Mesajlar

76

Ütopya/Distopya / Ynt: Otomatik Portakal-Anthony Burgess

« : 15 Kasım 2009, 17:08:42 »

          Konunun benden açılmamış olması şimdi daha mantıklı geldi ne yalan söyliyim kitabı çok sevmiş birisi varsa adresini versin kartpostal yolliycam XD.

         

Konuya gelirsek, korkunç! Okumadım fakat detaylı bir anlatımını dinledim. Tüylerim diken diken oldu. Filmini izlemeyi düşünmüştüm vaz geçtim  . Psikolojimi seviyorum   

o kadar da korkunç değil ama gerçi bu tür fikir ve hayalleri garip bulmadığımı alenen söylemek çok da mantıklı bir seçim olmayabilir. belki de gözümle görmediğim için garip gelmedi (kaçhayım..)

Fikirler bakımından bir ifade söz konusu değil.

neden böyle düşündüğünü merak ettim ? Gerçi açıkça lansedilmiş bir fikir yok ama kitap büyük şeyler ifade ediyor gibi gelmişti bana?

77

Ütopya/Distopya / Otomatik Portakal - Anthony Burgess

« : 15 Kasım 2009, 11:19:29 »

     

 Selamlar.. Aslında bunu bir konu değil de film kısmına atılmış bir mesaj olarak düşünmüştüm ama filmi izlemiş kimselerin yanında fransız kalmak istemedim   Kusuruma bakmamaları dileğiyle...
        
        Kitap içeriğine gelecek olursak, hayata bi çocuğun acımasızlığıyla, bi erin soğukkanlılığıyla, ve neredeyse bir gerilim yazarının yaratıcılığıyla bakmak hayli ilginç bi deneyim oldu söyliyim. Çocukluğumuzdan beri yıkmanın anlamsızlığını ve yanlışlığını öğrenmiş olan bizlere bile gerçekte yapmak, inşa etmek zannettiğimiz kölevari çalışma tempomuzun doğruluğunu sorgulamatmasıysa şüphesiz en ağır tecavüz sahnesinden bile daha acımasızdı. Bir çocuk kurma bir oyuncak gibiydi ya hani, ne yaptığını bilmeyen bir canlı, bir adım ötesini düşünmeyen... Ya siz? Diyor kitapta Burgess. Ya siz kaç adım ötesini düşündünüz bugün? Yahut hayatınızda kaç gün en azından bir adım ötesini düşündünüz?
   Evlenmenin , yeni bir dünya kurmanın, sistemin araçlarından biri olmanın yahut onu yıkmaya çalışmanın, çay yerine kanser, süt yerine uyuşturucu içmenin anlamları nedir? Yahut altmış yaşında bir moruğun suratını kocaman postallarla dümdüz etmekten daha uygun, daha makul hareketler midir bunlar? Hele fırsatını ele geçirse moruk da size aynını yapacakken? Bazen düşünüyorum da, bizler çoğu zaman bu tür soruları boş ve sakıncalı buluyoruz. Kim bilir? Belki de cidden sormaya başladığımızda beynimizden umduğumuz cevabı almayacağımız içindir...
        Kitabın arkasında Burgess a ölümcül bir hastalık tehşisi konduğunu, 1 aydan kısa bir süre içinde öleceği haberinin verildiğini söylüyor. O da bir öfkeyle oturup 5,5 kitabı 6 ayda yazmak gibi bir yararla kalkmış masanın başından. Merak ettim, bu kitap o yaklaşan ölümün pervasızlığıyla yazdığı eserlerinden mi acaba? Öyle olsa hiç şaşırmazdım doğrusu...

78

Sinema / Ynt: Red Kit yeniden beyazperdede....

« : 02 Kasım 2009, 11:54:01 »

Lucky Luke'un Türkiyede çıkan ilk macerası Red Soil'in 'Red' kısmını, Kit Karson'un da 'Kit' ini alıp harmanlamış zamanında Türk tv yapımcılarımız bi güzel ortaya Red Kit çıkmış.

Heh ceddine rahmet Malkavian. Gerçekten nasıl müteşekkirim anlatamam.

Yani kafamı kurcalayan bi başka soru da hem uydurma olup hem de nasıl bu kadar oturduğuydu red kit isminin, netekim o da cevap bulmuş oldu.

79

Yazarlar / Ynt: Isaac Asimov

« : 02 Kasım 2009, 08:31:30 »

vay be! gerçekten güzelmiş ama. Asimov un zamanıyla ilgili en büyük eksikliği ortadan kaldırmış bu yaklaşım belki de. O da klasik Aristo mantığıyla (0-1) çalışan robot modelinin birçok konuda yetersiz kalışıydı ne yalan söyliyim.

Çünkü günlük hayatta herşey ancak bir dereceye kadar doğru olabiliyor. Yani işin içine bulanık mantık girmeliydi bir gün. Ve gerçekten girdiğinde herhangi bir robot yasası yazılabilecek mi çok merak ediyorum.

Bence bir cyborg ün bunu başarabilecek olması normal bir robotunkine oranla daha mantıklı gibi. Çünkü robotlar elektronik in işleyişine (klasik anlamda) uygun olarak ancak ya - ya da prensibine göre çalşırlar. Ama işin içine insan girerse durumun hem, hem de ye dönmesi ve kanunlara kast etmiş bir robot un dahi savunulabilmesi mümkün geldi.

Gerçi tüm teoriler ve bu avukatın durumu bir yana, kendi programlanışının bu kadar ötesine geçip robot yasalarının doğrudan doğruya kendilerine saldırmayı hedefleyen bir beynin var olabilmesi Asimov un pozitronik robot beynine sahip adamlarına pek uygun düşmüyor. Bu açıdan yaklaşıldığında yeni nesil bir devre yapısına ve tabi yeni yasalara ihtiyaç duyulduğu bir gerçek. Ve bu defa zaten sınırlı olan robot doğasının zayıflıklarından faydalanmak yerine onlarla ister istemez karşılıklı bir çıkar ilişkisi kurulması gerekebilir gibi geldi.

80

Çizgi & Anime / Ynt: Sailor Moon ~

« : 02 Kasım 2009, 08:04:04 »

Trt 1 i bir çocuğun gözünde sıkıcılıktan kurtarabilecek şey daha ne ola ki? Bunu yakın zamana kadar gizledim ama iki ablam olmasına rağmen evde en çok izleyen bendim Ay savaşçısını.

Gerçi Mamoru ve Merkür ün kucağında dolaşan kedimiz dışında (merkür ün kucağı bambaşka) pek sağlam bi ayrıntı yok hatırladığım ama olsun. Sevdim bir zamanlar.

81

Yazarlar / Ynt: Isaac Asimov

« : 02 Kasım 2009, 07:39:45 »

Gen-hafızası'nı da "İlk Asimov tarafından düşünülmüş şeyler" listesine ekleyebilirsin

 ! Harbi mi? Hangi kitabında geçiyo ?? 

insanoğlunun özgürlüğünü ilk üç yasaya karşı gelen durumlar haricinde insan oğlunun yaşamı ile aynı değerde tutmalıdır...

Fikir gayet orjinal geldi bana. fakat senin de dediğin gibi bu işin anahtarı suçlu/mahkumlar. Yani aslında özgürlükler çoğu zaman birtakım toplu sözleşmeler, halk iradesinin yahut kişisel isteklerin üzerinde birtakım konvansiyonlar üzerinden kısıtlanıyor. Dolayısıyla tıpkı sıfırıncı yasada olduğu gibi aslında sadece, pasifist mücadeleden yana, Giskard gibi Oliwaw gibi robotlar tarafından kullanılabilecek bi yasa olarak daha çalışabilecek bi fikir sanki. Aksi takdirde bu Kara Murat ın robot versiyonunu yaratmak gibi olurdu heralde

Ayrıca 2. yasanın düzenlenmesi gerekli: yetki sahibi insanlardan emir alabilir kılınmalılar.

kimseye zarar vermemeleri hususunda her türlü önlemi almışlar ama? Bırak biraz keyif yapalım. Ayrıca robot uzmanlarının* verdikleri emirleri kırıp üzerlerine yeni emirler vermek imkansız kadar zordur mesela.

Sanırım önce insanları programlamak lazım robotları geliştirmeden önce.

(umarım bu quote yapmanın bir sınırı yoktur )
Bunu ne yazık ki robotlarda milyon yıllar sonra yaptı** abimiz.

-------
*Şafağın Robotları
**Vakfın Sınırı

82

Sinema / Ynt: Red Kit yeniden beyazperdede....

« : 02 Kasım 2009, 06:23:37 »

Resmen Amerikanın halk kahramanı gibi bir karakter fransızca konuşacak

Doğru ama düşününce Red Kit pek de ortalama bi amerikan kovboyuna benzememişti hiç. Fragmandan anladığım kadaryla çizgi filmdeki eğlenceli havayı pek kaybetmemişler. Hele Calamity Jane ...

Bi de bizim yalnız kovboy gerçek bi efsane gibi yansıtılabilcek mi merak içindeyim. Hani adam biraz efemine geldi bana ama ne diyim. Sonuçta fransız arkadaş. Burda şarkılar da devreye giriyo biraz belki. İnsanı western moduna sokmanın daha bilinen bi yolu yok ne de olsa

Bunlar bi yana ben bu adamın ismi Lucky Luke ten nası Red Kite Dönüşmüş onu öğrenemediğime yanarım. of of...

83

Başka Kurgular / Ynt: Şeytan ve Genç Kadın

« : 01 Kasım 2009, 22:52:03 »

(İran mitolojisinden alıntısını ben çok beğendim. Genel kültür  )

Ahriman ve Hürmüz kardeşler di mi bitirim ikili ben de çok beğenmiştim. Ayrıca Zaman kelimesiyle Kronos un ilişkisi de harikadır yani hele Kronosun pişman olup çocuklarını yemesi ile Zamanın pişmanlığı arasındaki bağğ... çenem düştü!

Konuya gireyim. Hakikaten çok özgün bir konu aslında. Hele Coelho kitaplarında konu seçiminde nadiren de olsa yapılan benzerliklere bakarsak (iki kere rastlayıp genelleme yapmak ) gayet sıradışı. Bu arada insanı kötü üzerine düşündüren eserler daima ilgimi çekmiştir ki bu kadar sıkmadan anlatabilmek bi Batman yapımcılarına nasip olmuştur. (Heath ledger kötülükten öldü öldü! )

Bir ilgimi çeken nokta da bulunduğu ortamdan ayrılmak isteyen birinin şeytanı getirmek için kullanılması olmuştu. Belki de Öss ye Van'da hazırlanmamdandır, bu konuyu bilirim az çok . Dolayısıyla Genç kadın gayet sağlam bir seçimdi.

Şeytana gelecek olursak, benim çok sevdiğim bulgar bir abim vardı, o tatlı aksanıyla söylediği bi söz hiç aklımdan çıkmaz, "Bedir şimdi sen diyorsun şeytan ateşten mi şeytan şöyle mi böyle mi, şimdi ben sana desem bedir gel senle kötü yerlere gidelim ben de şeytanım." doğru söze ne denir?

84

Diğer Bilimkurgu Eserleri / Ynt: İçdeniz Balıkçısı- Ursula K. Le Guin

« : 09 Ekim 2009, 22:26:24 »

       İtiraf: Ursula le guin den hiç bilim kurgu okumadım. Ama şunu diyebilirim ki yerdeniz de ara sıra karşılaştığım dev şehirlerde, gizemli vadilerde ve hatta civa madenlerinde bilim kurguya yatkın bir zihnin kokusu vardı.
       
       Ganam a dans, Gorgodinlerle ilk temas ve Her şeyi Değiştiren Taş öyküleri bu kitabı okulumun iyi niyetli kızı Hazal dan çalmak için yeterli birer sebep gibi göründüler yalan yok

       Bundan sonra bu kadar ayrıntılı ve ağız sulandıran yorumlar yapmadan önce iki kere düşünmesinizi ve yatmadan önce pencerenizi kapatmanızı tavsiye ederim genç bayan. aksi takdirde kütüphanenizden güzide bir kitap eksilebilir. nihöhöy

85

Vakıf Serisi / Şafağın Robotları - (The Robots of Dawn)

« : 13 Eylül 2009, 21:11:29 »

Yazarı: Isaac Asimov

İlk basım tarihi: Haziran 1983

Ülkemizdeki basım tarihi: Nisan 1984 (Altın Kitaplar)

Bağlı olduğu seri: Robot Serisi

Sonra herşey grileşti. Ve Baley boğuluyordu. Nefes alamıyordu. Sıkışan boğazını gevşetmek ve Daneel' e seslenmek için çabaladı.
Ama hiç sesi çıkmadı.

Baley sanki uzun bir yarış bitiş ipini göğüslemiş gibi soluyordu. Kamara çarpılmış gibiydi ama alnında sert bir yüzey vardı. Arzlı yerde yattığını farketti. Giskard yanında diz çökmüştü. Robot soğuk ve sert eliyle Baley'nin sağ yumruğunu kavramıştı. Arzlının Giskard'ın omzu üzerinden gördüğü kamara kapısı açıktı. Baley, sormadan ne olduğunu anladı. Giskard, parmaklarını tutarak Astro-Simulatör'ün kontrol kenarını sıkmasını sağlamıştı. Aksi takdirde ne olacağını düşünmek bile istemedi Baley.

Bir dedektif, günümüz şartlarında değerlendirirsek, muhtemelen önümüzdeki yüzlerce yıl boyunca karşılaşılamayacak bir problemin çözümü için yabancı bir gezegenden çağrılmaktadır.

Sıradan bir polis için hayli sıradışı olan bu görev, bir robotun esrarengiz ölümüyle -daha doğrusu çalışmaz hale gelmesiyle- ilgilidir. Cinayet mahalli olan Aurora'nın, yani "Şafak Gezegeni"'nin yöneticileri, olaylardan Arz'da, yani bizim dünyamızın yanında yer alan bir siyasetçiyi sorumlu tutmakta, bu yüzden durum galaksinin ve insanlığın geleceğini yakından ilgilendirir hale gelmektedir.

Görev ekibi, bahsedilen göreve yakışır şekilde sıradışı kimselerden oluşmaktadır. Tüm zamanların en esrarengiz makineleri R. Daneel Oliwaw ve R. Giskard Reventlov devrededir. Tabi kendi zamanının tüm Uzaycı gezegenleri arasında adını duyurmuş, kendinden bekleneni vermekten asla geri kalmayan ve tipik bir Asimov dahisi olan ‘Arzlı’ Sivil Dedektif Elijah Baley'nin yardımcıları olarak.

[Spoiler:]

86

Korku & Gerilim Eserleri / Ynt: Hayvan Mezarlığı | Stephen King

« : 20 Temmuz 2009, 05:53:20 »

          Kitaba ne derece sadık bilemiyorum ama filmi gördüğüm iyi uyarlamalardan biriydi. Çok küçük yaşta izlemiş olmama rağmen nasıl tırstığımı bi ben bilirim bi de teyzemlerin kanepesi
         
          Filme dönecek olursak, korku filmi denen sinema türünü bu kadar az kanla bu kadar başarılı bir biçimde uygulamak hiç mi hiç kolay değil bir defa. Ayrıca şok sahnelerinin sıklığını dengede tutup, filmin içinde hikayenin akışına izin verdiğinden Stephen King havası yaratayı başarmıştı film açıkçası. Bir de sözü yazalım: Sometimes dead is better. Yetiyor değil mi?

   

Spoiler: Göster

Hala ne zaman yanımdan bir tır geçse aklıma ya o kara kedi geliyo ya da adamcağızın oğlunun sevmli mi sevimli yüzü. Ama ne hikmetse iliklerime kadar ürperen ben oluyorum yine.

87

Yazarlar / Ynt: Isaac Asimov

« : 20 Temmuz 2009, 05:17:45 »

      Asimov ‘ u nasıl biliriz? Bi kere akla gelebilecek en önemli eserleri arasında Vakıf, İmparatorluk ve tabii ki Robot serileri gösterilebilir. Bunun yanında şaşılacak sayıda öykü kitabı ve makalesi olduğu da unutulmamalı... Örneğin Nightfall adlı öyküsü okuyacak herkesi derinden etkileyebilcek kadar vurucu, ama bir o kadar da basit olması sebebiyle unutulması zor bir eserdir. Ayrıca Asimov dan bihaberler için dahi hayli ilginç olan Ben, robot filmi onun aynı adlı ünlü hikayesinden uyarlanmıştır.
     
      Kendisi American Humanist Association a onursal başkanlık yapmış, bünyesinde yazar, aktör, asker, bilimadamı gibi birçok meslek grubundan insanı barındıran bir dahiler topluluğu olan Mensa nın kurucu üyelerindendir. İçinde Dan Brown, Edwin Aldrin, Norman Schwarzkopf, Gene Roddenberry, Albert Einstein gibi ünlü isimlerin de dahil olduğu birçok kuruluşun önde gelen isimlerinden olan olan Asimov, Sigma Xi Bilimsel Araştırma Topluluğu, Phi Beta Kappa Topluluğu gibi ünlü yahudi derneklerinin de üyesidir.

      O, psikotarih, kronoskop, birincil radyant,nöron kamçısı, pozitronik beyin (Star Trek in unutulmaz karakteri Data adlı android buradan esinlenilmiştir.) ve bunlara benzer daha bunun gibi birçok, hayatınız boyunca adını televizyonda  duyamayacağınız, komşunuzda göremeyeceğiniz şeyin mucididir. Tabi eğer onun hayallerini gerçekleştirebilecek mühendislerin yahut bilimadamlarının devrinde yaşıyorsanız o başka...

      Buluşlardan bahsetmişken birşeyi belirtmek isterim ki bence buluşları arasında en önemlisi tartışmasız olarak onlardır, karşınızda Üç Robot Yasası :

1-   Bir robot herhangi bir sebepten dolayı insanoğluna zarar veremez yahut zarar görmesine seyirci kalamaz.

2-   Birinci yasayla çelişmediği sürece her robot insaoğlunun emirlerine itaat etmek zorundadır.

3-   İlk iki yasayı ihlal etmediği sürece hiçbir robot kendine zarar veremez yahut zarar görmeye seyirci kalamaz.   

0-   Bir robot herhangi bir sebepten dolayı insanlığa zarar veremez yahut zarar görmesine seyirci kalamaz.(umarım spoiler olmamıştır.)
       
        Asimov'un robotlarının hayat felsefelerinin ne olursa olsun minimalist kalması ve aşırı tepkiler veremeyecek şekilde dizayn edilmiş olması, kendi deyimiyle, kumar oynayamaması, çoğu zaman eleştirilmiştir. Fakat bana kalırsa Kritik durumlarda bir insanın yardımına ihtiyaç duymak zorunda olmaları gayet gerekli bir önlemdir.

Eserlerini kasten Rusça okumak için üniversiteyi beklemiştim. Şimdi o zaman geldi. Bekle beni Asimov Usta!

Keşke beklemeseydin Han Solo. Zira kendisi Rusçayı hiç öğrenmemiş. Kitaplarının tamamı İngilizce işin gerçeği.

88

Oyunlar / Ynt: Silent Hill

« : 20 Temmuz 2009, 04:39:11 »

         Dede yadigari ps 1 im de 1. bölümünü oynamış olduğum oyun. Hikayesi hakkında sözler kifayetsiz kalıyor. Ki 1. bölümün başlangıç demosu ve soundtrack i de tek başına oyunu hatırlatır nitelikte.

         Şimdi dinlesem mi şarkıyı dedim ama yurdumun kapkaranlık koridorlarından geçerek az sonra yatmaya gitmesi gereken bendeniz için bu hayli yanlış bir seçim olurdu.

         Oyunun kendisine gelince, olayların akışında tarifi zor durgunluk zaten o puslu havayı solutmaya başlıyor size en oyunun başından itibaren. Daha da kötüsü terk edilmiş bir kasabada konuşabilen pek az insandan birkaçıyla karşılaşma özlemi .
         
         Zeka ve refleks gelişimi için tavsiye edebilirm. Ama gece dışarı çıkmayı seviyosanız uzak durun. Zira kazara lağım ya da okul bölümüne gelmeyi başarırsanız hobinizden bir süre vazgeçmeniz gerekebilir. Çözmeniz gereken bir çok şifrenin yanı sıra oyunda ruhsal durumu zorlayıcı -umarım abartmıyorumdur- bir çok kısmın bulunduğunu belirtmek isterim.
       
         Ama harbi normal deil ya. İsme bak bi kere. Belli ne olduğu adından zaten. Yasin abi niye verdin o oyunu 12 yaşındaki çocuğun eline? Oof off. Neyse güneşin doğmasına az kaldı bekliyim biraz:P.

         

89

Vakıf Serisi / Ynt: Vakıf Serisi

« : 20 Temmuz 2009, 04:08:54 »

Vakıf Kurulurken - 1. Kitap
                                                            
                                              
     Tek başına bir adam, ona yardım etmek istediğini söyleyen ve şaşırtıcı bağlantılara sahip bir gazeteci, kafasında galaksinin geleceğini hesapladığı öne sürülen bir proje ve peşinde bir gezegen dolusu güvenlik gücü. Onu hem katrilyonlarca kişi arasından yalnızca yüzlercesinin görebileceği imparator 1. Cleon ve ikinci adam Eto Demerzel, hem de her fırsatta insanlığı büyük bir sorundan kurtarma sorumluluğunu başına kakan nüfuzlu gazeteci Chetter Hummin istiyor. Kime güvenmesi gerektiğini bilemeyen bu adamın önünde kimsenin karşılaşmamış olduğu sorular var.

         Bu karmakarışık metropolün içinde de bir cevap gizli... Ama gerçekte cevabın geleceğini nasıl etkileyeceğini ya da düşmanın kim olduğunu kestirebilmesine imkan yok. Kimden mi bahsediyorum? Hari Seldon'dan... Psikotarih biliminin doktrinel altyapısını ortaya çıkaran, zamanının ve belki de tüm zamanların en büyük gizemini çözmeye hazırlanan adamdan...

          Ayrıca onu yolculuğu boyunca yalnız bırakmayacak bir kadın var... Dors Venabili. Chetter Hummin in eski bir dostu, birikim sahibi bir tarihçi... Seldon a herhangi bir zarar vermek isteyen talihsizler, Kaplan Kadın lakaplı bu hanımefendiyle tanıştıklarına pişman olabilirler. Yolculukları sırasında tanışacakları karakterlerin hikayenin içine oturmasıyla birlikte kitabın ulaştığı akıcılık karşı konulmaz bir hal alıyor.

90

Vakıf Serisi / Vakıf Serisi

« : 20 Temmuz 2009, 03:59:45 »

Vakıf Serisi - Isaac Asimov
          
                                  
           M. S. 12000 yılı.. Koca bir imparatorluk yıkılmanın eşiğindedir. Ama gücün ve şaşanın göz kamaştırıcılığı, tebanın bu yıkılışı görmesini engellemektedir. İmparatorluğun bu düşüşünün farkına o dönemde varabilen tek kişi ise, taşralı bir matematikçi, bir gelecek bilim kuramcısı olan Hari Seldondur. Ama ortaya attığı kuramların ve işaret ettiklerinin önemini kendisi dahi kavrayabilmiş değildir. Ta ki esrarengiz gazeteci Chetter Hummin le tanışana dek.
          
          Vakıf yıkımın ardından gelecek bir varoluşa hazırlanma mücadelesidir.Tüm galaksiyi yeniden birleştirebilecek ikinci bir imparatorluğu kurmak için acilen önlemler alınmalıdır. Aksi takdirde insanlığı iyimser bir tahminle 30000 yıl sürecek bir kaos beklemektedir. Gerçekte Vakıfın işlevinin ne olduğuysa İmparator dan dahi saklanması gereken bir sır...
    
          Trantor a hoşgeldiniz. Kötü haber! Hükümranın başgezegenin göz kamaştrıcılığına ve 12000 yılının olağanüstü gelişmişliğine 40 safyada alışmaya hazır olun. Ve görünmez krizlerin varlığını keşfetmeye... Bilim kurguyla ilgili ne biliyorsam bu seri bana unutturdu diyebilirim... Çünkü Asimov size kendine hayran olmanız ya da bu metal yığını, teknoloji harikası şehirler içinde kaybolmanız için zaman tanımıyor. İnsanlık tehlikede, ve farkında olan hiçkimsenin sıradan birer vatandaş olmakla kalmak gibi bir lüksü yok.


Yazarın forumumuzdaki diğer eserleri:

-Karadul Bulmacaları
-Şafağın Robotları