Kayıt Ol

İç Dünya İle İlgili Mit ve Efsaneler

Çevrimdışı Gülbüyüsü

  • **
  • 84
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
İç Dünya İle İlgili Mit ve Efsaneler
« : 22 Mayıs 2013, 11:22:13 »


Birçok dini yazılar, efsaneler ve mitolojilerde dünya kabuğunun altında bir dünya olduğundan bahsedilir. Örneğin, Sümer ve Babil dönemi
efsanevi kahramanı Gılgamış, atası Utnapiştim’i aramak için dünyanın içine gider. Orfeus, Eurydike’nin ruhunu ararken yer altı dünyasına
inmişti. Dyonisos bir mağarada beslenmişti. Jüpiter bir mağarada doğmuştu, Hermes veya Adonis de aynı şekilde bir mağarada dünyaya
gelmişlerdi.

“Boş dünya” ile ilgili eski efsaneler, dünyanın içinde muhtelif dev yaratıklar, cinler, küçük insanlar ve barışçı insanımsı yaratıkların
yaşadıklarından söz eder.

Bazı araştırmacılar, dünyanın içinde (Lemurya (Mu) ve Atlantis kıtasından sağ kalanların yaşadığına inanmışlardır. Birçok eski
yazılarda “Yer altı dünyasının”, dinlerde ve efsanelerde “Cehennem” olarak belirtilmesine rağmen, gerçekte mevcut bir yaşam alanı olduğu
belirtilir.

Eski Yunanlılar ve Romalılar, tanrı ve tanrıçalarının iç dünyadaki bir medeniyetin temsilcisi olduklarına inanmışlardı. Doğuda, ilk insanın
yeraltındaki bir dünyadan geldiğine ilişkin bir efsane vardır. Hz.Adem’in yurdu “Dünyanın merkezinde” idi ve misyonu bunu yerüstüne açıklamaktı. Bir Hint söylencesinde, Hz.Adem büyük bir felaketten sonra dünyanın içine kaçan bir grup insanın kralı olarak belirtilir. Hz.Adem daha sonra dünyanın üzerine çıkarak, insan ırkını yeniden başlatmıştı.

Çok eski bir efsaneye göre, güçlü İnka imparatorluğu, Peru’daki Cuzcoşehrinin doğusunda bulunan Pacari-Tmbo’daki bir tünelden çıkan küçük bir grup insan tarafından kurulmuştu. İlginçtir ki bu uzun boylu ve beyaz tenli insanlar, kendilerinin çok eski bir tanrılar ırkından geldiğini ileri sürüyordu.

Güney Amerika efsanelerinde Mexico’nun kuzeyinden Peru’ya giden tünellerden” ve orada yaşayanlardan söz eder. “Timaeus” adlı eserinde
şunları söylemektedir;

“Apollo’nun gerçek vatanı ebedi yaşamın olduğu uzak-kuzeydeki Hyperborea’dır. O, merkezde, dünyanın göbeğinde
oturur ve insanlığın bütün dinlerinin yorumcusudur.”

“Dünyanın Göbeği” ifadesi, boş dünya teorisi yandaşları tarafından, bu büyük düşünürün yeraltında bir dünyaya inandığı şeklinde
yorumlanmıştır.

Hecataeus’a göre, Apollo’nun annesi Leto, Arktik Okyanus’taki bir adada, kuzey rüzgarlarının çok ötesinde doğmuştu. İrlanda efsanelerinde adı geçen iki düşman ırk, dev Fomorian’lar ve Tuatha Dé Danann’lar boş dünya efsaneleri ile bağlantılıdır.

Hindistan’daki eski Konkan Krallığının hüküm sürdüğü yerlerde yapılanaraştırmacılarda bir dizi mağara işaretlerin rastlanmıştı. Bu işaretler
bir grup insanın “Boş Dünya”dan dünyanın yüzeyine çıktıklarını anlatmaktadır. Efsaneye göre, dünya yüzeyinde ortaya çıkan ilk insanlar
yer altı dünyasından gelmişlerdi.

Amerikan eski yerli kabilelerinden ikisinde insanların kökenin yer altı dünyası olduğuna dair efsaneler mevcuttur. Mandan yerlileri
atalarının bir zamanlar bir yer altı köyünde yaşadığına inanırlar. Siouxyerlileri arasında yaygın bir efsaneye göre, onlar dünya yüzeyine
çıkmadan önce bir yer altı bölgesinde yaşıyorlardı.

İsviçreli matematikçi Leonhard Euler’in (1707-1783) inancına göre, dünya boştu ve iç dünya merkezi bir güneş tarafından aydınlatılıyordu.


Not: Bir arkadaşımın araştırmasıdır. Yararlı olabileceğini düşündüğüm için paylaşmayı uygun gördüm.

• Viktor Farkas, “Geheimsache Zukunft” (Von Atlantis zur hohlen Erde) Michaels Verlag, 2002.

• Turgut GÜRSAN, Yeraltındaki Gizli Dünyalar, s. 67-68

ALINTDIR
Kim olduğunu unutursan, olmaman gereken kişiye dönüşürsün.