İsim: İçdeniz Balıkçısı
Tür: Bilimkurgu Öykü Kitabı.
Yazar: Ursula K. Le Guin
Yayınevi: Metis
Öncelikle adına ve arka kapak yazısına aldanıp fantastik sanarak aldığım bir öykü kitabı olduğunu söylemeliyim

.
Kitabın öykülerine değinmeden önce size ilk tavsiyem giriş yazısı olarka da kabul edilebilecek
"Bilimkurgu Okumamak Üzerine" adlı, yazarın kendisinin de bu türün bir yazarı oalrak diğer bilimkurgu yazarlarını eleştirdiği bu kısmı okumalısınız. Bilimkurgu yazarlarına vermiş veriştirmiş

. İnsanları neden bu türden soğutuyorsunuz diyor kısaca. Ardından bu kitaptaki öyküleri hakkında kısaca bilgilendirmiş okuyucuyu.
Şunu da ileteyim, Dünyanın DOğum Günü kitabını okuyanlar için bu kitap bire bir.
Çörtme Teorisi ve NIH uçuşu diye iki, kendi oluşturduğu kavram üzerine de birbirini izleyen üç hikayeye sahip.
Öykülere bakacak olursak:
Gorgodinlerle İlk Temas- Yazarın kendisinin de söylediği gibi eğlence için yazılmış, hiçbir mesaj verme katkısı duymayan keyifli bir hikaye bu. Diğerlerine göre oldukça kısa.
Newton'un Uykusu- Kitabın en uzun 4 öyküsünden biri. Dünyadan tecrit edilmiş bir biçimde yaşayan, IQları 150'nin üzerindeki kadın, erkek ve çocuklardan oluşan bir grubun hikayesi bu. Acaba tecrit edili hayatları, dünyadan kaçmak için yeterli mi? Toplu halüsinasyonlarla başladığı düşünülen şeyler gerçeğin kendisi mi?
Kuzey Yüzüne Tırmanış- Bu da yazarın eğlence için yazdığını söylediği bir kısa hikaye. Günlük şeklinde yazılmış, bir dağcının anıları.
Her Şeyi Değiştiren Taş- Fantastik bir öykü demek doğru olur. Bilimkurgusal yanı yok çünkü. Irkçılık temasının işlendiğini söyleyebiliriz. Bir yandan taşlarla güzellikler yaratıp toplumun elit tabakasını oluşturan kültürlü Obllar, diğer yanda köle gibi kullanıp hem taşları dizdirdikleri hem de istedikleri her şeyi yaptıkları köle halk Nürler.
Bir gün dişi bir Nür olan Bu'nun mavi-yeşil bir taşı, bozulan bir deseni düzeltmek için koyduğunda aslında desenlerin sadece Obllar üzerine olmadığını ve renklerin konuşup kendi halkını anlattığını fark etmesiyle işler değişir.
Kerasyon- Oldukça kısa ama keyifli bir hikaye. Hikayede sondan başlıyoruz, bir cenazeden. Kerasyon, bir müzik aleti ama bir sesi yok. Ursula Le Guin'in bu fikri bulan arkadaşı Roussel Sargent için yazdığı bir hikaye. Fantastik yanı olan bir başka hikaye de denebilir. Ben oldukça sevmiştim.
*Şimdi geldik birbiriyle bağlantılı ve Ursula Le Guin'in oluşturduğu iki teoriyi içeren bilimkurgu öykülerine.
Şobiler Masalı- Şobi, geminin adıdır. Şobiler de mürettebat. Yazarın oluşturduğu "Çörtme Teorisi"ni(bir nevi ışınlanma diyebiliriz, Kendisi oldukça detaylı anlatmış bunu kitapta) hayata geçirecek ilk kişiler bunlar. Bir kısmı aynı gezegenden olan toplam 10 kişi. Çocuklar, erkekler ve kadınlardan(hatta bir aileden) oluşan büyük bir aileyi andıran bir mürettebat. Ancak Çörtme Teorisi'ni hayata geçirirken zaman-mekan kavramları birbirine karışınca ve herkes yaşadıkları anı farklı algılayınca işler değişir. Acaba eve geri dönebiliecekler mi? Ve nasıl?
Ganam'a Dans- Şobi deneyine katılanlardan biri ve yeni üç kişiyle birlikte Ganam adlı bir gezegene yolculuk var. Ancak Çörtme'nin çalışması için harmoni şart! Dalzul adlı Terra gezegeninin halk kahramnı ve deneylerin gözbebeği bir adam yanına Şobilerden Shan'ı ve birkaç arkadaşını alıp "dans ederek"(yani bir harmoni tutturarak Ganam gezegenine giderler. Ordaki, tıpkı Afkrika Yerlileri'ne benzeyen halk arasında yaşarlarken hem onları hem de kendilerini keşfedeceklerdir. Şobi deneyinden öğrendikleri, Çrötme için şart lan harmoniyi uygulamada hiç zorlanmadılar, ama acaba istedikleri şeyleri mi yaşıyorlar yoksa çörtme onlara bunu yaşatan etmen mi? Algı farklılığı burda da ortaya çıkıyor. Bu defa bedel daha ağır.
Bir Başka Masal Ya Da İçdeniz Balıkçısı- Son öykü olan burda, İçdeniz Balıkçısı olan Uraşima'nın öyküsüne değinir önce. Hiode isimli O gezegeninde yaşayan bir gencin, ailesini bırakıp bir zaman mühendisi olarak Çörtme Deneylerinde çalışmaya gitmesi kendi ağzından anlatılıyor. Burda ilginç olan şeylerden ilki aile yapıları. Aileler 4lü,5li ve 7li gibi ilginç sayılardan oluşuyor :S. Eşcinsel ilişkilerin de dahil olduğu bu gezegende iki kişilik evlilik diye bir şey yok. İki anne ve iki babanız(ve belki daha fazlasının olduğu) kalabalık aile yapılarına sahipler.
Uraşima'nın hikayesi ise, bir gün balığa çıktığında, yakışıklı Uraşima'yı görüp aşık olan denizler prensesi onu yanına çağırır. Uraşima, "çocuklarım evde bekler" diyip önec kabul etmeze fakat kıza da karşı koyamaz. Kızın yanında iki gee geçirir ve en sonunda geri gider. Kız giderse bir daha geri dönemeyeceğni söylese de onu dinlemez. Yüzeye çıktığında tanıdığı hiç kimseyi bulamaz. En sonunda yoldan geçen yaşlı bir kadına adını söylediğinde gerçek ortaya çıkar. O iki gece geçirirken dünyada yüzyıllar geçmiştir.
İşte Hideo kendi hikayesini ve ailesini anlatırken başına buna benzer bir olay gelecektir.
Ayrıca portaldaki tanıtım yazısı ve künye bilgilerine ulaşmak için
buraya tıklayabilirsiniz.
Kitapla ilgili notlar:Çörtme Teorisi ve NIH uçuşu önce kafamı karıştırsa da hikayeler ilerledikçe ne olduğunu tam kavrayabildim. Nweton Uçuşu öyküsü başta sıkmış ve kitaptan soğumuştum fakat kitabı bitirdiğim il defa bir bilimkurgu kitabını sevdiğimi fark ettim.
Beni şaşırtan bir olgu da Ursula Le Guin'in eşcinsel ilişkilerin çok normal olduğu bir gezegenler silsilesi yaratması. Beklediğim bir şey değildi. Hele de O gezegenindeki 4lü,5li evlilikler hayli büyük bir şok oldu
. Olaylara hep başka açılardan yaklaştığı çok açık.
Bilimkurgu sevmeyenlere de öneririm bu kitabı(bkz.ben). Başta sıkılsanızda sonradan sizi kendine bağlayan ve yazarın fikirlerini takdir etmenizi, bazen durup eleştirmenize yarayacak bir kitap.
Yazarın forumumuzdaki diğer eserleri:-
Yerdeniz Serisi-
Mülksüzler