Diziyle ilgili en sık konuşulan teori, izlediğimiz olayların tek bir zaman çizelgesinde geçmediği. Yani siyahlı adam, Robert ve yönetim binasının hikayesi günümüzde geçiyor ancak Dolores, William ve Logan'ın hikayesi geçmişte geçiyor. Bununla ilgili en önemli kanıt iki hikaye örgüsünde Westworld sembolünün farklı olması (
sembol 1 -
sembol 2). Son bölümle beraber bu teori benim de kafama iyice oturmuş durumda. Ancak yaşadığım sorunlardan birisi bu: Eğer dizi iki farklı zaman dilimini anlatıyorsa bunun izleyiciden bu kadar uzun süre gizli tutulmaması gerekiyordu. Bu kadar önemli bir noktanın hala gizem olarak bırakılmasından mutlu değilim.
Parkın Robert ve ortağı Arnold tarafından kurulduğunu, ancak Arnold'un işin amacından sapıp robotlara bir bilinç kazandırmakla kafayı bozduğunu biliyoruz. En azından Robert böyle anlatıyor. Daha sonra Arnold tüm parkı yok etmek için Dolores'in de dahil olduğu bir plan yapıyor, fakat plan işe yaramıyor ve Arnold ölüyor (ama nasıl?). Ölmeden önce de parkın içine bir labirent ve ev sahiplerinin beyinlerine de çeşitli ipuçları bırakıyor. Son bölümde dikkatimi çeken şey ise Siyahlı Adam'ın Robert'a söylediği "Seni deşersem ne bulacağımı merak ediyorum." lafı. Acaba Robert da bir android olabilir mi? (Konuşmadan da robotlara hükmedebiliyor olmasını da açıklamış olur bu)
Reddit'te Willam ile Siyahlı Adam'ın aynı kişi olduğu ile ilgili
bir teori var. Kısaca Arnold'un ölümünden sonra William'ın şirketinin parka ortak olup parkı iflastan kurtardığı, William'ın da parkta geçirdiği onca zamandan sonra Siyahlı Adam'a dönüştüğünü söylüyor. İlk bölümdeki güncelleme sayesinde Dolores de eskiden olanları hatırlıyor ve labirent arayışı yeniden başlıyor. Bu Siyahlı Adam'ın Arnold için söylediği "Bu yeri neredeyse yanında götürüyordu. Neredeyse... ama sayemde bu olmadı." lafını da açıklıyor. Gördüğüm en sağlam teori bu galiba.
Siyahlı Adam'ın labirenti arama nedeni ise hasta ve ölmek üzere olması olabilir (Robert: Bununla birlikte aciliyet
karaktere pek uymuyor. Belli bir kaygıyı açığa vuruyor.). Belki Arnold ölmeden önce bilincini robotlara aktarmanın bir yolunu bulmuştur ve Siyahlı Adam'ın da labirentin sonunda bulmayı umduğu şey bu teknolojidir.
Bir diğer sıkıntım da müzikler. Aslında güzeller ama çok aşırı kullanılıyorlar. Rosemary'nin dediği gibi olur olmadık yerlerde çalan gerilim dolu müzikler yüzünden her sahnede sanki çok önemli bir şeyler oluyormuş hissine kapılıyoruz. Yine de dizinin yapay görünmesinden şikayetçi değilim. Kimin robot kimin insan olduğunu bilmediğimiz, her şeyin bir eğlence parkında geçtiği havasını güzel yansıtıyor bence. Ha bir de dış dünyadaki teknolojiden hiç bahsedilmemesinden de rahatsızım. Androidler, yapay zeka ne kadar yaygın hiçbir fikrimiz yok. Sanki tüm dünyada yapay zeka çalışması yapılan tek yer burasıymış gibi bir izlenim uyandırıyorlar ki öyle değildir herhalde.
Tabi daha hikayede cevabını bilmediğimiz çok fazla soru var, cevaplamak için de yeterli zamanları. Üsttekilerin tamamı yanlış da çıkabilir. Başlangıçta dizinin "yapay zekanın bilinçlenip isyan etmesi" konusunu biraz daha farklı bir yaklaşımla işleyeceğini düşünüyordum. Şimdi ise olayların çok daha farklı bir noktada sonuçlanabileceğini düşünüyorum. Umarım fazla seyirci kaybetmez de sonraki sezonlarda hikayenin nerelere gidebileceğini görebiliriz.