Kayıt Ol

Balık Tutuyordu Yeliz

Çevrimdışı Daarlan Gardan

  • ***
  • 722
  • Rom: -1
  • to hell with gatech
    • Profili Görüntüle
Balık Tutuyordu Yeliz
« : 06 Mart 2013, 03:57:14 »
1-) ''istanbulun güneyi ve deneysel öküz
kan kokmuyorlar
kanın sesini ve rengini koklayamıyoruz
oysa kan da koklanmak ister
ben şahsen kanın içilmekten
ve izlenmekten haz aldığını düşünmüyorum''



  Balık tutuyordu Yeliz. Ayak bilekleri bir balığın oynak gövdesinden daha inceydi o zamanlar. Oltasını suya sallıyordu. Tıpkı dünyaya gelen herkesin nefes alıp verme sorumluluğunun ağlarına takıldığı gibi. Balık tutmaya giden her kişi balık tutmak zorunda mıydı? Ben halı saha maçına gidip gol atmayan insanlar tanıdım.
 
  Oltanın virüs olduğuna inanmaya başlıyorum. Sindirmeye.
 
  Balık tutuyordu Yeliz. Aile şirketinin kanatlarını açtığı çalışanlarıyla beraber. Babası tutuyordu ilk önceleri... Yeliz daha beşiksiz bir bebekken dalgalanıyordu dalgayla olta.
 
  Babası daha gelişkin ve pullarla kaplanmamış bir berekete denk gelmişti.
 
  Ak Sakallı Dede gönül işlerini bırakmış ve onun rüyasına da uğramıştı.
 
  Dede, adamın rüyasında, bir sonraki haftanın, yine bir hafta sonra tüm gazetelerde ''Büyük İkramiyeyi Kazanan Bilet'' başlığı altında tren gibi sıralanan numaraları düşürdü. Babası bereketin kâğıttan olanına denk gelmişti. Bir bilet. Denizin ortasında boğulan birine fırlatılan onlarca topar para, o yüzme bilmeyen ve gerçek bir yardım bekleyen insanı ne kadar ilgilendirmiyorsa... Çamurlu bir zeminde oturarak, her gece ayın ve yıldızların görüntüsünü yüzeyinde parıldatan denize olta sallayan adamı ilgilendiriyordu.
 
  Konum düştükçe beklenti şaha kalkmıyordu.
 
  ''Sana numaraları vereceğim evlat,'' demişti Ak Sakallı Dede. Sakalındaki beyazdan ağaç dallarına kar süsü verilse tüm gözler kar olurdu. Kâr gütmezdi. Düşmüş dallardan birini alan naif insan, ''Hakkını helal et ağaç,'' bile diyebilirdi.
 
  ''Numaraları vereceğim. Fakat numaraları böyle-böyle zararlı şeyler için kullanırsan, benim gibi, aynen benim gibi aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık edebiyatına düşebilirsin.''
 
  Düşmüştü.
 
  Balık tutuyordu Yeliz. Ayak bilekleri suya değmiyordu. Babasının balık yağı sektörüne girdiği beşinci senesinde dört genç aşırı şişmanlıktan bunalıma girerek intihar etmişti.
 
  Dünya düzeysel. Tanrı bakışsal.
 
  Araba tekerlekleri kadersel.
 
  Balık tutuyordu Yeliz. Ayak bilekleri suya değmiyordu.


1- Cihat Duman, Kadınlar Abdesti Sevinçle Alır.
''Civilizations have the morality and ethics they can afford.''

 — Larry Niven & Jerry Pournelle, ''Lucifer's Hammer''

''These colonies in nature can reach at least two million individuals at a time, last for decades, and occupy a hundred cubic meters of space. It was a wonderful achievement to see a fragment of this world captured all around you, so that you almost had the experience of being inside the ant colony when you were in that room.''

 — Robert Trivers, ''Natural Selection and Social Theory'', p. 162

''... Bu amaç doğrultusunda nükleer santraller hedeflenecekse, yapılması gereken şeyler vardır. Çünkü nükleer elektriğe geçiş bir hobi değil, bir akademik egzersiz hiç değil, temel bilimlerden yaygın endüstriyel alt yapıya açılacak bir uygulamadır.''

Ömer Faruk Ağa Yarman 1993