1-
Gri
Bu renk ya da his benim. Kendimi bulamıyorum siyaha yakın mıyım beyazın içi miyim? Griyim. Ortada kalmış ve kararsız. Karar verecek ya da biraz daha düşünecek veya hepsini yapacak. Hangisi, bilemiyorum. Aynalar ruhunu yansıtır derler. Peki ya zıttımı yansıtıyorsa. Ona baktığımda gördüğüm şey beni sevmiyor. Bana öyle büyük bir nefret duyuyor ki beni ele geçiriyor ve isteklerini onun gri rengiymişim gibi aktarıyor. Bir de kılıfım var tabi beyaz olan. Genel olarak kontrolü almış olan. Siyah ruhumu yansıma olarak lanetleyip dipsiz çukurlara atarak cezalandırmış. Ama siyah yansımasını kullanarak bakmış beyaza. İçindeki cesareti aşkı ve nefreti kusmuş beyaza. Beyaz koyulaşmış gri olmuş. Bir yandan siyah olmaya çalışıyorum kılıf olan ben ama bir yandan da beyaza uymak zorundayım. Çünkü beyaz bu hayat. Toplum. Kendini oluşturmak için kendini sömüren toplum. Bu toplumun bir parçası olan ben ona karşı geliyorum ve siyaha kaçıyorum. Tam siyah olacakken beyaz geliyor ve pat. Bir tokat yüzüme. Hayat beni sömürüyor bu sefer. Benden alıyor hıncını sen nasıl istediklerini yaparsın diye. başlıyor beyazın kontrolü açılıyor rengim ışığa doğruya doğru. Siyah geliyor soruyor bu sen misin? Güm! Karnımda aşağı iniyor bir ağırlık. Üzüntü aşk nefret. Ve oluyor bir anda bir gri. Ben bu renk miyim duygu muyum? Ama biliyorumki ben griyim.