"Ulan yanmayacağı tuttu iyi mi!?"
Mustafa Uşak, nam-ı diğer Kartal Mustafa, sigarasını işe yaramayan çakmağıyla değil de öfkesiyle yakmaya karar vermiş olacaktı ki, sinirden kıpkırmızı kesilmişti.
"Sakin ol Kartal'ım, dur ben yakayım."
Kartal Mustafa'nın yanındaki uzun boylu adam cebinden bir kibrit çıkarttı ve Kartal'ın sigarasını yaktı. Kartal, adını aldığı hayvanın hiç bir özelliğini taşımıyordu ama burnu, Trabzon'lu babasının yadigarı burnu, kartal gagasına benzediği için ona böyle diyorlardı. Adam öldürmeden 5 sene yattığı Metris Cezaevinin kapısının önünde beklerlerken, Mustafa sigarasından derince bir nefes aldı ve dumanı üfledi. Neşeyle yanındaki adamın, Kemal Kanun'un omzuna vurdu.
"Sen de olmasan Kemal'im..."
Kemal karıştığı bir kavgada karşısındaki adamı yedi yerinden bıçakladığı için içeri girmişti ve 3 senedir Kartal Mustafa'nın koğuş arkadaşlığını yapmıştı. 3 senedir yaptığı gibi gülümsedi ve cevap verdi:
"Estağfurullah Kartal."
İkili, ellerinde çantalarla cezaevinin kapısında onları alacak kişileri bekliyorlardı. Çok beklemelerine gerek kalmadı çünkü siyah bir Mercedes son gaz yanlarına geliyordu.
"Heh, benimkiler geldi işte." dedi Kartal sabırsızca sigarasını yere atıp üstüne basarak. "Sen de benle geliyorsun di mi Kemal'im?"
"Yok abi." dedi Kemal, az önce yolun karşısına gelen başörtülü bir kadını ve bıyıklı bir adamı göstererek. "Karım ve abim gelmiş, müsaadenle..."
"Bekle hele!" Kartal cüzdanını açıp bir kart çıkarttı ve arkasına bir numara yazdı. "İçeride olanları asla unutmam. Bir derdin oldu mu, hemen beni ara koçum."
Kartal Mustafa, her ne kadar burnuna kadar pis işlerle uğraşıyor olsa da vefakar adamdı. İçeride çıkan bir kavgada, şişlenmekten Kemal sayesinde kurtulmuştu ve o günden beri Kemal'i hiç yanından ayırmıyordu.
"Tabi Kartal'ım. Haydi geçmiş olsun, yolun açık olsun."
Kartal Mustafa bir durup Kemal'i süzdü, sonra elindeki çantayı bırakıp adama sarıldı.
"Haydi bakalım, senin de yolun açık olsun. Unutma lan beni!"
Kemal 3 senedir yaptığı gibi gülümsedi ve siyah Mercedes'e binen Kartal Mustafa'ya arkasını dönerek yolun karşısına geçti. Abisi ve karısı rolündeki iki polis arkadaşına sarılırken kulaklarına şunu fısıldadı:
"Tamamdır, adam bana güveniyor."
Kemal Kanun aslında polisti. Teşkilat tarafından Kartal Mustafa'nın mensubu olduğu çeteye sızabilmesi için Kartal'ın hücresine yerleştirilmişti. Yine teşkilat tarafından planlanan kavgada Kemal, Kartal'ın hayatını kurtarınca güvenini kazanmış ve yavaş yavaş işin içine girmeye başlamıştı.
Geldiği hızla giden siyah Mercedes'in arkasından bakan Kemal tekrar arkadaşlarına döndü.
"Haydi hayırlısı."
Not: Otobüs yolculuğunda aklıma gelen bir kurgunun kısacık başlangıcı. Unutmayayım diye yazdım, devamı kesinlikle gelecektir.