Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Rang Baru

Sayfa: 1 ... 4 5 [6] 7 8 ... 12
76
Çizgi Roman & Manga / Ynt: Yabani Çizgi Roman Dergisi
« : 07 Ekim 2016, 18:13:19 »
Hızır ile Ejderha'nın resimler müthiş

77
Tarık buğra- Küçük ağa

Adam yazmış.
Kurtuluş savaşı döneminin, karikatürize edilmemiş şekilde anlatıldığı, dönemin insanların psikolojisini mantıklı bir şekilde yansıtan ender kitaplardan.
Tarık Buğra gibi yazar şu an göremiyorum Türkiye'de.

78
Katılıyorum hocam maalesef.  Hayatım boyunca arkaplanda kalmayı seven ve girişken olmayan biriydim de hep.

Bir de iyi tarafından bak. Gereksiz yere ön planda olup, anlamsız sorumluluklar almaya, boş kahramanlıklara soyunmuyorsun. Bu da güzel birşey bence.

79
Korku & Gerilim Eserleri / Ynt: Diriliş - Stephen King
« : 02 Ekim 2016, 20:01:11 »
Hiç stephen king okumamış birisinin, ilk okuması gereken kitap nedir? Ya da öyle bir kitap var mıdır?

80
İki durum da normal değil. Ama normal olmamak çok da kötü bir şey değil.
Birincisi, arkadaşınızı böyle kabul etmek durumundasınız. Çünkü siz ne kadar normal değilseniz o da o kadar değil. Böyle düşünürseniz zamanla, onun kötü niyetle böyle birşey yapmadığına, sadece çocukça bir kendini gösterme, basit bir ego tatmini içinde olduğu kanısına alışırsınız. Eğer bu sizin için zorsa, onu ya kendi bilgi alanınız olan ama onun olmayan konulara çekerek ezin, ya da ilişkinize mesafe koyun. Başka türlüsü ömür törpüsü.

İkinci durum da aslında direk bire bağlı. Sizin bu tedirginliğinizin sebebi arkadaşınız olabilir. Arkadaşınıza karşı tedirgin olmanızın sebebi de bu kişisel özelliğiniz olabilir. Her ikisi birden de olabilir. Zaafları yok etmenin en iyi yolu ondan kaçmak değil üzerine gitmektir. Cahil olduğunuzu kabul edin, çünkü cahilsiniz. Ama dünyadaki tek cahil siz değilsiniz. Aslında hepimiz cahiliz. Bilginin sonu yoktur. Herşeyi bilen bir kul yoktur. Herkesin ilgi ve bilgi alanı farklıdır. Cahil olduğunuz konularda ya konuşmayın, ya da öğrenin -ama ne yaparsanız yapın her şeyi öğrenemezsiniz ve insanların sizin yanınızda ne konuşacaklarına karar veremezsiniz-. Cahil olmadığınız konularda ise sizi anlayacak kişilerle konuşun ki onlar da sizin düştüğünüz duruma düşmesin. Sonuçta bilgisiyle gösteriş yapan salaktır. Siz akıllılardan olun.
Dostoyevski der ki; insanlar ikiye ayrılır, dahiler ve sıradan insanlar. Dahiler yüzyılda bir gelir vs.
Sıradan insanlar ikiye ayrılır, sıradan aptallar ve sıradan zekiler.
Sıradan aptallar dahi olduklarını düşünerek mutludurlar.
Sıradan zekiler ise dahi olmadıklarını bilirler ve mutsuzdurlar.
Sıradan aptal olmadığınız belli, o yüzden mutlu olmamanız normal. Normal olmamanızla mutlu olun yeter. Çünkü hiçbirimiz normal değiliz ve hiçbirimiz herşeyi bilmiyoruz. Bu yüzden sorun kesinlikle sizin yeterli seviyede bilgi sahibi olmamanız değil, buna üzülüyor olmanız. Sanırım yaşınız da genç, zamanla kazık yedikçe olgunlaşacak ve bu tarz şeylere gülüp geçeceksiniz. Sadece anın tadını çıkarın ve cahilliğinizle mutlu olun. Çünkü çoğumuz ucuz egolarımızdan dolayı cahil ve mutsuzuz, belki siz bir fark yaratabilirsiniz.
Ignorance is bliss!

81
Tenekeci'nin şu söylediğine katılıyorum;
"İstediğimiz kadar ırk yaratalım. Karşımızdaki yine insandır. Hiçbir ırk yoktur ki fantazi edebiyatında, insansı duygular barındırmayıp, bir insan davranışını bize göstermesin."

Muhtemelen Tolkien de orcları falan belirli bir topluluğu düşünerek yarattı. Martin nasıl Dothraki'leri yaratırken bizim yakından tanıdığımız vahşi göçebe orta asya topluluklarını baz aldıysa.

Bana göre özellikle insan dışında ırk yaratırken sorun şu;
Bir kere birey olarak şu dünyanın yüzlerce ırkından kaç tanesiyle beraber yaşamış ya da derinlemesine biliyor olabiliriz ki? Yüzeysel olarak bildiğimiz için de yaratılan ırkların biraz içi boş kalması sıkıntı.
"Türkiye'de develere biniyorlarmış biliyor musun Jean?" diyen Fransız amca ne kadar yüzeysel türklere benzer ırk yaratabilirse, bizim de bilmediğimiz bir ırk üzerinden insandışı fantastik bir ırk yaratmamız aynı derecede yüzeysel olur.

Hassas bir konu. Çok iyi düşünülmesi gerekiyor. Çok iyi araştırılması gerekiyor. Ve bunlara rağmen birçok noksanlık ve yüzeysellik baş gösterebilir. En basit tabiriyle "Epey Zor" bir iş, yeni bir ırk yaratmak. Bunu kolaya indirgeyerek yapılan ırklar zaten kabak tadı veriyor, ama üzerinde iyi çalışılmış olanlar bana göre gayet de tadından yenmeyen aş olabilir.

Şu gerçeği de göz ardı etmeyelim ki; yeni bir ırk, karakter hatta dünya yaratırken en büyük kaynak var olan dünyada, yaşadığımız kültürlerde ve tanıdığımız insanlarla olan tecrübelerimizdir. Yani Google bize bir yere kadar yardımcı olabilir. Bu nedenle fantastik ırklar yaratırken, tabiri caizse görmüş geçirmiş olmak, farklı kültürlerde insanları tanımış olmak önemli bir kıstastır.

Harita için ise belirli bir fikrim yok. Haritayı kendim yapıyorum, ve yazar olarak bana yararı dokunuyor. Ama benim yaptığım haliyle kitaba koymak konusunda çekinceliyim. Bütün görseller hatta yazı profesyonel olup da harita eh işte olunca, kitabın seviyesini aşağı çeker mi düşüncesi var.
Harita koymak iyidir, yazara da okura da yardımcı olur, özellikle de büyük bir dünyaysa ve yolculuklar (köyler arası ya da ülkeler arası fark etmez) varsa. Ama bu tamamen sübjektif bir görüş. Haritaya hiç gerek duymayan kişilere de saygı duyarım. Sonuçta herkesin beyni farklı çalışır. Benim gibi yön özürlü insanlara faydası olduğunu kanaatindeyim.

82
Mitolojiler / Ynt: Yunan Tanrıları
« : 29 Eylül 2016, 19:29:45 »
Favorim Boreas. Bende, Kratos'un God of war 4'teki hali hissini uyandırıyor.

83
Ne silahlarla ne de karmaşık bir siyasi stratejiyle.

Tanrı zar atmaz

84
Zaman Çarkı / Ynt: Zaman Çarkı - Sohbet
« : 29 Eylül 2016, 19:05:32 »
kitabı okurken yanına kalem kağıt alıp yan notlar alan var mı, yoksa kitaptaki içerik ve sözlük yetiyor mu?

85
Çizgi Roman & Manga / Ynt: Yabani Çizgi Roman Dergisi
« : 25 Eylül 2016, 13:09:16 »
4. sayı kapak illustrasyonu Özgür yıldırım yanlış hatırlamıyorsan. Çok iyi iş çıkarmış. Overwatchdaki karakteri anımsattı biraz bana.

86
Arka kapak diyen arkadaşlar, arka kapakta nasıl bir şey bekler?
Fantastik kitaplar için, özellikle yeni bir dünya yaratılan, uzun ve ayrıntılı serilerde, ilk kitapta kapağın arkasına ilgi çekici bir şeyler yazmak zordur. Yani yazar, kitapla ilgili ufak bir özet ya da ilgi çekici bir şey koyayım derken saçmalayabilir de. Bunu göz ardı etmeyelim.
Bu arada, giriş kısmını okuyayım, haritaya bakayım, ya da ortalardan bir yerden rastgele bir paragraf okuyayım diyen yok mudur?

Bana göre en kolay olmasa da en sağlam yayılma ya da ilgi çekme yöntemi, fantastik kitaplar için, kulaktan kulağadır. Kitap gerçekten iyiyse herkes birkaç arkadaşını taciz eder kitabı alması için. Kitap kapağı vs. daha çok tesadüfi alımlar için geçerli. D&R'da dolaşıyordum, aa bir de baktım ışıklı kapak bana doğru bakıyor, haydi alayım dedim... çok geçerli bir senaryo değil bana göre. (Ki bana göre de kapak en önemli faktör olmasa da önemlidir.)

87
Cosmere (Brandon Sanderson) / Ynt: Sissoylu - Brandon Sanderson
« : 20 Eylül 2016, 21:38:41 »
Sissoylu bitti mi?
Toplam kaç kitap ayıptır sorması.
Sanki devamının geleceği hatta günümüz dünyasına yakın bir gelecekte geçeceği gibi bir duyum almıştım. Bilmiyorum yanlış mı doğru mu

88
Televizyon / Ynt: Türk Dizileri Hakkında Bir Eleştiri
« : 20 Eylül 2016, 21:37:15 »
Bu aslında bir kısır döngü. Çok fazla tartışmaya gerek yok. İşin temel amacı maddi kazanç, başka bir şey değil. Bu sadece dizi değil sinema için de geçerli. Ticari mantık hakim. 3 lira goydum 5 lira gazandım, ahanda 2 lira kardayım, ben bu filmi çekem mantığı var birçok yapımcıda. 1453 denilen paçavrayı birçok insan izledi ve film maddi olarak kar yaptı. Yani bir daha yapılabilir demek bu. Zaten dikkat ederseniz birçok dizide aşağı yukarı aynı konu var. Bir formül var onun üzerinden gidiyor yani. Biz kolaycı milletiz. En kolayını severiz. Kolay yoldan zengin olayım vurgun yapayım mantığı pek tabi ki sinemada ve tvde de geçerli. Bu mantıkla ekstra bir şey ben beklemiyorum.

Amerikada 45 dakikalık dizi maddi olarak profitable konumuna geçebiliyor. Türkiyede bunu sağlamak güç çünkü paranın büyük kısmı reklam gelirinden dönüyor. Eh hiçbir oyuncu da, ben yarısı kadar çalışayım ama aldığım paranın da yarısını alayım demez. Aslında alan razı satan razı durumu var. Bugün sabahtan akşama kadar büyük bir tempoda çalışan ışıkçılar, kameraman bile özel sektörde ortalam müdür maaşını ya da daha fazlasını kazanıyor. Onların asistanları falan da asgari ücret alsa da, bu işin içinde biraz daha durarak ileride bu imkanı kazanabilecekleri için farklı bir yöne yönelmiyorlar. Tabi ki koşullar insani değil, ama herkes durumdan razı mı? Hayır ama birçoğu evet. O yüzden bence bizim elimizden tv izlememekten fazlası gelmez.

Bunun yanında, yakında internet dizileri çıkacağını düşünüyorum. Tutar mı bilemem. Kalite yükselebilir ama bunda bir ışık görülürse, sistemde bir loophole tespit edilip bu durumun da bokunu çıkartılacağına eminim. Olay tvde sinemada değil sadece, edebiyatta da böyle, hatta genel olarak herhangi bir iş alanında da. İş biraz kafada bitiyor. Bence öncelikle biz türklerin, iş ahlakımızı sorgulamamız gerekiyor. Herşey hemen olsun, sorunsuz olsun ve paralı olsun istiyoruz. Temel sorun bu. Gerisi sonuç, sebep değil.

89
Kötü kitap önerisine kesinlikle katılıyorum.
Bunun yanında iş biraz da yazarın nasıl bir yazar olmak istemesiyle alakalı.
Yani nedir yazarı özel kılan özelliği? Kurgu? Karakter gelişimi? Edebi dil? Betimleme, ayrıntı vs..
Her yazarın aslında belli başlı iyi ya da kötü yanları var.
İyi yaptığınız ya da yapmak istediğiniz şeyi yapan yazarları takip edip, iyi yaptığınız şeyde ustalaşabilirsiniz. Ya da eksiklerin üzerine gidip jack of all master of none stratejisi de izleyebilirsiniz.
Yani 2+2=4 diyemem, duruma, kişiye ve daha birçok şeye göre değişir.
Ama klasiklerden bazılarını okuyun, özellikle rus edebiyatından.

90
Zaman Çarkı / Ynt: Zaman Çarkı - Sohbet
« : 17 Eylül 2016, 22:41:32 »
Bu ve birçok fantastik seri okuyan arkadaşlara birkaç sorum var, evet ilk kitabı okuyacağım ama sonrasını getirir miyim bilmiyorum, bunun için ufak bir desteğe ihtiyacım var,
.....
Yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler...

Biraz geç bir cevap olacak ama yine de sırf bunu yazmak için üye oldum.

Zaman Çarkı benim hayatımı değiştirdi diyebilirim. Zaman çarkından önce yüzlerce fantastik kitap okudum. Dritz serileri olsun, ejderha mızrağı serileri olsun, ölüm kapısı olsun vs. vs. Bu tarz yazılmış tüm kitapları bulup okumak vazgeçemediğim bir hobiydi diyebilirim.
Derken günlerden bir gün Zaman Çarkı ile karşılaştım. Okudum, okudum, okudum. son ciltler henüz çıkmamıştı. Ama çıktığı kadarı bana yetti. Mükemmel bir seri. Ardından diğer kitaplardan tad alamaz oldum. Zaman çarkı ile karşılaştırıldığında diğer kitaplar cin ali serisi gibi gelmeye başladı.
Ben de zaman çarkına 2inciye tekrar başladım. Ve ikinci okuyuşta, ilkinde kaçırdığım ve ilkinde görmek mümkün olmayan şeyleri gördükçe hayranlığım bir kat daha arttı. Misal 2inci kitapta bir handa kulak misafiri olduğu dedikodu 9uncu kitapta ortaya çıkan bir olaya ait olabiliyor. Bu serinin toplam yazım süresinin 20 yılı geçtiği göz önüne alınırsa inanılmaz bir kurgu kabiliyeti.
İkinci tur bittiğinde tekrar diğer kitapları denedim ve gerçekten aynı yavan tadı aldım. Zaman çarkı dışında kitap okuyamıyordum neredeyse. Bir kaç istisna vardı elbette. Kral katili güncesi (rüzgarın adı ve bilge adamın korkusu) güzel kitaplar. Dune serisi de fena değil.
Ancak sonunda yine zaman çarkına döndüm. 3üncüye tekrar okudum.
Şu an 4üncüye tekrar okuyorum.
Size imreniyorum. Bu seriyi ilk defa okuyor olacaksınız. :)



Subjektif olsa da güzel cevap, teşekkürler. Sanırım zaman çarkını, en azından ilk iki kitabını okumak bana farz oldu. Hatta şu linkte de gayet güzel neden okumamız gerektiğini anlatmış;

http://www.kayiprihtim.org/portal/inceleme/zaman-carki-neden-okumaliyiz/

Yalnız 4. kez okumak da biraz fazla değil mi yav?

Bu arada ilk mesajınızmış, welcome on board for flying to the atlas jet, diyelim o zaman...

Sayfa: 1 ... 4 5 [6] 7 8 ... 12