Bugüne dek çok kitap incelemesi okudum. Ama iddia ediyorum daha önce böylesini ne görmüş ne de duymuşsunuzdur. Öncelikle kitap hakkındaki spoiler niteliğine girebilecek şeyler çok güzel bir şekilde gizlenmiş ve okuma zevkini baltalamaktan özenle kaçınılmış. O nedenle kitabı okumayan biri bile rahatlıkla incelemeye bakabilir.
Ama asıl önemli olan sevgili Hazal'ın âdeta yetkin okur kimliğini yazıya döküşüne şahit oluyoruz bu incelemede. Kendisinin Ursula Le Guin'e ne kadar büyük bir hayranlık beslediğini uzun zamandan beri biliyorum, biliyoruz. Bu incelemede de kitabın sadece konusunu değil, aynı zamanda satır aralarındaki kavramları ve mesajları da çok çok güzel bir şekilde gözler önüne sermiş. Cidden yetenek ve bilgi birikimi isteyen bir bakış açısı bu. Herkesin harcı olan bir şey değil. Le Guin okuma imkanı bulsa Hazal'la gurur duyar, Ann Leckie ise kitabı hakkında böyle bir inceleme yazılmış olmasından gurur duyardı. Ellerine sağlık diyorum tekrar tekrar.
Röportaja gelirsek, orada da hem çevirmenin hem de sevgili Fırtınakıran'ın çok samimi bir konuşmasına rastlıyoruz. Onu okurken de keyif aldım ama bu kez profesyonel bir haz değil de iki samimi arkadaşın sıcak sohbetini dinlerken duyumsadığınız ayrı bir keyif aldım
Zaten kendim de bir çevirmen olduğumdan ve ben de yola İthaki'yle başladığımdan biraz kendimi gördüm, nostaljik bir havası oldu. Ek olarak işin mutfağını görmeyi hep çok sevmişimdir, ayrı bir keyiftir bu tarz yazıları okumak. Onun için de bir ellerin(iz)e sağlık daha gelsin efendim