* Animagus
İstedikleri hayvana dönüşebilen cadı ve büyücülere Animagus denir. Sihir Bakanlığı hayvana dönüşebilen bu büyücüleri takip eder ve hangi hayvana dönüştükleri, işaretlerini gösteren kayıtlar tutar. Kayıtlara göre bu yüzyılda yedi Animagus vardır. Fakat Sihir Bakanlığı Hogwarts'ta bulunan James Potter, Sirius Black ve Peter Pettigrew'de oluşan 3 Animagus'u asla öğrenememiştir. Animagus olmak çok zor bir şeydir. Potter, Black ve Pettigrew'un 5 yılını almıştır. Onların dışında Gelecek Postası muhabiri Rita Skeeter kayıt dışı bir Animagus'tur.
* Canavarlar
“Canavar” tanımı yüzyıllar boyunca tartışmalara yol açmıştır. Bu durum Büyüzooloji’ ye yeni başlayan bazı öğrencileri hayrete düşürecek olsa da, bir an durup üç sihirli yaratık türünü göz önüne alacak olursak, soru n biraz daha netlik kazanır.
Kurtadamlar vakitlerinin çoğunu insan olarak geçirirler (ister büyücü olsun ister Muggle). Ama ayda bir kere, öldürmeye niyertli ve hiçbir insani vicdana sahip olmayan vahşi, dört bacaklı canavara dönüşürler.
At-adamların alışkanlıkları insanlarınkine benzemez; yabanıl doğa içinde yaşar, giyinmeyi reddeder, hem büyücülerden hem de Muggle’ lardan uzak durmayı tercih ederler. Oysa zekaları onlarınkine denktir.
İnsan görünüşüne sahip olan, iki bacakları üzerinde yürüyen ifritlere gelince, kendilerine birkaç basit kelime öğretebilse de, en kalın kafalı at-adam kadar bile zekaları yoktur ve şaşılacak ölçüdeki olağanüstü kuvvetlerinin dışında, kendilerine özgü hiçbir sihir gücüne sahip değldirler.
Şimdi kendimize soruyoruz: Bu yaratıklardan hangisi “varlıktır” –yani, yasal haklara layık, sihir dünyasının yönetilmesinde söz hakkı olacak bir yaratıktır- ve hangisi bir canavardır?
Hangi sihirli yaratığın diye adlandırılması gerektiğine yönelik ilk çabalar son derece üstünkörüydü.
Burnuk
Güvenlik
İfrit
Hinzıpır
Kelpi
Kimera
Mantikor
Nundu
Pogrebin
* Devler
Devler 1800'lü yıllarda kendi aralarında savaşarak nesillerini tüketme noktasına gelmişlerdir.
Devlerin İfritlerden farksız olduğu düşünülür. Öldürmeyi severler. Bazı kaynaklara göre ölmeyen devlerden bazıları Voldemort tarafına geçmiş ve Muggle katliamlarından bazılarını gerçekleştirmişlerdir.
İngiltere'de fazla dev yoktur. Bir çoğunu Seherbaz'lar öldürmüştür. Bazıları kaçıp yabancı dağlık alanlarda yaşayan dev toplumlara katıldıkları düşünülmektedir.
Fakat İngiltere dışında dağlarda yaşayan devlerin olduğu bilinmektedir. Safkan devlerin boyları yedi metreye yakındır.
Son derece dayanıklıdırlar, normal büyücülere göre bazı büyüler onlara etki etmez ya da çok az etkilenirler.
* Metamorfmagus
Asa veya iksire ihtiyaç duyulmadan görünümü değiştirebilme yeteneğidir. Fakat Metamorfmagus öğrenilebilen bir yetenek değildir. Doğuştan gelen bir özelliktir ve çok nadir olarak görülür. Bu özelliğe sahip olan büyücüler, istedikleri gibi görünümlerini değiştirebilirler. Nymphadora Tonks bunun en iyi örneğidir.
* Ruh Emici
Boyu tavana kadar varan kara pelerinli olan Ruh emicilerin yüzü kukuletasının altında tamamen gizlidir. Sadece Ruh Emici Öpücüğü vermek için kukuletalarını indirirler. Gözlerinin olması gereken yerde sadece ince, gri, lekeli bir deri vardır, göz yuvalarının üstüne bomboş gerilmiştir. Bu yüzden Ruh Emici'ler göremezler, sadece hissederler. İnsanları onların duygularını hissederek bulabilmelerine rağmen, hayvan duygularını hissedemezler. Kimse Ruh Emicileri görmemesine rağmen, çürümekte olan ıslak ıslak parıldayan eli, grimsi, yapış yapış görünen, suda çürümüş ölü gibi lekeli bir eldir. Açık biçimsiz bir delik şeklinde ağzı vardır. Ağızından çıkan uzun, hırıltı soluğunun ardında insanda boğuluyormuş duygusu uyandıracak kadar içe işleyen soğuk gelir. Ruh Emiciler, hırıltılı bir şekilde nefes alırken sanki çevreden, havadan da fazla bir şey emmek ister. Kayarcasına hareket ederler.
Ruh Emici’ler numaralara, kılık değiştirmeye kanmazlar hatta Görünmezlik Pelerinleri’ne bile. Rica ve nezaket doğalarında yoktur. Geçmişinde diğerlerine oranla daha korkunç olaylar yaşayanları daha çok etkilerler. (Harry’nin bayılması, Quidditch maçında annesinin sesini duyması gibi...)
Belki de onlarla ilgili en iyi tanımlamayı Profesör Lupin yapmıştı; Ruh Emici’ler dünyadaki en berbart yaratıklardandır. En karanlık, en pis yerlerde barınırlar, çürümeden ve umutsuzluktan zevk alırlar, etraflarındaki huzuru, umudu ve mutluluğu kuruturlar. Muggle’lar bile, her ne kadar onları göremeseler de, varlıklarını hissederler. Bir Ruh Emici’ye fazla yaklaşıldığında bütün iyi duygular, mutlu anılar emilip alınır. Bir Ruh Emici, eğer başarabilir de birisi ile uzun süre beslenirse, sonunda o kişiyi de kendi gibi ruhsuz ve kötücül hele getirir. O kişinin elinde hayatındaki en kötü deneyimlerin haricinde hiçbir şey kalmaz.
Ruh Emici'lerin korkunç gücü budur. Kurbanlarına en kötü anılarını yeniden yaşatmak ve onları kendi umutsuzlukları içinde boğup güçsüz bırakmak. Tamamen yok etmek istedikleri kişilere Ruh Emici Öpücüğü nü uygularlar.
Asıl görevleri Azkaban Hapishanesi'nin korumaktır. Yani Azkaban’daki mahkumların gardiyanı iken bir isyan çıkarıp hapishaneyi bırakıp, Adı Anılmaması Gereken Kişi’ye katıldılar.
Sirius Black Azkaban’dan kaçtıktan sonra Hogwarts ’a gideceği düşünüldüğünden Ruh Emici’ler de okulu korumak için onun peşinden yollanmışlardır. Fakat ne yazık ki Harry ne zaman onlardan birini görse bayılmaktadır. Ruh Emicilerle ilk kez 3.yılında okula giderken Hogwarts Ekspresi 'nde karşılaşır. Daha sonra Quidditch oyununda... Profesör Lupin ona nasıl Patronus Büyüsü yapabileceğini öğretir; Ruh Emici’leri uzak tutacak tek şey bu büyüdür.
Ruh Emici'ler Muggle'ların bulunduğu yerlere yetkili birisi tarafından gönderilmez iseler gitmezler.
Gittikleri zaman da koyu mavi olan gökyüzü kapkara olur, yıldızlar kaybolur. Hava insanın kanını donduracak kadar soğur ve inanılmaz bir sessizlik hakim olur. Hiçbirşey görünmez.
* Hayaletler-Cinler
* Hayvanlar-Bitkiler