Fikri çok beğendim gerçekten ve katılmak istedim. Umuyorum ki rağbet görür bu başlık. İlk hikayemi de bu başlık bahanesiyle yazmış oldum. Resimde olmayan bir de karakter ekledim ben, bir problem olur mu bir fikrim yok. Bir de hikayemin uzunluğunun uygun olup olmadığını bilmiyorum. Bunları keşke yazmadan sorsaydım

.
***
Vulrad adımlarını ağır ağır atıyordu. Kasvetli ormana gireli bir hayli olmuştu. Savaşçı, aile yadigarı kılıcının ve parlak zırhının ağırlından yorgun düşmüştü; göz alıcı kanatları artık vücuduna yük oluyordu. Yürümeye devam etti. Umudunu yitirmeye, ilerlemeyi sürdürmenin aptalca olduğunu düşünmeye başlamıştı. Yerinde durdu ve gözlerini yukarı dikti; hava iyice kararmış, gökyüzü irili ufaklı yıldızlarla bezenmişti. Derin bir nefes aldı ve başını bir ağaç köküne yaslayıp kabuslarla dolu bir uykuya daldı.
Terler içinde uyandı. Gökyüzü aydınlanmaya başlamıştı. Boynuna korkunç bir ağrı saplanmasına rağmen doğruldu. Tam karşısında –yeni uyanmanın da etkisiyle- ilk görüşte seçemediği bir silüet duruyordu.
“Sonunda uyanabildin,” dedi tanıdık bir ses. Vulrad gözlerini ovuşturdu ve nefret dolu bakışlarını karşısındaki cüppeli adama dikti. Burada olmasının sebebi, Neordé’yi, karısını kaçıran adam Karrmed tam karşısında, yüzünde dostça bir gülümsemeyle ona bakıyordu.
“Susamış olmalısın,” deyip bir matara uzattı savaşçıya.
Vulrad’ın başını öne eğmiş, matarayı fark etmemişti bile. Giderek hızlanan, kesik nefesler verip duruyordu.
“Neordé nerede?!” Bakışlarını yeniden adama çevirdi. Gözleri kinle parlıyordu.
Karrmed'in gülümsemesi soldu. Tek kelime etmeden yavaşça soluna doğru bir adım attı. Hemen ardında Neordé ıslak zeminde oturmaktaydı. Cansız bedeni yaşlı bir ağacın gövdesine yaslanmıştı. Vulrad bir tepki veremeden öylece durdu ve Karrmed sessizliği bozana kadar hemen hemen beş dakika geçti.
“Birbirinize ait değildiniz,” dedi Vulrad’ı telafi etmeye çalışarak. “Sana zarar vermesini engellemek zorundaydım.”
“Sessiz ol!” diye gürledi Vulrad. Bakışlarını sevdiği kadından ayırmadı. Gözlerinden yaşlar damladı, göğsü karıncalaştı.
“Sinirlenmene gerek yok. Ben senin dostunum, eskiden beri sana yardım ettim ve hep senin iyiliğini istedim. Bunu sen de biliyorsun.”
“Sana sessiz ol dedim!” Vulrad'ın eli kılıcına gitti ve yüksek bir sesle kınından çekti silahını. Yerinden kalkıp Karrmed’e doğru koştu ve kılıcını savurdu. Kılıç bir engele takılmadı. Adam kızıl bir kuzguna dönüşmüş ve gökyüzüne yükselip kuzeye doğru kanat çırpmaya başlamıştı.
Savaşçı, Neordé’yi sırtına aldı ve adımlarını geldiği yöne doğru attı. Ormandan çıkıncaya dek yere bakarak ilerledi. Ormanı ardında bıraktığında kanatlarını açıp havaya yükseldi ve Neordé’ye münasip bir cenaze töreni düzenlemek için şehrine uçtu.