Tabloda kopan fırtına
Tanımadığı yeni coğrafya yazarının başını biraz derde sokmasına rağmen, “Duma Adası”, okuruna alıştığı ayrıntıları keyfini çıkaracak dozuyla temin eden korku işinin ehli bir kitap. İsmini John Lennon’ın “Instant Karma” şarkısından alan ve Stanley Kubrick tarafından beyazperdeye aktarılan “Shining”deki otel yerine kahramanın iç dünyasındaki fırtınalar bu sefer bir tabloda kopuyor.
Gençliğinde bir tuval üzerine birkaç kez fırça atıp bırakan, bir iş kazasında hafızasını ve kolunu kaybettikten sonra dâhi bir ressam olduğunu keşfeden inşaat işçisi Edgar Freemantle’ın olmayan koluyla yarattığı şahane bir tablo bu!
Kaza nedeniyle geçirdiği beyin sarsıntısının ardından karısından boşanan Edgar, içine düştüğü depresyondan kurtulmak için psikoloğunun tavsiyesine uyarak, Florida’ya, Duma Key’e taşınır.
Şiddete yatkın nefsini yatıştırmak için yanına ‘kızgınlık giderme balonu’nu alıp Büyük Pembe adını verdiği bir eve yerleşir. Edgar, kızı İlly onu ziyarete geldiğinde, Wireman adlı bakıcısıyla yaşayan seksenlik komşusu Elizabeth ile tanışır. Bu tanışmayla, korku perdesi açılır.
İlly hastalanınca Edgar, Duma Key’de bir takım tehlikeler olduğunu fark etmeye başlar. İlly’nin çantasında erkek arkadaşının resmini bulduğunda hiç şüphesi kalmaz. Edgar, kızının erkek arkadaşını hiç görmeden resmettiğini fark edip dehşete düşer.
1999 yazında bir kamyonet çarpmasıyla kalçası ve sağ bacağı dokuz yerinden kırılan, ciğerleri tamamen çöken King için kaza kişisel bir mesele.
Ailesi ile yapılan röportajlarda, korku romanındaki üstün başarısına, çocukluğunda yakın arkadaşının hayatına mal olan bir tren kazası yüzünden geçirdiği şok sebep gösterilir.
King bu iddiayı yadsımasına rağmen, “Duma Adası”nın kaza tasvirlerinde kullandığı gerçekçi dil sayesinde, okurunun inancını gemleyerek hikayesini gerçek üstünde zorlamadan dolandırıyor.
King’in manifestosu
King’in çok tutan bütün eserlerinden öğelerle, ayrıca korku romanı tarihine atıflarla ördüğü, hayatın her an rayından çıkabilen tekerleklerinin ve insanların birbirleri üzerindeki etkisinin dehşetiyle dolu bir kitap “Duma Adası”.
Elizabeth, bakıcısı Wireman ve Edgar, kitabın üç temel karakteri; bir şekilde kaza geçirerek başlarına darbe almış kişiler. Kitap, bölümler arasına serpiştirilen “Bir Resim Nasıl Yapılır” başlıklı kısa, sanat hakkında didaktik
metinlerle vinyetli.
Bu metinler, popülerliğine ve 2003’de, Amerikan edebiyatına yaptığı katkı nedeniyle aldığı Milli Kitap Vakfı madalyasına rağmen ‘edebiyat dışı’ tutulan yazarın itirazı. Zatürre geçirdiği sırada, ödülünü almaya giden ve kitaplarını “sözde popüler edebiyat ile sözde edebi edebiyat arasındaki köprü” ifadesiyle tanımlayan King’in manifestosu.
“Duma Adası”nın Edgar’ı da sonunda, Elizabeth’in sırrını çözer. Edgar’ın Duma Key’i yok edecek bir hortumu resimlediği son tablosuyla kitap kapanırken, sahilde rüzgar şiddetlenir.