Kayıt Ol

Ütopya

Çevrimdışı Herr Mannelig

  • ****
  • 924
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ütopya
« : 10 Ocak 2008, 21:51:14 »
Edebiyat ödevi için yazdıım bir yazı:

Bana verilen ödevi yapmaktayım; bir yazı yazacağım. Sizlere bir yer betimleyeceğim ve bu görevde bana yardımcı olmanızı istiyorum. Sizden istediğim şey ise ben bu yazıyı okurken beni dinlemeniz ve birazcık olsun hayal etmeye çalışmanız, zihninizde canlandırmaya uğraşmanız.

   Size düşen kısım şu: şimdi gelişmiş bir dünya düzeni hayal edin. Hayır, gelişmişlikten kastım uçan arabalar, ışın tabancaları falan değil. Tamam, şimdi şu işi bir kenara bırakın ve dinleyin. Herkesin bir yeri olacak ayrı ayrı bu yazıda benimki ise şöyle:

    Bir ülke düşünün. Toprakları çok geniş, akıllara hayret verecek kadar geniş. Tüm dünyaya hüküm süren bir ülke bu. Globallikten nasibini almış bir toplumun bulunduğu ülke, globalliğin hüküm sürdüğü. Globalliğin bir Amerikan oyunu değil, insanlık yararına olduğu, savaşların bittiği bir dünya.

   Şöyle bir ülke düşünün; yoldaki tüm insanlar gülüyor. Savaş denen kavram yeryüzünden silinmiş, sadece sözlüklerde duruyor. Tarih kitaplarında da yok çünkü tarih kitapları da yeryüzünden silinmiş.

   Peki, yeşile boyanmış bahçelerdeki rengârenk çiçeklerin göz kamaştırdığı, yıldızların insanlara göz kırptığı, tek katlı, bahçeli evlerin tanrıya ulaşırcasına yükselen gökdelenlerle kardeşçe yaşadığı, çocukların kitaplara gömülerek değil gezip gösterilerek, her düşüncenin aksini de gösteren öğretmenler eşliğinde eğitim gördüğü bu ülkede insanlar nasıl oluyor da bu refaha ulaşıyor peki? Evreleri anlatayım size.

   Aradan çok uzun zaman geçti, hangisi daha önce, hangisi sonra yapıldı hatırlamak zor bu yüzden rast gele sıralayacağım zira yapılan adımlardan biri de tarih kitaplarını yok etmek idi. Tarihi öğrenerek geçmişte yapılan hatalara düşmemek iyi bir şeydi elbet ancak bu sadece bir teoriydi. İnsanlar daha çok tarihteki insanlara özeniyor, yeni diktatörler, yeni sorunlar çıkıyordu. Ülkeler geçmişlerindeki sorunlar yüzünden sürekli tartışıyorlardı. Bu yüzden yeni neslin zamanla geçmişlerini unutulması sağlandı.

   En önemlisi ise eğitimdeki değişiklikti. Eğitimdeki beyin yıkama sistemi değiştirildi. Her savın, her düşüncenin bir de aksi verildi çocuklara. Hangisine inanacaklarına kendileri karar vereceklerdi. Geçmişleri tarafından da doldurulmadıklarından genellikle doğru olanı benimsediler. Bir yeri örneğin, anlatmak yerine gezip gösterilerek anlatıldı ve bu sistem ilk olarak Amerika Birleşik Devletlerinde başladı. En büyük sorun o ülkeydi çünkü. Amaç globalleşme idi. Sınırların olmadığı bir ülke anlayışı emperyalizm yuvası için sömürme fırsatı olacaktı. Çok çok uzun süren yıllar boyunca eğitim sistemi insanlar bilinçlendi ve sömürge anlayışı nispeten yok edildi.

   Üretimin arttırılması ve üretimin artması gerektiği bilincinin verilmesi amaçlandı. Amaç komünal bir yaşamdı çünkü. Her şeyin başı olan eğitim sayesinde bilinçlenen insanlar fabrikalar yerine tarlaları seçtiler çalışma yeri olarak. Herkes ihtiyacı olan kadar üretiyor, arta kalanı ise pazarda satmak yerine ihtiyacı olan, ürün vermeyen topraklarda yaşayanlara gönderiyordu. Ürün yetişmeyen yerde yaşayan insanlar ise yan gelip yatıp diğerlerinden gelenleri yemekle yetinmiyor, ülkelerinde yapabilecekleri tekstil gibi işlerle ilgileniyordu.

   Arabaların kullanımı en aza indirgendi, arabalar sadece hastaları ve şehir dışına çıkacak olanların işine yarıyordu. Şehir içinde bisiklet ve toplu taşıma araçları kullanılmaya başlandı.

   Sınırların kalkmasından önceki evre din kavramının yok edilmesiydi. Bu en zoruydu işte. Sınırların kalkmasına bile hoş gözle bakan insanlar din kavramının kalkmasına karşı çıkıyordu. Ancak üstler biliyordu ki din oldukça gerginlik, soğukluk, savaşlar devam edecekti. Bu sistemdeki belki de demokratik olmayan ilk yöntem kullanıldı; Hipnopedi! Yani uykuda öğrenim. Bir nevi beyin yıkama. Şu an bize okulda yaptıklarının benzeri.

   Din kalktıktan sonra sınırlar kalktı ve tüm insanlık tek bir ülkede toplandı. Bloklaşmanın, pozisyonların, savaşların olmadığı ülkedeki sonunda örgütlenmeyi akıl eden bir avuç anarşist tarafından bu refaha ulaştırılan komünal bir toplum.

   Bu satırlar bana John Lennon’ın İmagine şarkısını hatırlattı. Sizin için şarkıyı çevirip, sözlerini yazarak yazımı bitireceğim.


Cennetin olmadığını hayal et
Eğer denersen bu kolay
Altımızda bir cehennem yok
Üstümüzde sadece gökyüzü
Tüm insanların sadece bugün için yaşadığını hayal et

Ülkelerin olmadığını hayal et
Bunu yapması zor değil
Uğruna ölecek ya da öldürecek hiçbir şey yok
Tabi din de yok
Tüm insanların barış içinde yaşadığını hayal et

Bana hayalperest diyebilirsin
Ama yalnız değilim
Umarım sen de bir gün bana katılırsın
Ve bütün dünya bir olarak yaşar

Pozisyonların olmadığını hayal et
Yapabilir misin merak ediyorum
Hırs ya da açlığa ihtiyaç yok
Bütün insanlardan oluşan bir kardeşlik
Tüm insanların dünyayı paylaştığını hayal et

Bana hayalperest diyebilirsin
Ama yalnız değilim
Umarım sen de bir gün bana katılırsın
Ve bütün dünya bir olarak yaşar
Contraataques muy rabiosos, deberemos resistir; Ay Carmela!



Çevrimdışı pleasant^^

  • ****
  • 1642
  • Rom: 12
  • bitch is back to the town.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ütopya
« Yanıtla #1 : 12 Ocak 2008, 19:41:58 »
Muhteşem bir düşünce altyapısı ;)
Çok başarılı buldum umarım iyi not almışsındır.
Özellikle şu emparyalizm ve globalleşme sorunlarına çok iyi çözümler getirmişsin tebrikler !
 :)

so you ride yourselves over the fields and you make all your animal deals and your wise men don't know how it feels to be thick as a brick.

Çevrimdışı Herr Mannelig

  • ****
  • 924
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Ütopya
« Yanıtla #2 : 16 Ocak 2008, 17:00:40 »
Eheh saol; hocamız aydın biri allahtan da düşüncelerimden dolayı kötü not falan vermedi. Ne yazık ki insanların bu tavırları devam ettiği sürece de belirttiğim gibi bu sadece bir ütopya olacak...
Contraataques muy rabiosos, deberemos resistir; Ay Carmela!