Olaya amatör çerçeveden bakarak cevap vereceğim, burada tek veya seri bölümlü halde hikaye yazan çok insan var, belki bir kapı aralayabilir sizin için.
Amatör bir hikaye ilk paragrafıyla beni vurmalı, içine çekmeli ve kesinlikle ilgilerimin bir araya toplandığı zihnimdeki havuzda küçük de olsa bir yer almalıdır. Bunu kitaplar arka kapak yazılarıyla, filmler fragmanlarıyla yapabilme şansına sahip, kısa ve öz, ne olduklarını anlatabiliyorlar.
Ama hikayede bu durum fazla söz konusu değil. Amatör bir hikayeye bir insanın töleransı fazla olmaz, çünkü yazan kişinin ilk işlerinden biriyse beyinde "daha da ileriye git" diyen bir referans kaynağı oluşmaz. Bu nedenle ya kimse okumaz, ya yarısına kadar okunur, okuyan da yorum yapacak kadar etkilenmeyebilir.
Bu nedenle bence işe küçük küçük başlanmalı. Kısa öyküler, çok ateşli ve çözüm anlarının hikayeleri anlatılabilir. Ben bunları okumaktan zevk alırım, etkilendiğim çok fazla amatör kısa öykü vardır.
Eğer artık beyin senin iyi bir hikayeci olduğuna karar verirse kitap yazsan da okurum ki süreç hep böyle işlemiştir, dergilerde hikayeleriyle ünlenen insanların kitaplarını genelde hikaye dönemini bilen insanlar okumuştur. Okuyucu sadakati ben başta belirlenen tarzda saklı aslında.
Buna rağmen insanın kendi huzur duyduğu tarzdan uzaklaşmaması gerek diye düşünüyorum. Amaç okunmak olmamalı, ifade edebilmek olmalı. Sonuç olarak kimse kimsenin duygularını yansıttığı bir kurmacayı okumak zorunda değil. Eğer o kurmaca iyi bir hikaye ve anlatı sunuyorsa onun seçilme şekli benim için yukarıdaki formülden geçiyor. Maalesef çoğu güzel hikayenin benim bu filtrem yüzünden dışarıda kaldığını tahmin edebiliyorum ama çağımızda bir enformasyon bombardımanı var, insanlar gardını kaldırmazsa buna karşı ezilip giderler.
Seçici olmak ve zaman parametresini bu seçimlerin sabiti yapmak, zamanı en kıymetli şey olarak addedip, en heyecan verici olana zamanı feda etmek benim için en doğru yaklaşım.
Bu nedenle; hedef kitlenizi belirleyin, başlığınızı veya ilk paragrafınızı çok çekici bir hale getirin, en önemlisi zaman parametresini ön plana koyarak olabildiğince kısa yazmaya çalışın derim.
Bu benim amatör hikayelerde ve hikayeci dostlarımda aradığım şeydir, özellikle dijital dünyada yazıyorsanız bence bu şarttır. En azından içinde bulunduğunuz topluluk sizi "Ahmet iyi hikayecidir" diye kabullendiği vakte kadar. Umarım bu görüşlerimden istifade edecek amatör hikayeciler de vardır.
Ünlü olmuş kurguların seçilme şekline gelirsek, bunu çok kısa açıklayacağım. Yine referans... Star Wars üzerinden örnek vermek gerekirse, o kadar insanın güzel bulduğu bir seriyi izlemeliyim acaba çok şey mi kaçırıyorum diye izlemiştim. Sonuç benim için hayal kırıklığıydı. Hiç de abartılan kadar güzel bir içerik olduğunu, her zaman şişirilmiş bir şey olduğunu düşünmüşümdür. Ama sonuç olarak o içeriği tükettim, bunu sağlayan şey de aldığım olumlu referans oldu.
Bir sürü insan, "oha çok iyi", "ulan luke yine ne yaptı" gibi şeyler yazarsa insan bir süre sonra düşünür ulan bunlar ne yaptı acaba, çok şey mi kaçırıyorum diye.