Az sonra bahsedeceğim konuda bir kafa karışıklığına sahibim, o nedenle şahsi fikirlerinizi öğrenmek istiyorum.
Şunu da baştan belirteyim, bu konuda bir "
doğru" olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta herkesin kendi fikri ve zevki. Sadece başka okurlar nasıl bir yol izliyoru merak ediyorum.
BaşlangıçVikitap sitesine bulaşmamla birlikte hayatımda ilk defa (2012) yıllık bir okuma hedefi belirledim. Yılda ya da ayda kaç kitap okuğumu o ana kadar hiç hesaplamamış, kaydını tutmamıştım. Ama site böyle bir imkan verince neredeyse tüm üyeler kendilerine hedefler koydu ve o doğrultuda kaç kitap (ve hangilerini) okuduklarını görmüş olduk.
Böyle olunca kendimi pek bir cahil hisseden ben, bazı kişilere bakarak kendi yıllık/aylık okuma adedimi bir hayli düşük bulmuş ve kendime koyduğumuz
2012 hedefi 100 kitap doğrultusunda epey çaba harcamıştım. Yok, 100 olmamıştı

. 60'larda kalmıştım sanırım. Yoksa 50 küsürler miydi?
(Ama bahanem de var, hehe. Tez falan yazıyordum, üniversiteyi bitirme derdindeydim. Şimdi sorsanız da amaaan iş hayatı der yine bir bahane bulurum
)Ancak bunun bir hedefe doğru körlemesine koşmak olduğunu düşününce bundan vazgeçtim. Evet, ne kadar kitap okuduğumun listesini tutmamda çok yardımcıydı ama bende saçma bir rekabet hissi oluşturmuştu. Bunda sitenin yapısının da etkisi var elbette. Ama okuma eylemini adetler üzerinden yürütmek sanki bu eylemin kendisini hiçe saymak gibiydi. Kendi adıma diyorum bunları tabii. Ben de vazgeçtim.
İkinci YöntemArdından başka bir yöntem denedim. Kendi okuma seyrimi yönetebilmek için merak ettiğim kitapların yanı sıra, kütüphanemde hala okumadığım kitapları aralarına serpiştirdim. Ancak bu defa da bir okuma listesini takip ederken zaman zaman zorlandım. Özellikle günün ve yaşamın akışı içerisinde ruh halimin değişimi, o sırada listede sırası gelen kitapla uyuşmayabiliyordu. Ayrıca okunması gereken kitaplar canımın okumak istemediği zamanlarda gözüme batarak sanki beni bekliyorlarmış gibi bir hisse kapılmama neden oluyordu.
Bundan da zamanla vazgeçtim.
Son YöntemYine okuma seyrimi yönetebilmek için attığım bir adımdı. Ancak bu defa kendi görüşümce sağlıklı bir okuma seyri için yaptığım bir düzenlemeydi.
Ben bir okur olarak zaman zaman garip vicdan azaplarına kapılıyorum. Şöyle ki, "şu aralar ne kadar çok eğlencelik kitap okudum" gibi düşünceler oluşabiliyor bende. Ya da okur profilimi yeterince beslemediğimden yana yakınabiliyorum.
Çözümüm şöyle oldu: Ben yine ruh halime göre kitaplar okudum. Okumak istemediğimde yine okumadım. Elimde bir liste de var bir kez daha. Ancak bu defa sadece eğlenmek için okuduğum kitapların yanı sıra kendimi ve zihnimi beslemek için seçtiğim kitaplar o listede. Arada bir kendimi bu konuda tetikliyor ve o listeden bir kitap seçiyorum. Bu şekilde kendimce dengeyi buldum.
Bu son çözümümle birlikte kitaplarına kalemin ucunu sürmeyen ben, son birkaç kitaptır sarı işaretleme kalemiyle beğendiğim yerleri çizer oldum. Bir tükenmez ya da kurşun kalemin kitap üzerinde bıraktığı iticiliğe de sahip değil bu kalemler. O da bana avantaj oldu. Ayrıca ne kadar değişiyor insan, onu gördüm. (Konudan da bir güzel saptım)
Bu kendi içimde yaşadığım tecrübeler bana listeleri ve yıllık okuma hedeflerini epey sorgulattı. Şahsen okuma eyleminin özünden sapılmasına yol açtığını düşünür oldum. Ancak hala da bir çekicilikleri var. Yine de tekrar kendime yıllık hedefler koymayı düşünmüyorum.
Siz ne dersiniz?