Cennetim. İlk gittiğim günü dahi hatırlarım. Üniversite gezisiydi ve bu tür gezilerin kaçınılmaz sonucu olarak yanımda "hadileyen arkadaşlar" vardı. Bütün o "hadi aga, hadi hacı, hadi reyiz, hadi olm(?)" 'lara kahramanca göğüs gerip elimden geldiğince yayınevlerindeki yetkililerle kitap muhabbeti yapmak için çırpınmıştım.
O gün bugündür de yalnız gider, yorgunluktan bitap düşene kadar kitap inceler, sohbet eder, cennetimin tadını çıkarırım. Anı yaşayabildiğim yegane yerlerden birisidir Tüyap kitap fuarı.
Yalnız bir de şu okul gezileri için şöyle kesin bir çözüm üretilse ne de güzel olur. Mesela 16 veya 26 Kasım okul gezilerine ayrılsa, o tarihler dışında okul gezisi olmasa, kitapla uzaktan yakından alakası olmayan çocuk ya da gençler tarafından sürekli rahatsız edilmek durumunda kalmasak.
Organizasyon özürlüsü memleketimde olacak şey değil ama gönül arzu ediyor işte..