Kayıt Ol

Eleştirmekten Utanmak

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Eleştirmekten Utanmak
« : 22 Ekim 2012, 07:53:04 »
Efendim muzdarip olduğum bir konu, sizlerle de paylaşmak istedim.

Okumayı öğrendiğimden beri, bir kaç on sayfa olsun okumadan geçirdiğim gün yok gibidir. Bir gece nezarette yatmışlığım var, bir kaç da "felekten çalınmış gün", okumadan geçirdiğim. O yüzden çevremdeki insanlar, biraz da teveccüh gösterip, edebiyatla ilgileniyorlarsa, görüşlerimi sorarlar. Görüşümü sorduklarında inanılmaz mutlu oluyorum, "okuduğum boşa değil, öğrendiğimi birilerine aktarmak şansım doğdu ne güzel" diyorum ama, "ama"sı var işte.

Değerlendirme, eleştirme yapmaya gelince, tıkanıyorum. Halbuki, hayatta en çok önem verdiğim konulardan biridir, "feedback" denilen olay. İyi ya da kötü, bir ürün ortaya koyan insanın bunu arz etmesi, ve bu arzın, bir yankı doğurması gerektiğine inanıyorum. Öyle ya, sanırım Goethe idi bunu söyleyen, "bilinmemiş şey var olmamış demektir." Her ürün, hiç değilse, bilinmeyi hak eder, var olmayı... Ve ben de en çok, kör topal ortaya koyduğum ürünün geri dönüş almasından hoşlanırım haliyle. O ilgi, ürünü ortaya koyana, en amansız eleştiri dahi olsa, bir iltifat gibidir. Bunu bilmeme rağmen, eleştiremiyorum, değerlendiremiyorum; bu çok tuhaf geliyor bana. Yüzünü görmediğim, karşılıklı oturmadığım bir adamı değerlendiririm, hakkında yazılar yazarım ki yazıp çeşitli dergilerde, gazetelerde, sitelerde yayımladığım çok olmuştur. Ama yüzünü gördüğüm, sesini duyduğum adamı eleştiremiyorum. Çok iyiyse söz gelimi, "çok iyi"nin ötesinde laf edemiyorum, kötüyse, hiç sesimi çıkaramıyorum. Böyle taze gelin mahçupluğuyla kalakalıyorum ki, mizaç olarak çok girişken ve hatta küstah bir insanımdır.

Sanırım benimki, sağlıklı olanın ötesinde bir idealist kafayla bakmak meseleye. Heves kırmaktan, kalp kırmaktan korkmak. Belki kendi küçüklüğümü, büyüme sürecimi hatırlamak; bana kimse olumsuz bir laf söylemedi gelişme sürecimde. Ve bu bana şevk verdi, hep kendimi aşmaya çabaladım. Belki edeceğim bir olumsuz lafın, müstakbel ve muhtemel bir "usta"nın var olmasını engelleyecek, usta adayının hevesini kıracak bir mahiyet kazanmasından korkuyorumdur.

Merak ediyorum, nasıl eleştiriyorsunuz insanları? Yani, hiç alakanız olmayan bir insanı değil, fiziken ya da sanal olarak (forum, sözlük gibi mecralar da dahil yani) bir şekilde şahsi ilişki kurduğunuz insanı nasıl eleştirel bir değerlendirmeye tabi tutabiliyorsunuz? Söylemek istediklerinizi törpülüyor musunuz? Ya da, hem söylemek istediğinizi söyleyip, hem heves kırmamayı becerebiliyor musunuz?
"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #1 : 22 Ekim 2012, 08:06:32 »
Sizinkiyle tamamen zıt bir şekilde çok muzdarip olduğum bir konuya değinmişsiniz. Çok konuşmayacağım ama yaptığınızdan rahatsızlık duymamalısınız. Kötüye "kötü" demek ya da herhangi bir şekilde "kötü" benzeri bir yorumda bulunmak gerçekten size dair olan tüm algıları yerle bir edip yerine saçma sapan ve üzücü şeyler koyuyor. Bu yüzden eleştirmek değil de sanırım yapılması gereken şey "hakkında konuşmak" bir üretici ürünü hakkında kendi eleştirisini zaten yapabiliyordur sanırım. O hakkında konuşmak aşamasına erişildiğinde güzel muhabbetler dönebiliyor.

Edit: -ki olması gereken de bu. Herkes büyük hedeflerle bir şey üretiyorsa ve büyük hedeflerdeki büyükler ve hedeflerin ana özellikleri insanların haklarında konuşuyor olmasıysa, üreticiye isteneni verip, istediğinizi söylemiş oluyorsunuz.
try again fail again fail better

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #2 : 22 Ekim 2012, 09:44:32 »
Bence toplumumuzdaki en büyük sorun eleştirmeye utanmak değil eleştiriye açık olmayan kişilerin başkalarına sürekli fikirlerini sorması. Berbat birşey yazdığınızda ve karşıdakinden fikir isteyince size 'Berbattı' yanıtı gelince tepki vermek yerine 'Neresi berbattı?' sorusunu soramadıktan sonra hiçbirşeyin anlamı yok zaten.

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #3 : 22 Ekim 2012, 09:46:42 »
bu iki yorumdan sonra sanırım "konunun evreni, eleştiriyi en azından bir ölçüde kaldırabilecek olgun insanlarla sınırlıdır" şeklinde bir sınırlama getirmek lazım :) haklısınız tabii, maalesef eleştiriyi doğru yapma kaygısı taşımak şöyle dursun, eleştirilmeyi kabullenme basamağına dahi gelmemiş insanlarla aynı havayı soluyoruz sıklıkla...
"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #4 : 22 Ekim 2012, 12:02:10 »
Bunu biraz da, gelen tepkiler neticesinde sağlanan otokontrole bağlamak lazım. Örneğin "Lütfen yorumlayın öykümü," diye ortaya çıkan yazarların %85-90'ı eleştiri kaldıramaz bir niteliğe sahiptir. Ve gelen eleştiriye karşı tepkisini sert bir yanıtla karşı tarafa aktarır. Bu yüzden de eleştiri-yorum yapacak kişi bir dahaki sefere genellikle eleştiri yapmamak üzere okur yazıları.

“Metinle alakalı olumsuz bir şeyler karalarsam tepki alır mıyım?” düşüncesi oluşmaya başlar artık eleştirmenin benliğinde. Ki bir süre sonra bu tür düşünceler eleştiri yeteneğini etkilemeye başlar. Olumsuz manada.

Her ne olursa olsun, tanıdık tanımadık, okunulması nedeniyle yayımlanan bir yazıdan bahsediyorsak ve bu yazıya bir şekilde eleştiri izni veriliyorsa yazmaktan çekinmemeliyiz. Öyle ya da böyle, eleştiri metnine giriş yapınca gerisi gelir kanaatindeyim.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #5 : 22 Ekim 2012, 12:13:56 »
Eleştirilmekten utandığı halde yazılarını böyle sosyal bir platformda paylaşan ve bunu saklayan insanlar bulunduğu sürece eleştirmekten utanmak çok doğal geliyor. "Eleştirmeyin." ibaresinin yer aldığı bir öykünün yorum almayacağı düşünüldüğünden bu ibare hiçbir öyküde kullanılmaz, bu da foruma koyulan her eserin eleştiriye açık olduğu izlenimini verir ki öyle de olmalı. Eleştiriyi kaldıramayacak olmak bir kusur sayılmaz fikrimce, fakat buna rağmen eleştiri almak istermiş gibi görünmek veyahut insanların fikirlerini söyleyeceğini ve kaldıramayacağını bile bile aksini belirtmemek asıl yanlış olan. İki türlü de ortada bir suç ya da kusurdan ziyade saygı-saygısızlık/gelenek[*]şu durumda forumda geçmişten beri gelen 'eleştirmek yararlıdır' düşüncesi oluyor bu[/*]/kompleks üçlüsünden oluşan doğal bir sonuç var. Her yeni gelen insanın aynı tartışmaları yapamayacağından ve forumun her daim hareketli bir ortam olmasından dolayı bu sorunun çözülebileceğini sanmıyorum. O yüzden doğru olduğunu düşündüğümüz şekilde eleştirmek ya da boş bırakıp geçmek ve bundan dolayı vicdan azabı duymamak, gerisini de biraz takmamak lazım diye düşünüyorum.
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #6 : 22 Ekim 2012, 12:25:44 »
O zaman buradan, "doğru eleştiri nasıl olmalıdır" odağına gelmek lazım bence. Zira esas merak ettiğim, müspet, iyiye yönelten/evrilten, samimi eleştirinin tanımı ve usülü nedir kafanızda?
"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #7 : 22 Ekim 2012, 13:01:41 »
Doğru eleştiri dürüst ve cümlelerinizi kırpmadan yapılandır. Bir yazı berbat ise 'Eh cevher var biraz daha çalışsan olurmuş ama son anda olmamış' gibi bir cümle yerine 'Berbattı' olandır. Ayrıca okuduğunuz eserde ana karakter kafanızda canlanmıyor mu? O zaman 'Ana karakterin zayıf olmuş.' dememelisiniz. Çünkü çok büyük bir genellemedir bu. Bunun yerine 'Ana karakterini kafamda canlandıramadım çünkü...' demelisiniz. Esasen yazarın işine yarayacak yorum da budur zaten.

Çevrimdışı Kaze

  • **
  • 154
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #8 : 22 Ekim 2012, 15:50:41 »
O zaman buradan, "doğru eleştiri nasıl olmalıdır" odağına gelmek lazım bence. Zira esas merak ettiğim, müspet, iyiye yönelten/evrilten, samimi eleştirinin tanımı ve usülü nedir kafanızda?

Buradan başlamak isterim. Mecbur kalmadıkça beğenmediğim şeye yorumda bulunmamakla beraber genelde cümlelerimin, her ne kadar negatif anlam içerseler de pozitif görünmesine dikkat ediyorum. Bunun en basit örneği "kötü" demek yerine "iyi değil" demektir sanırım. Anlam aynı ama karşı taraf için daha az rahatsız edici.

Bence doğru olan yakınlarımızı gerektiğinde eleştirmek, yalnız bunu yaparken gerekirse (hatta mütemadiyen) eleştirilerimizi törpüleyerek yapmak. Mesela Malkavian'ın kişiliği kötüye kötü demeyi gerektiriyor, benim kişiliğim ise yakınım ya da hiç tanımadığım biri dahi olsa eleştirilerimde ölçülü olmama neden oluyor. Yani bana sorarsanız olay daha çok kişilikte bitiyor.

Buradaki gibi söz konusu mutlak doğru yerine yöntem olunca, bunun kişiden kişiye değiştiğini, üzerinde durulması gerekenin de kullanılan yöntemin içe sinmesi olduğu görüşündeyim.
Spoiler: Göster

Çevrimdışı zekican5

  • **
  • 320
  • Rom: 0
  • .............
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #9 : 22 Ekim 2012, 17:37:29 »
Bence bu sorunun kaynağı çok derinlere uzanıyor. (Merak etmeyin çok derinlere inmeyeceğim ;)
İlk olarak bizim eğitim sistemimiz eleştiri yeteniğimizin tamamen hata odaklı olmasını sağlıyor.Zaten insanımız kendisine kıl dokundurtmaz. Bu iki durum birleşince iş içinden çıkılmaz bir hal alıyor. 
Örneğin: Geçen sene bir arkadaş yazdığı kısa bir öyküyü bana okumam için verdi. Önce bana niye verdi diye düşündüm. Çevremde edebiyattan anlayan birisi olarak bilinirim ama ben kendimi bu konuda sürekli yetersiz hissediyorum. Neyse ben eseri aldım akşam eve gidince bir güzel okudum. Arkadaş bu konuda tecrübeli olmadığı için haliyle birçok hata yapmıştı. Eserin kurgusunda,karakterlerin yapısı vb. birçok konuda hata vardı. Sabah arkadaşla buluştuk ve bana eseri nasıl bulduğumu sordu. Ben nasıl söyleceğime henüz karar vermemiştim. Malum onun yazma hevesini de soğutmak istemiyordum. Eser konu itibari ile çok güzeldi ama başka birşey yoktu. Öncelikle eserin konusunun hoşuma gittiğini söyledim.Yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Sıra yanlışlarını söylemeye gelmişti. Yanlız dediğim anda suratı asılmaya başladı. Üzüleceğini anlamıştım ama artık başladığım cümleyi bitirmek zorundaydım. Konuda birçok kopukluklar var dediğim anda bağırarak konuşmaya başladı. O kadar kitap okuyup hikaye yazıyorsun diye beni eleştirmeye hakkın mı var. Sen konudan ne anlarsın ki vs. Uzayıp gitti tartışma. Tartışmadan 2-3 gün sonra gelip benden özür diledi ama olan olmuştu. O günden beri arkadaşımın bir daha hikaye yazdığını görmedim. Anlıyacağınız herşey benim yüzümden oldu diye bir daha hiç kimsenin yazdığı deneme,öykü vs. okuyup yorumlamadım. Bu bahsettiğim olay bizim Türk yazarlarımızın birçoğu içinde geçerli eleştiri gördükleri anda gardını alıyorlar. Oysa bu yazarların bir çoğu global dünya görüşü var dediğimiz yazarlar. Yurtdışında şöyle ülkemizde böyle diye bir polemik yaratmak istemiyorum. Sadece bunun insanların karakteriyle doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Bu da bizim karakterimizin oluşmaya başladığı yaşlara götürüyor.  Tek kelimeyle eğitimin önemi diyorum. Ek olarak eleştirmenlerinde çok sert olmasındansa  karşısındaki insanın anlayacağı şekilde hataları dile getirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Çevrimdışı mbdincaslan

  • **
  • 277
  • Rom: 9
    • Profili Görüntüle
    • Baatırdın Sözü
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #10 : 23 Ekim 2012, 02:32:30 »
Sanırım o zaman diyebiliriz ki, eleştirmekten utanmak/çekinmek ya da bıkmak, eleştirilenin kaldıramaması ve bunun bir çok kez başa gelmesi sebebiyle ortaya çıkıyor.

Ancak bir de duygusal bağ var, ürün ve yaratan arasındaki. Henüz görece "yeni" ürün vermeye başlayan bir sanatçı/sanatçı adayı, çok daha duygusal olacaktır, ürünüyle arasındaki bağ hakkında. Gözlemlediğim kadarıyla, yaş ve görmüş-geçirmişlik de bunda rol oynuyor... O yüzden, sanırım yeni başlamış, bir de genç bir adamsa karşımızdaki, her ne kadar teorik olarak doğrucu ve müspetse de, Malkavian'ın dediği şekilde hareket etmemiz kötü sonuçlar doğurabilir. Eleştiriyi kabullenememek hamlığından değil, kaçınılmaz duygusallık sebebiyle...
"Onen i-estel edain, ú-chebin estel anim"

Çevrimdışı zekican5

  • **
  • 320
  • Rom: 0
  • .............
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #11 : 23 Ekim 2012, 17:31:54 »
Malkavian'ın dediği gibi hareket edersek dayak yeme riskini göze almamız lazım ;)

Yazar: Kitabımı beğendiniz mi?
Eleştirmen: Berbat!
yazar yorum yapmadan eleştirmenin burnuna sert bir yumruk atar ve maceramız burada sonlanır :D

Şaka bir yana ben yaş olayına yüzde yüz katılmakla birlikte insanın yaştan çok olgunluğundan bahsetmek istiyorum.Malum 40-50 yaşlarına gelip çocuk gibi davranan insanların sayısı hiçde azımsanamaz. Özellikle de güzide ülkemizde...

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #12 : 23 Ekim 2012, 19:33:12 »
Önemli bir noktayı göz ardı ediyorsunuz.
'Tamam oldum ben.' diyen hiçkimse önemli bir yazar olamaz. Gerçek ve başarılı yazarların hepsi eleştiriye açık ve sürekli kendini geliştiren kişilerdir. Bahsettiğiniz örnekteki yumruk atacak kişi asla bir yazar olamayacak mesela. Yazıya başladığı ilk gün sert eleştiri aldım diye hayıflanıp yazmayı bırakan kişi de yumuşak bir yorum yapsaydınız bile iyi bir yazar olamayacak. Ama siz onun kötü yazısına iyi diyerek onu olmadığı bir şeye inandırmış olursunuz ve erken ve sizin tarafınızdan 'kötü' lafını yiyeceğine ileride çok daha çirkin durumlarda bu sıfat kendine yapıştırılabilir.

İyi ve başarılı olacak yazarlara bakın eminim ki hepsi ilk yazdıkları hikayelere sert/dürüst eleştiri almış kişiler olacaklardır. Bir arkadaşım vardı mesela lise yıllarında bana inanılmaz gelecek güzellikte resimler yapardı ve babası onu o kadar dürüst ve net bir şekilde eleştirirdi ki o zamanlar buna anlam veremezdim. Arkadaşım geçtiğimiz senelerde microsoft un düzenlediği yarışmayı kazandı ve kuracakları yeni binadaki heykel onun çizimi ile yapılacak.

Başarının anahtarı tutku/istek/ ve sürekli kendini yenilemek.


Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #13 : 23 Ekim 2012, 19:46:20 »
Alıntı
Ama siz onun kötü yazısına iyi diyerek onu olmadığı bir şeye inandırmış olursunuz ve erken ve sizin tarafınızdan 'kötü' lafını yiyeceğine ileride çok daha çirkin durumlarda bu sıfat kendine yapıştırılabilir.

Fena halde katılıyorum bu söze.

Kötüye kötü diyebilmek lazım diye düşünüyorum. Ayrıca yine Malkavian'ın dediği gibi, bunu kaldıramayacak birilerinin yazar olabilmesi gerçekten zor. Şunu da unutmamak lazım, "harikasın, aslansın, kaplansın" diye insanları övdükçe onlar kendilerini geliştirmeyi kesiyor. Böyle seviliyorum, demeye başlıyorlar. Özellikle genç arkadaşlarda bunu görüyorum.

Eleştirilmeden kişilerin daha iyiye gidebileceğini düşünmüyorum. Sert eleştirmekten bahsetmiyorum burada. Uygun bir dille, eksik ve yanlışlara dikkat çekerek yapıcı eleştiriden bahsediyorum. İnsanı döver gibi değil sonuçta, fakat yine de yapılan şeyin adı 'eleştiri'.

Bir kişi gelip sizin yazınızda "şu cümlen buraya hiç oturmamış yahu" dese katacağı şey var, bir de "harikasın, muhteşem" demesiyle katmayacağı şey var.

Özetle eleştirinin çok elzem olduğunu düşünüyorum.

Son olarak magicalbronze'un şu lafıyla da epey hemfikirim:

Alıntı
Örneğin "Lütfen yorumlayın öykümü," diye ortaya çıkan yazarların %85-90'ı eleştiri kaldıramaz bir niteliğe sahiptir. Ve gelen eleştiriye karşı tepkisini sert bir yanıtla karşı tarafa aktarır. Bu yüzden de eleştiri-yorum yapacak kişi bir dahaki sefere genellikle eleştiri yapmamak üzere okur yazıları.

Bu noktada da "adamına göre eleştiri" ortaya çıkıyor. Ben şahsen o ifadeyi gördükten sonra bırakın eleştiriyi, yazıyı okumuyorum. Kaldıramayacak kişiye ağzımı açıp bir şey demiyorum. Boşa gideceğini düşünüyorum. Fakat onu eleştirene de saygım var. Benim yapmadığımı yapıp bir şeyler katmaya çalışmış diye düşünüyorum.

Çevrimdışı zekican5

  • **
  • 320
  • Rom: 0
  • .............
    • Profili Görüntüle
Ynt: Eleştirmekten Utanmak
« Yanıtla #14 : 23 Ekim 2012, 20:09:27 »
Benim verdiğim örnek geneldi. Yazarlarımızın çoğu benim anlattığım türde yazarlar. Yanlış anlaşılmasın ben tür olarak almayıp genel bahsediyorum.Ülkemizde zaten Fantastik Edebiyat yazarı az,olanlarda eleştiriye ve kendini geliştirmeye açık insanlar. Sorun:Diğer türlerde;gaztelerde,dergilerde birçok yazarın makalelerini okuyorum.Kendilerini eleştiren insanlara köpürüyorlar. Dikkati çekmek istediğim husus bu yazarlarların sizin ''yazar olamaz'' dediğiniz türe girdiği.Ama bu insanların sadece kitaplarını okusak ve eleştirilere nasıl cevap verdiğini bilmesek bizim için çok da iyi olmayan bir yazar olacak. Durum bundan ibaret. Sanırım siz daha çok yazım hayatına yeni başlayan insanlardan bahsetmişsiniz.Eğer yanlış anladıysam kusuruma bakmayın...