Port More'un müstakil evlerle döşeli kısmı, bir film setinden fırlamış gibiydi. "Amerikan Rüyası"nın bir kopyası olarak sıra sıra evler sokaklara dizilmişti. Evlerin kimisi oldukça lüks görünüyordu, arka bahçelerinde bir havuz bile olabilirdi. Ancak tek katlı, fazlasıyla eski evler az da değildi.
Katherin Murry'nin sürdüğü araba "Avcı Sokağı"na girdiğinde yavaşlamak zorunda kaldı; sokak tıklım tıklım doluydu.
Sokağı bir itfaiye arabası, bir ambulans ve bir kaç polis arabası tıkıyordu. Olay yerini çevreleyen sarı bantlara farın ışığı vurunca, bir kaç polis dönüp gelen arabaya baktılar. Araba, polis arabalarının arkasına park etti ve motoru durdu.
Katherin, daha arabadan inmeden ortalığın panayır alanına döndüğünü farketti. Olay yerini çevreleyen bantların etrafında gazeteciler ve meraklı kalabalık vardı, oldukça gürültü yapıyorlardı. Bir kaç polis bu kalabalığı dağıtmaya çalışırken, bir kaç adli tıp görevlisi yanmış bir eve girip çıkmaktaydı.
Kadın elini kapının koluna uzatamadan, arabanın kapısı açıldı. Ortağı Bill Johnson, bir elini arabaya dayamış, bir eliyle de kapının kolunu tutuyor ve sırıtıyordu.
"Olaysız bir gecemiz yok sanırım Kat?"