Kayıt Ol

Birdman (2014)

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Birdman (2014)
« : 14 Şubat 2015, 17:50:54 »
IMDb Puanı: 8.1

Meksikalı yönetmen Alejandro Gonzalez Inarritu'nun uzun bir aradan sonraki ilk uzun metrajı olma özelliğini taşıyor "Birdman". Çektiği az sayıdaki filme rağmen birçok kez Oscar'a aday olan yönetmen, bu filmiyle de yönetmenliğin yanı sıra, sernaryoyla da aday olmuş durumda. The Grand Budapest Hotel ile birlikte de bu yılın en çok adaylık elde eden filmi Birdman. Oscar Ödülleri'nde toplam 9 dalda boy gösterecek.

Filme geçmeden önce geniş oyuncu kadrosundan bahsetmek istiyorum. Barşrolde Michael Keaton'ı izliyoruz, yardımcı rollerde ise başta Edward Norton olmak üzere, Naomi Watts, Emma Stone, Zach Galifianakis, Merritt Wever ve Andrea Riseborough gibi başarılı oyuncular bulunmakta.


Naomi Watts ve Emma Stone güzellikleriyle göz doldursa da, bence filmin en iyi oyunculukları Keaton ve Norton'a ait. Edward Norton'ın bu rolle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü almasını isterdim ama ne yazık ki Whiplash'teki rolü ile J.K. Simmons gibi bir gerçek var. Michael Keaton'ın işi de bir hayli zor, zira onun da The Theory of Everything'deki muaazzam rolü ile Eddie Redmayne gibi bir rakibi var, ki ödülü de muhtemelen o kucaklayacak. Emma Stone'un şansını da bir hayli yüksek görüyorum fakat onun da sıkı rakipleri var.

Birdman'ın En iyi Film Ödülü'nü alacağını düşünmesem de, yine de Inarritu'ya En İyi Yönetmen Ödülü'nü verebilir Akademi. Hatta En iyi Görüntü Yönetimi'ni de buna dahil edebilir. En azından film sıfır çekmez diye düşünüyorum. Bekleyip göreceğiz tabii ki.

Biraz da filmden bahsetmek gerek.

Bir zamanların ünlü süper kahramanı "Birdman"a hayat veren ve herkes tarafından tanınan Riggan, zamanla popülerliğini yitirir ve bunun altından kalkması da bir hayli zor olur. Kendi içinde savaş veren ve egosunu bastırmaya çalışan bir tutum sergilemeye çalışsa da, aksiliklerin üst üste gelmesi sonucu perdeleyecekleri oyunu "olması gerektiği gibi" icra edemez.

Norton'ın hayat verdiği Mike karakteri filmin mizah yönünü artırıyor. Stone'un oynadığı Sam'le birlikte olduğu sahneler bana göre filmin en iyi sahnelerini yansıtıyordu.

Filmin tamamına yakını bir tiyatro binasının içinde geçiyor. Sinema ve tiyatro bir araya gelmiş de diyebiliriz. Kamera açıları bakımından bir orjinalliğe sahip olmasının yanı sıra, filmin bitişine dek kameranın hiç kapanmamış gibi durması da izleyicide güzel bir izlenim bırakıyor. Kameranın sahneler arası geçişi oldukça orjinal ve hoştu. Oyuncuların uzun metinleri tek plan çerçevesinde başarılı bir şekilde kotarması da filmin artılarından biriydi hiç kuşkusuz.

Son olarak filmin finalinden bahsetmek istiyorum (spoiler yok). Gazetede filmin farklı bir sonla biteceğini fakat sonradan değiştirildiğini okuduğum andan beri finalini beğenmemeye başladım. Eğer o şekilde bitirilseymiş daha çok övebilirdim fakat bu final "eh işte"lik olmuş. Bence büyük bir hata yapılmış.

Tiyatro ve sinemadan hoşlananlar bu filmi sevecektir mutlaka. Öneriyorum.

Çevrimdışı Evis

  • **
  • 307
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Birdman (2014)
« Yanıtla #1 : 22 Şubat 2015, 00:37:10 »
Bir hafta oldu filmi izleyeli. Filme dair hiçbir şey bilmiyordum. Hatta, tamamen fantastik, süper kahramanlı bir film sandığımı itiraf edeyim. Birdman, isimden sanırım. :) Sonunda Man olan filmler çoğunlukla bu türde oluyor.

Böyle başladığım Birdman ise tam olarak olmasada bunları eleştiriyor. Micheal Keaton, nam-ı değer Birdman'imiz eskiden oynadığı Atmaca rolüyle, oyunculuğun sanatsal yönünden ayrılmış ama zamanında güzel paralar kazanmıştır. Paralar suyunu çekmiş, Birdman rolü ise üstüne yapışmış olarak gördüğümüz Riggan (Micheal Keaton), kariyerinin sonlarındadır. Artık Birdman rolüyle değil de kendisi olarak anılmak istiyordur ve kitap uyarlaması bir tiyatro oyunu sergilemeye karar verir. Aslında film bu tiyatro oyununun son provalarıyla başlıyor ve olaylara giriyoruz.

Yönetmen'i ayrı, oyuncuları ayrı, kamera arkasındaki dakik ekibi ayrı tebrik etmek gerekiyor. Denaro'nun bahsettiği gibi uzun, kesimsiz gibi gözüken sekanslar filme tek sahnede geçiyor izlenimi vermiş. Yani bizi oradaki tiyatro sahnesine oturtmaya çalışıyor ve başarıyor.

Oyunculuklarda ise yine Yönetmen'i tebrik etmek istiyorum. (Ettim.) Riggan rolünü seçerken gerçekçiliği yakalamak için, filmdeki rolle uyuşan hayatıyla Michael Keaton'ı istemesi güzel bir ayrıntı. Tabi bu Keaton'ının* rolü almasında tamamen etkili değil çünkü kendisi bu rolün üstesinden gelecek bir oyuncu ve zaten gelmiş.

Film güzel, içinde hoş ayrıntılar, ironiler var. En son sahnede hangi ironiden bahsettiğimi anlayacaksınızdır.
Spoiler: Göster
Aslında tam da kariyerinde zirveye ulaşmışken, bunu yine kendi istediği yoldan yapamıyor, ve yine o maskeyi takmak zorunda kalıyor.
Filmin son bölümünde sanatın nereye gittiğine dair de ufak ve güzel bir eleştiri var sanırım.

Daha derinlemesine incelenecek yerler var ama bir iki defa daha izledikten sonra bunları incelemek daha doğru olur. Sonuç olarak izlenilesi bir film. İzleyin konuşalım tartışalım. :)


*Nasıl telafuz edildiğini bilmediğimden 'ının ekini koydum. Umarım doğrudur.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Birdman (2014)
« Yanıtla #2 : 28 Şubat 2015, 20:05:19 »
Birdman yurtdışında çıktığından beri izleme listemde. Ha şimdi, ha bugün derken sinemalara gelişi yaklaştı. Ben de sinemada izlerim, demiştim. Her hafta ne kadar kaldığına bakıyordum. Derken Oscar'ı kazandı ve dün vizyona girdi. Ben de bugün izledim.

Michael Keaton'ın bu filmde başrolü oynaması nasıl incelikli, nasıl muazzam bir olaydır? Michael Keaton ki Tim Burton'ın Batman uyarlamasında Batman'in ta kendisini oynamış, Beterböcek'te Beterböcek'i canlandırmış bir isim... Birdman'deyse bu süper kahramanı yıllarca canlandırmış ve onunla özleştirilmiş bir eski aktör olarak karışımıza çıkıyor.

Batman olduğu dönemde Joker'in Jack Nicholson olduğunu hatırlarsınız. Bu ikili hala daha Batman filmleri düşünüldüğünde ilk akla gelenlerden. Ya Beterböcek? Onu kim unutabilir? İşte böyle rollerin adamı olan Michael Keaton, Birdman'de başrole ondan başkası olamazmış dedirtiyor.

Film bana bol bol Siyah Kuğ'u hatırlatarak mutlu etti. Evet onun kadar karanlık değildi, ama aralarında kurduğum bazı benzerlikler filmi daha çok benimsememe yol açtı.

İşlenen konudaki gerçeklik de takdir edilesi başka bir nokta. Twitter - Youtube kültürü, tıklanma rekorları, süper kahraman filmleri, sinema devrinde hayatta kalmaya çalışan ve özünü popüler kültüre kaptırmak istemeyen tiyatro derken ortaya oldukça sanatsal br film çıkmış. Pek çok mesajı, pek çok önemli dokundurması vardı. Hiçbir oyuncu sırıtmadığı gibi her birini ayrı ayrı oldukça beğendim.

Sözlerimi sonlandırmaya yaklaşırken bir de o oldukça özgün çekimine değinmek istiyorum. Karakterler arası geçiş ve tek bir sahnede hiç kopmadan ilerlemek sizi filmin bir parçası yapıyor. Hiç kimseden kopmadan, kamera hiç kapanmadan tüm filmin içinde geziyoruz. Broadway'de, New York'ta, tiyatronun içinde yine gezen biziz. Bu hissi çok güzel vermişler.

Filmin sonuyla ilgili de ufak bir yorumum olacak.

Spoiler: Göster
Sam'in babasını gözlerini gökyüzüne kaldırdığında görüşü ve gülümseyişi bence çok anlamlıydı. Çünkü yıllarca yaşadıkları sorunlara rağmen o hastane odasında, uzun yıllar sonra ilk kez birbirlerine sarılıyorlardı. Birbirlerini affettikleri kısımdı benim için o kısım. Bu andan sonra Birdman'i ve onun yeteneklerini kafasında yaşayan Riggan'ı o haliyle Sam de gördü. Bu barışmadan ve kavuşmadan sonra babasına en çok karşı çıkan Sam, babasını onun gözleriyle görmüş oldu.


Oldukça anlamlıydı sonu benim için :).

Mutlaka izleyin diyerek sözlerimi bitireyim. Ben izlediğim için çok mutluyum.