnor:
Sembolik elementi ateştir. Bayrak sembolü ters eşkenar üçgendir. Bayrak kırmızı, sembol altındır. Eril bir ırktır. Organik ve fiziksel güçlerine güvenirler. Agresif, saldırgandırlar ancak iyi organize olurlar. Otoriteye itaatkardırlar. Savaşlarında hayvanları sık kullanırlar. Taştan kaleleri, duvarları aşılmaz. Dünyaya egemen olmak arzularıdır. Dinleri "Ruh kandır." inanışına sahiptir. Kurak ortam koşullarında yaşayabilirler.
Ovien:
Sembolik elementi havadır. Bayrak sembolü çember içinde noktadır. Bayrak beyaz, sembol yeşildir. Sosyal bir ırktır. Çok iyi empati kurarlar. Tarafsız birimleri güzellikleriyle kendilerine çekerler. Herbalism, parfümeri, yemek ve bahçe bakım konusunda genel kültüre sahiptirler. Toplum refah düzeyi fazladır. Topraklarına barış ve huzur hakimdir. Dinleri "Sevgi kutsaldır." inanışına sahiptir. Ormanlarda şehirleşmiş gibilerdir.
Melfus:
Sembolik elementi sudur. Bayrak sembolü üç paralel dik çizgidir. Bayrak siyah, sembol mordur. Sezgisel bir ırktır. Algıları çok gelişmiştir. Sessiz, içedönük bir toplumdur. Savaşlarda sinsi, acımasız planlar uygularlar. Derin savaş sanatlarına sahiptirler. Düşmanı korkutmak ve işkence konusunda sınır tanımazlar. Dinleri "Tanrı içimizdedir." inanışına sahiptir. Büyük tapınakları vardır. Soğuk iklimde veya dağlarda yaşarlar.
Tradoh:
Sembolik elementi topraktır. Bayrak sembolü kare içinde artıdır. Bayrak mavi, sembol gümüştür. Materyal bir ırktır. Tıbbi bilgileri çocuk yaşta öğrenirler. Yapıcı ve üreticilerdir. Dilleri ve kültürleri kadimdir. Ahlaklı, saygılı, sabırlı, çalışkan bir ırktır. Dinleri "Bilgi yükseltir." inanışına sahiptir. Bilimsel olarak ileridirler. Dağlarda, ormanlarda ve yeraltında yaşabilirler.
10
Düşler Limanı / Sevgili
« : 13 Nisan 2012, 20:36:11 »
Aşk kokan hassas teni parlardı gece ayışığında. Yağmur damlaları çarpıp parçalanırdı üstünde. Soğuktan donarken başka birine sarılırcasına büyük bir arzu kalbin içinde...
Yıldızlar kadar berrak parıltılarla bezenmişti gözlerinin eşsiz güzelliği. Kristal taşlar içinde donuk gözyaşları, yüzünün serin hatlarındandan akardı. Kara bir melodiyle dağılmış saçlar, rüzgarda titrerken oluşan duyulmaz seslerle dans ederdi. Doğumun saflığını koruyan dokularda kandan nehirler çarpardı duvarlarına. Bedenin kutsadığı hava, boğazın içinde uğuldayan nefesti. Ve ateşte kükreyen o aşkın sesi...
Uyumak bile onun nefesiyle mümkün. Cennetin meyveleri kadar taze dudaklar, yeryüzüne ulaşmamış yakut kadar kızıl... Öpecek olsan, tadını alırdın mutluluğun. İçinden fışkıran ılık kanla beslenen şehvet... Yağmur damlası kadar duru ve hafif bir beden, toprakla buluşmayı bekleyen...
Yıldızlar kadar berrak parıltılarla bezenmişti gözlerinin eşsiz güzelliği. Kristal taşlar içinde donuk gözyaşları, yüzünün serin hatlarındandan akardı. Kara bir melodiyle dağılmış saçlar, rüzgarda titrerken oluşan duyulmaz seslerle dans ederdi. Doğumun saflığını koruyan dokularda kandan nehirler çarpardı duvarlarına. Bedenin kutsadığı hava, boğazın içinde uğuldayan nefesti. Ve ateşte kükreyen o aşkın sesi...
Uyumak bile onun nefesiyle mümkün. Cennetin meyveleri kadar taze dudaklar, yeryüzüne ulaşmamış yakut kadar kızıl... Öpecek olsan, tadını alırdın mutluluğun. İçinden fışkıran ılık kanla beslenen şehvet... Yağmur damlası kadar duru ve hafif bir beden, toprakla buluşmayı bekleyen...
11
Şişedeki Mısralar / Zarifçe Saklanan
« : 07 Eylül 2011, 06:12:24 »
Beni duymuştursun,
Ben kötü olan, ben şeytan!
Kokusu sarar benliğimi; acının ve zulmün.
Doymaz etin ve kirli zevklerin tutkusu...
Korkunun sesi uğuldar içinde.
Sisleri kör eder gözünü.
Keser göğsünü azap,
Yalnızlık dondurur kalbini.
Aciz kayıp çocuklar,
Tüm kinleriyle saklanırlar.
Cinayet, şehvet ve felaket...
Parlayan ateşin sesi...
Burada barış yok, huzur yok.
Burada sadece kin, delilik,
Kana susamışlık, vahşet,
Varolmanın acı tadı,
Bir Cehennem rüyası...
Gerçek ve düşüm bir.
Uyandım!
Kayıbım, vazgeçtim!
Cehalet mutluluktur!
Bunun için seni suçlarım!
Ne yaptığımı bilmiyorsun.
Seni nasıl yaktığımı,
Sana nasıl vurduğumu,
Seni nasıl ezdiğimi...
Soğuk zeminde donan,
Birkaç damla gözyaşı...
Üzerinde beliren hatır yansımaları...
Kayıp gemiler derin, unutulmuş denizde,
Umutsuz bir düşe kürek çekerler.
Cam parçaları dağılırken fırtınada,
Bir ızdırabın son bulmaz girdabı...
Benden nefret ediyorsun.
Hatrında kalanlar seni kirletir.
Aynı nefreti taşıyoruz.
Beni seviyorsun.
Beni kıskanıyorsun.
Beni arzuluyorsun.
Gerçek yalancının sözlerinde.
Onur hırsızın gözlerinde.
Kibirine yenik düşeceksin.
Yalnız öleceksin, korkuyorsun.
İstenmeyene uzanacaksın.
Karanlığa...
Ben kötü olan, ben şeytan!
Kokusu sarar benliğimi; acının ve zulmün.
Doymaz etin ve kirli zevklerin tutkusu...
Korkunun sesi uğuldar içinde.
Sisleri kör eder gözünü.
Keser göğsünü azap,
Yalnızlık dondurur kalbini.
Aciz kayıp çocuklar,
Tüm kinleriyle saklanırlar.
Cinayet, şehvet ve felaket...
Parlayan ateşin sesi...
Burada barış yok, huzur yok.
Burada sadece kin, delilik,
Kana susamışlık, vahşet,
Varolmanın acı tadı,
Bir Cehennem rüyası...
Gerçek ve düşüm bir.
Uyandım!
Kayıbım, vazgeçtim!
Cehalet mutluluktur!
Bunun için seni suçlarım!
Ne yaptığımı bilmiyorsun.
Seni nasıl yaktığımı,
Sana nasıl vurduğumu,
Seni nasıl ezdiğimi...
Soğuk zeminde donan,
Birkaç damla gözyaşı...
Üzerinde beliren hatır yansımaları...
Kayıp gemiler derin, unutulmuş denizde,
Umutsuz bir düşe kürek çekerler.
Cam parçaları dağılırken fırtınada,
Bir ızdırabın son bulmaz girdabı...
Benden nefret ediyorsun.
Hatrında kalanlar seni kirletir.
Aynı nefreti taşıyoruz.
Beni seviyorsun.
Beni kıskanıyorsun.
Beni arzuluyorsun.
Gerçek yalancının sözlerinde.
Onur hırsızın gözlerinde.
Kibirine yenik düşeceksin.
Yalnız öleceksin, korkuyorsun.
İstenmeyene uzanacaksın.
Karanlığa...
Sayfa: [1] 2