Kayıt Ol

Aşıklar - Philip José Farmer

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Aşıklar - Philip José Farmer
« : 26 Ekim 2012, 20:57:30 »

Yazıldığında içerdiği cinsel ögelerden dolayı yasaklanmış, kitaplaştırılmadan önce henüz bir öyküyken pek çok dergi bu öyküyü basmayı reddetmişti. Fakat biri diğerlerinden farklı bir bakış getirdi ve Philip José Farmer'ın Aşıklar'ı okurlarının büyük beğenisini kazandı. Sonra ne mi oldu? Yazımından 10 sene sonra kitap haline geldi ve 2000'lerin başında İthaki tarafından basıldı.

Konu:

Aşıklar, aslında Philip José Farmer'ın klasik olabilecek bir distopya yazacakken bunu nasıl istemediğinin kanıtı. Satırlar arasında gezinirken yazardan şöyle bir mesaj alıyoruz adeta: "İstesem dört büyük distopyada beşinci olurdum. İstemedim."

Kitabın alt kategorisi için hem pulp bilimkurgu hem de erotik bilimkurgu demek gerek. Çünkü Philip José Farmer pek çok eserinde cinselliği kullanmasıyla meşhur bir yazar.

Aşıklar, 31.yy'da başlıyor ve dünyanın o gelecekteki çarpık düzenine şahit oluyoruz. Din adamlarınca yönetilen dünya, insanların listelerdeki isimlerden seçimlerle evlendiği, eşlerin birlikte olurken bile soyunmadığı, aşkın var olmadığı, yemeklerin yenirken peçe takıldığı [*]yeme esnasındaki ağız hareketleri uygunsuz bulunuyor[/*] çılgın bir teokrasinin esiri konumunda. Başkahramanımız Hal Yarrow ise bu düzene başından beri alışamamış, karısıyla olan ilişkisini sürekli sorgulayan bir birey. Ama elbette o aykırı bir birey. Aynı zamanda da dilbilimci. Düzenle yaşadığı sorunlar yüzünden onu gözetleyen meleği(!) tarafından küçüklüğünden beri ciddi cezalandırılmalara çarptırılıp sistemin adamı olmamış bir insan o.

Fakat her şey yepyeni bir gezegende hayat bulunmasıyla değişiyor. Yarrow dilbilimci olarak oraya giden ekipte olmak zorunda, çünkü dili bilen kimse yok. Dünyanın meleklerinin kutlu göreviyse bu gezegeni asimile edip kendi doğru yollarına çekmek. Tam bu noktada "mı acaba?" diyoruz ve din yaftası altındaki sömürgeci insan potansiyeline şahit oluyoruz.

Hal Yarrow hem dünyadan hem de karısından kaçmanın fırsatını yakalıyor, ama asıl olay bu değil. Çünkü gidecekleri gezegende mükemmel kadın modelininin can bulmuş hali olan Jeanette, bu adama hem aşkı hem de tüm öğrendiklerinin nasıl yanlış olduğunu kanıtlamak için orada bekliyor. Aynı zamanda Wog diye bilinen gezegen ırkıysa Yarrow'a teokratik sistemlerinin onları nasıl köle ettiğine işaret ederek, tanrı diye kabul ettikleri kurtarıcılarının aslında ne olduğuna dikkat çekiyor.

Yorum:

Kitap 60larda yasaklanmış, fakat bugün okuduğumuz pek çok kitapta bulunabilecek bir cinsellik unsuruna sahip. Açıkçası kitabı okudukça yazarın bunu neden en başından bir distopya olarak tasarlamadığına dair dövünüp durdum. Resmen pulp fiction yazmak istemiş ve yazmış. Keşke öyle yapmasaydı.

Aşıklar, hem derin hem de hafif kurgusuyla bir günde bitebilecek bir kitap. Ancak hayatımda okuduğum en vurucu sonlardan da birine sahip. O son kısmı okuduktan sonra kitap gözünüzde seviye atlıyor. Üstelik bunu sadece ben değil, okuyan diğer okurlar da söylüyor.

Kitabın yukarıdaki kapağı Türkiye kapağı olmakla birlikte en güzeli. Emin olun, orijinalleri hiç de güzel değil. Oradaki o mükemmel hatlı kadın Jeanette'den başkası değil, fakat karşısındaki enerjisini emiyor gibi duran yaratık tamamen hayal ürünü. Öyle bir şey yok.

İçerisinde hem distopya, hem akıcı bir kurgu hem de sonuyla sizi sarsacak bir vuruculuğa sahip. Üstelik halen daha satışta.

Farklı ama aynı zamanda klasik bir şeyler okumak istiyorsanız tavsiye ederim. Hiçbir şey olmasa o sonu görmek gerek.

Spoiler: Göster
Yine o sonu hatırladım bir içim buruldu ya.


Kitabın künye bilgilerine ulaşmak için buraya tıklayın.

Çevrimdışı Kaze

  • **
  • 154
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Aşıklar
« Yanıtla #1 : 12 Kasım 2012, 18:43:09 »
Yazarın özgün fikirleri olduğu bir gerçek, yalnız bunların pek çoğu yeterince olgunlaşmadan, altları doldurulmadan bitti kitap. Bu sebepten arka kapakta yazdığı gibi bir bilimkurgu klasiği olmanın -övülen finaline rağmen- çok uzağında.
Spoiler: Göster