Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar -

Sayfa: 1 ... 5 6 [7]
91
Hastalık sanırım. Sırf bu yüzden Otostopçu(Beşbiryerde) betiğini 3 yıldır okuyamıyorum

92
Duyurular / Ynt: Kayıp Köşeler Bölümü Yayında!
« : 18 Ekim 2015, 22:10:51 »
Metro'da okumak :) Bunun üzerine ben de düşündüm aslında "Nasıl oluyorlar da ayakta sallanırken, o kalabalıkta okuyabiliyorlar?'' diye. Hayırlı olsun şimdiden, diğer bölümler gibi burası da güzel olacaktır :)

93
Kurgu İskelesi / Ynt: İlham Patilerimin Arasında
« : 14 Ekim 2015, 18:33:20 »
'' Bana benziyor herhalde, beni bazen onunla karıştırıyor'' Bu kısımda benim favorim :) Çok yaratıcı ve bir o kadar da mizahi olmuş. İş yapmak için köpek mamasını rüşvet olarak alan ilham perilerine çok güldüm :)   

Ellerinize,aklınıza,klavyenize ve kaleminize sağlık

94
Kurgu İskelesi / Ynt: Göğe Bakma Evi
« : 09 Ekim 2015, 16:52:53 »
Öncelikle yorumunuzu ve eleştirinizi esirgemediğiniz için ve okuduğunuz için teşekkürler. Bu arada Whovian'ız sanırım :)

Sonra daha bu hafta ''-ki'' ve ''-de'' bağlaçları hakkındaki sorunumu bildiğim için yazım kılavuzu edindim. En büyük sorunum bu benim de, belki imla kurallarını ihlal etmeden yazabilirsem en sonunda bir dergide yazı yayımlatabilirim.

En başta bulunan konuşmadan sonra altta ''Ercan babasının bu cümlesi karşısında şaşırdı'' diyor, ben bu yeterlidir diye düşünmüştüm. Ama bundan sonra cümle ile aynı sırada belirtmeye çalışacağım. İkinci konuşma çizgisi eleştirisine ben de katılıyorum, evet o bariz bir hata :)

Öznel eleştirin karşısında ben sana Çernobil'i gösterebilirim veya Metzamor Santrali olabilir. Metzamor henüz patlamadı ama tehlikeli ve eğer o patlarsa çevre ülkeler atmosfere karışan ışınımlı gazdan etkilenecek-yani başlıca biziz-. Nükleer'in yararları zararlarından fazla değil. Teknoloji geliştikçe doğal olana yöneliriz umarım.

Tekrardan kendimi geliştirmem için eleştiri ve yorum yaptığın için teşekkür ederim.

95
Sabahattin Ali'nin en iyi betiklerinden biri. Her gün başını öne eğip işe gelen ve akşam mesai bitiminde aynı şekilde işten çıkan bir adam olan Raif Efendi ilk başlarda oldukça basit birisiymiş gibi ama sonra aslında ne kadar karmaşık olduğunu anlıyorsun.

Bütün her şeyi olayları anlatan karakterden beklerken aniden Raif Efendi çıkıyor ve ana karakter o oluyor. Asla ama asla unutmayacağım bir betikti. Nasıl yazmam gerektiği konusunda ders veren ve Türk Yazının en ucunu tattıran bir yazar Sabahattin Ali 

96
Kurgu İskelesi / Ynt: Göğe Bakma Evi
« : 01 Ekim 2015, 17:08:14 »
Yorumunuzu esirgemediğiniz için teşekkür ederim :) Nükleer'in kimseye hayrı dokunmadığına göre bunu yaşama olasılığımız hep var

97
Yazarlar / Ynt: Isaac Asimov
« : 01 Ekim 2015, 16:54:54 »
Isaac Asimov'u ilk defa ''Ben: Robot'' betiğinde okudum ve aşırı güzeldi. Ayrıca yeni fark ettim ki televizyonlarda açıklama yapan onkolog Yavuz Dizdar'da Asimov'a aşırı benziyor :)

98
Kurgu İskelesi / Göğe Bakma Evi
« : 30 Eylül 2015, 10:29:46 »
                                                     Göğe Bakma Evi

-Yıllar önce Akkuyu da peş peşe 4 patlama gerçekleşti. O zamanlar gökyüzü maviydi.

Ercan babasının bu cümlesi karşısında şaşırdı. O günleri görememişti. Göğe Bakma Evinin kapısının önüne geldiklerinde babası cebinden bir kimlik çıkartıp görevliye verdi. Görevli kartı okuyucuya tuttuktan sonra adama geri verip:

-İyi eğlenceler Ali bey dedi ve önlerinden çekilip kapıyı açtı. İleride ki ikinci kapıya giderken devam etti:

-Kazada havaya yayılan ışınımlı(radyoaktif) gaz atmosfere yayılıp difüzyonu değiştirdi. Bu da gökyüzünün kırmızı renkte gözükmesine yol açtı.

İkinci kapıya geldiklerinde kapıda ki görevli başıyla selam verip onlara radyoaktif ışın gözlüklerini verdi. İçeride en fazla 2 dakika durabileceklerini zaten sistemin otomatik olarak 2 dakika sonra açılır tavanı kapatacağını söyledi. Gözlüklerden birini Ercan taktı, diğerini de Ali. Görevli bir elinde iki koruyucu kıyafetle geldi. Ali ve Ercan giyinmek için koridorun solunda bulunan kabine gittiler. Kabinden çıkıp gözlem odasına girdiklerinde Ercan gökyüzüne baktığında babasının anlattığından daha etkileyici olduğunu gördü. Her yer kırmızıydı ve güneş sapsarı haliyle bu kızıllıkta kolayca ayırt ediliyordu. Ali Ercan'a bakarak:

-Kazadan sonra dünya kamuoyunda Türkiye'nin itibarı düştü. Çünkü bunu Dünya'nın başına biz sarmıştık. Türkiye en büyük mali yardımı yapıp önce gezegeni boydan boya bir tavanla kapattı. Güneşten sağlanan yararın devam etmesi için de bu tavanın üstüne  radyasyona dayanıklı paneller konuldu. Böylece biz de burada bitkiler yetiştirip yaşamı devam ettirebiliyoruz.

Ercan babasını dinlemeden gözlerini dikip gökyüzüne bakıyordu. Ali Ercan'a bakarak gülümsedi:

-Hadi gel gidelim artık. Zaten gözlem odasının tavanı da kapanıyor dedi yukarıda ağır ağır kapanmaktan olan açılır tavanı göstererek.

Gözlem odasından çıkıp Göğe Bakma Evinin çıkış kapısına ilerlerken Ercan merakla babasına sordu:

-Peki bir daha ne zaman geliriz?

-Doktorlar çocukların yılda 2 kere gökyüzüne bakmaya dayanabileceklerini söyledi. Sen birinci hakkını kullandın. Tek hakkın kaldı. Doğum gününde kullanabilirsin onu da.

Ali bunları söyledikten sonra sessizliğe gömüldü ve ikisi de tek kelime etmeden Göğe Bakma Evinden çıkıp göğü metalik tavanla kaplı sokaklarda gözden yitip gittiler.

Dipçe: Eleştiriye ihtiyacım var. Yorumlarını esirgemeyin lütfen arkadaşlar. Okuduğunuz için teşekkürler

Sayfa: 1 ... 5 6 [7]