Yoksul sinema tutkunu Hüseyin Sabzian, otobüste yaşlı bir kadınla tanışır ve kendisini ünlü İranlı yönetmen Mohsen Makhmalbaf olarak tanıtır. Kadın, buna inanarak, adamı ailesiyle tanıştırmak üzere evine davet eder. Sabzian da, aileyi, yeni çekeceği filme para yardımı yapmaları şartıyla, filminde oynamaya ikna eder. Fakat, zengin Ahankhah ailesi, evi soyacağından şüphelenerek, adamı polise ihbar eder. Sabzian tutuklanır, sorgulama ve yargılanma süreci başlar.
Bisikletçi’nin benim bir parçam olduğunu söyleyin.
- Duruşmanın çekimini yapmak istiyoruz. Çekim yapmamıza izin verir misiniz?+ Tabii. Çünkü benim seyircimsiniz.- Kim?+ Siz- Nasıl yani?+ Tutkumu izliyorsunuz.- Hangi tutkunuzu?+ Sanat. Film.
Söylediğim her şeyi yaptılar. Bir dolabı kaldırmalarını ya da ağaçları kesmelerini istediğimde, hemen yapıyorlardı. Daha önce düşündüklerimi bu kadar kolay ifade edemezdim. İnsanlar, söylediğim şeyleri yapmakta isteksizdiler. Ama ünlü birisi gibi davrandıktan sonra hepsi bana itaat etti.
- Bak eğer gerçeği söylersen şikâyetçi olmam.+ Sizin için ben bir dolandırıcıyım.
Öte yandan, bu ahlaki bakış açısı yeni gri zonları da en azından tahmin edebilmenin kapısını aralıyor. Gerçek hayatta olsaydı, belki Darth Vader da "kötü" olarak addedilmeyecekti, böyle bir olasılık da gayet mümkün değil mi?