Kayıt Ol

TTNET Bizi Gözetliyor!

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
TTNET Bizi Gözetliyor!
« : 20 Ekim 2012, 10:51:46 »
Son zamanlarda dikkatinizi çekmiştir. (Dikkatsizseniz çekmemiştir çünkü saniyelik bir olay)
Facebook, google gibi sayfaları açarken bile eğer ttnet kullanıyorsanız adres çubuğunuzda bir saniyeliğine a.oix.net uzantılı bir web sitesi ismi görüyorsunuz. Bu site Phorm ve eski adıyla 121 Media şirketi adreslerinden bir tanesi.

Phorm, eski adıyla 121 Media, 2002 yılında internet reklamcılığı alanında faaliyet gösterme amacıyla ABD’de kurulmuş bir teknoloji şirketi. Öncelikle spyware içeren programlar üretip dağıtarak milyon dolarlar kazanan şirket, gelen tepkilerin ardından, kişiselleştirilmiş reklamcılık konusunda faaliyet göstermeye başlıyor. Şirketin kötü başlayan karnesi, ileride de iyi devam etmiyor.

Phorm’un İngiltere’deki servis sağlayıcıları ile 2008 yılında yaptığı görüşmeler sonucu sunduğu kişiselleştirilmiş reklam sisteminin adı Webwise. Sistem, internet servis sağlayıcıların kullanıcıların internet üzerindeki bütün eylemlerini kaydederek, bu veriler üzerinden kullanıcılara uygun reklamlar gösterilmesi esasına dayanıyor. Yani kullanıcının bütün geçmişi, internet servis sağlayıcıları tarafından profillenerek veritabanına kaydediliyor. Süreç, profillerin reklam firmalarına satılmasıyla sonlanıyor. Bu sistemin reklamverenlerin iştahını ne kadar kabartacağını bir düşünün. Sonsuza kadar giden bir avlanma süreci. Bu sistemle %1’lik bile bir sapma olmadan pazarlama stratejileri geliştirmek mümkün oluyor. Çünkü acıkınca ne yemek istediğinizden, hastalandığınızda tercih ettiğiniz ilaca kadar internette yaptığınız bütün seçimler reklamverenlerin önünde duruyor.

Phorm’un bu sistemi uygulamaya başladığı ilk ülke İngiltere ve şirket, faaliyetine 2006 ile 2007 yıllarında British Telecom (BT) işbirliğiyle toplamda 54 bin kişi üzerinde izinsiz olarak yasadışı testler yaparak başlıyor. Binlerce internet sitesi de bu teste hizmet ediyor. Testler kapsamında hâkimler, avukatlar, siyasetçiler, askeri personel, polis, çocuk ve sıradan vatandaşların profili çıkarılıyor. Yani fişleniyorlar.

Bu skandalın ortaya çıkması, İngiltere’de bulunan üç servis sağlayıcı, British Telecom, Talk Talk ve Virgin Media ile kişiselleştirilmiş reklam servisi konusunda görüşmelere başlayan Phorm’a karşı ülkede büyük tepkilere neden oluyor. Open Rights Group (ORG), Microsoft, Google, YouTube, Facebook, AOL, Bebo, Yahoo, Amazon ve eBay gibi devleri Phorm’un uyguladığı sisteme karşı uyarıyor. Bu dönemde Amazon ve Wikipedia, Phorm’un reklam sistemini engellediğini açıklıyor.

21 bin kişi Phorm’un incelemeye alınması ve Avrupa Yasaları kapsamında yasaklanmasını talep eden dilekçeler imzalıyorlar. Tepkiler bununla son bulmuyor. İnternet teknolojileri ve hükümet arasındaki ilişkiyi inceleyen Foundation for Information Policy Research (FIPR) adlı akademik kurum tarafından, Phorm’un illegal bir sistem uyguladığı yönünde açık mektup yayınlanıyor. Hatta internetin yaratıcısı diyebileceğimiz Sir Tim Berners Lee İngiltere’ye yaptığı ziyarette konuyla ilgili olarak bakan, hükümet yetkilileri, akademisyenler ve bazı büyük şirket temsilcileriyle bir araya gelerek internetteki gizlilik ihlaliyle ilgili toplumu uyaran açıklamalarda bulunuyor. Ancak sistem AB yasalarına aykırı olsa da İngiliz hükümeti, izinli uygulandığı takdirde İngiliz veri korunumu kanunları (Regulation of Investigatory Powers Act 2000 (RIPA) gereği sistemin uygulanmasında sakınca görmüyor.

İlk görüşmelerde Phorm ile anlaşma sağlayan internet servis sağlayıcıları, gelen tepkiler karşısında geri adım atıyor. Talk Talk, gelen tepkilerin ardından öncelikle Phorm’u izinli olarak kullanıcılarına sunabileceğini söylüyor. Ancak daha sonra Phorm’dan tamamen vazgeçiyorlar. 2009 yılında aynı şekilde BT de Phorm ile ortaklığını sonlandırıyor. Virgin Media ise 2010 yılının Kasım ayında Phorm ile ilişkisini kestiğini açıklıyor.

Bu süreçte gündemde olan bir isim var. Phorm’un CEO’su Kent Ertuğrul. Florida’da yaşayan bir baba ve İngiltereli bir annenin oğlu olan Kent Ertuğrul, aynı zamanda daha sonra yerini Phorm’a bırakan 121 Media şirketinin de CEO’su. Kent Ertuğrul için Phorm’un kişiselleştirilmiş reklam sisteminin mimarı diyebiliriz (Her ne kadar kendisi ile ilgili pek bilgi bulunamıyor olsa da, kişisel bir yorum olarak kendisinin Osmanlı soyundan geldiğini düşünüyorum, soyadı itibariyle. Bu da bir not olsun). Kent Ertuğrul, internette devrim yaratacağını düşündüğü bu sistem için uzun bir süre çalışmış. Sistemin arkasında aralarında Soğuk Savaş Dönemi’nde casusluk görevlerinde yer alanların da bulunduğu 100 sovyet programcısının bulunduğu bir ekip yer alıyor. Ertuğrul, İngiltere’deki tepkilerin yaşandığı dönemde adeta Phorm’un sözcüsü gibi davranıyor ve aktivistlere karşı kurduğu sistemi savunuyor. Ertuğrul’un Phorm adına sistemin çalışma prensibiyle ilgili yaptığı açıklamaları Youtube’da görebilirsiniz. Ayrıca The Guardian’dan Charles Arthur’a konuk olan Ertuğrul Kent’in kişiselleştirilmiş reklam sistemiyle ilgili soruları cevapladığı kaydı dinleyebilirsiniz.

Burada bir parantez daha açıp Phorm’un yönetim kadrosunda dikkat çeken bir başka isimden söz etmek istiyorum: Eski İngiltere Ekonomi Bakanı politikacı Lord Lamont of Lerwick. Lord Lamont, Phorm’da Ertuğrul Kent’ten sonra gelen üç isimden biri olarak görülüyor. Ekonomi Bakanı olarak iyi şanı bulunan Lord Lamont, Phorm’daki görevinin yanı sıra The British Iranian Chamber Of Commerce (BICC) da başkanlık görevini üstleniyor.

Şirket, İngiltere’deki tepkilerin ve internet servis sağlayıcılarının geri atmasının ardından bir dar boğaza giriyor. Phorm’un bundan sonraki hedefi diğer deniz aşırı ülkeler oluyor. Phorm İngiltere, Çin, Singapur ve Romanya ile birlikte Brezilya’da da ofis açıyor. Ancak şirketin Brezilya’daki macerası İngitere’deki gibi kullanıcılar için mutlu sonla bitmiyor. Phorm, Brezilya’daki internet servis sağlayıcıları ile anlaşmaya varıyor. Durumun vahametini Brezilyalı kullanıcıların buradaki tartışmalarından anlayabilirsiniz. Zira Phorm teknolojisi internet servis sağlayıcı tarafından uygulandığı takdirde bundan kaçmanız pek mümkün olmuyor. Bilgileriniz otomatik olarak internet servis sağlayıcısı tarafından kontrol ediliyor.

Tüm bu okuduklarınızdan sonra bu haberi yazma sebebimizin sıradaki ülkenin Türkiye olduğunu çıkarmışsınızdır.

Evet, Phorm kişiselleştirilmiş reklam sistemini Türkiye’ye getiriyor. Sistemin alıcıları belli. Ülkemizde sansür konusundaki baş aktörler olan BTK, TİB ve bu kurumların güdümündeki TTNET ve Türk Telekom. Hatta Türkiye’de faaliyet gösterecek şirket çoktan kuruldu bile.

PT Reklam Çözümleri Ticaret ve Servis Anonim Şirketi adıyla kurulan şirketin ticaret sicil numarası 798112/0. Levent’te bulunan şirketin meslek grubu, bilgi ve iletişim hizmetleri. İş konusu ise şöyle belirtilmiş: “Şirket internet kullanıcıları için çevirimiçi (online) davranışsal ve bağlamsal olarak hedeflenmiş reklamların ve içeriklerin iletilmesinde ve gösterilmesinde değiş tokuşu sağlayacak ve bunu katılımcı ticari/iş ortaklarının (internet hizmeti sağlayıcıları, internet web sitesi yayıncıları, reklamcılar ve medya-alım acenteleri dahilil) reklamlarının gösterebileceği reklam envanterinin alım-satımının değiş tokuşu yoluyla yapılacaktır. Şirket bu amaç doğrultusunda ilgili ekipman,donanım, cihaz,materyal,yedek parça,aksesuar ve diğer her türlü ekipman ürünlerinin ve bunların montajı,kurulumu,bakım ve onarımı ile ilgili diğer her türlü teçhizatın ithal,ihracı, ticareti,alım ve satımı ile de iştigal edecektir. Şirket aynı zamada teknik süreçler geliştirebilir ve bunları yürütebilir araştırma ve geliştirme faaliyetleri yapabilir ve teknolojik süreçlerin ve çözümlerin uygulamasına yardımcı olur ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler”.

TTNET ve Türk Telekom’un dijital reklamlar ile ilgili bu şekilde bir atağı varken, aynı anda Tivibu için de benzer yatırımlara girdiğini söylemeden edemeyeceğim. Duyumlarımıza göre Tivibu, davranışsal hedefleme ve profilleme konusunda global bir şirket ile anlaşma imzalamış durumda ve çok yakında Tivibu reklam kuşaklarını da ilgi alanlarımıza göre izleyebileceğiz. Büyük hizmet!

Bizim Phorm ile ilgili bu derece negatif bir haber yapmamızın sebebi ise Phorm’un teknolojisinin kullanıcı fişleme konusunda pamuk ipliğine bağlı olması. Her ne kadar kendileri “asla ve asla” kullanıcıları fişlemiyoruz dese de (Phorm’un web sitesindeki videoları izleyin), tek “switch” ile fişlemenin yapılabilecek olmasını bilmek can sıkıcı. Üstelik bu teknolojinin katma değerli bir hizmet yerine Türk Telekom ve TTNET omurgasından sunuluyor olması da cabası. Burada “yiğidi öldür hakkını yeme” mottosu ile hareket edersek, Phorm, İngiltere’de başına gelenlerden sonra teknolojisini değiştirdiğini söylüyor ve asla kullanıcı verisi tutmadığını söylüyor. Nitekim Avrupa Birliği’nden çıkan cevap da benzer yönde.

Bu konuyla ilgili kendime sorduğum ilk soru da şu: “Türk Telekom ve TTNET bu teknolojiyi zaten internet omurgasına bağladıkları anda hem kendilerinde hem de Phorm’un elinde çok büyük bir veri oluşuyor olacak. Ben zaten hizmeti kalitesiz alıp, fiyat/performans oranından da memnun kalmamışken, benim üzerimden (hem de bana hedeflenmiş olan reklamları izleyerek) neden bu kurumlara haksız kazanç sağlayayım?”. İşte soru bu zaten. Neden ben bu kurumlara haksız kazanç sağlayayım?

Seçebilme şansım olsa da ben, beni fişleyebilme ihtimali olan bir teknolojiyi kullanmak istemiyorum. Üstelik bu teknoloji zaten bana hak ettiğim hizmeti vermeyen kurumlara da para kazandıracak!

Phorm, çoktan TTNET ve Türk Telekom ile anlaşma imzalamış durumda. Phorm Türkiye yetkilisi ile yaptığım görüşmede, yetkilinin bana söylediği: “bu teknoloji kullanmayı seçebildiğin bir teknoloji” demişti. Ben de: “Seçebiliyorsam, neden bu teknolojinin önce internet omurgasına bağlandığını ve bu konudaki tüm anlaşmaların çoktan benim (yani herhangi bir kullanıcının) inisiyatifim dışında yapıldığını söyleyebilir misiniz?”. Madem seçebiliyordum, hani, siz çoktan omurgaya entegre etmişsiniz teknolojiyi.

Duyumlarımıza göre Phorm’un Türkiye operasyonun başına online reklam alanından önemli bir isim getiriliyor: Çiğdem Toraman. Phorm Türkiye ofisinin genel müdürü, daybuyday.com’da genel müdürlük görevi yapmış olan Çiğdem Toraman olarak seçildi. Doğan Online bünyesindeki MedyaNet’in Portallar ve Operasyon Grup Koordinatörü İpek Karadağ ise Yayıncı İlişkileri Geliştirme Direktörü olarak Phorm’a transfer oldu.

(İlk paragraf hariç Alıntıdır.)

Çevrimdışı Maedhros

  • **
  • 200
  • Rom: 2
  • hmm akraba katli mi? bayılırım!
    • Profili Görüntüle
Ynt: TTNET Bizi Gözetliyor!
« Yanıtla #1 : 20 Ekim 2012, 11:07:59 »
İnsanları sistemin -ve kendilerinin- kölesi yapmak için icat edilmiş başka bir araç daha.



"O çılgınlık anında Iluvatar üzerine ant içtik kardeşim.
Eğer sözümüzden dönersek Sonsuz Karanlığı çağırmış olacağız.
Ve söyle bana, o zaman bizi kim kurtaracak?"

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: TTNET Bizi Gözetliyor!
« Yanıtla #2 : 20 Ekim 2012, 11:38:49 »
Şayet bilgisayarım gerçekten izleniyorsa, karşıdaki kişinin bayan olmamasını umuyorum.

The Most Shallow Person Award goes to Maedhros!

Tebrikler.

Çevrimdışı Memory

  • **
  • 70
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: TTNET Bizi Gözetliyor!
« Yanıtla #3 : 17 Ocak 2013, 08:14:36 »
Onu bırakın ben bir makale okudum Microsoft her bilgisayarın içine bir parça yerleştirerek internet olmasa bile hangi tuşa bastığına kadar hepsi ana merkezlerine gidiyor.

Hatta fotokopi makinelerinde bile hangi şeyi kopyalarsanız onlar bile ana merkeze gidiyor. Bilgisayarda kendisini yalnız sananlar bunları bilse ne yapardı kim bilir...

Yok mu sizin köyde hiç, çeken fikir sancısı?

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Ynt: TTNET Bizi Gözetliyor!
« Yanıtla #4 : 18 Ocak 2013, 19:57:18 »
Onu bırakın ben bir makale okudum Microsoft her bilgisayarın içine bir parça yerleştirerek internet olmasa bile hangi tuşa bastığına kadar hepsi ana merkezlerine gidiyor.

Hatta fotokopi makinelerinde bile hangi şeyi kopyalarsanız onlar bile ana merkeze gidiyor. Bilgisayarda kendisini yalnız sananlar bunları bilse ne yapardı kim bilir...

İnternete bağlı olmadan bunu yapabiliyor olmaları çok gerçekçi değil. Ha bir de bastığım tuşları bilip ne yapacaklar? "Salak Bill Gates." yazdım mesela, dava mı açacak Bill abimiz? Şehir efsanesi gibi geldi bana yani. Parça takıyorlarmış işini bilmem; ama internete bağlıyken ufak kodlarla böyle bir şey sağlamak oldukça kolay.

Konuyla alakası yok belki, bunu okuyunca şey geldi aklıma: Güneydoğu ve doğu bölgelerinde bazı yerlerde çıkan "Rahim içi araç diye takıyorlar ama bunlarla bizi dinliyorlarmış." söylentisi :D. Artık oradan nasıl neyi dinleyeceklerse asdfgdf. Bazen çok ilginç söylentiler çıkabiliyor halk arasında.



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı Memory

  • **
  • 70
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: TTNET Bizi Gözetliyor!
« Yanıtla #5 : 19 Ocak 2013, 00:11:46 »
Onu bırakın ben bir makale okudum Microsoft her bilgisayarın içine bir parça yerleştirerek internet olmasa bile hangi tuşa bastığına kadar hepsi ana merkezlerine gidiyor.

Hatta fotokopi makinelerinde bile hangi şeyi kopyalarsanız onlar bile ana merkeze gidiyor. Bilgisayarda kendisini yalnız sananlar bunları bilse ne yapardı kim bilir...

İnternete bağlı olmadan bunu yapabiliyor olmaları çok gerçekçi değil. Ha bir de bastığım tuşları bilip ne yapacaklar? "Salak Bill Gates." yazdım mesela, dava mı açacak Bill abimiz? Şehir efsanesi gibi geldi bana yani. Parça takıyorlarmış işini bilmem; ama internete bağlıyken ufak kodlarla böyle bir şey sağlamak oldukça kolay.

Konuyla alakası yok belki, bunu okuyunca şey geldi aklıma: Güneydoğu ve doğu bölgelerinde bazı yerlerde çıkan "Rahim içi araç diye takıyorlar ama bunlarla bizi dinliyorlarmış." söylentisi :D. Artık oradan nasıl neyi dinleyeceklerse asdfgdf. Bazen çok ilginç söylentiler çıkabiliyor halk arasında.

Üstünüze alındığınıza göre kendinizi üst düzey devlet adamı, veya sermaye sahibi olarak görüyorsunuz herhalde. :)

Kullanabilecek parça takıldığını okudum. Herkesin bilgilerini sakladıklarını değil. Bu bilgiyi veren adam devlet okullarında bile microsoft olmasına şaşıyorum yazmış bir de altına.

Üstünüze alınırsanız şehir efsanesi gibi gelebilir. Ama mevkiye göre bu efsaneler gerçek olur bilirsiniz.

Yok mu sizin köyde hiç, çeken fikir sancısı?

Çevrimdışı Lordmuti

  • ****
  • 1123
  • Rom: 35
  • Time is a drug. Too much of it kills you.
    • Profili Görüntüle
Ynt: TTNET Bizi Gözetliyor!
« Yanıtla #6 : 19 Ocak 2013, 01:15:07 »
Üst düzey devlet adamı değilim, cebimdeki kırk üç lirayı sermayeden saymazsanız sermaye sahibi de değilim pek tabii. Ama ben sadece sizin yazdığınız veriden yola çıkarak "Microsoft benim hareketlerimi, hangi tuşa bastığımı bilse ne olacak?" şeklinde basit bir soru sordum. Benim bu durumdan şikayetçi olmamamı ya da sorgulamamamı mı bekliyorsunuz? Eğer öyleyse burada niye paylaştınız bunu? Eğer herkesin bilgilerini saklamıyorlarsa niçin "ana merkezlerine" gidiyor bu veriler? Şu anda dünya üzerinde kaç kişinin Microsoft ürünlerinden birini kullandığını göz önüne alırsak, her gün elde ettikleri veri çok çok fazla olsa gerek. Bunları eğer depolamıyorlarsa ne yapıyorlar? Binlerce terabayt veri öylece gidip kayıp mı oluyor yani?

Microsoft benim üst düzey bir adam olmadığımı, sıradan vatandaş olduğumu bilip ona göre bana muamele mi gösterecek, buradan bunu mu çıkarmalıyız? Eğer öyleyse üst düzey yetkililer kendilerini korusunlar, bir sürü şirket var güvenlik yazılımlarıyla ilgilenen, onlardan birini tutsunlar. Aaa, daha da basiti, sıradan bir adam gibi sıradan bir adamın gittiği sıradan bir mağazaya gidip sıradan bir bilgisayar alsınlar ve sıradanlığın sefasını sürsünler.

İnternette dolaşan her şeye inanmamanızı tavsiye ediyorum ben, internet büyük bir veri kaynağı ama bu verilerin çoğunluğu gerçekle alakası olmayan şeyler.



İmparator olmayı canım kolay mı sandın?
Dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.

Çevrimdışı Memory

  • **
  • 70
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: TTNET Bizi Gözetliyor!
« Yanıtla #7 : 19 Ocak 2013, 09:06:49 »
Öğrendiğim şey benim fikrim değil. Sıradan bir blog sitesininde yazar olan birinin de değil. İstihbarat hakkında bilgisi olan bir gazeteciye ait görüşler. Sizin için kendisiyle konuşayım ve bu görüşlere nereden vardığını, bunların nasıl yapıldığını sorayım. Buraya tekrar yazarım sizin için.

Ekleme: Ben yanlış anlamışım. Kendisi firma ismi vermeden şöyle söylemiş: Teknik olarak bunu yapmak mümkün. Yani isterlerse yapabilirler. Herkesin bütün bilgilerini kayıt ettiklerini ben sözünden ileri giderek söyledim. Yanlış anlaşılma olmuş. İyi ki sordun teşekkür ederim bende bu meselede doğru bilgi edindim.

Yok mu sizin köyde hiç, çeken fikir sancısı?

Çevrimdışı Cyberless

  • *
  • 7
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: TTNET Bizi Gözetliyor!
« Yanıtla #8 : 19 Ocak 2013, 12:47:17 »
Konuyu dağıtmaya gerek yok, şurası bir gerçek bu phorm grubunun anlaşması olsun veya olmasın, TTNET gerçekten tercih edilmeli mi? 2007'de bıraktım ben TTNET'i halimden de gayet memnunum, ne kullandığımı merak ediyorsanız Millenicom Doping Adsl ve Telcom Superonline Adsl. Ev kullanıcısıysanız bu firmalarla TTNET'ten daha fazla verim alırsınız, ama yok ben ev kullanıcısından daha farklıyım diyorsanız o halde profilinize göre servis sağlayıcı edinmelisiniz.

Çevrimdışı altinci

  • *
  • 6
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: TTNET Bizi Gözetliyor!
« Yanıtla #9 : 13 Haziran 2013, 09:02:23 »
özele karışmak değil mi bu

Çevrimdışı Memory

  • **
  • 70
  • Rom: 4
    • Profili Görüntüle
Ynt: TTNET Bizi Gözetliyor!
« Yanıtla #10 : 15 Haziran 2013, 08:28:01 »
özele karışmak değil mi bu

:) Türkiye'de kanunlar böyle işliyor maalesef. En ufak bir örnek, bir kabadayı gelip size herkesin ortasında bir tokat atar, eğer siz onun kabadayı olduğunu biliyorsanız polise gidemezsiniz. Çünkü polise giderseniz ve o herhangi bir cezaya çarptırılırsa siz ve ailenizi rahat bırakmaz diye endişe edersiniz. Ve Türkiye'de binlerce fail-i meçhul cinayet işlenmiştir. Türkiye sosyal bir hukuk devletiyiz diyor ama uygulamaya geçirecek adamlar henüz gelmedi. Eğer gelse insanlar devlete güvenirdi, itibarlı gördüğü insanlara değil.

Yok mu sizin köyde hiç, çeken fikir sancısı?