The Last Threshold'un yakın bir süre içinde -bir kaç yılda- çevrilmeyeceğini söylersem pek yanlış olmaz. Ama serinin ilk üç kitabını okumak saçma mı dersen, orada dur derim. Kışgörmez serisi kitapları,Kışgörmez şehrinin yaşadıklarının Drizzt ve kahramanlarımıza etkisi ve bu kahramanlarımızın da Kışgörmez'e etkilerini konu alıyor. Son kitabı okuyamadığımız için konu ta anlamıyla bitmiyor-ki RA Salvatore'un Drizzt kitaplarında konu ne zaman bitti ki- ama DnD'nin 4. neslinin Türkçe'ye çevrilmiş tek serisi olduğu için, kitaplar alışılmıl Unutulmuş Diyarlar macerasını yeni kurgularla yaşattığı için kesinlikle okunmalı. Ve bu mantıkla gidersek; Şarkılar ve Kılıçlar serinin son kitabı "The Dream Spheres", Ruhban serisi son kitabı "The Chaos Curse", Avatar Serisi son kitabı "Crucible: The Trial of Cyric the Mad" Türkçeye kazandırılmadı diye bu serileri hiç okumayacak mıyız?
Hem genel olarak düşünürsek olursak Unutulmuş Diyarlar'ın Türkçemize kazandırılmış eserleri oldukça az ve birbirinden kopuk. Ansiklopedik bilgi içeren "sourcebook"ların ve önemli olayları ele alan romanların çevrilmemesi Unutulmuş Diyarlar hakkında bizi bilgisiz ve ilgisiz yapıyor. Türkiye'de Unutlmuş Diyarlar'ın asla tamamlanamayacağı ve takip hızımızın yabancılara uyamayacağını düşünürsek, sizin sözlerinizle, Unutulmuş Diyarlar'a başlamak saçma değil mi?