Türlü sebepler sıralanabilir. (Hadi anlat, Bay Teori

!

)
-Huyu, suyu, zevkleri bilinmeyen bir başkasına kolayca fikir edindirme.
Herkesin bildiği ya da fikir sahibi olduğu düşünülen eserlerden karşılaştırmalar yaparak tanımlamak pratik geliyor. Bilinmeyeni bilinen üzerinden örnekleyerek anlatmak sıkça başvurulan bir yöntem. Günlük hayattan örneklerle fizik ya da matematik anlatmaya benziyor.
Kurgu içinse bu pekte geçerli değil. Bilinmezi bilinenle açıklamak için önce bilindiği düşünülenin biliniyor olması şart. Klasikler veya popüler kitaplar herkesçe biliniyor diye bir kural yok. Dünyalar Savaşı'nı bilmeyen birine "Dünyalar Savaşı'nı sevdiyseniz..." diye başlayan tanımlamalarda bulunmak manasız olacaktır.
-Onu seven/sevmeyen, bunu da sever/sevmez algısı.
"Bilimkurgu mu aradığın? Uzaylılı falan yani? Şu Dünyalar Savaşı gibi. Tam sana göre." ya da bu örneğin tam tersiyle sıkça karşılaşılıyor. Bazı kurgular örnektekini çağrıştırabilir. Bu karşılaştırmanın sorunu, "Ortaklıkları varsa, karşılaştırmaya tabii tutulabilir" iması. Bazısı örnek gösterilenin, kötü kopyası, esinlenmişi ya da aynı temayı işlemişi olabilir. Ne olursa olsun içerik ve sunulanlar yönünden ikisi de kendine özel kalır. Aynı kulvarda benzer hedefleri olsa da böyledir. Uzaylı istilası, sebep, gelişme ve sonuç bakımından farklı farklı olabilir. Ve bunların okurda yarattığı etki, özel ve genel değişkenlerin etkisiyle iyi ile kötü arasında gidip gelebilir.
Ne kadar benzeşme olursa olsun, her karşılaştırarak tanımlama, elmayla armudu kıyaslamaya benzer.
-Çarpıcı reklam!
İllaki reklamcıların reklam sloganı kullanmasına gerek yok. "Dünyalar Savaşı gibi!" demek, lafı uzatmadan övgü ya da duruma göre yergi için kullanılabilir. Burada da karşılaştırmayı yapanın, bu karşılaştırmayı hangi gerekçelere dayanarak yaptığını açıklaması gerekiyor.
Bunların kökeninde,sanal ortamın koşulları gözetilmeksizin fikir beyan edilmesine bağlıyorum. Bazen, dost meclisindeymiş, sadece yakın çevresinin anlayacağı kodlamalara sahip kısa ve doğrudan yorumlarda bulunulabiliyor. İnternetin herkese açık olduğu ve herkesin o kadar kişisel kodları anlayamayacağı düşünülemeyebiliyor. Çünkü kişisel çevre, kısa cümlelerimizin anlamını hemen anlayacak kadar cümleyi sarf edeni tanıyor; internettekilerse tanımıyor.
"A'yı sevmişsen/sevmemişsen, B'yi seversiniz/sevmezsin." tanımı, tanım sahibinin A hakkındaki tüm duygu ve düşüncelerini bilen biri için kısa ama anlamlıdır. Lakin tanım sahibini tanımayan için bu kısa cümlenin değeri yoktur. Hatta tanım sahibinin örneklediği A hakkında fikri olsa dahi değersiz olabilir. Çünkü A, fikir edinmek isteyen için farklı, fikir beyan eden için farklı olabilir.
Tanıdıklar arasındaymış ya da sihirli cümlelerden bahsedince her şey anlaşılacakmış gibi yapılan yorumlar bu ufak ama önemli noktaları atlıyor. Anlaşılmayınca "Fikir benim, sanane!" bahanelarine sığınanlar çok

Elbette fikir onların. Buna itiraz eden yok. Niyet onlara ait fikirleri öğrenmek. Lakin fikrin ima edilişi, fikri ifade edenin anlam sınırlarına hapsedildiğinden anlamsız gelebiliyor

Bazı şeyler için Daha fazla açıklama gerekiyor.
Tamam, hepimizin zamanı kısıtlı; ayrıntılı ve anlaşılır yorumlar yazmak çaba gerektiriyor. Ama kısa ve öz olayım derken, başkasına anlam ifade etmeyen yorumlarda bulunmak, yine zaman kaybından sayılmaz mı

? Bu, kişinin farkında olmadığı bir tür itibar kaybı yaşatmaz mı? Yararlı olduğunu düşünürken, aslında yazdıklarının dikkate alınmaması gibi

?