Fantastik ve bilimkurgu arasındaki farkı güzel özetlemişsiniz aslında ancak günümüz yazarları bu özete dahi uymuyor sanırım. Örneğin Açlık Oyunları her ne kadar fantastik olsa da, sırf alternatif bir gelecekte geçtiği için bilimkurgu olarak kabul görüyor. Aynı şekilde Yıldız Savaşları da fantastik mi bilimkurgu mu sorusu hala süregelir.
Daha değişik fikirler üretmekten bahsetmişsiniz. Yazarlığı sadece ticari amaçla yapan binlerce insan var. Elbette insan yazdığı şeylerden para kazanmak ister ancak yine Açlık Oyunları'ndan bir örnek vermem gerekirse, "Vay be kadın çocukların birbirini öldürdüğü bir roman yazmış biz de yazalım, millet bunu okumayı seviyor demek ki" düşüncesiyle onun benzeri onlarca kitap çıktı kısa süre içerisinde. Temelinde çocukların birbirini öldürmesine dayalı bir konu ortaya atılıp biraz reklam yapılınca, kitap dünya çapında da satıyor işin kötüsü. Farklı fikirlerin ortaya çıkmama sebebi de budur benim görüşüm.
Kusura bakmayın şunu da düzeltmek istedim, Transformers bilimkurgu sayılıyor. Film olarak baktığınızda bilimkurgu ile fantastik ayrımı yapmak çok daha zorlaşıyor. Çünkü kitabını yazdığınızda mesela, Transformers'ların nasıl çalıştığını, energon kaynağının ne olduğunun, nereden türediğini, ne kadarlık bir güç barındırdığını vs... belirtmeniz gerekecektir ki eğer bunları bir şekilde açıklanabilir olduğuna inanıyorsanız, o film bilimkurgu olarak kategorilendirilir. Özetle teknolojiye dayalı birçok film bu yüzden bilimkurgudur. (Terminatör 2 mesela. O cıva adam nasıl katılaşıyor hacı??? Ama bir şekilde anlatmak mümkündür emin olun. Veya beyin gücüyle bir nesneyi uçurmak için mutasyon demek yeterli olabiliyor. Ama Yıldız Savaşları'nda Güç'ün kaynayı tam olarak belirtilmediği için fantastiğe kaydığı oluyor.)
Yayınlanan eserlerin birbirine benzerliği, benzer olan yayını yayınlamamaktan veya almamaktan geçer sanırım
Yine de şöyle bir durum var ki, benzer olan yayın orjinalinden çok daha fazla sevildiği kitaplar da bulunmaktadır. Vampir romanlarını ele alırsanız, kimisi Vampir Akedemisi der kimisi Alacakaranlık... Yani okuyucunun bakış açısı her zaman aynı değildir. O yüzden bunun önüne geçmek de pek mümkün değil.
Sanırım sorularınıza kendimce bir cevap verdim. Şahsen ben de merak ediyorum ne gibi yorumlar gelecek diye.