Kayıt Ol

Çatı

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Çatı
« : 05 Ekim 2011, 19:24:38 »

Çatı

“Çıkıp çatıda oynadım. İnsanların sokakta koşturuşlarını izledim. Bir ambulans sesi vardı ve; ve oh gerçekten çocuklar büyüyor büyükbaba. Hani geçenlerde, Ayşe teyzemin bir oğlu olmuştu ya? Çok küçük bir insandı o. İşte çatıdan baktığımda, onun koşuşunu izledim. Şimdi diyeceksin ki, o henüz bırak koşmayı, yürüyemiyor bile. Ama gördüm. O koşuyordu. Ve koştukça yaşlanıyordu. Birden Karşı sokaktaki okulun kapısından içeri girmişti. Neydi o okulun adı? Bende oraya gideceğim diyordun hani? Yoksa sen de benim gibi unutuyor musun büyükbaba? Sonra elinde büyük kitaplarla dışarı çıktı. Büyümüştü.”

13 Ocak.

“Bugün karşıki çatıda bir çocuk gördüm. Elinde bir şey tutuyordu. Sanırım gökyüzünde dalgalanan kırmızı uçurtmanın ipiydi elindeki. Birden kuvvetli bir rüzgar çıktı ve uçurtması diğer yöne doğru sürüklendi. Nerdeyse çocuk da beraberinde uçuyordu uçurtmanın. Çocuklar uçabilir mi büyükbaba? Ben uçmak istiyordum hep. Ama küçükken annem bana uçamayacağımı söylemişti. Sen onun yalan söylediğini biliyorsun değil mi büyükbaba? Sana annem nerede diye sorduğumda bulutlardan bizi izliyor diyordun ya? O oraya nasıl çıktı ki? O uçabiliyorsa ben neden uçamayayım?
Neyse ki uçurtmayı zapt etmek zorlaşınca, karşı çatıdaki çocuk uçurtmayı indirerek evine girdi. Neredeyse düşeceğini sanıyordum. “

14 Ocak.

“Öğretmenimiz bugün bize derslerimize çalışmazsak çöpçü olacağımızı söyledi. Ben derslerime çalışıyorum büyükbaba. Ben çöpçü olmak istemiyorum. Ben doktor olacağım. Annem bana doktor olmamı söylemişti. Sonra sen hasta olursan seni iyileştirmek istiyorum. Doktor olduğum zaman kimseden para almayacağım. Çocukları hep iyileştireceğim ben. Artık sana dokunduğum zaman çok soğuk oluyorsun. Ben seni sıcak yapan ilaçlar vereceğim sana.
Çatıdan dışarıyı izlemek artık bir hobi gibi oldu benim için. Her gün buraya çıkıp sana bir şeyler yazmak hoşuma gidiyor. İnsanları izliyorum ama onlar beni göremiyor. Biri senin onu izlediğini görünce kötü  kötü bakıyor sana. Yoksa insanları izlemek kötü bir şey mi? Yoo. Bazen insanlar da beni izliyorlar. Ben hiç kötü kötü bakmıyorum.”

15 Ocak.

“Bugün benim doğum günüm büyükbaba. Arkadaşım Ahmet bana bir çikolata aldı. Bana oyuncak alacak parası olmadığını söyledi. Sen neden benim doğum günümü kutlamadın büyükbaba? Senin de mi paran yoktu?

Bugün bir adamın, yaşlı bir teyzenin elinden çantasını kapıp koştuğunu gördüm. O adam neden öyle yaptı büyükbaba? Öğretmenimiz bize başkasının eşyalarını izinsiz almamamızı söylemişti. “

16 Ocak.

“Dün izlediğim bir çizgi filmde, çocuğun biri Dünya’yı keşfe çıkıyordu. Çok güzel yerlere gidiyordu babasıyla. Bende keşke keşfe çıkabilsem. Bir sürü insan ile tanışabilmek mümkün olurdu. Çünkü çok yalnızım.
Bunu söylediğim için bana kızma lütfen! Evet biliyorum sen varsın yanımda; ama sürekli uyuyorsun. Sadece bir şeyler  yemek için uyanıyorsun. Ama benim canım sıkılıyor. Keşke birlikte çatıda oynayabilseydik. Buradaki manzarayı seveceğinden eminim ben.”

18 Ocak.

“Sen gittiğinden beri çok şey değişti. Bana, her ne olursa olsun içimden geleni yapmamı söylemiştin. Artık çatıdan hiç inmiyorum. Bilmiyorum belki de burada kendimi size daha yakın hissediyorum. Şöyle bazen bir kuş uçuyor. Gökyüzünde bir uçurtma beliriyor. Ama hep konuyorlar bir yere. Kendimi bununla avutuyorum işte. İstersen bir uçak gibi hızlı uç, istersen bir kuş kadar zarif; Yine gelip kon bir gün evimize, olur mu? Çok uzun bir zamandır annemin de dönmesi umuduylaydım. Sen orada onu bulup gelmesi için ikna edeceksin. Sonra biz yine oturup oyuncaklarla oynayacağız. Ve ben kazanacağım yine…”

2 Şubat.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.