Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Rosemary

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 19
16
Eğlence & Mizah / Ynt: Kütüphanenizden Kareler
« : 21 Ağustos 2017, 19:46:30 »
yavanna, müthiş samimi kitaplık. Bir sürü kitabın üst üste koyulmasında ne emek vardır şimdi. Ayrıca o John Daniels şişesinin kattığı zenginliği görmediğimi sanma. :)

17
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 21 Ağustos 2017, 03:26:12 »
Sekizinci sezonun senaryosunu okumuşsunuzdur. Gerçi ortamlarda kaç senaryo var haberim yok ama ben aşağıda yer alanı okudum. Eğer aynısını okumuşsanız hele birkaç kelam edelim.

http://www.desinerd.co.in/game-of-thrones-season-8-leaks-spoilers/

Öncelikle ben de herkes gibi bu senaryoyu sahici bulmadım. Güzel yazılmış ama bütünüyle tatmin etmedi. Tutarsız ve saçma yer çok ama son sezona falan bakınca da saçma demeye korkuyorum çünkü artık bazı saçmalıklara alışmış durumdayız. Saçmalık görmeyince garipsiyoruz artık.

Neyse. Ama senaryoya göre olan son beni etkiledi, itiraf edeyim. Özellikle altıncı bölümdeki last scene kısmını okurken ürpermedim değil. Tam bir buruk son. Bir yiğit, yorum kısmına, it's not "bittersweet" it's BITTERSHIT!, diye yazmış haha komik çocuklar bu ecnebiler. Kendisine hak verdim ama bu buruk son biraz abartılıyor bence. Açayım.

Okuduğumuz her fantezi eseri siyah ve beyazın daha doğrusu zıtlıkların mücadelesinden oluşur. O evreni var eden zıtlıklardır. Yani mantıken dünyadan tatlıyı yok ettiğinizde aslında acıyı da yok etmiş olursunuz. Karşıtını yok ettiğiniz şeyi de kendi ellerinizle öldürüyorsunuz aslında. Ki benzeri düşünce ve tartışmalar Antik Yunan'da bile vardır. Yani büyük eserlerde bence her daim zıtlıklar hüküm sürmeli. Bir istisna Yüzüklerin Efendisi'nde vardır. Bilirsiniz, sonu muhteşem derecede iyimserdir ve karakterler de ya ak ya karadır, içlerinde dahi bir zıtlık taşımazlar. Filmini izleyince güzel ama kitapları okuyunca karakterlerin de yavan kaldığını göreceksinizdir, bence.

Zaman Çarkı'nı okuduysanız şu hayattaki en muhteşem buruk sonlardan birini görmüşsünüzdür. Ve yazarın zıtlıklar konusuna nasıl mantıklı açıklama getirdiğini de biliyorsunuzdur.

Ha? İşte bu seri de, BVAŞ, baştan sona kendisini tamamlayan bir hikâye. İşte bu sebepten tamamen iyiliğin ya da tamamen kötülüğün dünyayı kaplayacağını umut etmek doğru olmaz diye düşünüyorum. Yani bence birilerinin tahta oturup, güzel havaya bakarak hadi yönetelim şu ülkeyi şekerim demesiyle, Akgezenlerin herkesi katledip egemen olması aynı ölçüde imkânsız. Tıpkı adam akıllı her kurguda olduğu gibi, burada da her şey bir döngü ve anıdan ibaret. Gerek diğer fantastik eserlerde, gerekse de Nietzsche, Steinbeck okurken bile bu döngüyle karşılaşabilirsiniz. Yaşamı var eden budur.

Bu yüzden senaryodaki son kısım hoşuma gitti ve gayet buruk ve makul buldum. İnsanların doygunluk yaratacak bir nihai son görmek istemesinin sebebi ise, o anı fazlasıyla değerli kılacaklarını düşündükleri için bence. Her nasıl geçmiş günümüzün bir anısıysa, günümüz de geleceğin bir anısı ve günümüze net bir son vermek aslında geleceğin özgün şekilde biçimlenmesini engellemektir bana göre. Ki bu dediğim klasik, sığ mantık olan; ve mutlu yaşadılar, çocukları da, torunları da, torunlarının torunları da, onların torunları da, kolaycı çözüme kapı açıyor. Geçmişe bakıp deriz ya keşke şu zamanda yaşasaydık diye, işte gelecekteki insanlar da bizim zamana bakıp keşke o vakitte yaşasaydık diyecekler. İşte bir önceki cümle bu cümbüşün sona ermeyeceğini ve ermemesi gerektiğini gösteriyor. Kısacası bir Jon Snow ölüp yenisi doğmalı veya bir Akgezen kral. Birini tamamen ortadan kaldırmak diğerini lüzumsuz kılar.

Ha belki yönetim biçimi değişmese de yönetimin şekli değişecektir. Hobbes'ın sevdiği katı kurallar yerine iyimser bir ağabeyimizin, çoğunluk bir hükümet değişikliğini arzu ettiği takdirde, devletin politik kurumları vatandaşlarına, kan dökmeksizin hükümet değişikliğini gerçekleştirmeyi mümkün kılıyorsa, o devlet politik olarak özgürdür, diye söylediği bu biçime yaklaşacaktır belki de, ne kadar yaklaşabilirse artık.

Peki sizin, kötülüğü dünyadan yok etme şansınız olsaydı, gerçekten eder miydiniz? Cevabınız evetse, size Zaman Makinesi'ni okumayı öneriyorum. Sadece iyiliği bilenlerin ne duruma gelebileceğini görmeniz için. Cevabınız hayırsa, sizin fikirlerinizi de duymak isterim.

18
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 16 Ağustos 2017, 21:55:46 »
Old Fat Gil-Galad, yazdığın şeyler ve okuduklarımdan sonra bu Yüzler Adası teorisini cidden çok beğendim. Hem mantıklı hem de göze çok hoş geliyor. İyi aydınlattın beni sağ ol.

Buz ejderhası ile ilgili ikinci yazdığın da ilginç bir şey. Kelime oyunu da yapılmış. Hold the door Hodor olmuştu ya, bu niye olmasın diyorum. Bu yazdığını da cidden çok sevdim. Bunlarla alakasız ama bu aralar bir geyik var ya, bend the knee'den Dany ortaya çıkıyor ona da bayağı gülmüştüm.

Önceki sızan bölümü indirmemiştim ama bu sefer hiç düşünmeden başlattım. ttnet bir yamuk yapmazsa 15 dakika sonra, Gece Kralı'nı bile serinletecek soğukluktaki buzlu kahvemle bölümün başına oturacağım. Efsane falan diyorlar.

Cellophane, bak bu dediğin beni iyice meraklandırdı. Hep böyle bir hiyerarşinin olması gerektiğini düşünüyorduk. Bakalım nasılmış.

19
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 16 Ağustos 2017, 03:58:39 »
Old Fat Gil-Galad, vay be onca şey var ama nedense hiçbiri de tam mantıklı gelmiyor. Yani en azından dizi için uygun gelmiyorlar. Ben de demiştim ya, tekrar insana dönüşebilme ihtimali diye ama böyle bir şey dizide gerçekleşirse çok dramatik olabilir.

Senin sonda değindiğin teori ise yine diğerlerine göre makul bence ama ben Bran'in geçmişte bir şeylere dokunması taraftarı değilim. Bilimkurgu filmlerinden biliriz, bir şeye dokundun mu sadece o değişmiş kalmıyor aynı zamanda bütün bir geleceği etkiliyorsun. Yani önceden dokunma olayı vardır ve bu olmuş bitmişse ayrı ama güncel olarak bir fiiliyatta bulunmaz umarım. Harry Potter değil ya bu sonuçta.

Şimdi böyle saçma diyoruz ama pat diye bunlardan biri doğru da çıkabilir. Bu yüzden göze hoş gelen teorileri gördükçe yazarsın artık. Hatta herkes yazsın bence. Doğrusu bir teori ne kadar saçma da olsa okurken heyecanlandırmıyor değil.

Ben de şu Yüzler adasının bir üstüne gideyim.

20
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 15 Ağustos 2017, 19:24:11 »
Size cevabını bilmediğim bir soru sorayım. Belki siz düşünmüş veya okumuşsunuzdur. Soru çok basit.

Akgezenler neden güneye gitmek istiyor? Amaçları sırf insan öldürmek, bölgeleri ele geçirmek olmamalı hatta daha derin bir cevabı olmalı bence. Mesela Daenerys Westeros'a geldi çünkü tahtın kendisinin yasal hakkı olduğunu düşünüyor ve amacı da adaletle birlikte yönetimi sağlamak. Peki Akgezenlerin amacı neden sadece katletmek kadar sığ olsun? Gece Kralı'na bakınca zeki ve amacı olan birini görüyoruz. Bir amaca doğru yürüyor olmasınlar.

Çok önceden görmüştük ya, ormanın çocukları akgezenleri yaratmışlardı. Oradaki akgezen bir el sayesinde bir canavara dönüştüyse, yine doğru bir el ve yöntem sayesinde insana tekrar dönüşebilir mi? Akgezenlerin güneye yolculuğu sizce insanlığa veya daha yücesine bir yolculuk olabilir mi? Hatta olabilecek en güzel şeylerden biri şu zamana kadar sevmediğimiz, korktuğumuz akgezenleri, tanıdıktan sonra sevmemiz, onlara hak vermemizdir herhalde. Belki bir yerden sonra akgezenlerin davasının en haklı dava olduğu ortaya çıkacaktır, ki bu dizinin doğasına hiç de ters değil.

Bu konuda gördüğünüz gibi fikrim var ama bilgim yok. Siz ne biliyor veya düşünüyorsunuz?

21
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 15 Ağustos 2017, 18:20:35 »
Old Fat Gil-Galad, o nasıl bir link ya, vuhu, başım döndü. Altıncı bölümle ilgili böylesine ayrıntılı bir yorum okumamıştım daha önce. Adam gayet mantıklı bir şekilde bölümün tamamını anlatmış hatta yer yer görüntülerle destek de çıkmış yazısına. Büyük ihtimal söylediği gibi olacak her şey. Anında ikna oldum.

Sen okumadın senaryo? O zaman açma yine aşağıdaki kutucuk.

Spoiler: Göster
Aslında adam da (Friki) diz çökme konusunda tam emin değil. Bak orayı kopyaladım, herkes görsün şöyle diyor:

Jon goes on to say that he would bend the knee if he could but makes a notion that he literally cant bend it since he’s so physically fucked up (he doesn’t bend the knee literally but does say the words that he is willing to… so does it count?) this takes Dany by surprise and shocks her which she says “you would bend the knee? What about those who follow you?”

Dediğin gibi, Jon bir nevi diz çöküyor ama yorgun düştüğü için oturduğu yerden bunu diyor. Hatta Friki de emin olmadığı için "bu sayılır mı acaba?" diyor çünkü usûlüne uygun olmadıkça bence geçerli sayılmayacaktır. Sonrasında Dany'nin sorduğu soruya bakarsak bence Jon, aynen haklısın hele bir bacıma falan da sorayım, muhabbetine girmiştir kesin.

Yalnız linkte ilk defa başka bir şeyi öğrendim. Jon, Daenerys'e Dany diye sesleniyor. Umarım burası gerçekleşir ya, gerçekleşirse çok şeker, zıpır, tatlış falan olur.


İBow, Cersei'nin boğularak öldürüleceğini unutmayalım, ellerle olanı ama. Yani Tyrion'ı eliyor muyuz şimdi? Senin fikrince çok karışır her şey bence ve umarım öyle dolambaçlı bir şey olmaz. Basit ve sade bir şey olursa daha vurucu olacağını düşünüyorum.

22
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 15 Ağustos 2017, 10:21:22 »
Alıntı yapılan: Old Fat Gil-Galad
Spoiler: Göster
 Jon'un diz çökeceği söyleniyor.

Aşağıdaki ve yukarıdaki kutucuğu yedinci sezonun sızan senaryosunu okumayanlar açmasın.

Spoiler: Göster
Şimdi ifade şöyle geçiyor: Jon offers to lay down his title as KITN if Dany and her forces will help against the WWs.

Yani Jon, Dany'ye diyor ki eğer akgezenlerle olan savaşımızda bize yardım edersen unvanımı bırakıp önünde diz çökerim. Buradan da diz çöküp çökmeyeceği tam anlaşılmıyor ama ben diz çökmeyeceğini düşünüyorum.

Hemen sonraki bölümde de şu geçiyor: Jon and Dany have sex for the first time on a boat headed North.

Diz çöken adam ezik olur. Yani Dany'nin koynuna girdiğine göre o anda denk olduklarını düşünüyorum. Biraz geri kafalı bir çıkarım ama şimdilik elimden bu geliyor haha.

23
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 15 Ağustos 2017, 00:47:08 »
İBow, belki de altıncı kitabın çıkmamasının sebebi -zaten diziye yetişemediğinden ve bir karın tokluğu yaratamayacağından- son iki kitabı birden çıkarmak istemesidir. Benimki sadece bir temenni ve umarım haklı çıkarım.

Spoiler: Göster
Fırtınakıran çok haklı. Zaten ben bu tahtın yok meşru varisi, yok burası benim babamın koltuğu kalkın ulan burdan anlayışını çok sıkıcı buluyorum. Zaten Jon'un Kuzeyin Kralı olmasına bu kadar sevinmemizin esas sebebi de ismiyle değil yaptıklarıyla oraya gelmesi. Mesela Bronn'un paralı askerlikten lordluğa yükselmesi, sürgün Jorah'ın yaptıklarıyla eski ihtişamını kazanması, Sam'in karalara yollanması sonrası zekâsı ve iyi yürekliliğiyle büyük bir adama dönüşmesi veya Tyrion. Daha çok sayarız herhalde. Bunlar isimleriyle değil gerçekten kendileri oldukları için buralara geldiler. Hele Snow bizim için kesinlikle piçtir.

Ama umarım Jon'un piç olmadığını bir tek biz seyirciler öğrenmişizdir ve umarım Jon bir gün tahta otursa veya yine büyük şeyler başarsa dahi bunu bir piç olarak yerine getirir ve bu durum -piç olmadığı- hiçbir zaman ortaya çıkmaz. Zaten Sam olayı tam olarak anlamadı bile. Bir de Bran bilebilir. Bir Targaryen olduğu zaten anlaşılacaktır ama ne olur hep piç kalsın.

Yalnız Tyrion'ın kralın şehrine nasıl girebileceği konuşulurken herkesin Davos'a bakması çok hoştu ya. Davos çok baba adam cidden.

Gendry'den de bir Perrin Aybara, Roran Stronghammer falan çıkar mı acep? Bence çıkmalı.

24
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 14 Ağustos 2017, 01:43:01 »
Moriarty, ahaha bayağı güldüm buna ya. Sansa bir çiğ köfte bile yedirmez Serçeparmak'a ama. Eee, bakalım namuslu Jon'u ne zaman el birliği ile öldürecekler.

25
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 12 Ağustos 2017, 14:47:44 »
Moriarty, ahaha yazı doğru söylüyor cidden. Doğrusu Serçeparmak'ın esas yapmak istediğine dair ben de bir şey kestiremiyorum. Bence ne yapmak istediğini yine sadece kendisi biliyor, yazarlar bile bilmiyor. :)

Ama bu durum aklıma Bertrand Russell'ın bir sözünü getiriyor. Motamot hatırlamıyorum ama az çok şöyle demek istiyordu büyük ağabeyimiz: Büyük insanların yapmış olduğu şeyleri, neden yaptıklarını tam olarak bilemeyiz. Bu yüzden onları körü körüne eleştirmemeliyiz. O şeyleri neden yaptıklarını anlamak için dünyaya onların gözlerinden bakmak gerekir.

okanakinci, eğer hakikaten öyle bir şey çıkarsa adamın derdi, zehir içip üstüne bileklerimi keserim.

26
Televizyon / Ynt: Shameless
« : 12 Ağustos 2017, 02:16:42 »
Bunun yerli versiyonu çıkacaktı ya? Meğer ilk fragmanı yayınlanmış ama yeni duydum. Aşağıdan bir izleyin bence.

https://www.youtube.com/watch?v=yB11DScbwj8

Önce bir geyik yapalım. Yahu Baba Mahsun çekse daha iyi olurdu, en azından oturur temiz ağlardık. Merak ediyorum bu aile rozbifle ilk karşılaştığında ne tepki verecek. Kralsın Mahsun. Bu arada Mahsun'a Uganda şeref madalyası kazandıran uzun hava için, tıklayın.

Tamam. Aslında böyle bir uyarlamanın tutmayacağı baştan belli. İşte bu yüzden, fragmandan da anladığım kadarıyla dizi daha dram havasında geçecek gibi. Zaten bir Amerikan ailesi için bile ekstrem olan yaşayışı Türk dizisinde görmemiz hem mümkün değil hem de doğru değil, en azından göze bile eğri gelir. Ama bu farklılaştırılıp kültürümüze yedirilebilir ama bu projeyi üstlenenlerin esas amacı da gurur duyacakları bir ürün ortaya çıkarmak değil, itiraf edelim, parsayı toplamak. Bu yüzden çok ciddiye almamak gerek.

Ama hatırlarsanız Türkan Şoray'lı 1978 yapımı Sultan adlı bir filmimiz var. O filmde Sultan (Türkan Şoray) bir Fiona edasında, fakirliğin içerisinde onca çocuğuna bakıp aynı zamanda yaşam mücadelesi vermekte. Üstelik filmde cinsellik de kültürümüze uygun seviyede gırla. Ve film dramdan ziyade komedi filmi. Yani aslında istenilirse yapılır, gerçekten istenilirse. Kabul edelim ki artık o şekil filmler yapılamayacak. Yine girdik mi altın çağ sorunsalına. Neyse.

27
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 12 Ağustos 2017, 01:28:31 »
Moriarty, oh kesinlikle haha. O sahnede Serçeparmak'ın ifadesini geri sarıp bir yirmi defa falan izlemişimdir. Beden dili kendini biraz ele verse de gözlerinde ufak bir değişim dahi olmuyor. Ayrıca bence Bran'i çok abartmamak lazım. Birçok şey görüyor olsa bile bu tamamen vergisinin katkısı, zekâsının değil. Zaten Starklar zekâlarıyla ünlü değillerdir. Gördüğü ve birbirine bağladığı şeyler sayesinde çok büyük değişimler yaratacaktır ama dediğim gibi bu sadece bir yetenek.

Serçeparmak ise son sezonlarda hafif durulduğu için biraz geri planda kaldı. Ama bana göre Buz ve Ateşin Şarkısı evrenindeki tartışmasız (tartışılabilir elbet) en zeki ve makul adam. O evrende en zor koşulda ve en zor soruya dahi yine yanıt verebilecek bir kişi varsa bu kesinlikle Serçeparmak'tır. Belki Varys vardır onun düzeyinde ama konu ne zaman Varys'in geçmişine gelse nasıl paniklediğini biliyoruz, ki bu da o anda zekâsının bedenini büyük oranda kontrol edemediğini gösteriyor. Ha bir de Serçeparmak aristokrasi sınıfını iyi bildiğinden -her ne kadar kendisi öyle olmasa da- ve bir aristokrat rolüne layıkıyla bürünebildiğinden akranlarından (az ki az) bir adım önde bence. Sence peki?

28
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 11 Ağustos 2017, 00:49:54 »
Old Fat Gil-Galad, doğru Bran konusunda haklısın bak. Ben istiyorum ki biraz neşeli, afacan olsun ama bundan sonra hiç öyle olmayacağı belli. Dördüncü bölümde Meera'ya "benim bildiklerimi bilsen kafana sıkardın" tarzı bir şeyler de demişti. Ama yine aynı bölümde, hatırlarsın, Bran ile Serçeparmak oturmuş muhabbet ediyorlardı. Sohbet tam "kaos bir merdivendir" lafına gelince Meera kapıda gözüktü. Bu bayağı klişe bir hareketti. Normalde bu dizide sohbet bir yere bağlanır ve sahne o şekilde sona erer ama sanırım, pop kültür artık hâkim diziye.

Cersei ise hem iyi hem de kötü bir karakter, tam anlamıyla kötücül bir karakter değil bence. Eylemleri kötü sonuç verse veya bunları çoğunlukla kendi nefsini mutlu kılmak için gerçekleştirse de, esas amacı tıpkı Jaime'ninkinin de olduğu gibi aile çıkarlarını korumak. Ama Euron'u tam bir kötücül olarak göstermeye çalışıyorlar. Adamın zaafı yok, meret dersin Kurtlar Vadisi'ndeki Ersoy Ulubey. Ama oluyor mu? Olmuyor işte. Dediğin gibi, Cersei her durumda daha kötü durup, inandırıcı oynuyor.

Yalnız bu bölüm cidden çok güzeldi. Arya'nın ayak oyunları, sondaki savaş falan cidden defalarca izlenilesi. Ama içimde ukde olan esas mevzu ise Jaime'nin adamakıllı kılıç dövüşüne girememesi. Sanırım yıllar önce yine Rıhtım'daki bir röportaj yazısından okumuştum. Martin'e soruyorlar, Jaime ile Aragorn kılıç dövüşüne girse hangisi kazanır diye, ve üstat Jaime diye yanıtlıyor.  Çok büyük dövüşçü cidden ama o yeteneği görmekten mahrumuz.

29
Game of Thrones / Ynt: Game of Thrones
« : 02 Ağustos 2017, 02:45:18 »
Dizi şu an için çok keyifli gidiyor ama? Maalesef ki uzun süre önce ortama düşen sızıntı yüzünden teori üretemiyoruz. Ortama düşen mevcut senaryo şu ana kadar diziyle müthiş uyumlu ilerledi. Eğer okuduysanız senaryoyu, zaten her şeyi biliyorsunuzdur. Peki bu durumda neyi konuşabiliriz? Tabii ki ilk bölümünden beri diziyi ayakta tutan faktör olan oyunculuk ve replikleri.

Şu dizideki oyunculuklar cidden çok görkemli. Zaten senaryoyu bilmemize rağmen hâlâ heyecanla izliyorsak diziyi, bu oyuncuların kalitesinden dolayıdır. Davos, Jaime, Olenna, Melisandre'nin kışkırtıcılığı, Bronn'un küstahlığının inandırıcılığı, Jorah'ın bitmeyen efkârı, sizce de Bran büyüdükçe çirkinleşmiyor mu? Sevimsiz çocuk! Azıcık sırıt.

Dizide ısınamadığım tek karakter Euron. Kitapta kendini bayağı merak ettiren bir karakteri resmen palyaçoya çevirmişler. Oyuncu seçimi yanlış, beden dili abartılı, her şey, her şey. Biraz Oberyn haytalığı verilmeye çalışılmış ama olmamış bence. Aynı anda hem komik hem de ürkütücü olmaya çalışıyor ama hiç beceremiyor. Hatta Euron konuşunca ben oturduğum yerden "hadi lan ordan" diye bağırıyorum. O derece pisim bu herife.

Ha bir de Ed Sheeran hamlesine ne diyorsunuz? İlk bölümü arkadaşımla birlikte seyrederken bunun sahnesi çıktığında arkadaşım ağzında on yüz milyon baloncuklaşmış sprite ve sevinçle karışık bir hışımla, ED SHEERAN! diye bağırdı. Ben efendi bir çocuk olduğumdan böyle bir tepki vermedim ama çoğu kişi bu şekilde haykırmıştır. İşte bence bu durum, bu herifin neden orada ya da dizinin herhangi bir yerinde oynatılmaması gerektiğinin muhteşem bir örneğidir. Düşünsenize Tarık Mengüç'ü dizinin kadrosuna aldıklarını ve bu çıktığında ülke olarak ŞAKŞUKA! diye bağırdığımızı. Bana çok komik geldi ya.

30
Duyurular / Ynt: Bir Aylık Aranın Ardından, Döndük!
« : 02 Ağustos 2017, 01:53:41 »
Vay be tekrardan burada yorum okuyabilmek ne güzel şey. Onca tuhaf ve garip takma adları görmeyi özlemişim.

Yeni forum biraz göz yoruyor ama bence bu biraz da yeni olmasından kaynaklanıyor. İçeriğin düzeyi değişmediğinden, görsele her türlü alışınılır (?) bence.

Ve tabii, bu arada aşağıdaki şarkı da hoş geldiniz hediyesi olsun.

It is the time of love, the time of friends and adventure

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 19