Kayıt Ol

Dağ 2 ve IMDB'de Türkiye

Dağ 2 ve IMDB'de Türkiye
« : 29 Ağustos 2017, 11:33:35 »
Selamlar, bildiğiniz veye bilmediğiniz üzere  Dağ filmi  2012'de vizyona girdikten sonra çok büyük bir beğeni kazandı ve 2.filminin çekileceği duyuruldu.


Halefi olan Dağ 2 filmi ise vizyona girdikten  sonra gişe başarısını 10  katına çıkarďı ve IMDB'de 54 küsür bin oy ile 9.9/10 gibi çok yüksek bir oy ortalamasına sahip oldu ve bütün dünyanın dikkatini çekti. Şu an ise  90 bin küsür oy ile 9.7/10 gibi hala çok yüksek bir oy ortalamasına sahip.


Film TSK'nın desteğiyle çekilen ilk film sanırım. Ülkemizde benzeri daha önce yapılmamış bir iş olmasına rağmen çok kaliteli bir iş olduğunu düşünüyorum. Film dünya çapında da büyük ölçüde dikkatleri çektiği için hakkında çok konuşuldu ve bunların bazıları dikkatimi çekti, daha da doğrusu beni hem kırdı hem kızdırdı.
Bir yerde filmin aslında kötü olduğunu ama IMDB'de bir Türk Mafyası olduğunu, örnek olarak verdiği CM101MMXI Fundamental (39k 9.3/10) gibi kimsenin bilmediği "saçma  film de" (Evet film demişti) dahil olmak üzere bütün Türk filmlerinin sırf ırkçı sebeplerden ve hiç bir Türk filminin Top 250'ye girememesinden kaynaklanan bir kıskançlıktan dolayı bu kadar yükseltildiğini, Dağ 2'nin de aslında kötü bir film olduğunu ama bu sözde IMDB Türk Mafyası'nın sırf ırkçı ve milliyetçi sebeplerden ötürü filmi bu kadar yükselttiğini iddia ediyordu.  Ayrıca bu Mafya'nın ters şekilde de çalıştığını ve milliyetçiliğe ters düşen "The Promise" gibi filmlerin puanlarını da aşağı çektiğini söylüyor ki burada haklı. Ama DAĞ 2 konusunda haksız diye düşünüyorum.  Bir Saving Private Ryan'dan ne eksiği var bu filmin?!? :fight: Tamam belki bir Tom Hanks'i yok ama oyunculukları gayet yerinde Bir savaş filminin yüksek puan alabilmesi için illa ki Nazilerle mi savaşılması lazım! Hem bizim Sniper şiir bile okuyor işini yaparken! Bir de utanmadan bütün Türk filmleri demişlerdi. Herhalde Bottom 100 listesinden haberleri yok :inca


Siz ne düşünüyorsunuz? Gerçekten böyle bir Mafya yapılanması var mı? Türk olan herşeye körlemesine dalıyormuyuz iddia edildiği gibi?


P.S: Her Anti-Nazi propagandası yapmaya çalıştıkları filmde ölçüyü kaçırıp Anti-Alman propagandası yapmak ırkçılık değil  ama Soykırım iddialarına karşı çıkmak ırkçılık!   >:(


Işık altında, Kurtuluşum ve yeniden doğuş umudum adına...

Çevrimdışı okanakinci

  • **
  • 202
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dağ 2 ve IMDB'de Türkiye
« Yanıtla #1 : 29 Ağustos 2017, 13:04:43 »
Dağ'ı ve Dağ 2'yi hiç izlemedim. O yüzden filmler hakkında yorum yapamayacağım ama IMDb'nin fazlasıyla manipülasyona açık olduğuna eminim. Fakat mesele şu ki IMDb'deki bu tarz örgütlenmeler Türklere has değil. Başka ülkelerden pek çok film de bu organize hareketler yüzünden hak etmediği puanları alıyor. Bir filme bakıyorsunuz herkes beğenmiş ama IMDb puanı düşük, bir filme bakıyorsunuz pek kimse beğenmemiş ama IMDb puanı çok yüksek.

Çevrimdışı yavanna

  • **
  • 109
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dağ 2 ve IMDB'de Türkiye
« Yanıtla #2 : 29 Ağustos 2017, 13:08:35 »
Mafyalanma var olduğunu düşünüyorum ama bence gerçekten güzel olan ya da kötü olan işlerde çıkıyor. Misal Reis filmini izlemediğim halde ekşi'deki yapılanmaya uyup ben de basmıştım oyumu negatif yönde. Ki ben milliyetçiliğe ya da ordu sistemine karşı olan biri olarak tüylerim diken diken izlemiştim ilk dağ filmini de ikinciyi de hatta Nefes filmini de.

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dağ 2 ve IMDB'de Türkiye
« Yanıtla #3 : 29 Ağustos 2017, 16:07:08 »
Her alanda bir mafyalaşma var. Ve bu hep karşılıklı oluyor. İnternet ve puanlama, beğenenlerle beğenmeyenlerin, keyfine uyanlarla uymayanların mücadele alanına dönüştü. Bunun hangi konu olursa olsun ve kim yaparsa yapsın sınırı yok. Sahip oldukları platforma göre diğer oyun konsollarını ve sahiplerini eleştirmek buna iyi bir örnek.

Bir de yorum yaparken gerekçelerinizi belirtseniz bile iki taraftan birinin öfkesini çekip diğerinin takdiri toplamak var. Amaç sadece fikrinizi paylaşmakken bir anda bir tarafın destekçisi damgası yeniliyor ister istemez.

Zamanında Zenne filmine yapılan olumsuz eleştirilere karşı, sırf konusu gereği sinemasal yönden eleşrilemezmiş türünden eleşriye karşı eleştiriler gelmişti.

Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dağ 2 ve IMDB'de Türkiye
« Yanıtla #4 : 29 Ağustos 2017, 18:20:52 »
Halefi olan Dağ 2 filmi ise vizyona girdikten  sonra gişe başarısını 10  katına çıkarďı ve IMDB'de 54 küsür bin oy ile 9.9/10 gibi çok yüksek bir oy ortalamasına sahip oldu ve bütün dünyanın dikkatini çekti. Şu an ise  90 bin küsür oy ile 9.7/10 gibi hala çok yüksek bir oy ortalamasına sahip.

Bu durum konu hangi film olursa olsun şişirmedir. 9.7 gibi bir puan ortalamasını, %92 oranında 10 puanı hak edecek hiçbir film yok. Olması da mümkün değil. Bu yorumu yapabilmek için filmi izlemiş olmak bile gerekmiyor. Top 250'nin en üst sıralarına bakarsak (Shawshank Redemption'ı çok sevmediğim için pas geçiyorum) The Godfather gibi bir şaheser bile %52 oranında 10 puan almış.

Üstüne üstlük, Türklerin internette Türklerle ilgisi olan her şeye, olumlu ya da olumsuz bu şekilde saldırarak dengeleri alt üst etmesi gayet alışıldık bir durum. Bu "Türk mafyası" her yerde var yani. Rahatsız edici olan da bu. Er Ryan örneğini siz verdiniz, aynı örnek üzerinden gidecek olursak Amerikalılar sırf Amerikalı oldukları için Er Ryan'a 10 puan vermiyorlar. Yani elbette yapanlar vardır, ama kesinlikle Türkler kadar değil.

Kızgınlığınız sırf Türk filmi diye aşağı görüldüğünü düşünmenizden kaynaklanıyor, bunu anlıyorum. Böyle davrananlar var elbette. Fakat (muhtemelen epey daha çok sayıda) tam tersini yapanlar da var. İki taraf da Türk sinemasına zarar veriyor. Keşke hakkıyla eleştirilse ve film yapanlar da bunları dikkate alsa, daha güzel filmler izlesek. Dağ 2 de çoğu film gibi ne yerildiği kadar kötü, ne de göklere çıkarıldığı kadar iyi bir film. Çok sorunu var fakat detaylı bir inceleme yapacak kadar ciddiye alarak izlemedim. Kurgusu beni tatmin etmemişti genel olarak, milliyetçilik üzerinden yapılan duygusal mastürbasyonun da dozajı rahatsız edici. Savaş filminde olmamasını beklemiyorum ama filmin çoğunu da bu oluşturmamalı.

Er Ryan'dan ne eksiği var sorusuna hiç girmiyorum bile, bence hakaret sayılır. Değil Türkiye'de, dünyada bu filmle kıyaslanabilecek savaş filmi sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bu ülkede Er Ryan kadar iyi bir savaş filmi çekilebilmesini çok isterdim, tek söyleyeceğim bu.

In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Ynt: Dağ 2 ve IMDB'de Türkiye
« Yanıtla #5 : 30 Ağustos 2017, 04:39:21 »
Grayswandir, Er Ryan'ı kurtarmak işin şakası. Asıl dikkat çekmek istediğim ve kızdığım nokta gerçekten de Dağ 2'nin Türk filmi olduğu için  izlenilmeden direkt olarak önyargı ile aşağılanması ve  Türkler'in  yaftalandığını düşünmem.


Ben, Dağ 2 filmini ülkemiz sineması için yeni olmasına rağmen türleri arasında "Bu iyi bir film" denilecek bir noktada olduğunu düşündüğüm için ve uluslararası platformda da yükselirse belki sinema sektörünün dikkatini daha çok çeker ve daha fazla bu tarz filmler görebiliriz diye 8 puan  vermiştim.


Türkiye'de, dünyada ülkemizi, tarihimizi kötüleyen bir olay olduğu zaman her platformda karşı saldırıya geçen büyük bir kesim var. Bunu inkar edemeyiz. Bunun doğruluğunu veya yanlışlığını burada tartışmak istemiyorum. Ama @yavanna'nın örnek gösterdiği Reis gibi veya Kod Adı K.O.Z gibi filmlerde ki bu çekişmenin bir milliyetçilik olayı değil ülke içinde ki Iktidar/Muhalefet yanlıları arasında ki çekişmeden kaynaklandığı da inkar edilemez. Bu gibi olaylarda IMDB'nin suistimal edildiği doğru. Ama bu filmlerin dışında Lowest Rated listesine girmiş Dünyayı Kurtaran Adam'ın Oğlu, Keloğlan Kara Prens'e Karşı veya Emret Komutanım: Şah Mat gibi filmler var. Ayrıca Top 250 ye girmiş Eşkiya ve Babam ve Oğlum gibi filmler var.  Eşkiya filmine kim şişirilmiş diyebilir ki? Bu film sadece Türk olduğu için mi listede?


Eğer IMDB sadece belirli bir kesimin oylamasına açık olsa ve Dağ 2 bu belirli kesimin oylaması ile bu kadar yüksek bir oy alsa bu iddialar doğru diyebilirim. Ama sizin de dediğiniz gibi Amerikalılar sırf Amerikan olduğu için Er Ryan'i oylamadığı  gibi Türkler'in de Dağ 2 yi  sırf Türk diye oylamamış olabilirler. Hem ciddi bir şekilde diyebilirim ki Dağ 2 Türk sinemasının Er Ryan'ı Kurtarmak'ıdır.

Işık altında, Kurtuluşum ve yeniden doğuş umudum adına...

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dağ 2 ve IMDB'de Türkiye
« Yanıtla #6 : 30 Ağustos 2017, 19:55:04 »

Ben, Dağ 2 filmini ülkemiz sineması için yeni olmasına rağmen türleri arasında "Bu iyi bir film" denilecek bir noktada olduğunu düşündüğüm için ve uluslararası platformda da yükselirse belki sinema sektörünün dikkatini daha çok çeker ve daha fazla bu tarz filmler görebiliriz diye 8 puan  vermiştim.


Filmin kalitesi değil de gişede elde ettiği kazanca göre belli türler ve çekim kalitesine göre bir yatırım oluyor. Dabbe ile cinli korku filmlerinin kazançlı olduğu fikri oluşunca yapımcılar da bu türdeki işlere ağırlık vermiştiler.

Sinemamızda arada bir yüksek bütçeli filmlerin vizyona girdiği oluyor. Fakat onlarda büyük oranda seyirciyi garantileyecek dizi kökenlerine, revaçta olan konulara ya da marka olmuş isimlere bel bağlanarak proje onayı ve kaynak alıyorlar.

Hem bir de sinema yapımının maliyetli olması var. Yapımcılar da az harcayıp çok kazanma mantığına göre hareket ediyor. Haliyle riski az kazancı bol türlere yöneliyorlar.

Bu denklemleri göz önüne aldığımda Dağ II'nin IMDB'de yüksek puan alıp almasının sinemamızın gelişmesine etki edeceğini düşünmüyorum.

Bir aralar yerli dizi ithalatı yapılıyordu ve kazançlı olduğundan bahsediliyordu. Dünya genelinde de diziler öne geçmiş durumda. Sektör sinemadan çok yine dizilere yönelecektir diye düşünüyorum.

Çevrimdışı Bay_Karamsar

  • ****
  • 865
  • Rom: 12
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dağ 2 ve IMDB'de Türkiye
« Yanıtla #7 : 12 Kasım 2017, 18:43:01 »
Efendim, konuyu hortlatacağım. Çünkü Dağ II'yi izledim. Ve Türk Sinemasının Er Ryan'ı Kurtarmak'ı olduğu karşılaştırmanıza katılmayacağım. Filmi kötü bulduğumdan değil ama. Tarzları ve türleri gereği kulvarlarının farklı olmasından size katılmıyorum.

Amerikan sinemasında illaki dengi olacaksa, bu film, Delta Force 3: The Killing Game olmalı. Filmin IMDB puanı düşük olabilir. Aldanmayın. Video piyasası için çekildiği göz önüne alındığında ve vadettiği ve verdiği bakımından uyuştuğu dikkate alındığında, başarılı bir yapım olduğu kanaatindeyim. Dağ II'de bu tarzdaki askeri macera filmleri dalında yerli sinemamız adına başarıl bir örnek.

Dağ II'nin Delta Force 3 ayarında olması kötü mü peki? Asla. Sorun sinemamızın kısıtlı tanımlara ve beklentilere hapsolmasından kaynaklanıyor. Bizim sinemamızda kısıtlı tür ve tarzların olması ve A,B,Z... diye etiketlenen filmlerin seyircice tüketiminin oturmayışı algı ve beklentide kaymalara yol açıyor. İyi film denince akla doğrudan A sınıfı örnekler geliyor. Karşılaştırma hep onlardan yapılıyor. Sanki başta tür ve sınıftaki filmler izlenmezmiş gibi bir algı var. Mesela Star Wars serisi, özünde B sınıfıdır.

Burada seyirci beklentilerindeki kısıtlılığa -ya da kısıtlanmışlığa- dikkat çekilmeli. Burada yıllardır yapımcıların sürdürdüğü ticari stratejilerin payı büyük. Yıllarca melodramlar ve komediler ağırlıkta hüküm sürdü. Bizde tür sineması yok gibi bir şey. Korku filmi furyası cinli filmler etiketiyle sükse yaptı mesela. Korku türünün diğer örneklerine pek bulaşılmadan, yerli korku eşittir cinli film mantığında filmler çekildi. Şimdi yerli korku filmdi denince izleyicinin genelinde cinli film algısı hakim. Bu biraz tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan mevzusuna dönmüş durumda. :-\

Bu genel tüketim anlayışı sebebiyle, sinemamızda farklı tür ve seyir keyfi veren filmlerini ticari olarak riskli hale getiriyor. Eve Dönüş: Sarıkamış 1915 mesela. Savaş sahnesi yoktur, savaşamadan hayatını kaybeden askerlerin trajedisi vardır. Açlık ve sefaletin başrolde olduğu bir hayatta kalma filmidir. Türü ve tarzı bakımından başarılıdır. Bu yönden yerli sinemamızın yüz akı filmlerindendir. Ve ne yazık ki Sarıkamış'ı konu edindiğinden kahramanlık destanı beklenmiştir ve sırf olmayı hedeflemediği şey yüzünden genel seyirci tarafından eleştirildiği olmuştur. :-\

Bir de film yorumunda kronikleşen genel bir yanılgı daha var. Filmin bütçesi ve teknik işçiliği kaliteliyse, yapımın otomatik olarak iyi olduğu kanısı oluşuyor. Prodüksiyonun kalitesi bir film için elbette önemli, bu tartışılmaz bir gerçek. Bütçeye uygun kalitede işler çıkarılması kıymetli. Lakin teknik yönünün kalitesi, Star Wars örneğindeki gibi bir filmin türü, tarzı ve hangi kulvarda değerlendirilmesi gerektiği faktörlerine etki etmemeli.

Genel sinema kültürü ve tüketim anlayışında sorunlarımız var. Ve kolay kolay çözülecek gibi de değiller :-\

Mesajımı, koptuğum puanlama konusuna bağlayayım. Albert Pyun adlı, Amerikalı yapımcı, senarist ve yönetmen bir amcamız vardır. Orta ve ortalama altı filmler çeker. Ne hikmetse, trailerından bile kalitesi anlaşılan bazı filmleri 7 ortalama almıştır. Ortada satın alınmış yorumcu değerlendirmesi yoksa, cevap, kalitelerine oranla verdikleri eğlence göreye puanlanmış olmalarıdır. Bu eğlence de muhtemelen kötü filmlere olan tutkularından geliyor olmalıdır. O filmler için yorum girip not verme zahmetine girişen kişi sayısı az olduğunda ortalamaları yükseliyor. Yorumcu sayısı arttıkça düşüşe geçiyorlar. Çünkü farklı beklenti ve zevklere sahip yorumcular işin içine giriyor. Kötü filmleri beğenmek suç sayılmayacağına göre, puanına göre iyi film bekleyip umduğunu bulmayanların şikayet etmesi de anormal gelmiyor.

Bu bazı filmlerin puanlarının neden gösterime girdiklerinde yüksekken, zamanla düştüğüne de bir bakıma açıklama getirebilir. Aslında günümüzde puanlara değil, yorumların bize ne kadar fikir verdiğine bakmak gerekiyor. Lakin hızlı tüketim çağımız bizi puanlarla yetinmeye itiyor gibi. Pyun amcamızın Nemesis filmini kötü olmasına rağmen severim mesela. Filme verdiğim düşük puansa beğenme sebeplerimi açıklamaz. :-[

Dağ II'ye gelirsem. Puanı bu saatten sonra düşmezmiş gibime geliyor. Gösterimden kalktıktan sonra puanlama savaşı da sonlanmıştır. Herşeyin hızlı tüketildiği çağında, vadettiğini verdikten, seyircisi de onu aldıktan sonra tekrar izlenmesine gerek duyulmaz, haliyle puanlamaya da. Sinemamızda askeri macera türü oturursa, kaliteli çatışma sahnelerine sahip filmlerimiz olur. Bu da iyi birşey.

Bizim sinema pazarının getirisi, bu yapımların maliyetlerini çıkartıp kazanç sağlamalarına yetecek kadar geniştir umarım. Yine bir tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan mevzusu işte :-\ Yoksa farklı türlerdeki filmler gibi teknik kalitede üstün filmlerde belli aralıklarda ve tek tük çıkmaya devam eder :-\ Öbür türlü, kalite ve anlayış olarak dar kalıplı ve ucuzcu filmlerin sinemamızı işgali sürer gider. :-\