Üçüncü kitabı bitirdikten sonra yazarın nasıl biri olduğuna dair merakımı gidermek adına Scott Lynch'in bir podcast'ini dinledim, konuşulanları da Rıhtım ailesi ile paylaşmak adına not aldım. Hikayeyle ilgili olan spoiler'lar alttakinin içinde tekrar gizli, yani kitabı okumayanlar da rahatça okuyabilirler.
Dük'ün Örümceği, Jean ve Zamira'yı yazarken çok eğlendiğini söylüyor.
Locke karakteri bir "role playing game" ürünüymüş, aslında Star Wars temalı bir oyun oynarken oluşturduğu süper güçleri olan bir kaçakçı (smuggler) olarak tasarlanmış. Hikayeye ait Spoiler [spoiler]("Locke is basicly that character minus the super powers." Arada geçiştirerek söylediği bir cümle ancak üçüncü kitaptan sonra büyü yapmaya başlamayacağına duyduğum güveni arttırıyor
.)
Falconer (Şahinci) yazarın World of Warcraft'taki PvP için oluşturduğu Warlock'unun ismiymiş, hikayeye ait spoiler,
diğer oyuncuları öldürmek hoşuna gidiyormuş. ("Bu herkese bir ipucu olmalıydı." "Which should have been a hint for everybody.)
Jean Fransızca olarak okunuyormuş, Jean (jēn) değilmiş. Google çeviriden dinlerseniz bulabilirsiniz okunuşunu.
Dinlemek için.Ancak soyadı Tannen İngilizce okunuyor Fransızca değil
. ("...because reasons!")
Zincir'in hikayesini, gençliğini veya daha sonralarını yazmayı planlamıyormuş ancak Zamira Drakasha'nın Zamira olmadan önceki hikayesini yazmak istiyormuş.
Zincir'in başka(gerçek) bir ismi varmış ancak söylemiyor.
İlk kitaptaki camlı torba işkencesini kendisinin yazdığını söylüyor yani araştırırken falan bulup yazdığı bir şey değil. Şiddet içeren sahneleri olduğu gibi yazmasının nedeninden de bahsediyor "Rahatsız edici olmaları gerekiyordu, okuyucunun aklına sorular getirmesi gerekiyordu, 'Bundan hoşlanıyorum, neden? Bu karakterler ilgimi çekiyor, neden?' sonuçta onlar birer katil bu acımasız bir dünya."
Calo ve Galdo'nun cinsel hayatı sorulduğunda "Bir tekboynuzu düzecekler" diyor "beşinci kitapta!" ("They are going to fuck a unicorn in book five!" (Şaka için birkaç kez daha aynı muhabbeti çeviriyor
.)
Calo ve Galdo'dan birinin biseksüel olduğundan bahsediyor, Centilmen Piçler hangisi olduğunu çözemiyormuş ama ikizler pek bahsetmiyorlarmış, gizliyorlarmış hatta. Camorr'un durumundan dolayı olduğunu falan söylüyor homofobiklik olmasa bile tam kabul olmadığına benzer şeyler söylüyor. Bu Centilmen Piçler'in hangisinin biseksüel olduğunu çözememesi yazmadığı (arka planda olan) bir şakaymış. ("Terrible secret of Sanza twins is one of them is actually bisexual, but i never known how to bring it into the book. Because at this point... Its a joke and its a dumb joke its always been background material that one of the Sanza's is bisexual and the other Gentleman Bastards have never figured out which one it is because the twins don't talk about it, conceal it. The thing is Camorr has problems with what we would call homophobia... So Camorr is not overly homophobic but they have some issues yet to work through...")
Altıncı kitabın ismi "The Mage and the Master Spy" değişmesi muhtemel bir isimmiş. "Büyücüler ve bir usta casus var ancak kitabın onlar hakkında mı olduğuna tam emin değilim." ("There are mages and a master spy but im not sure if the book is about them.") Ancak beş ve yedinci kitapların isminin kalacağını söylüyor.
Locke'un Hırsızlar Cumhuriyet'inde biraz daha büyüdüğünü belki birazcık daha büyüyebileceğini ima ediyor. Yalnızca birazcık diye ekliyor.
Beşinci kitapta ikizler hakkında daha çok şey işleneceğini de söylüyor.
Genç yazarlara da önerisi var: "Yazmak istediğiniz türdeki her şeyi okuyun, yazmak istemediğiniz türdeki her şeyi okuyun, aç gözlü okuyun." Kendisinin bir ara yılda yüze yakın kitap okuduğundan bahsediyor. ("Read everything in the genre you want to write, read everything outside of the genre you want to write, read hungry.")
Bir de nasıl çevireceğimi bilemediğim ama yazmadan geçemeyeceğim bir cümle var "Fuck is the comma of Lies of Locke Lamora."
[/spoiler]
Bunlardan ayrı olarak kitaplar hakkında düşündüklerim burada yazılanlardan çok farklı değil. Kitaplar çok iyi, hatta benim gözümde burada yazılanlardan daha iyi, kusursuz değiller ama eksikleri de gözüme batmıyor. Kitapların ismi hakkında: Son kitabın ismini kendisi de çok seviyor yazarın, gerçekten de ne güzel isimdir "Inherit the Night".
İkinci kitabın benim için tema müziği olmuştu:
Hoist the Colours High "Heave-ho thieves and beggars never shall we die!"