Ellerinize sağlık öncelikle. Kafama takılan şeyler var onları sormak istiyorum. Bence kendi içinde çeliştiği yerler var yazının. Mesela sürekli "korkudan korkmak" durumundan bahsediyorsunuz ama bir yerde "(Tanrım) ben zaten cehennemin kendisiyim bana nasıl bir acı çektirebilirsin ki ben korkayım?" diyor karakterimiz... Zaten yaşadığı cehennemden sürekli korkuyor gibi geldi bana oysa. Belki de fazlasının olabileceğinden korkmuyordur, öyle olabilir. Ya da Tanrı'dan gelebilecek bir şeyden. Bilemedim.
Bu öfke neden? Çaresizlik tamam ama öfke? Yazının sonunda bunu bilmeyi dilerdim. Psikolojik bir hastalık mı? Bir olaydan sonra böyle oldu? Doğuştan mı? Okuduğum çoğu paragrafta bana doğuştan izlenimini verse de bir yerde "Herşey güzel giderken neden bunu yaşamıştım ki?" gibi bir cümle okudum. Emin olamadım o yüzden.
Yazıda bazen birçok cümle arka arkaya gelmiş. Cümleleri virgülle, bağlaçlarla veya noktalarla birbirlerinden biraz daha ayırsanız bence daha güzel olur.
Size bunu yazdıran nedir gerçekten çok merak ettim.

Dil fazlasıyla sade, karanlık bir yazı da değil ama sürekli korku, şiddet, çaresizlik... Yani sanki yazılmıyormuş da o hisler yaşanıyormuş gibi. (mi acaba?) Günce gibi... Bir de öyle karamsar ki karakter, intihar biraz daha özenilerek yazılsa çok daha vurucu olabilirdi. Başlık seçimi de keşke daha iyi olsaydı (o konuda ben de çok beceriksizim maalesef).
Tekrar ellerinize sağlık
