Merhabalar yine ben

Hikayenin bu bölümü:
"Rüyada mıydım? Evet, sanırım bu bir rüya. Rüya olmasa dedem karşıma geçmiş bana gülümseyerek bakamazdı değil mi? Bana gülümsüyordu ve elinde sandık vardı. Şu an elimin altında bulunan sandık.
“Ne kadar büyümüşsün evlat. Koca adam olmuşsun. Tabi sen doğduğun gün ölünce hiç tanışma fırsatımız olmadı. Ben senin dedenim Scott ve buraya sana çok önemli bir şey söylemek için geldim. Zamanım kısıtlı bu yüzden beni iyi dinlemen gerek. Patrick sana sandığın hikâyesini anlattıysa eğer sandığı çok güçlü bir büyüyle koruma altına aldığımı da anlatmıştır. Bu büyü sandığı sadece senin açabilmeni sağladı Scott. Bu yüzden sandığı sadece sen açabilirsin. Sandığı açmanın yolu yaptığım büyüye karşı bir büyü yapman. Sandığı koruyan bir mühür var ve bu mührü sadece bu büyü kırabilir Bu büyünün ismi Kilit kıran büyüsü. Bu büyüyü Patrick biliyor. Bu yüzden uyanınca doğrudan Patrick ile görüş. Sana yaptığım bu şey için beni affet Scott. Beni affet… "
Çok hız bir şekilde geçiştirerek yazmışsın gibime geldi. Olayları ilerletebilmek için heyecanlı bir şekilde yazmışsın anlaşılan. Ufak tefek yazım hataları var bende o konuda sıkıntılıyım. Hikayenin gidiş hattı hoşuma gidiyor. Umarım o sandığın içinden bir not felan çıkmaz

Bir de son bölümde, oradan kaçarken yanına bir yol arkadaşı felan ekleseydin keşke. Şimdi yer yurt bilmeden dolanacak cancağazım

Güzel gidiyor...